Browsing by Author "Öztürk, Yahya"
Now showing 1 - 16 of 16
- Results Per Page
- Sort Options
Article Akkaraman, Corriedale X Akkaraman, Hampshine Down X Akkaraman, Dorset Down X Akkaraman (F1) Kuzuların Besi ve Karkas Özlellikleri(1997) Odabaşıoğlu, Fuat; Küçük, Mürsel; Öztürk, YahyaAkkaraman (Akk), Corriedale (Cor) x Akk, Hampshire Down (HD) x Akk, Dorset Down (DD) x Akk (Fi) kuzuların besi ve karkas özelliklerini araştırmak amacıyla yapılan bu çalışmada; besi özellikleri için 18 baş Akkaraman, 16 baş Cor x Akk, 12 baş HD x Akk ve 18 baş DD x Akk ; karkas özellikleri için ise her genotipten 5 er baş erkek kuzu kullanılmıştır. Beside kuzulara ad-libitum kesif yem ve saman verilmiştir. İstatistik analizler Harvey'in paket programı ile gruplar arası farklılıklar da Duncan testi ile tespit edilmiştir. Akkaraman, Cor x Akk, HD x Akk ve DD x Akk (Fi) kuzularda sırayla günlük canlı ağrlık artışı; erkeklerde 148, 191, 125 ve 159 & dişilerde 134, 116, 111 ve 109 g; kesim ağırlığı 40.76, 41.09, 39.66 ve 41.24 kg; kuyruksuz karkasa göre soğuk karkas ağırlığı 19.11, 18.85, 18.83 ve 19.43 kg; karkas randımanı % 46.97, 46.30, 46.31 ve 47.70; karkasta but oranı % 29.64, 32.80, 32.77 ve 32.71 (P<0.01), kol oranı % 16.38, 18.60, 16.93 ve 17.71 (P< 0.01); sırt oranı % 7.08, 9.32, 8.70 ve 9.59 (P< 0.01), bel oranı % 8.09, 10.54, 9.66 ve 11.20 (P< 0.01), böbrek-leğen yağı oranı % 0.67, 1.35, 0.93 ve 1.49 (P< 0.01); kolda et oranı % 62.00, 61.95, 59.64 ve 63.71, yağ oranı % 18.35, 19.90, 21.67 ve 23.10, kemik oranı % 20.07, 19.40, 19.44 ve 17.68 (P< 0.05) olarak bulunmuştur.Article Balıkgöl (Ağrı) Kıyılarında Arazi Örtüsü/kullanımının Zamansal Değişimi (1989-2021)(2022) Yulu, Adem; Öztürk, Yahya; Bayrak, MehtapArazi örtüsü/kullanımında meydana gelen hızlı değişimlerin tespit edilmesi, geleceğe yönelik planlı-sürdürülebilir bir arazi kullanımın belirlenmesinde son derece önemlidir. Bu çalışma, Balıkgöl (Ağrı) kıyılarında 1989 ve 2021 yılları arasında yer alan arazi örtüsü/kullanım değişimlerini ortaya koymak amacı ile uydu görüntüleri ve arazi gözlemlerinden faydalanılarak hazırlanmıştır. Tespit edilen sonuçlara göre Balıkgöl kıyılarında özellikle rekreasyonel faaliyetlere bağlı olarak işlevsel değişimlerin ortaya çıktığı gözlemlenmiştir. Mera alanlarının 1989 yılında kıyılarda geniş bir alan kapladığı, 2021 yılında ise fiziki coğrafya koşullarının elverişli olduğu kıyı yakınında yer alan yerleşmeler çevresinde, 100 metrelik dar bir alanda tarımsal faaliyetlerin yapıldığı tespit edilmiştir. Çalışmada, en son aşamada Puyravaud formülü kullanılarak her bir arazi örtüsü tipi için yıllık değişim oranları hesaplanmıştır. Her bir arazi kullanım özelliği için değerler benzer hassasiyetle oranlanmış, Kappa İndisi kullanılarak doğruluk analizi yapılmıştır.Master Thesis Fattening Performance End Carcass Characteristics of Akkaraman Lambs Fattaned Under Traditional System and Intensive Fattening System.