Browsing by Author "Özdal, Nalan"
Now showing 1 - 20 of 24
- Results Per Page
- Sort Options
Article Aspiculuris Tetraptera ile Doğal Enfekte Farelerde Yerli ve Kontrolsuz Levamizolun Karşılaştırılmalı Etkisi(2007) Keles, Ihsan; Akkan, Hasan Altan; Özdal, Nalan; Türel, İdris; Özbek, Hanefi; Ayaz, ErolBu çalışma, Aspiculuris tetraptera ile doğal enfekte farelerde iki farklı ülkede (İran ve Türkiye) üretilen levamizol (Levamisole) preparatlarının etkinliklerini karşılaştırmak amacıyla yapıldı. Bu amaçla, Yüzüncü Yıl Üniversitesi Tıp Fakültesi Deney Hayvanları ünitesinden temin edilen farelerin santrifüj flotasyon yöntemi ve selofan bant tekniği ile parazitolojik muayeneleri yapıldı. Yukarıdaki muayenelerle A.tetraptera ile enfekte oldukları tespit edilen fareler 3 gruba ayrıldı. Birinci gruptaki hayvanlara (8 fare) İran orijinli levamizol, ikinci gruptaki hayvanlara (8 fare) Türkiye orijinli levamizol uygulanırken, üçüncü grup fareler (6 fare) tedavi edilmeyen grup olarak kullanıldı. Her iki levamizol preparasyonu da 10 mg/kg dozunda verildi. İlaç uygulamasından sonra bütün gruplardaki farelerin dışkı örnekleri 7 gün süre ile alınarak incelendi. Sekizinci gün bütün fareler insancıl bir şekilde inhalasyon anestezisi kullanılarak öldürüldü. Ötenazi sonrası bağırsaklardaki parazit sayımları da yapıldı. Sonuç olarak, kontrol edilemeyen sınır ticareti ile İran’dan getirilen levamizol %69,3 oranında, Türkiye’de üretilen levamizol ise %91,7 oranında doğal olarak A. tetraptera ile enfekte farelerde etkili oldukları belirlendi. Elde edilen bulgular istatistiksel olarak karşılaştırıldı ve farklılık önemli (P<0.001) bulundu.Article Cytauxzoonosis in Van Cats(2007) Akkan, Hasan Altan; Tütüncü, Mehmet; Özdal, Nalan; Karaca, Mehmet; Değer, Mustafa Serdar; Ağaoğlu, Zahit T.Cytauxzoonosis; kedilerin theileriosis’i olarak da bilinen, kedilerde yüksek oranda ölümlere yol açabilen, keneler ile bulaşan ve eritrositer formları ile makrofajlarda doku şizogoni fazına sahip Cytauxzoon felis’in neden olduğu bir protozoon hastalığıdır. Çalışmada 1-7 yaş arasındaki 120 adet Van kedisinde klinik ve hematolojik muayeneler yapıldı. Kedilerde klinik olarak herhangi bir semptoma rastlanmadı. Kan örneklerinden hazırlanan frotilerin mikroskopik muayenesinde 9 (% 7,5) kedide Cytauxzoon felis etkeni belirlendi. Sonuç olarak; Türkiye’de varlığı ilk defa tespit edilen Cytauxzoon felis’e Van kedilerinde %7,5 oranında rastlandı. Ancak kedilerde muhtemelen oluşan preimmünisyon nedeniyle hastalığa ilişkin spesifik semptomlar görülmedi. Bu nedenle, özellikle yaz aylarında kediler sadece mikroskopik olarak değil aynı zamanda serolojik olarak C. felis yönünden incelenmelidir.Master Thesis Determination of echinococcus spp. coproantigens in dogs in van using ELISA method(2019) Varol, Pınar Kartal; Özdal, NalanBu çalışma, Van ilinde sokak köpeklerinde Echinococcus spp.'nin yayılışını koproantijen ELISA yöntemi ile tesbit etmek amacıyla yapılmıştır. Toplam 150 köpek dışkısı önce Taenia spp. yumurtaları yönünden çinko sülfat flotasyon metoduyla muayene edilmiştir. Dışkı örneklerinde Echinococcus spp.'nin koproantijenlerinin varlığı ticari bir koproantijen ELISA kiti kullanılarak (Combined kit) (COMBINED BIOTECH CO., LTD, Shenzhen,P.R.China) incelenmiştir. Köpeklerin % 15.3'ünün Taenia spp. ile enfekte olduğu tespit edildi. Köpeklerde Echinococcus spp'nin. koproantijen prevalansı % 29.3 oranında bulundu. Dışkı muayenesinde köpeklerin Taenia spp. haricinde Toxascaris leonina (% 13.3), Toxocara canis (% 11.3), Ancylostoma caninum (% 2.6) ve Trichuris vulpis (% 0.6) ile de enfekte olduğu görülmüştür. Bu çalışma Van'da köpeklerde Echinococcus spp.'nin koproantijen ELISA tekniği ile araştırıldığı ilk çalışmadır.Article Dictyocaulus Viviparus ile Enfekte Sığırlarda Lipit Peroksidasyon ve Antioksidan Durumunun Saptanması(2008) Bıçek, Kamıle; Değer, Yeter; Gül, Abdurrahman; Özdal, Nalan; Değer, Mustafa Serdar; Ertekin, AliEndoparazitler evcil hayvanlarda önemli ekonomik kayıplara ve sağlık problemlerine neden olmaktadır. Bu çalışma, Dictyocaulus viviparus ile enfekte sığırlardan alınan akciğer dokusunda lipit peroksidasyonu ve bunun zararlı etkilerini ortadan kaldıran antioksidan sistemlerin durumunu araştırmak için planlandı. Bu parazit ile enfekte 20 ve 10 sağlıklı sığırdan alınan akciğer dokusunda malondialdehid (MDA), katalaz (CAT), süperoksit dismutaz (Cu, Zn- SOD), glutatyon (GSH), vitamin C ve β-karoten analizleri yapıldı. MDA miktarlarının parazitli grupta önemli oranda (p< 0.001) arttığı, buna karşılık Cu, Zn-SOD ve CAT aktiviteleri ile GSH, vitamin C ve β-karoten düzeylerinin ise parazitli grupta kontrol grubuna göre önemli oranda (Cu, Zn-SOD, CAT, GSH, vitamin C p< 0.001 ve β-karoten p< 0.05) azaldığı görüldü. Sonuç olarak söz konusu parazitin oksidatif strese ve dolayısı ile lipit peroksidasyonuna neden olduğu, bunun yıkıcı etkilerini önleyen antioksidan sistemlerin aktivitelerinin ve konsantrasyonlarının azaldığı saptandı.Other Endoparazitli (Fasciola Spp., Dicrocoelium Dendriticum, Kist Hidatik, Trichostrongylidae Ve Protostrongylidae) Koyunlarda Bazı Biyokimyasal Parametreler(2007) Özdal, Nalan; Ertekin, Ali; Taş, Zeynep; Ayvaz, ErolBu çalışma, endoparazitlerle enfekte koyunların bazı biyokimyasal kan parametreleri ile vitamin B12 ve bazı makro element düzeylerinde oluşan değişimleri tespit etmek amacıyla planlanmıştır. Van Belediyesi Mezbahanesine kesim için getirilen koyun-lardan kesim öncesi kan, kesim sonrası dışkı örnekleri alınmış ve kesim sonrası tüm iç organlar Fasciola spp., Dicrocoelium dendriticum, kist hidatik yönünden kontrol edilmiştir. Alınan dışkı örneklerinin nativ, sedimentasyon, flotasyon ve Baermann-Wetzel yöntemleri ile helmintolojik muayeneleri yapılmıştır. Hem iç organ hem de dışkı muayenelerinde herhangi bir parazite rastlanmayan koyunlar kontrol, makroskobik muayenelerinde ve dışkı örneklerinde aynı grup parazitle enfekte olan koyunlar da deneme grubu olarak kullanılmıştır. Yapılan analizlerde parazitli gruplarda total protein (Trichostrongylidae ve kist hidatikde), globülin, amilaz, klor, vitamin B12 düzeylerinde saptanan artışlar ile albümin, magnezyum, fosfor miktarlarında gözlenen azalmalar istatistik olarak anlamlı bulunmuştur. Diğer parametrelerde ölçülen değişimler istatistik olarak bir önem ifade etmemiştir.Article The First Case of Rhipicephalus Turanicus From Red Hawk (Buteo Rufinus) in Van(2015) Aslan, Logman; Bıçek, Kamıle; Oğuz, Bekir; Değer, Serdar; Kılınç, Özlem Orunç; Özdal, NalanVan'da Bir Kızıl Şahinde (Buteo rufinus) İlk Rhipicephalus turanicus OlgusuKeneler birçok patojenin vektörlüğünde rol oynadıkları için veteriner hekimlikte önemli kabul edilirler. Bu çalışma bir kızıl şahinde görülen kene enfestasyonu üzerine yürütülmüştür. Van'da Temmuz 2010 yılında veteriner cerrahi kliniğine yaralanma şikâyetiyle getirilen kızıl şahinin göz çevresinde 11 ergin dişi kene toplandı. Stereo mikroskop altında incelenen kenelerin Rhipicephalus turanicus türü olduğu teşhis edilmiştir. Rhipicephalus turanicus bu çalışmayla Türkiye'de, kızıl şahinde ilk kez tespit edilmiştir.Article First Report of Plagiorhynchus Spp. in the Mallard Duck (Anas Platyrhynchos) in Van, Turkey(2017) Değer, Mustafa Serdar; Oğuz, Bekir; Özdal, Nalan; Kılınç, Özlem OrunçVan'ın Erçek bölgesinde ölü olarak bulunan yeşilbaşlı bir ördek Yüzüncü Yıl Üniversitesi Veteriner Fakültesi Parazitoloji Anabilim Dalına getirildi. Nekropsi incelemesinde ördeğin bağırsağında bulunan 6 adet Acanthocephala'nın morfolojik özelliklerine göre Plagiorhynchus cinsine ait olduğu tespit edildi. Bu olgu Türkiye'de yeşilbaşlı ördeklerde tespit edilen ilk bulgu olması nedeniyle önemlidir.Master Thesis Investigation of Intenstinal Parasites and Demodex Folliculorum in Patients With Chronic Kidney Deficieney(2013) Oskan, Gürkan; Özdal, NalanOSKAN G. Kronik Böbrek Yetmezliği Olan Hastalarda Bağırsak Parazitleri ve Demodex folliculorum'un Araştırılması. Y.Y.Ü Sağlık Bilimleri Enstitüsü, Yüksek Lisans Tezi, Van 2011. Bu çalışma Kronik Böbrek Yetmezliği olan ve diyalize giren hastalarda bağırsak parazitleri ve Demodex folliculoruom'un yaygınlığını araştırmak amacıyla 2009 – 2010 tarihleri arasında yapıldı. Çalışmada alınan örnekler ve hazırlanan preparatların mikroskobik incelenmesi Yüzüncü Yıl Üniversitesi Veteriner Fakültesi Parazitoloji Laboratuvarında yapıldı. Bağırsak parazitleri çalışması için 22'si kadın, 18'i erkek toplam 40 kişiden alınan gaita örnekleri natif-lugol, flotasyon ve kinyoun asit fast yöntemleri kullanılarak incelendi. Çalışmaya katılan 18 erkeğin 9'unda (%50), 22 kadının 14'ünde (%63.63), toplamda 40 kişinin 23'ünde (%57.5) bir veya birden fazla parazit türü görüldü. Parazit tespit edilenleri hastalık etiyolojilerine göre değerlendirdiğimizde; hipertansiyon hastalarının %53.33'ünde, diabetus melitus tanısı olanların %63.15'inde, hem hipertansiyon hem de diabetes melitus tanısı olanların %50'sinde parazit tespit edildi. Araştırmada Ascaris lumbricoides 11 (%27.5), Enterobius vermicularis 8 (%20), Entamoeba coli 8 (%20), Blastocystis hominis 5 (%12.5), Entamoeba histolityca / dispar 2 (%5), Giardia intestinalis 2 (%5) kişide saptandı. Demodex folliculorum'un araştırılması için 26'sı erkek, 34'ü kadın toplam 60 kişiden selofan bant yöntemi ile yüz derisinden özellikle burun kökü ve alın bölgesinden alınan numuneler incelendi. Çalışmada erkeklerin 4'ünde (%15.38), kadınların 2'sinde (%5.88), toplam 60 kişinin 6'sında (%10) D. folliculorum tespit edildi. Demodex folliculorum tespit edilen bu 6 kişinin hastalık etiyolojilerine baktığımızda