Esen, RamazanTürkoğlu, Zarife2025-05-102025-05-102021https://tez.yok.gov.tr/UlusalTezMerkezi/TezGoster?key=RjZwH00oMG4iNa5Sgvlgg9wo0HX6mkNvwlrotrwpVB1bLSmwsXPw0FlXNMMWWBcShttps://hdl.handle.net/20.500.14720/21466Malign melanom sık görülen kanser tipi değildir. Bu yüzden malign melanom hastaları ile ilgili yeterli veri yoktur. Bu sebeple Yüzüncü Yıl Üniversitesi Hastanesinde malign melanom tanısı konulan ve takip edilen hastaların histopatolojik bulguları, klinik evrelemesi ve demografik verilerinin değerlendirilmesi amaçlandı. Yüzüncü Yıl Üniversitesi Hastanesinde Onkolojik Kayıt Birimi verilerine göre Ocak 2010 ve Aralık 2019 tarihleri arasında, melanom tanısı ile takip edilen 87 erişkin hastanın arşiv dosyaları geriye dönük olarak incelendi. Hastaların 45'i kadın 50'si erkek olup, kadın/erkek oranı 0,9/1 olarak bulundu. Hastaların yaş ortalaması 56.94±16.44 idi (minimum: 24 yaş ve maksimum: 90 yaş). Ortanca yaş, kadın cinsiyette 60, erkek cinsiyette 57 olup benzer idi. Melanom alt tiplerine göre ise, istatistiksel olarak anlamlı fark saptanmadı. Hastaların 73'ü (%81.1) cilt kökenli melanom, 9'u (%10.0) oküler melanom ve 8'i (%8,9) mukozal melanom hastası idi. 5 hastada melanomun primer köken aldığı lokalizasyon belirlenememiştir. Oküler melanomda kadın cinsiyet daha sık iken % 55,5 (e:4 k:5) cilt ve mukozal melanomda erkek cinsiyetin daha baskın olduğu görüldü %50,6 (e:37 k:36) %62,5 (e:5 k:3). Lokalizasyonlarına göre incelendiğinde, ekstremite kökenli melanom sık görülen tipti (n= 32; %33.7). Olguların %22.'i (n=21) baş-boyun, %9,5'i (n=9) gövde yerleşimli idi. 5 olguda (%5,3) ise lokalizasyon hakkında veriye ulaşılamadı. Alt ekstremite yerleşimli olgular tüm ekstremite kökenli melanom olgularının %71,8'ini oluşturmaktaydı. Histolojik tipine göre cilt mukozaları incelendiğinde en sık görülen histolojik tip nodüler melanom idi (n=28; %46.7). Cilt kökenli melanom olgularında alt tiplere göre sağkalım incelendiğinde, akral lentiginöz melanomda ortalama 27.1 ay, lentigo melanomda ortalama 26.7 ay, yüzeyel melanomda ortalama 24.4 ay ve nodüler melanomda ortalama 13.5 ay medyan sağkalıma ulaşıldı. Melanom olgularında lokalizasyonun sağkalım üzerine etkisi anlamlı olarak saptandı (p<0.05). The American Joint Committee on Cancer (AJCC) ile evreleme cilt kökenli melanom olgularının 67'sinde (%91.7) sağlıklı olarak yapılabildi. Bu olgularda en sık izlenen evre %43.2 (n=29) ile evre 4 iken, diğer gözlenen evreler sırasıyla %32.8 Evre 2 (n=22), %19.4 Evre 1 (n=13) ve %4.4 ile Evre 3 (n=3) idi. Toplam 5 hastada adjuvan interferon kullanılmış idi. 3 hastada 10 MU/m2, 1 hastada <10 MU/m2 ve 1 hastada 20 MU/m2 uygulanmıştı. Metastatik cilt melanomu olan ve kemoterapi ile tedavi edilen 17 hastada en sık tercih edilen kemoterapi protokolü 11 hasta ile temozolamid idi. Daha sonra sırasıyla 4 hastada nivolumab, 4 hastada ipilimumab verildiği ve 2 hastada ise vemurafenib kullanıldığı gözlendi. Oküler melanomlu 9 hastanın tamamına cerrahi enükleasyon yapılmıştı. Bu hastaların 7'sinde cerrahi sınır 'negatif' iken, 2'sinde cerrahi sınır bilinmiyordu. 