Browsing by Author "İşlek, Ayten"
Now showing 1 - 4 of 4
- Results Per Page
- Sort Options
Article Astım ve Koah'lı Hastalar için İnhaler Seçiminde İnspiratuar Akım Hızının Önemi(2004) Uzun, Kürşat; Özbay, Bülent; Kara, Mehmet; Sezgi, Cengizhan; Doğan, Ekrem; İşlek, AytenAmaç: Bu çalışmada farklı şiddetlerdeki Astım ve KOAH lı hastaların solunum fonksiyon testi ve in-check cihazi ile inspratuar akım hızlarını ölçmek ve farklı kuru toz inhaler kullanımında oluşan akım hızlarını karşılaştırmaktır. Gereç ve Yöntem: Çalışmaya farklı şiddetlerdeki 74 KOAH lı ve 41 Astımlı hasta alındı. Hastalara eş zamanlı SFT ile farklı kuru toz inhalerlerin iç dirençlerine ve oluşturdukları akım kısıtlamalarına göre dizayn edilmiş İn-check cihazı uygulandı. Bulgular: İn-check cihazında ölçülen Peak inspratuar akım hızlarının SFT de ölçülen ile uyumlu olduğu görüldü. Astım ve KOAH da FVC, ve PIF daki kısıtlamaların, hastalığın şiddeti ile korele olduğu gözlendi. Sonuç: Surraler astım ve KOAH in özellikle ağır ve orta şiddetlerinde diğer kuru toz inhalerlerden anlamlı olarak daha yüksek akım hızlarına izin verdiği yani daha düşük iç dirence sahip olduğu görüldü.Article İleri Evre Küçük Hücreli Dışı Akciğer Kanserinde Siklofosfamid, Etoposid ve Sisplatin Kombine Kemoterapisi(2004) Uzun, Kürşat; Özbay, Bülent; İşlek, Ayten; Alıcı, Süleyman; Bayram, İrfan; Doğan, Ekrem; Sezgi, CengizhanAmaç: Sitotoksik kemoterapi, küçük hücreli dışı akciğer kanseri (KHDAK) ileri evre tedavisinde artan bir öneme sahiptir. İleri evre hastalıkta kemoterapinin sağkalım süresinin etkisini araştıran pek çok çalışma yayınlanmıştır. Gereç ve Yöntem: Biz çalışmamızda CEP (Siklofosfamid, Etoposid, Sisplatin) tedavisi alan ve çeşitli nedenler ile kemoterapi almayan KHDAK hastalarının sağkalım sürelerini karşılaştırmayı amaçladık. CEP tedavisinde oluşan toksisiteyi değerlendirdik. CEP tedavisi, evre IIIB ve evre IV KHDAK olan 37 hastaya (3 bayan, 34 erkek) verildi. Kemoterapi almayan evre IIIB ve evre IV KHDAK olan 13 hasta (l bayan, 12 erkek) kontrol grubunu oluşturdu. CEP grubunda hastalara 21 gün arayla siklofosfamid l g/m2, cisplatin 50mg/m2 ve etoposid 80mg/m2 kombine kemoterapisi uygulandı. Bulgular: Tam yanıt hiçbir olguda alınamadı, kısmi yanıt sekiz olguda (% 21.6), stabil yanıt 13 olguda (%35.1) ve progresyon 16 olguda (%43.2) saptandı. CEP tedavisinde medyan sağkalım süresi 5.7±4.2 ay ve medyan yanıt süresi 2.97±3.1 ay saptandı. CEP tedavisine bağlı bulantı-kusma 17 hastada (% 45.9), anemi 10 hastada (% 27) ve nötropeni l hastada (% 2.7) gelişti. Kemoterapi almayan kontrol grubunda ise medyan sağkalım süresi 4.5±3.2 ay olarak saptandı. Her iki grubun medyan sağkalım süreleri karşılaştırıldığında istatistik olarak anlamlı bir fark olmadığı görüldü (p>0.05). Her iki grupta