(2008) Mis, Adem; Öztürk, YahyaBu araştırma köy şatlarında yapılan besi ile entansif besideki Akkaraman ırkı erkek tokluların besi performansı, kesim ve karkas özelliklerinin belirlenmesi amacıyla yürütüldü. Çalışmanın Entansif kısmı Yüzüncü Yıl Üniversitesi Veteriner Fakültesi Çiftliğinde, besici kısmı Göllü köyünde yürütülmüştür. Besi performansı için araştırmada her grupta (Gruplar: besici I, entansif ve besici II) 20 baş Akkaraman erkek toklu kullanılmış ve besi 70 gün sürmüştür. Köy şartlarındaki besici Grupları için besleme şekli, geleneksel yöntemle yapıldı. Entansif grubunda adlibutum konsantre yem ve korunga verildi. Tokluların canlı ağırlıkları; besi başlangıcı, 70. güne kadar her 14 günde bir akşamdan aç bırakılarak tartımlar yapılmış ve 70. gün besi sonu canlı ağırlıkları tespit edildi. Grupların (Gruplar: besici I, entansif ve besici II) besi başı ve besi sonu canlı ağırlıkları sırasıyla 32.47, 38.07, 37.73; 46.08, 53.26, 46.87 kg olarak bulundu. Günlük canlı ağırlık artışları yine aynı sırasıyla 0.190, 0.220, 0.200 g ve 1 kg canlı ağırlık artışı için tüketilen kesif ve kaba yem miktarları sırasıyla 4.995, 5.045, 3.715 kg ve 4.165, 4.436, 5.710 kg bulundu. Günlük kesif yem tüketim miktarları sırasıyla 0.999, 1.110, 0.743 g ve kaba yem tüketimleri ise sırasıyla 0.833, 0.976, 1.142 g tespit edildi. Araştırmada sıcak karkas ağırlığı sırasıyla 22.18, 24.68, 22.77 kg(P<0.05); soğuk karkas ağırlığı 21.72, 24.18, 22.32 kg (P<0.05); karkas randımanı % 0.48, 0.50, 0.50 (P<0.05); karkasta et oranları % 51.34, 52.44, 52.56; karkasta yağ oranı % 14.19, 13.85, 13.26; karkasta kemik oranı % 19.74, 18.26, 18.69; kuyruk yağı oranı % 8.03, 8.49, 8.62; böbrek leğen yağı oranı % 0.63, 0.37, 0.35(P<0.01); iç yağı oranı % 0.52, 0.41, 0.59; karkasta but oranı % 27.00, 26.84, 27,41; karkasta kol oranı % 15.99, 15.69, 15.92; karkasta sırt oranı % 4.91, 4.88, 5.09; karkasta bel oranı % 4.85, 5.37, 4.87; karkasta diğerlerinin oranı % 24.68, 24.66, 24.21 olarak tespit edildi. Sonuç olarak; Besicilerin her ne kadar çok iyi besi yaptıklarını iddia etseler de hayvanların besin ihtiyaçlarını tam olarak karşılamadıkları saptandı. Konsantre yeme alıştırma dönemi çok uzun olduğu için besi süresi daha uzun sürdüğü gözlendi. Entansif grubu diğer besici gruplarına göre daha iyi performans gösterdiği saptandı.Article Faulting and Lithological Features in Vegetation Distribution: a Remote Sensing Asisted Case Study From Se Turkey(2023) Öztürk, Yahya; Turgay, Orkun; Çetin, Muhammed; Zorer, HalılIn this study, the effect of lithological and tectonic parameters on vegetation density was investigated. In this context, two faults and their immediate surroundings in an area whose bedrock is flysch and limestone in the southeast of Turkey (south of Lake Van) were chosen as the sampling area. In the research area, generally, the extensional tectonic regime in NE-SW direction has developed many normal faults and these faults have gained oblique character in places. The aforementioned faults not only controlled the tectonic-morpho dynamics and geomorphic character of the research area, but also controlled the texture of the vegetative cover. For the target purpose of the study, field studies were carried out and remote sensing techniques were applied. GIS and remote sensing outputs (NDVI, lineament, lithological map) and field findings were compared. As a result, it was determined that there were significant relationships between vegetation density in the sampling area, fault lines and lithological features.Master Thesis The Geomorphology of Sinebel Siirt