Akademik Tezler
Permanent URI for this communityhttps://hdl.handle.net/20.500.14720/10
Browse
Browsing Akademik Tezler by Author "Abay, Birsen"
Now showing 1 - 1 of 1
- Results Per Page
- Sort Options
Master Thesis The Idea of Subjectivity in Michel Foucault(2022) Abay, Birsen; Rızvanoğlu, ErenModern dönem öncesinde özne, var olması için başka bir şeye ihtiyacı olmayan 'tözsel' bir şey olarak düşünülmektedir. Kartezyen felsefe ile birlikte ise özne, bilginin ve hakikati keşfetmenin biricik nesnesi haline gelmiştir. Descartes'ta içsel bir tefekkürle anlayan, sorgulayan 'düşünen özne' [res cogitans], Kant'ta ise diğer her şeyin bilinebilmesini sağlayan ama kendisi bilgi nesnesi olmayan özne [a perception], sonuçta ortak olarak öznenin ne'liğinin sorgulandığı bağlamları bize verir. Foucault modern özne anlayışını benimsememez; çünkü o, öznenin ne olduğu sorusundan vazgeçmek gerektiğini düşünür. Ona göre araştırılması gereken öznel deneyimlerin nasıl kurulduğu ve bireyin bu deneyimler içinde kendini nasıl özne olarak konumlandırdığıdır. Foucault'un amacı, felsefeyi öznenin ayrıcalıklığından kurtarmak, bir nevi düşünceyi aşkınlıktan [transendental konumundan] özgürleştirmektir. Özneleşmenin modern bilimin de dahil olduğu iktidar teknolojileri ile nasıl gerçekleştiğini inceleyen Foucault, modern özne tasarımını yıkmaya çalışır. Çünkü söz konusu özne, ötekiler tarafından kontrol edilen ve kendi istenciyle bir kimliğe bağlanmış olandır, yani bir tahakküm nesnesidir. Foucault özneyi kurucu olarak gören modern anlayışın tersine öznenin kurulan olduğunu vurgulayarak, aldığı merkezi konumdan uzaklaştırmak ister. Bu çalışmanın birinci bölümünde, Descartes ve Kant'la birlikte modern özne ve Modern özneye bir karşı çıkış bağlamında Nietzsche'de özne kavramları incelenecektir. İkinci bölümünde Foucault'nun özne kavramına bakışı, bilgi ve iktidarın özneleşmeye etkisi incelenerek, onun modern özne ve iktidar kavramlarına karşı çıkışının dayanakları gösterilecektir. Öznenin bir tahakküm aracı kılındığı delilik ve cinsellik pratikleri üzerinden öznenin kurulan yapısı tarihsel süreçteki değişimleri bağlamında açıklanacaktır. Üçüncü bölümde ise Foucault'nun ima ettiği bu kurulan öznellik pratiklerinin söz konusu tahakkümden kurtulma imkânı, kendilik kaygısı etiği ve sanat yapıtı olarak yaşam etiği çerçevesinde incelenecektir.