Görmez, Gül2025-05-102025-05-1020241300-54132667-467X10.53433/yyufbed.1438150https://doi.org/10.53433/yyufbed.1438150https://hdl.handle.net/20.500.14720/20171İnsanlar yüzyıllar boyunca bitkileri çeşitli ihtiyaçlarının yanı sıra hastalıkların tedavisinde de kullanmışlardır. Sentetik ilaçların hastalıkları tedavi ederken vücudun diğer organlarına zarar vermesi nedeniyle son yıllarda bitkisel kaynaklara olan talep giderek artmaktadır. Görülme sıklığı ve ölüm oranı hızla artan bir hastalık olan kanser, günümüzde kalp ve damar hastalıklarından sonra ikinci sırada yer almaktadır. Modern kemoterapinin toksisitesi ve kanser hücrelerinin antikanser ajanlara karşı direnç göstermesi, bilim dünyasını bu sinsi hastalık için yeni tedavi ve korunma yöntemleri aramaya yöneltmiştir. Genellikle önemli yan etkileri olmayan bitkilerin tedavi edici özellikleri, biyolojik olarak aktif organik bileşikler ve yetiştikleri bölgenin jeokimyasal bileşimi ile ilişkilidir. Van Gölü Havzası, iklimi, coğrafi özellikleri ve toprak içeriği sayesinde zengin bir bitki çeşitliliğine sahiptir. Bu bölge, insanlar tarafından kullanılan ancak henüz araştırılmamış birçok tıbbi bitki türüne ev sahipliği yapmaktadır ve fitokimyasal yapılarının hala tam olarak anlaşılması gerekmektedir. Her ne kadar insanlar, atalarından gördükleri gibi bu bitkileri yüzyıllardır kullanmış olsalar da, in vivo ve in vitro terapötik etkilerini kanıtlamak için çalışmalara ihtiyaç vardır. Bu çalışma, Van Gölü Havzası'nda çeşitli hastalıkların tedavisinde kullanıldığı bildirilen bazı önemli bitkilerin (Eryngium billardieri, Cichorium intybus, Bongardia chrysogonum, Bryonia multiflora, Euphorbia macroclada, Scutellaria orientalis, Plantago major, Primula auriculata) antikanser potansiyellerini, literatürde aynı bitkilerle yapılan in vitro ve in vivo antikanser çalışmalarını analiz ederek sunmaktadır.eninfo:eu-repo/semantics/openAccessBiyolojiVan Gölü Havzası Bitkilerinin Antikanser PotansiyeliArticle292N/AN/A787797