Pervari, Split Valley and Its Close Environment(2019) Öztürk, Yahya; Zorer, HalilYüksek lisans tezi olarak hazırlanan bu çalışmanın alanı, Siirt ili Pervari ilçesinin GD'sunda yer almaktadır. Çalışmaya konu olan Sinebel Vadisi Neotektonik hareketler sonucu faylanmaya yoğun şekilde maruz kalan bir alanda bölgesel yükselmeye ayak uyduran akarsuyun açtığı yarma karakterli bir vadidir. Antesedant özelliklerin görüldüğü Sinebel Yarma Vadisi' nde tektonizmayı yansıtan çok sayıda jeomorfolojik belirteç vardır. Bitlis Zagros Bindirme Zonu üzerinde yer alan Sinebel Yarma Vadisi, kireçtaşlı litolojide açılan bir vadidir. Bölgede kalkerlerin fazla olması ve diğer koşulların elverişli olmasından dolayı karst topoğrafyasına ait jeomorfolojik birimler de oluşmuştur. Sinebel Vadisi' nin aşağı çığırında ise azalan eğim değerlerinden dolayı flüvyal birikim şekilleri görülmektedir. Çalışma alanı faylanmaya yoğun şekilde maruz kaldığı için değişen eğim değerlerinden dolayı gevşek yapıda olan fliş tabakalarında kütle hareketleri görülmektedir. Çalışma alanında yer alan başlıca akarsular; Sinebel, Mansur, Çemekari, Kışlacık, Çatak ve Botan akarsularıdır. Bu akarsuların beslenme havzalarında yer alan litoloji ve iklimden dolayı rejimleri düzensizdir, debi değişkenliği oldukça fazladır. Nisan – Mayıs aylarında azami seviyeye ulaşan akarsularda Sonbahar ve Kış mevsimlerinde akım asgarisi yaşanmaktadır. Çalışma alanında litoloji, iklim, tektonizma ve flüvyal süreçlerin ortak ilişkisinden kaynaklı zengin bir jeomorfolojik görünüm vardır. Bu jeomorfolojik yapı tektonizma ile yakından ilişkili olduğu için morfotektonik anlamda çalışma alanı ve yakın çevresi aktif bir tektonik kuşak üzerinde yer almaktadırArticle İlk Tohumlama Döneminde Hamdani Koyunlarının Döl Verimi ve Kuzularının Süt Emme Dönemindeki Yaşama Gücü ile Büyüme Performasyonlarının Araştırılması(2006) Yılmaz, Orhan; Öztürk, Yahya; Küçük, MürselDamızlıkta ilk kez kullanılan Hamdani koyunlarının döl verimi parametrelerinin ve kuzularının süt emme dönemindeki yaşama gücü ile büyüme performanslarının araştırılması bu çalışmanın amacını oluşturmuştur. Araştırma, Yüzüncü Yıl Üniversitesi Veteriner Fakültesi Araştırma ve Uygulama çiftliğinde yürütülmüştür. Araştırmada, 20-21 aylık yaşta 66 baş Hamdani koyun ve 4 baş ergin koç kullanılmıştır. Koyunlar, normal sıfat döneminde (eylül-kasım) elde sıfat yöntemiyle tohumlanmışlardır. İlk kez damızlıkta kullanılan Hamdani koyunlarında östrus, gebelik, doğum, tek doğum, ikiz doğum, abort, kuzu verim oranları ve bir doğuma düşen ortalama kuzu sayısı sırasıyla % 89.4, % 77.3, % 74.2, % 91.8, % 8.2, % 3.9, % 80.3 ve 1.08 olarak saptanmıştır. Kuzuların, sütten kesimdeki (90. gün) yaşama gücü oranı % 100 ve beden ağırlığı 19.75 kg olarak belirlenmiştir. Hamdani kuzularının doğum ağırlığı, 30. ve 60. gün ağırlıkları üzerine cinsiyetin etkisi önemsiz, doğum tipinin etkisi önemli bulunmuştur (P<0.001). Kuzuların sütten kesim ağırlığı üzerine cinsiyetin ve doğum tipinin etkisi önemli olmuştur (P<0.01, P<0.001). Sonuç olarak; bu araştırmada, ilk kez damızlıkta kullanılan Hamdani koyunlarında belirlenen döl verimi parametreleri, daha yaşlı Hamdani koyunları için bildirilen parametrelerden daha düşük bulunmuştur. Bu çalışmadaki Hamdani kuzularının