bunlardan 5'inin (%17.85) diabet, birinin ise (%4.34) hipertansiyon hastası olduğu görüldü. Bu çalışmada bağırsak parazitleri ve D. folliculorum yönünden pozitif bulunan kişilerin hastalık etiyolojilerine baktığımızda her ikisinin de özellikle diabet gibi immün sistemin baskılandığı durumlarda daha çok görüldüğü ve bu hastalarda önemli bir sağlık problemi oluşturmaması için dikkate alınması gerektiği kanaatine varıldı. Anahtar sözcükleri: Kronik Böbrek Yetmezliği, Bağırsak Parazitleri, Demodex folliculorum.Article Makroskobik Olarak Verminöz Pnömoni Belirtileri Görülen Akciğerlerde ve Solunum Sistemi ile İlgili Klinik Belirtiler Gösteren Koyunlarda Akciğer Kılkurtlarının Yaygınlığı(2018) Özdal, Nalan; Aktener, Bekir Oğuz; Can, VeyselBu araştırma Van ilinde solunum sistemi ile ilgili klinik belirtiler gösteren koyunlarda ve makroskobik olarak verminöz pnömoni belirtileri görülen akciğerlerde akciğer kılkurtlarının yaygınlığını belirlemek amacıyla yapılmıştır. Bu amaçla 120 koyun akciğeri ve 120 koyun dışkısı incelenmiştir. Koyunlarda akciğer kılkurtlarının yaygınlığı akciğer ve dışkı muayenesine göre sırasıyla %85 ve %62.5 oranında bulunmuştur. Enfekte akciğerler ve dışkılarda enfeksiyondan sorumlu türlerden C. ocreatus %80.39; %64, D. filaria %31.37; %32 ve P. rufescens %18.62; %54 oranlarında tespit edilmiştir. M. capillaris’e akciğer muayenesinde rastlanmayıp, dışkı muayenesinde %16 oranında rastlanmıştır. Muayene edilen akciğerlerde toplam 769 adet parazit toplanmış, bunların %30.1’inin erkek, %69.8’inin dişi olduğu görülmüştür. Enfekte akciğerlerin ve dışkıların sırasıyla %71.6; %41.3’ünün tek türle, %26.5; %50.7’sinin iki türle, %2; %8’inin üç türle enfekte olduğu tespit edilmiştir. Enfekte koyunların akciğerlerindeki parazit sayıları ise C. ocreatus’da 1-18 (ortalama 6.23), D. filaria’da 1-30 (ortalama 5.13) ve P. rufescens’de 1-23 (ortalama 4.95) olarak saptanmıştır.Article Presence of Gasterophilus Species in Horses in Van Region(2010) Bıçek, Kamıle; Özdal, Nalan; Değer, Mustafa Serdar; Kılınç, Özlem OrunçTürkiye’nin doğu sınırındaki Van ilinin kırsal kesiminde yaşayan 3-4 yaşlarındaki on at Aralık 2008 – Mart 2009 tarihleri arasında Gasterophilus türlerinin varlığı yönünde post mortem incelenmiştir. Nekropsi tekniğine uygun olarak mide ve bağırsaklar çıkarılmış ve Gasterophilus türlerinin varlığı araştırılmıştır. Üç at Gasterophilus larvalarıyla enfeste bulunmuş ve bir adet ikinci dönem larva, 265 adet üçüncü dönem larva toplanmıştır. Çalışmada üç Gasterophilus türü teşhis edilmiş ve türlere göre toplam larva sayıları ve oranları Gasterophilus nasalis (182 / %68.42), Gasterophilus intestinalis (76 / %28.57), Gasterophilus inermis (8 / %3) olarak belirlenmiştir.Master Thesis Prevalence of Intestinal Parasite in People the County Çaldıran in Van(2011) Karacan, Ergin; Özdal, NalanKaracan E. Van ili Çaldıran İlçesinde insanlarda bağırsak parazitlerinin dağılımı. YYÜ Sağlık Bilimleri Enstitüsü, Yüksek Lisans Tezi, Van, 2011.Paraziter enfeksiyonlar, az gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeler başta olmak üzere tüm dünyada yaygın olarak görülmektedir. Bu çalışmada Van ili Çaldıran İlçesinde yaşayan insanlarda bağırsak