2 hastaya palyatif radyoterapi uygulandı. Yaptığımız bu çalışma Türkiye'de malign melanom olgularını inceleyen en geniş kapsamlı çalışmalardan birisidir.Malignant melanoma is not a common type of cancer. Therefore, there is insufficient data on malignant melanoma patients. For this reason, it was aimed to evaluate histopathological findings, clinical staging and demographic data of patients diagnosed and followed up at Yüzüncü Yıl University Hospital. Archive files of 87 adult patients who were followed up with the diagnosis of melanoma between January 2010 and December 2019, were analyzed retrospectively, according to the Oncological Recording Unit data at Yüzüncü Yıl University Hospital. 45 of the patients were women and 50 were men, and the female / male ratio was found to be 0.9 / 1. The mean age of the patients was 56.94 ± 16.44 (minimum: 24 years and maximum: 90 years). The median age was 60 for the female and 57 for the male, and it was similar. There was no statistically significant difference according to the melanoma subtypes. 73 (81.1%) of the patients were skin-derived melanoma, 9 (10.0%) ocular melanoma and 8 (8.9%) were mucosal melanoma. The primary origin of the melanoma in 5 patients could not be determined. While female gender was more common in ocular melanoma, 55.5% (e: 4 k: 5) male gender was more dominant in skin and mucosal melanoma 50.6% (e: 37 k: 36) 62.5% (e: 5 k : 3). When analyzed according to localization, extremity originated melanoma was the common type (n = 32; 33.7%). 22.% (n = 21) of the cases were located in the head and neck, and 9.5% (n = 9) in the trunk. In 5 cases (5.3%), no data was available on localization. Lower extremity localized cases constituted 71.8% of all extremity-derived melanoma cases. When skin mucous membranes were examined according to histological type, the most common histological type was nodular melanoma (n = 28; 46.7%). When survival was examined by subtypes in skin-borne melanoma cases, the median survival was found to be 27.1 months in acral lentiginous melanoma, 26.7 months in lentigo melanoma, 24.4 months in superficial melanoma and 13.5 months in nodular melanoma. The effect of localization on survival was found to be significant in melanoma cases (p <0.05). Staging with The American Joint Committee on Cancer (AJCC) could be performed in 67 (91.7%) of the skin-derived melanoma cases in a healthy manner. The most common stage in these cases was stage 4 with 43.2% (n = 29), while the other stages were 32.8% Stage 2 (n = 22), 19.4% Stage 1 (n = 13) and 4.4% Stage 3 (n = 3). Adjuvant interferon was used in 5 patients. 10 MU / m2 was used in 3 patients, <10 MU / m2 in 1 patient and 20 MU / m2 in 1 patient. In 17 patients with metastatic skin melanoma treated with chemotherapy, the most preferred chemotherapy protocol was temozolamide with 11 patients. Later, it was observed that nivolumab was given in 4 patients, ipilimumab in 4 patients and vemurafenib was used in 2 patients, respectively. Surgical enucleation was performed in all 9 patients. While the surgical margin was 'negative' in 7 patients, the surgical margin was unknown in 2 patients. Palliative radiotherapy was applied to 2 patients. In the present study it is one of the most comprehensive studies examining the cases of malignant melanoma in Turkey.trİç HastalıklarıMelanomNeoplazmlarInternal diseasesMelanomaNeoplasmsThe Evaluation of Histopathological Findings, Clinical Staging and Treatment Results of Malignant Melanoma CasesMalign Melanom Olgularımızın Histopatolojik Bulguları, Klinik Evrelemesi ve Tedavi Sonuçlarının DeğerlendirilmesiSpecialization in Medicine Thesis78709771