sütten kesim ağırlıkları da Hamdani ve bazı yerli koyun ırklarımızın kuzuları için bildirilen değerlerden daha düşük, ancak ekonomik bir değer ifade eden yaşama gücü daha yüksek bulunmuştur.Article Kıl Keçilerinin Döl ve Süt Verimi Özellikleri Üzerine Genetik Olmayan Faktörlerin Etkisi(2019) Karslı, Mehmet Akif; Öztürk, Yahya; Küçük, Mürsel; Bolacalı, Memis; Yılmaz, OrhanBu çalışmanın amacı, yarı entansif ve kurak az nemli iklim koşullarında yetiştirilen Kıl keçilerinin döl verimi ve süt verimi üzerine genetik olmayan faktörlerin etkisini belirlemek ve bu faktörler arasındaki fenotipik korelasyonu araştırmaktır. Gebelik süresi (GL), gebelik başına düşen tohumlama sayısı (NSPC), laktasyon uzunluğu (LL), laskyason süt verimi (LMY) ve günlük süt verimi (DMY) üzerine genetik olmayan faktörlerin değerlendirilmesinde Genear linear model, diğer döl verim parametrelerinin değerlendirilmesinde ise Chi-square metodu kullanılmıştır. Tabii tohumlama yapılan gruptaki keçilerin gebelik oranı, doğu m oranı ve tek doğum oranı suni tohumlama uygulananlardan daha yüksek iken, NSPC sayısı daha düşüktür. Yaş arttıkça LL, LMY ve DMY artmış (P<0.001), NSPC azalmış (P<0.001), tek ve ikiz doğum oranları ise dalgalanma göstermiştir (P<0.01). En iyi döl verimi ve süt verimi nin 5 ve daha yukarı yaşlı ve 45.0-49.9 kg canlı ağırlığındaki keçilerde olduğu belirlenmiştir. Fluorogestone acetate içeren intravajinal sünger ile senkronizasyon ile tabii tohumlama uygulaması nın keçilerde oğlak verimini arttırdığı sonucuna varılmıştır.Article Neotektonik Transfer Zonlarında Dağlık Alanların Morfotektonik Evrimi: Güneydoğu Anadolu Bindirme Kuşağı’nda Körkandil Dağı Örneği (Pervari/siirt)(2024) Öztürk, Yahya; Zorer, HalılKörkandil Dağı, Pervari’nin (Siirt) doğusunda yer alır ve 2800 metrelik yükseltisiyle bölge topoğrafyasında en belirgin jeomorfik ünitelerden biridir. Dağ, Anadolu’nun makro morfotektonik yapılarından biri olan Güneydoğu Anadolu Bindirme Zonu (GABZ) üzerindedir ve karakteristik horst yükselimi özelliğine sahiptir. Körkandil Dağı’nın morfojenetik evrimi bölgede gelişen yerel DKD-BGB doğrultulu gerilmeli tektonik rejime bağlıdır. DKD-BGB doğrultusunda gelişen genişlemeli gerilme tipi tektonik rejim, KKB-GGD gidişli ve baskın karakteri eğim (normal) atım olan fay sistemlerinin gelişimiyle karşılık bulmuştur. Literatürde bu fayların GABZ’ın segmentleri olan Şirvan, Beğendik ve Hakkâri fayları arasında sağa sıçrama sonucunda gelişmiş transfer fayları oldukları ifade edilmiştir. Sağa sıçrama esnasında meydana gelen DKD-BGB doğrultulu genişleme/açılma, kabaca KKB-GGD doğrultulu paleotektonik kıvrım sistemini (Kato Kıvrımı) deforme etmiştir. Deformeli kuşak boyunca transfer zonunda gelişen normal fayların yükselen blokları horstlara dönüşürken horst kenarlarında yersel mikro graben alanları konumlanmıştır. Çalışmada tektonik etkinin nicel ifadelendirilmesi amacıyla Dağ Önü Eğriselliği (Smf) ve Vadi Tabanı Genişliği-Vadi Tabanı Yüksekliği (Vf) morfometrik indisleri de uygulanmış ve elde edilen sayısal bulguların yüksek tektonik aktiviteye yönelik değerler taşıdığı (ortalama Smf değeri 1,05; ortalama Vf değeri 0,03) anlaşılmıştır. Çalışmada derlenen jeomorfik ve morfometrik veriler Körkandil Dağı ve çevresinin Anadolu’da neotektonizmanın