parazitlerinin sıklığı ve türlerinin belirlenmesi amaçlanmıştır. Bu çalışmanın materyali 01.08.2009 ile 31.07.2010 tarihleri arasında Van ili Çaldıran İlçe Hastanesi'ne başvuran hastaların arasından daha çok sindirim sistemi şikâyetleri olan 630 kişiden alınan dışkı ve selofan bant örneklerinden oluşmaktadır. Dışkı örnekleri önce makroskobik olarak incelenmiş ve daha sonra dışkı incele yöntemlerinden Nativ-Lugol, Flotasyon (Yüzdürme) Yöntemleri uygulanmıştır. Enterobius vermicularis ve T. saginata'ya ait gebe halkaların tespiti için ise Selofan Bant Yöntemi uygulanmış ve bunun sonucunda 407 erkek ve 223 kadın olmak üzere 630 hastadan alınan dışkı örneklerinin 82'sinde (%13,01) parazit tespit edilmiştir. Erkeklerin 49'unda (%12,04), kadınların 33'ünde (%14,80) bir veya bir kaç parazit türü saptanmıştır. Bu parazitoz vakalarının 46'sında (%53,49) helmint, 40'ında (%46,51) protozoon türü veya türleri belirlenmiştir. Bu çalışmada 6 farklı parazit türü saptanmış olup, dışkısı incelenen 630 kişinin 78'inde (%95,12) bir, 4'ünde (%4,88) iki parazit türü görülmüştür. Çalışmada 0-14 yaş arası 41 hastaya selofan bant yöntemi kullanılmış ve bunların 18'inde (%44) E. vermicularis saptanmıştır. Yapılan bu çalışmada tespit edilen parazit türleri en çok 0-7 ve 8-14 yaş arası çocuklarda saptanmıştır. Bu da paraziter hastalıkların çocuklar açısından büyük bir risk faktörü olarak durmaya devam ettiğini göstermektedir. Bu alanda birçok çalışma yapılmasına karşın paraziter hastalıkların günceliğini koruduğu ve önemli bir sağlık sorunu olarak varlığını sürdürdüğü bu çalışmadan da anlaşılmaktadır.Anahtar sözcükler: Bağırsak parazitleri, prevalans, Çaldıran, Van.Master Thesis Prevalence of Intestinal Parasities in the Patients With Diarrhea(2011) Aslan, Abdulcelil; Özdal, NalanGastrointestinal sistemin paraziter enfeksiyonları dünyada yaygın olup, ishalin önemli nedenlerinden birini oluşturmaktadır. Bu çalışma ile Van'da diyareli kişilerde bağırsak parazitlerinin yayılışının belirlenmesi amaçlanmıştır. Çalışmada, 01.06.2009 - 31.09.2010 tarihleri arasında Van ilindeki özel bir hastaneye ishal yakınması ile başvuran 423 kişiden alınan dışkı örnekleri önce makroskobik olarak muayene edilmiş ve daha sonra dışkı inceleme yöntemlerinden Nativ-Lugol, Flotasyon(Yüzdürme) ve Trikrom boyama yöntemleri kullanılarak incelenmiştir. Araştırmada, 205 erkeğin 72'sinde (%35.12), 218 kadının 56'sında (%25.68) olmak üzere toplamda 423 ishalli hastanın 128'inde (%30.26) parazite rastlanmıştır. Bu hastaların 95'inde (%22.45) Entamoeba histolytica, 28'inde (%6.61) Giardia intestinalis, 3'ünde (%0.70) Blastocystis hominis, 2'sinde (%0.47) Chilomastix mesnili olmak üzere 4 farklı parazit tespit edilmiştir. Çalışmamızda ishalli hastalarda ağırlıklı olarak E. histolytica ve G. intestinalis bulunduğu görülmektedir. Bu durum E. histolytica ve G. intestinalis'in ishal etiyolojisindeki varlığının önemini ortaya koymuştur.Article Sarcosporidiosis in Horses in Van Border Line (van-Iran Border )(2015) Oğuz, Bekir; Değer, Serdar; Özdal, Nalan; Bıçek, Kamıle; Sona, AyşeVan Sınır Hattında (Van-İran Sınırında) Atlarda SarcosporidiosisAraştırma, Van ili ve çevresinde İran sınıra yakın