1. Home
  2. Browse by Author

Browsing by Author "Önder, Yasemin Beliz"

Filter results by typing the first few letters
Now showing 1 - 2 of 2
  • Results Per Page
  • Sort Options
  • Loading...
    Thumbnail Image
    Doctoral Thesis
    The Effect of Peri-Implant Soft Tissue Phenotype on the Severity of Peri-Implant Diseases and the Outcomes of Non-Surgical Mechanical Treatment
    (2022) Önder, Yasemin Beliz; Yaylı, Nazlı Zeynep Alpaslan
    Bu çalışmada peri-implant yumuşak doku fenotipinin peri-implant hastalıkların derecesine ve cerrahi olmayan mekanik tedavi sonuçlarına etkisinin klinik ve biyokimyasal parametreler eşliğinde araştırılması hedeflenmiştir. 39 hastaya ait 77 implant dahil edilmiştir. İmplantlar; 2 gruba (Grup-1-peri-implant mukozitis, Grup-2-peri-implantitis) ayrılmıştır. Başlangıç(0.ay) klinik parametreleri (SD, GI, PI, SK, KAS) ve radyografik kemik kaybı kaydedilip, peri-implant oluk sıvısı(PİOS) örnekleri toplanmıştır. Fenotip komponentleri(mukoza kalınlığı, suprakrestal doku yüksekliği, keratinize mukoza) ve yapışık diş eti kaydedilirken ise çeşitli araçlar ve yöntemler kullanılmıştır. Hastalıklı implant bölgelerine cerrahi olmayan mekanik tedavi uygulanmıştır. Tedavi sonrası(TS) 6.ay PİOS örnekleri alınarak tüm klinik parametreler tekrar kaydedilmiştir. Her iki gruptan toplanan PİOS örneklerinde, ELİSA testi kullanılarak MMP-8 ve CLP seviyeleri değerlendirilmiştir. Bulgulara göre, Grup-2'de tedavi öncesi(TÖ)SD, GI, KAS ve SK yüzdesi değerleri Grup-1'den anlamlı şekilde yüksektir (p<0,05). TS-SD ve KAS skorunun Grup-2'de Grup-1' e göre anlamlı olarak daha yüksektir. TÖ-SD ve TÖ-PI skorunun ince biyotipe sahip implantlarda anlamlı derecede fazladır. Fenotipin tüm komponentlerine ve yapışık diş etine ait verilerin ise ince biyotipte anlamlı derecede daha düşüktür. MMP-8 ve CLP' nin her iki grupta da grup içi zamana bağlı değişimleri anlamlıdır(p<0,05). İnce ve kalın biyotip ve biyokimyasal parametreler arasındaki ilişki değerlendirildiğinde TÖ-TS değişim her iki grup arasında anlamlı farklılık göstermemektedir (p>0,05). Bu çalışmanın sınırları dahilinde; fenotipin peri-implant hastalıkların şiddetine etkisi olduğu belirlenmiştir. Biyotip kalınlaştıkça hastalıkların görülme şiddeti azalarak, tedavi başarısı artmaktadır.
  • Loading...
    Thumbnail Image
    Article
    Stajyer Diş Hekimliği Öğrencileri ve Asistan Diş Hekimlerinin Edinilmiş Immün Yetmezlik Sendromu (Aids) Hakkındaki Bilgi Düzeyleri ve Tutumlarının Değerlendirilmesi
    (2021) Alpaslan, Nazli Zeynep; Önder, Yasemin Beliz
    Amaç: Edinilmiş immün yetmezlik sendromu (AIDS) aşısı bulunmayan ve hastaların yaşam kalitelerini olumsuz etkileyen bulaşıcı bir hastalıktır. Bu çalışmada stajyer diş hekimliği öğrencileri (grup 1) ve asistan diş hekimlerinin (grup 2) AIDS ile ilgili bilgi düzeyleri ve tutumlarının araştırılması amaçlanmıştır. Gereç ve Yöntem: Bu kesitsel çalışma için gönüllü olan katılımcılara 3 bölümden oluşan (demografik özellikler, AIDS bilgi düzeyi ve tutum) ve çoktan seçmeli soruları bulunan bir anket dağıtılmıştır. Verilerin istatistiksel analizinde Ki-kare testi kullanılmıştır. İstatistiksel anlamlılık düzeyi p<0,05 olarak kabul edilmiştir. Bulgular: Araştırmayı yaş ortalaması 24,26 (±2,52) olan 89 katılımcı (46 kadın, 43 erkek) tamamlamıştır. Gönüllüler gruplara %64 (grup 1) ve %36 (grup 2) oranında dağılmıştır. %97,8 oranında katılımcı AIDS‟in cinsel yolla bulaşan bir hastalık olduğunu belirtmiştir. Anketin ilk kısmı olan bilgi ölçeği bölümünde yalnızca „„AIDS hastasının öksürmesi hastalığı bulaştırabilir‟‟ ifadesine verilen yanıtlar iki grup arasında anlamlı şekilde farklıdır (p=0,023). Tüm tutum ölçeği sorularına verilen yanıtlarda ise, iki grup arasında istatistiksel olarak anlamlı fark tespit edilmemiştir (p>0,05). Sonuç: Bu çalışmanın sonuçları, AIDS hastalığını tanıma ve bulaş yolları açısından her iki grup için de kabul edilebilir bir farkındalığı gösterse de hastalığa bakış açısı ve tutum açısından halen önyargılar mevcuttur. Hekim ve hekim adaylarının hastalığa dair daha fazla bilgi sahibi olabilmesi için eğitici programlar planlanması gerekmektedir.