şiddetli yaşandığı örneklem alanlardan biri olduğunu göstermektedir. Ayrıca çalışmayla birlikte GABZ içinde baskın ters faylanma/sürüklenim mekanizmasından farklı olarak transfer fayı niteliğinde normal fayların da geliştiği ve bu fayların topoğrafik gelişimi denetleyerek Körkandil Dağı gibi horst yükselimlerini geliştirdiği anlaşılmaktadır.Article Sinebel Yarma Vadisi ve Çevresinde (Pervari/siirt) Tektono-jeomorfolojik Şekiller(2020) Öztürk, Yahya; Zorer, HalılÇalışma alanı, Anadolu'nun morfotektonik bölgelerinden olan Doğu Anadolu Sıkışma Rejimi Bölgesinde, Bitlis Zagros Kenet Zonu'nun segmentleriyle şekillendirilen tektonik bir kuşak üzerinde bulunmaktadır. Aynı zamanda Toros Orojen Kuşağı'nın doğusunda bulunan alanın ana yapısı, KB-GD yönlü uzanan kıvrımlı yapıdan oluşmaktadır. Ancak Alp Orojenezi'nin post-Miyosen döneminde paroksizmal safhalarıyla şiddetlenen dislokasyonları, genel morfografik yapıyı değiştirmiştir. Bu değişiklik, Jura–Kretase yaşlı masif kireçtaşlarının rijit karakterlerinden dolayı oluşan kırılmalarla gerçekleştirilmiştir. Çalışma alanı çevresinde hâkim yapı kıvrımlı olsa da şekillendirici son hareket faylanma olmuş ve fay jeomorfolojisine ait birçok şekil bölgenin jeomorfolojik peyzajını zenginleştirmiştir. Bu çalışma, Sinebel Yarma Vadisi ve çevresinde bulunan tektono-jeomorfolojik şekillerin tespitini, litolojik, tektonik ilişkilerini ve peyzaja etkisini ortaya konulmasını amaçlamıştır. Arazi ve literatür çalışmaları sonucunda çalışma alanında kırık tektoniğini yansıtan birçok jeomorfik öge belirlenmiştir. Bunlar; asılı vadiler, asılı mağara, fay vadileri, fay diklikleri, basamaklı topoğrafya, façetalı tepeler, yönlü lapyalar, heyelanlar, kret, antesedant vadiler, sıralı kayşat konileri, kesilmiş tepeler, traverten, sıralı su kaynakları, çarpılmış vadi yamaçları ve eğim kırıklıklarıdır. İncelemeler sonucu bu şekillerin sıkışma ve gerilme tektoniğine bağlı olarak oluştukları anlaşılmıştır. Alanın jeomorfolojik peyzajı tektono-dinamik karakterlidir. Daha sonra denüdasyonel süreçlerin devreye girmesiyle de polijenik bir topografya özelliği kazanmıştır.Article Tektonizma ve İklim Denetimli Süreçlerin Volkanik Yapıların Morfolojisine Etkisi: Aras Dağları Volkanik Dağ Kuşağı’nda Kraterlerin Jeomorfik Özellikleri (Doğu Anadolu)(2024) Öztürk, Yahya; Zorer, HalılAras Dağları Iğdır, Doğubayazıt ve Balıkgöl fay zonları tarafından denetlenen Pliyo-Kuvaterner Pamuk ve Durak dağları arasında 50 km uzunluğundaki volkanik rölyefi kapsamaktadır. BKB-DGD eksenli dağ kuşağının orografik çatısı stratovolkanlardan oluşan bir silsileden oluşur. Aras Dağları’nın kuzeyinde Tuzluca-Iğdır çek-ayır havzaları; güneyinde ise Ombulak Havzası, Balıkgöl Havzası, Balıkgöl Deresi flüvyo-tektonik oluğu ve Doğubeyazıt Havzası gibi depresyonların sıralandığı tektonik kuşak bulunmaktadır. Bu depresyonlar paleo-Ağrı Havzası’nın kalıntılarıdır ve Aras Dağları, bu depresyon sisteminde açılma çatlaklarına bağlı volkanizmayla gelişmiştir. Açılma çatlağının morfojenezi, KB-GD eksenli Serdarabat-Nahcivan fayı ile Balıkgöl-Siyahçeşme-Hoy fayları arasındaki aralı-aşmalı sekmelerle denetlenmiştir. Bu bölgesel deformasyon sistemi dahilinde birbirinden bağımsız merkezi püskürmeler ve kanat erüpsiyonları şeklinde