bölgelerde genellikle taşımacılıkta kullanılan ve çeşitli nedenlerle ölen 35 at üzerinde yapılmıştır. Nekropsi sonrası alınan özofagus ve diyafram numunelerinin tripsin tekniği ile muayeneleri neticesinde 35 hayvanın 27'si (%77.1) Sarcocystis kistleri ile enfekte bulunmuştur. Bu kistlerin yapılan mikroskobik incelemesi sonucunda S. equicanis (%65.7) ve S. fayeri (%25.7) türleri olduğu belirlenmiştir. Enfekte olan 27 atın 18'inde S. equicanis, dördünde S. fayeri yalnız başına bulunurken beş atta ise her iki tür miks halinde bulunmuştur. Sarcocystis equicanis özofagusta %55.5, diyaframda %29.6, S. fayeri ise özofagusda %29.6, diyaframda %3.7 oranlarında rastlanmıştırArticle Stomoxys (Diptera, Muscidae) Sinekleri ve Taşıdığı Bazı Önemli Paraziter Hastalıklar(2016) Değer, Mustafa Serdar; Özdal, Nalan; Oğuz, BekirStomoxys sinekleri, çiftlik hayvanlarının ve bazen de insanların deri ve kanlarında yaşayan pek çok patojen için mekanik vektörlük yapmaktadır. İmmun sistem baskılayıcı etkileri yanında, kan kaybı, stres, iştah kaybı, deri lezyonlarına yol açar ve hayvanları oldukça rahatsız ederler. Hayvanların bu sineklerden kendilerini korumak için bir araya toplanmaları da patojen etkenlerin mekanik bulaşmasına katkı sağlar. Stomoxys sinekleri Trypanasoma sp, Besnoitia sp, Habronema microstoma, Onchocerca sp. ve Dirofilaria sp. gibi parazitlere taşıyıcılık yapmaktadırlar. Kozmopolit bir yayılış gösteren Stomoxys calcitrans'ın hayvan ve insanlara patojen etkenleri bulaştırmada önemli bir vektörlük profiline sahip olduğu bilinmektedir. Bu konunun önemi gereği gelecekte yapılacak araştırmalara ışık tutması amacıyla bu insektin morfolojisi, biyolojisi, tıbbi önemleri, kontrol metodları ile ilgili son bilgiler ve literatürler incelenerek derleme yapılmıştır.Article Van Belediye Mezbahasında Kesilen Sığır, Koyun ve Keçilerde Hypodermosis(2005) Değer, Mustafa Serdar; Özdal, NalanBu çalışmada Şubat – Temmuz 2001 ayları arasında Van Belediye Mezbahasında kesilen 304 sığır, 148 koyun ve 184 kıl keçisi hypodermosis yönünden incelenmiştir. Hypodermosis’e sığırlarda %35.85, koyunlarda %3.37, keçilerde %10.32 oranında rastlanmıştır. Hypodermosis’den sorumlu türlerin sığırlarda Hypoderma bovis ve Hypoderma lineatum, koyun ve keçilerde ise Przhevalskiana silenus olduğu tespit edilmiştir.Article Van Kedilerinde Babesiosis(2005) Akkan, Hasan Altan; Ağaoğlu, T Zahid; Tütüncü, Mehmet; Özdal, Nalan; Karaca, Mehmet; Değer, Mustafa SerdarBabesiosis, kedilerde Babesia felis’in neden olduğu bir protozoon hastalığıdır. Bu çalışma ile Van kedilerinde Babesia felis’in varlığı Türkiye’de ilk kez tespit edilmiştir. Çalışmada 1-7 yaş arasındaki 120 adet Van kedisinde klinik ve hematolojik muayeneler yapıldı. Kedilerde babesiosise ilişkin klinik olarak herhangi bir semptoma rastlanmadı. Ancak kan örneklerinden hazırlanan frotilerin mikroskopik muayenesinde 13 (%10.8) kedide Babesia felis etkeni belirlendi. Sonuç olarak; Türkiye’de varlığı ilk defa tespit edilen Babesia felis’e Van kedilerinde %10.8 oranında rastlandı. Frotilerde görülen etkenlere rağmen muhtemelen daha önceden oluşan preimmünisyon nedeniyle semptomlar görülmedi. Yaz aylarında kedilerde yapılan klinik muayenelerde