bir yıllık sağkalım oranı sırasıyla n:37 (%8.9) ve n:13 (%7.6) idi. Sonuç: Sonuç olarak çalışmamızda elde edilen verilere göre yanıt oranlarının yapılan çalışmalardan farklı olmadığı, fakat sağkalım süresi ile bir yıllık sağkalım oranlarının çok düşük olduğu ve yan etki profilinin ise tolere edilebilir düzeyde bulunduğu gözlendi.Article Lenfosit Alt Tiplerinden Cd4 ve Cd8'in Plevra Sıvılarının Ayırıcı Tanısındaki Rolü(2003) Dülger, Haluk; Uzun, Kürşat; Sezgi, Cengizhan; İşlek, Ayten; Erkoç, Reha; Özbay, BülentAmaç: Tüberküloz (tb) plörezi gecikmiş tipte bir hipersensitivite reaksiyonu ile meydana gelmektedir. Çeşitli çalışmalarda CD4'ün tb plörezilerde periferik kanla karşılaştırıldığında plevra sıvısında periferik kana göre daha fazla arttığı gösterilmiştir. Bu çalışmada çeşitli nedenler ile plevra sıvısı gelişen olgularda serum ve plevra sıvılarında CD4 ve CD8 bakılarak bunların ayırıcı tanıdaki rolü araştırılmıştır. Gereç ve Yöntem: Çalışmaya 88 plevra sıvılı olgu alınmıştır. Olgular 4 gruba ayrılmıştır (l- tb, 2-parapnömonik efüzyon, 3- malignite, 4- transuda). Bulgular: Çalışmada elde edilen değerlere göre tb plörezilerin ortalama serum CD4, CD8 ve plevra CD4 değerleri pnömonili olguların ortalama değerlerinden istatistiksel olarak yüksekti. Ayrıca tb olguların plevra CD4 değeri serum CD4 değerinden anlamlı derecede yüksekti. Sonuç: Bu değerler tüberküloz ve pnömoniye bağlı plörezilerde plevra CD4 bakılmasının ayırıcı tanıda rolü olabileceğini düşündürmektedir.Article Trakeobronşial Obstrüksiyonlarda Multidedektör Bt Sanal Bronkoskopi(2004) Sezgi, Cengizhan; Yuca, Köksal; Temizöz, Osman; Sakarya, M. Emin; Harman, Mustafa; Uzun, Kürşat; İşlek, AytenAmaç: Trakeobronşial stenozu bulunan hastalarda multidedektör bilgisayarlı tomografi (MDBT) ile yapılan sanal bronkoskopinin fiberoptik bronkoskopi ile karşılaştırılması ve tanı değerinin değerlendirilmesi amaçlandı. Gereç ve Yöntem: Nisan 2003 ile Nisan 2004 tarihleri arasında trakeobronşial stenozu bulunan 29 hastaya multidedektör BT ile sanal bronkoskopi ve fiberoptik bronkoskopi incelemeleri yapıldı. BT incelemesi 4x1 kolimasyon kullanılarak multidedektör BT cihazı ile yapıldı. Sanal bronkoskopi bulguları fiberoptik bronkoskopi bulguları ile karşılaştırıldı. Bulgular: Obtrüksiyon yapan 36 lezyohun 33'ü sanal bronkoskopi ile belirlendi. Trakeobronşial stenozun belirlenmesinde sanal bronkoskopi bulgularının duyarlılığı yüksek bulundu (sensitivitesi %92, spesi-fisitesi %96). Sonuç: Multidedektör BT sanal bronkoskopi trakeobronşial stenozların değerlendirilmesini sağlayan noninvaziv güvenilir bir yöntemdir. Bununla birlikte, çevre yapıların değerlendirilmesi ve optimal oryantasyonun sağlanması için aksial ve multiplanar rekonstrükte BT görüntüleriyle birlikte değerlendirilmelidir.