gelişen parazit koniler, Aras Dağları’nda tipik kraterlerin gelişimiyle sonuçlanmıştır. Silsile üzerinde büyüklük ve morfolojik olarak farklı ondört belirgin krater yapısı belirlenmiş ve bunların ortaç/asidik lav erüpsiyonlarının ya da bazaltik piroklastik çıkışların topoğrafik sonuçları oldukları tespit edilmiştir. Bu çalışmada, krater yapılarının morfolojik tanıtımını/sınıflandırmasını yapmak ve krater morfolojisi üzerinde etkili olan krater içi ikincil volkanizma, tektonizma, paleorüzgarlar, akarsu ve buzullaşma gibi süreçlerin etkisini ortaya koymak amaçlanmıştır. Bu amaç doğrultusunda krater sistemleri tek tek ele alınmış, sayısal yükseklik modelleri kullanılarak kraterlerin 3D görünümleri, swath profilleri, kırmızı rölyef haritaları üretilmiştir. Çalışmada derlenen veriler tüm kraterlerin morfolojileri üzerinde flüvyal süreçlerin etkili olduğunu gösterirken, paleo-rüzgarların iki, glasyal süreçlerin üç, tektonizmanın (faylanma) yedi, krater içi ikincil volkanizmanın ise üç kraterin jeomorfik dokusuna etki ettiği anlaşılmıştır. Morfolojik yapıyı etkileyen bu süreçlerden dolayı tüm kraterler kapalı çanak özelliğinden yoksundur. Bu parametreler, deforme olmuş krater yapılarının değişken doğal ortam koşullarını anlamada önemli jeomorfik referans kaynaklarından biri olduğunu göstermektedir.Doctoral Thesis The Research of the Yield and Morphologic of Characteristics of Hamdani Sheep in Van Areas(1998) Öztürk, Yahya; Odabaşıoğlu, Fuat1.ÖZ Bu araştırma Van ve yöresinde yetiştirilen Hamdani koyunlarının verimleri ile morfolojik özelliklerinin araştırılması amacı ile yapılmıştır. Araştırmada, döl verimi için 105, süt verimi için 64T ergin canlı ağırlık, yapağı verimi ve yapağı özellikleri için 91, morfolojik özellikler için 90 baş koyun kullanılırken, süt emme döneminde (büyüme) 87, besi performansının tespitinde 21, vücut ölçüleri ile kesim ve karkas özellikleri için 12 baş kuzu kullanılmıştır. Koyunlarda, doğum oram %92 ve bir batında kuzu sayısı 1.04 dür. Laktasyon süresi ortalama 229.88 gün olup, laktasyon süt verimi ortalama %7.45 yağlı 142.36 kg dır. Laktasyon süresince günlük süt verimi 615.94 g dır. Bu çalışmada Hamdani koyunlarının ortalama ergin canlı ağırlığı 58.06 kg, kirli yapağı verimi 2.41 kg, yapağı randıman, %56.91 ve. cidago yüksekliği 61.65 cm olarak bulunmuştur. Kuzularda doğum ağırlığı ortalama 4.66 kg olup, sütten kesim ağırlığı (90 gün) 21.59 kg dır. 0-90. günler arası günlük canlı ağırlık artışı ortalama 192.00 g. dır. Doğum tipinin canlı ağırlık üzerine, doğumda ve büyümenin bazı dönemlerinde p<0.01 düzeyinde önemli olmuştur. Sütten kesim yaşında kuzuların yaşama gücü %95.05 olarak bulunmuştur. Beside günlük canlı ağırlık artışı 206.00 g iken ortalama tüketilen kesif ve kaba yem. miktarları sırası ile 0.16 kg. ve 1.26 kg. dır. Ortalama 39.22 kg. canlı ağırlıkta kesilen kuzularda karkas randımanı % 46.61, kuyruk yağı ağırlığı 2.5 kg ve oranı ise % 13.59 olarak tespit edilmiştir.Research Project Van ve Yöresinde Hamdani Koyunlarının Verimleri ve Morfolojik Özelliklerinin Araştırılması(1997) Odabaşıoğlu, Fuat; Öztürk, YahyaBu araştırma Van ve yöresinde yetiştirilen Hamdani koyunlarının verimleri ile morfolojik özelliklerinin araştırılması amacı ile yapılmıştır. Araştırmada, döl verimi