B. felis’e bağlı olarak meydana gelebilecek hastalığın göz önüne alınması ve klinik muayenelerin yanında mikroskopik ve serolojik muayenelerin de yapılmasının teşhis açısından önemli olduğu kanısına varıldı.Article Van ve Yöresinde Travmatik Myiasis Larvalarının Gelişmeleri ve İdentifikasyonları(2005) Özdal, Nalan; Değer, Mustafa SerdarBu araştırmahttp://www.ulakbim.gov.tr/cabim/vt/gorevli/index.php?cwid=3&j_no=249&subcommand=3&a_no=79593&page=1&pre_cwid=15&j_no=249&vt_no=1da travmatik myiasis sineklerinden Lucilia sericata, Calliphora vicina ve Sarcophaga haemorhoidalis’in doğal ortamda biyolojileri ve bu süreç içerisinde göstermiş oldukları morfolojik özellikler tespit edildi. Larvaların gelişme dönemleri ile ilgili morfolojik özellikler ayrıntılı olarak incelenerek fotoğraflarıyla gösterildi. Gelişmeleri incelenen L. sericata’ nın 16-21 günde, C. vicina’nın 19-30 günde, S. haemorhoidalis’in ise 14-19 günde gelişmelerini tamamladıkları görüldü.Article Van Yöresinde Evcil Güvercinlerde (Columba Livia Domestica) Bit Enfestasyonları(2010) Hallaç, Bülent; Bıçek, Kamıle; Denizhan, Vural; Özdal, Nalan; Değer, M. Serdar; Yılmaz, Ali Bilgin; Sona, AyşeBu çalışma, Van yöresinde bit enfestasyonu görülen evcil güvercinlerde yapılmıştır. Bu amaçla 65’i erkek 50’si dişi güvercin üzerinden toplanan bitler stereomikroskop altında incelenmiş ve tür teşhisleri yapılmıştır. Ektoparaziter muayenesi yapılan 115 güvercinin hepsinin Columbicola columbae ile yoğun şekilde enfeste oldukları tespit edilmiştir.Article Van'da Bir Tavuk Otopsisinde Gördüğümüz Helmintler(2005) Ayaz, Erol; Özdal, NalanVan’da bir tavuğun otopsisinde yoğun bir şekilde helmint enfeksiyonuna rastlanmıştır. Yapılan incelemeler sonucunda bu enfeksiyondan sorumlu parazitlerin Postharmostomum gallinum (Witenberg, 1923), Raillietina cesticillus (Molin, 1858), Capillaria anatis (Schrank, 1790) ve Heterakis gallinarum (Schrank, 1788) olduğu tespit edilmiştir. Bazı helmintlerin teşhisinde önemli olan kısımlarının fotoğrafları çekilmiştir.Article Van’da Evcil Güvercinlerde (Columba Livia Domestica) Coccidia ve Helmint Türlerinin Yayılışı(2009) Gül, Abdurrahman; Özdal, Nalan; Değer, Mustafa Serdar; Denizhan, VuralBu çalışma, Van şehir merkezindeki evcil güvercinlerde (Columba livia domestica) coccidia ve helmint türlerini belirlemek amacıyla yapılmıştır. Dışkı örnekleri Eimeria ookistleri ve helmint yumurtaları için Sheater’in şekerli yüzdürme yöntemi, Cryptosporidium spp. ookistleri için modifiye asit fast yöntemi kullanılarak incelenmiştir. Dışkı bakısı yapılan 145 güvercinin 98’inde (%67.58) Eimeria spp. ookistlerine 42’sinde (%28.96) helmint yumurtalarına rastlanmıştır. Pozitif dışkı örneklerindeki ookistler %2.5’lik potasyum dikromat solusyonu ile sporlandırıldıktan sonra, güvercinlerin %55.17’sinin E.columbarum, %51.03’ünün E.labbeana ile enfekte oldukları belirlenmiştir. Eimeria türleri belirlenen dışkıların 56 (%38.62) tanesinde her iki Eimeria türü birlikte bulunmuştur. Güvercinlerin hiç birinde Cryptosporidium spp. ookistlerine rastlanmamıştır. Helmintlerden Capillaria spp. %18.62, Ascaridia columbae %11.03, Heterakis spp. %6.20 ve Syngamus spp. %4.84 oranında belirlenmiştir.