Browsing by Author "Özkan, Burhan"
Now showing 1 - 3 of 3
- Results Per Page
- Sort Options
Specialist Thesis Effects of Intravenous Administration of Haloperidol in Ultrasound-Guided Brachial Plexus Block Quality(2014) Özkan, Burhan; Göktaş, UğurAmaç: Periferik blok gün geçtikçe anestezistlerin anestezi yöntemi tercihi sıralamasında üst sıralara yükselmektedir. Haloperidolün ucuz olması, düşük dozlarda bile ameliyat sonrası bulantı kusmayı etkin şekilde önlemesi, bu dozlarda yan etkisinin olmaması, yaşamsal fonksiyonları etkilememesi, erken derlenme ve hastaların hastanede kalma sürelerinde olumsuz bir etkisinin olmaması, hasta memnuniyeti ve konforunu arttırması gibi pozitif etkilerinden dolayı periferik blok yapılacak hastalarda premedikasyon ve sedasyon amaçlı olarak kullanılabilecek uygun bir ajan olduğunu düşünüp, bu araştırmada haloperidolün periferik blok kalitesine etkilerinin belirlenmesini amaçladık. Gereç ve yöntem: Ortopedi ve Travmatoloji, Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Kliniklerince, acil ya da elektif, tek taraflı el, ön kol veya kol cerrahisi uygulanacak ASA I-II grubu, 18-65 yaş arası vakalar çalışmaya alındı. Çalışmaya aldığımız olgular 20 kişilik rastgele 2 gruba ayrıldı. Haloperidol verilen grup (Grup H, n:20),Haloperidol verilmeyen SF verilen grup (Grup P, n:20) olarak belirledik. Çalışmamız çift kör olarak yürütüldü. Araştırmacı ve hasta dışında 3. bir şahıs tarafından ilaçlar hazırlandı. 3.şahıs hazırladığı fakat içeriğini söylemediği ilacı araştırmacıya verdikten sonra araştırmacı tarafından bu ilaç hastaya uygulandı. Dolayısıyla hasta ve araştırmacı ilaç verilen hastaların hangi grupta olduğunu bilmiyorlardı. Çalışma tamamlandıktan sonra hastaların hangi grupta olduğu belirlenip tasnif edildi. Hastalara aynı miktarda haloperidol ve serum fizyolojik verildi. Hastaların sistolik arteriyel kan basıncı, diyastolik arteriyel kan basıncı, ortalama ateriyel kan basıncı, periferik oksijen saturasyonu, kalp atım hızı, sensoriyal ve motor blok başlangıç ve bitiş zamanları, ağrı skalası, sedasyon skalası, hasta ve cerrah memnuniyeti değerlendirildi. Bulgular: İki grup arasında demografik veriler, arteriyel oksijen satürasyonları, kalp atım hızları, motor blok başlangıç ve bitiş zamanları, duyusal blok başlangıç ve bitiş zamanları, postop 0. dk hasta memnuniyeti, postop ağrının hissedildiği ilk ana kadar olan süre, ağrının hissedildiği ilk an visüel ağrı skoru değerleri ve hasta memnuniyeti açısından fark saptanmadı. Serum fizyolojik verilen grupta haloperidol verilen gruba göre sistolik, diyastolik ve ortalama arter basınçları anlamlı yüksek bulundu (p<0.05). Preoperatif, peroperatif ve postoperatif sedasyon skoru değerlendirildiğinde haloperidol verilen grubun serum fizyolojik verilen gruba göre sedasyon skoru anlamlı yüksek bulunmuştur (p<0.05). Sonuç: Çalışmamızda kullandığımız dozda intravenöz yoldan verilen haloperidol, etkin bir sedasyon, perioperatif stabil hemodinami, kısmen duysal ve motor blok başlangıç süresinde kısalma ve duysal ve motor blok bitiş süresinde uzama sağladığı görüldüğünden, infraklaviküler periferik sinir bloğu öncesinde kullanılmasının avantajlı olacağı kanaatindeyiz. Anahtar Kelimeler: İnfraklaviküler Blok, Haloperidol, Sedasyon ,UltrasonografiMaster Thesis Investigation of Stress Perceptions of Attenti̇on Defi̇ci̇t an Hyperactivity Symptoms of Individuals Who Do