için 105 , süt verimi için 64, ergin canlı ağırlık, yapağı verimi ve yapağı özellikleri için 91, morfolojik özellikler için 90 baş koyun kullanılırken, süt emme döneminde (büyüme) 87, besi performansının tespitinde 21, vücut ölçüleri ile kesim ve karkas özellikleri için 12 baş kuzu kullanılmıştır. Koyunlarda, doğum oranı %92 ve bir. doğumda kuzu sayısı l .04 dür. Laktasyon süresi ortalama 229.88 gün olup, laktasyon süt verimi ortalama %7.45 yağlı 142.36 kg dır. Laktasyon süresince günlük süt verimi 615.94 g dır. Bu çalışmada Hamdani koyunlarının ortalama ergin canlı ağırlığı 58.06 kg, kirli yapağı verimi 2.41 kg, yapağı randıman, %56.91 / ve cidago yüksekliği 61.65 cm olarak bulunmuştur. Kuzularda doğum ağırlığı ortalama 4.66 kg olup, sütten kesim ağırlığı (90 gün) 21.59 kg dır. 0-90. günler arası günlük canlı ağırlık artışı ortalama 192.00 g dır. Doğum tipinin canlı ağırlık üzerine, doğumda ve büyümenin bazı dönemlerinde p<0.01 düzeyinde önemli olmuştur. Sütten kesim yaşında kuzuların yaşama gücü %95.05 olarak bulunmuştur. Beside günlük canlı ağırlık artışı 206.00 g iken ortalama tüketilen»kesif ve kaba yem miktarları sırası ile 0.16 kg ve 1.26 kg dır. Ortalama 39.22 kg canlı ağırlıkta kesilen kuzularda karkas randımanı % 46.61, kuyruk yağı ağırlığı 2.5 kg ve oranı ise % 13.59 olarak tespit edilmiştir.Article Van ve Yöresinde Hamdani Koyunlarının Verimleri ve Morfolojik Özelliklerinin Araştırılması; I. Koyunların Çeşitli Verim Özellikleri(2011) Öztürk, Yahya; Odabaşıoğlu, FuatBu araştırma, Hamdani koyun ırkının döl, süt ve yapağı verimleri ile bazı yapağı özelliklerinin belirlenmesi amacı ile yapılmıştır. Çalışmada, döl verimi özellikleri için 105, süt verimi özellikleri için 64 ve yapağı verimi ve özellikleri için 91 baş koyun kullanılmıştır. Koyunlarda östrus, gebelik, doğum oranları ile bir doğuma düşen ortalama kuzu sayısı sırası ile %98, %98, %92 ve 1.04 olarak belirlenmiştir. Genel olarak laktasyon süt verimi, günlük süt verimi, laktasyon süresi ve sütte yağ oranı sırasıyla 142.36 kg, 615.94 g, 229.88 gün ve %7.45 olarak belirlenmiştir. Kirli yapağı verimi, yapağı randıman, yapağıda uzunluk, incelik, kıvrım ve sortimenti sırasıyla 2.41 kg, %56.91, 18.04 cm, 30.15 μ, 2.50 ve 50 S olarak tespit edilmiştir. Sonuç olarak; Hamdani koyunlarının, döl verimi, yapağı verimi ve bazı yapağı özelliklerinin bölgedeki diğer koyun ırklarınki ile benzerlik gösterdiği ancak süt veriminin bölgedeki diğer koyun ırklarından daha yüksek olduğu belirlenmiştir.Article Van ve Yöresinde Hamdani Koyunlarının Verimleri ve Morfolojik Özelliklerinin Araştırılması; Iı. Kuzularda Büyüme, Yaşama Gücü, Besi Performansı Kesim ve Karkas Özellikleri(2011) Odabaşıoğlu, Fuat; Öztürk, YahyaBu araştırma Hamdani kuzularında büyüme, yaşama gücü, besi performansı, kesim ve karkas özelliklerini belirlemek amacıyla yapılmıştır. Büyüme performansının belirlenmesinde 87, besi performansının belirlenmesinde 21, kesim ve karkas özelliklerinin belirlenmesinde 12 baş Hamdani kuzusu kullanılmıştır. Kuzular da doğum ağırlığı 4.66 kg, 90.gündeki (sütten kesim) ağırlığı 21.59 kg’dır. 0-90.gün arası dönemde ortalama günlük canlı ağırlık artışı 192 g, sütten kesimdeki (90.Gün) yaşama gücü %95.05 olarak bulunmuştur. Doğum ağırlığına ve büyümenin bazı dönemlerindeki beden ağırlığına doğum tipinin etkisi p<0.01 düzeyinde önemli olmuştur. Kuzuların 70 günlük besi süresince günlük canlı ağırlık artışı 206 g, günlük tükettikleri kesif ve kaba yem miktarları 0.16 kg ile 1.26 kg olarak saptanmıştır. 