1. Home
  2. Browse by Author

Browsing by Author "Üney, İbrahim Halil"

Filter results by typing the first few letters
Now showing 1 - 2 of 2
  • Results Per Page
  • Sort Options
  • Loading...
    Thumbnail Image
    Specialist Thesis
    Clinical, Laboratory Characteristics of Pulmonary Thromboemboli Patients and Follow-Up of Treatment Complications and Recurrence in Six Month Months
    (2019) Üney, İbrahim Halil; Arısoy, Ahmet
    Giriş ve Amaç Pulmoner tromboemboli mortalite ve morbiditesi yüksek, tekrarlayabilen, tanısı zor olabilen fakat önlenebilir ve tedavi edilebilir bir hastalıktır. Bu çalışmamızda pulmoner emboli tanısı alan hastaların, klinik belirti ve bulgularını, risk faktörlerini, laboratuvar sonuçlarını, klinik skorlamaların ve radyolojik görüntülemelerin tanıdaki yerlerini, altı aylık takiplerinde hastalık ve tedaviye bağlı komplikasyonları değerlendirmeyi amaçladık. Ayrıca kazanılmış risk faktörü olan pulmoner embolili olgularda genetik mutasyonları ve trombofilik durumları tespit etmeyi amaçladık. Materyal ve Metod Çalışmamız daha önce venöz tromboemboli (VTE) öyküsü ve antikoagülasyon kullanım öyküsü olmayan, göğüs hastalıkları polikliniğine, acil servisine başvuran veya başka bir nedenle hastanede yatarken pulmoner tromboemboli tanısı alan 60 hastaya ait verilerin incelendiği prospektif bir araştırmadır. Bulgular Olguların ortalama yaşı 59,9±18,7 idi, %51,6'sı 65 yaşın üzerindeydi. Çalışmaya alınan olguların en sık başvuru şikâyeti nefes darlığı, batıcı göğüs ağrısı idi. En sık görülen bulgular ise takipne ve taşikardi idi. Olguların yarısına yakınının özgeçmişinde en az bir komorbid hastalık vardı. Olgulara eşlik eden en sık iki komorbid durum hipertansiyon ve kardiyak hastalıklar idi. Olguların tümünde en az bir risk faktörü, yarısından fazlasında ise en az iki risk faktörü mevcut iken ortalama risk faktörü sayısı 2,5 idi. Olguların genetik tetkiklerde olgu başına ortalama 2 mutasyon görülürken daha çok heterozigot mutasyonlar ön planda idi, en sık plazminojen aktivatörü inhibitörü tip 1 (PAI-1) ve metilentetrahidrofolat redüktaz (MTFHR) heterozigot mutasyonları görüldü. Olguların bilgisayarlı tomografisinde trombüs lokalizasyonu en sık sağ ana pulmoner arterdeydi. Sonuçlar Pulmoner emboli toplumun yaşlanması ve buna bağlı risk faktörlerinin artması ile birlikte daha çok görülen ve önemi daha da artan bir hastalık olmaya devam etmektedir. Olgularımızın tamamında en az bir tane kazanılmış risk faktörü olduğundan, anamnez derinleştirilirse neredeyse her hastada kazanılmış risk faktörü bulunabileceğini düşünüyoruz. Ayrıca yine pulmoner emboli tanısı almış olguların tamamına yakınında genetik veya trombofilik durumlar tespit edilebileceğini düşünüyoruz. İmmobilizasyon ve obezitenin VTE ile en sık ilişkili önlenebilir risk faktörleri olması sonucuna ulaşılmış ve tanısal algoritmalarda yeni klinik tahmin skorlamaları geliştirilmesi kanaatine varılmıştır. Anahtar Kelimeler: Antikoagülanlar; Derin ven trombozu; Pulmoner emboli; Risk faktörleri; Trombofili
  • Loading...
    Thumbnail Image
    Article
    Is It in Our Genes That We're Going to Have Pulmonary Embolism
    (Yuzuncu Yil Universitesi Tip Fakultesi, 2024) Mermi̇t, Buket; Üney, İbrahim Halil; Gunbatar, Hulya; Yıldız, Hanifi; Ekin, Selami; Sunnetcioglu, Aysel; Arisoy, Ahmet
    Pulmonary thromboembolism is a disease with high mortality and morbidity, which can be recurrent, difficult to diagnose, yet preventable and treatable. In this study, our aim was to evaluate comorbidities, risk factors, laboratory results, and clinical scoring in patients diagnosed with pulmonary embolism. Our primary goal was to detect genetic mutations in cases of pulmonary embolism with acquired risk factors. Our study is a prospective study that includes clinical information, laboratory tests, Wells scoring, admission, and the prospective history of 60 patients with no previous history of venous thromboembolism (VTE) and no history of anticoagulation use. These patients were admitted to the chest diseases outpatient clinic, emergency department, or hospitalized for another reason and diagnosed with pulmonary thromboembolism. The mean age of the patients was 59.9 ± 18.7 years. The most common presenting complaints were shortness of b reath and sharp chest pain. Nearly half of the patients had at least one comorbid disease. There was at least one genetic/congenital risk factor in all cases, and at least two risk factors were present in more than half of the cases. The most common mutations were plasminogen activator inhibitor type 1 (PAI -1) and Methylenetetrahydrofolate Reductase (MTHFR) heterozygote mutations. Pulmonary embolism continues to be a more prevalent disease with increasing age and associated risk factors. Since there is at least one acquired risk factor in all of our cases, we believe that almost every patient may have an acquired risk factor if the history is thoroughly investigated. We also believe that genetic or thrombophilic conditions may be detected in almost all cases diagnosed with pulmonary embolism. It has been concluded that immobilization and obesity are the most common preventable risk factors associated with VTE.