Orientiring Sports and Those Who Do Not(2021) Özkan, Burhan; Eroğlu, Arif KaanBu çalışmada oryantiring sporu yapan ve yapmayan bireylerin stres algıları, dikkat eksikliği ve hiperaktivite belirti düzeylerinin farklı değişkenlere göre araştırılması hedeflenmiştir. Tarama modeli ile yapılan araştırma 2020-2021 döneminde gerçekleştirilmiştir. Çalışmaya 184 oryantiring sporu yapan ve 138 oryantiring sporu yapmayan birey katılmıştır. Toplanan verilerin analizi SPSS istatistiksel paket programı kullanılarak yapılmıştır. İstatistiksel analizde ölçümler; hem Kolmogorov-Simirnov testi hem de Shapiro Wilk testleriyle değerlendirilmiş, değişkenlerin dağılımının normal olmadığı görülmüştür. İki düzeyli değişken karşılaştırılmasında Mann Whitney U testi, ikiden fazla grupların karşılaştırılmasında Kruskall-Wallis H testi kullanılmıştır. Bu çalışmada anlamlılık düzeyi p˂0,05 olarak alınmıştır.Bu çalışmada Algılanan stres ölçeği ve Erişkin dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu kendi bildirim ölçeği (asrs) kullanılmıştır Araştırmada elde edilen bulgular değerlendirildiğinde, oryantiring sporu yapma değişkeni stres yetersiz özyeterlik boyutunda oryantiring sporu yapanların lehine anlamlı farklılık bulunmaktadır (p<0,05). Stres algısı toplam puanında , stres rahatsızlık ve DEHB belirtileri arasında anlamlı farklılık bulunmamaktadır (p>0,05). Medeni durum değişkenine göre stres toplam, stres yetersiz öz yeterlikte ve stres rahatsızlıkta evli bireylerin lehine anlamlı farklılık bulunmaktadır (p<0,05). DEHB'te medeni durum değişkenine göre anlamlı farklılık bulunmamaktadır. Cinsiyet değişkeni incelendiğinde stres algısı toplam puanında, stres rahatsızlık ve DEHB belirtisinde erkek bireylerin lehine anlamlı farklılık bulunmaktadır (p<0,05). Stres yetersiz özyeterlik boyutunda anlamlı farklılık bulunmamaktadır. Düzenli spor yapma değişkeni incelendiğinde stres algısı toplam puanında, stres rahatsızlık ve DEHB belirtisinde düzenli spor yapanların lehine anlamlı farklılık bulunmaktadır (p<0,05). Stres yetersiz özyeterlik boyutunda anlamlı farklılık bulunmamaktadır (p>0,05). Sonuç olarak düzenli olarak spor yapan bireylerin stres algılarının ve DEHB belirtilerinin daha olumlu tespit edilmesi spora yönelmenin önemini ortaya koymaktadır.Article Terminal Dönemdeki Bir Hastada Karşılaşılan Etik Belirsizlik: Sekizinci Kateter(2015) Yüzkat, Nureddin; Çeğin, M. Bilal; Soyoral, Lokman; Özkan, Burhan; Göktaş, UğurYoğun bakım üniteleri daha ayrıntılı gözlem ve tedavilerden fayda görebilecek, yaşamsal destek alma ihtiyacı olan hastaların izlendiği ünitelerdir. Bu özellikleriyle ölüm riskinin azaltılması ve erken iyileşmenin sağlanmasında hasta ve aileleri için umut kaynağı olmuştur. Bu ünitelere en sık organ yetmezliklerine yönelik destek tedavisi gerektiren kritik hastalar yatmaktadır. Bununla birlikte yoğun bakım üniteleri kritik hastaların tedavi sürecinde etik sorunlarla da karşılaşılabilen ortamlardır. Sağlık çalışanları, birtakım etik kavramlarla karşı karşıya kalmakta, hatta bazen karar verme durumunda da olabilmektedir. Böyle bir durumda etik kavramların, kişilerin değer ve görüşlerinin önemi ortaya çıkmaktadır. Bu yazıda, yoğun bakım ünitesinde yatan terminal dönemdeki, çoklu kateterizasyon (7 adet) uygulanmış ve yeni bir kateter takılması gereken bir olguda; kateter takılıp takılmaması konusunda yaşanan etik belirsizlik tartışılmıştır.