39.22 kg canlı ağırlıkta kesilen kuzuların soğuk karkas randımanı %46.61, kuyruk yağı 2.55 kg, kuyruk yağının karkasa oranı %13.59 ve MLD kesit alanı 17.25 cm2 olarak belirlenmiştir. Bu verilere dayalı olarak; Hamdani kuzularının büyüme, yaşama gücü, besi performansı, kesim ve karkas özellikleri yönünden bölgede yetiştiriciliği yapılan Akkaraman, Morkaraman ve Norduz gibi yağlı kuyruklu ırklara benzer olduğu belirlenmiştir. Hamdani koyun ırkında farklı besi metotları kullanılarak besi performansının ve ideal kesim ağırlığının tespit edilmesi için yeni çalışmalara ihtiyaç olduğu, ayrıca bölgenin ekonomik ve pazar şartları dikkate alınarak, Hamdani koyun ırkının veriminin iyileştirilmesi yönünde çalışmalar yapıldığında, Hamdani koyunun bölge yetiştiricilerine ekonomik yönden yarar sağlayacağı kanaatine varılmıştır.Article Van Yöresinde Yetiştirilen Atlarda Fenotipik Özellikler(2005) Bayram, Davut; Küçük, Mürsel; Öztürk, Yahya23. Calderón-Miranda, M L, Barbosa-Cánovas G V, Swanson B G (1999): Inactivation of Listeria innocua in liquid whole egg by pulsed electric fields and nisin, Int Journal of Food Microbiology, 51:7-17. 18. Fang T J, Tsai H-C (2003): Growth patterns of Escherichia coli O 157:H 7 in ground beef treated with nisin, chelators, organic acids and their combinations immobilized in calcium alginate gels. Food Microbiology, 20: 243-253. 24. Calderón-Miranda M L, Barbosa-Cánovas G V, Swanson B G (1999): Inactivation of Listeria innocua in skim milk by pulsed electric fields and nisin. Int J of Food Microbiol, 51:19-30. 25. Kumar C G, Anand S K (1998): Significance of microbial biofilms in food industry: a review. International Journal of Food Microbiology 42: 9–2.Other Yarı-entansif Şartlarda Hamdani, Karagül ve Morkaraman Koyunlarının Süt Verimi Özelliklerinin Karşılaştırılması(2000) Bayram, Davut; Öztürk, Yahya; Küçük, MürselBu araştırmada Hamdani, Karagül, ve, Morkaraman koyunlarının yarı-entansif şartlarda süt verimi özellikleri incelenmiştir. Araştırma Y.Y.O. Veteriner Fakültesi Araştırma ve Uygulama Çiftliği'nde yürütülmüştür. Araştırmada 20 baş Hamdani, 25 baş Karagül ve 41 baş Morkaraman olmak üzere toplanı 86 baş koyun kullanılmıştır, Hamdanl, Karagül ve Morkaraman ırklarında düzeltilmiş laktasyon süt verimi sırasıyla 69.79, 61.47 ve 70.88 kg, laktasyon süresi 156.00, 137,92 ve 152.00 gün olarak bulunmuştur. Günlük süt verimi bakımından pik değere her üç ırkta da 45-60. günler arasında ulaşılmıştır.Laktasyonun çeşitli dönemlerindeki toplam süt verimi ve laktasyon süresi üzerine genotipin etkisi istatistik bakımdan önemli (P<0.05, P<0.01, P< 0.001) olurken, yaşın etkisi önemsiz olmuştur. Doğum tipinin süt verimine etkisi 75.günden sonra Önemli (P<0.05) , laktasyon süresine etkisi önemsiz olmuştur.Laktasyon süt verimi ve laktasyon süresi İle laktasyorıun 30-60. günler arası süt verimi arasında 0.80 ve 0.49 (P<0.001), laktasyon şilt verimi ile laktasyon süresi arasında 0.78 (P<0.001) düzeyinde fenotipik korrelasyorı katsayıları hesaplanmıştır.