Browsing by Author "İlhan, Mahmut"
Now showing 1 - 6 of 6
- Results Per Page
- Sort Options
specialization-in-medicine.listelement.badge Comparision of the Characteristics of Familial Cases and Sporadic Cases in Our Patients With Gastric Cancer(2008) Arslan, Şevket; İlhan, MahmutMide kanseri, dünyada kansere bağlı ölümlerin en sık görülen ikinci nedenidir. Mide kanserinin görülme sıklığı Van Yöremizde erkeklerde birinci, kadınlarda ise ikinci sırada yer almakta olup özellikle son dönemde tanı aldıkları için yüksek oranda ölüme neden olmaktadır.Bu çalışmada; mide kanserli hastalarımızda 2004 Kanada kriterleri göz önüne alınarak familiyal vakaların oranının saptanması ve bunların yaş, cinsiyet, kanserin histolojik tipi, kanserin evresi, kanserin lokalizasyonu, hastaların Hp durumu ve kan grubu açısından; familyal olmayan olgularla karşılaştırılması amaçlandı.Ocak 2001 ile Aralık 2005 tarihleri arasında Medikal Onkoloji Bilim Dalında poliklinik kayıdı olan histopatolojik tanısı konulmuş 200 mide kanserli hastanın dosya verileri değerlendirildi. Ayrıca hasta ve/veya yakınları ile görüşüldü. Görüşme çalışmanın birincil araştırmacısı tarafından sağlandı. 2004 Kanada kriterleri göz önüne alınarak ailevi faktörleri tesbit için 12 ana maddeden oluşan anket kullanıldı. Bu anketin başlangıcında; hastaya ait ad, soyad, adres, telefon numarası, dosya numarası kaydedildi. İlk 8 madde hastalardan alınan bilgiler, son 4 madde ise bilgilerin özeti idi.Çalışmamızda bölgemizde 1999 ICG-HCG kriterlerine göre familyal özellik gösteren vaka oranı %7.5 oranında iken, 2004 revize edilmiş çok uluslu Kanada kriterlerine göre ise %10 oranında saptanmıştır. 2004 Kanada kriterleri dikkate alındığında çalışmaya dahil edilen hastaların yaş ortalamaları nonfamilyal grupta 56,44±0,784; familyal grupta 53,30±2,904 olarak tespit edilmiştir. Cinsiyetleri nonfamilyal grupta 113 kişi (%62,77) erkek, 67 kişi (%37,23) kadın, familyal grupta 14 kişi (%70) erkek, 6 kişi (%30) kadın cinsiyette idi. Kanserlerinin histolojik tipleri familyal ve nonfamilyal grupta sırasıyla %23,8(n=3) ve %75,23 (n=82) intestinal tip; %76,92(n=10) ve %24,77 (n=27) diffüz tip idi (p<0.01). Kanser evreleri familyal ve nonfamilyal vakalarda sırasıyla %5 (n=1) ve %26,67(n=48) lokalize; %95 (n=19) ve %73,33 (n=132) ilerlemiş evredeydi (p<0.01). Familyal ve nonfamilyal vakalarda kanser lokalizasyonları sırasıyla %25 (n=5) ve %30 (n=54) proksimal yerleşimli; %65 (n=13) ve %63.89 (n=115) distal yerleşimli; %10 (n=2) ve %6.11 (n=11) hem proksimal hem de distal yerleşimliydi. Hp durumu; nonfamilyal grupta %9,38 (n=12) Hp negatif ve %90,62 (n=116) Hp pozitif; familyal grupta %100 (n=13) Hp pozitif idi (p<0.01). Kan grupları familyal ve nonfamilyal gruplarda sırasıyla %33,33 (n=2) ve %58,46 (n=38) A kan grubu; %16,67 (n=1) ve %10,77 (n=7) B kan grubu; %50 (n=3) ve %29,23 (n=19) O kan grubu idi. Nonfamilyal vakalarda %1,54 (n=1) AB kan grubu idi.Sonuç olarak olguların %10'u familyal tipte idi. Kanserlerin histolojik tiplerinden diffüz tip familyal grupta, intestinal tip ise nonfamilyal grupta anlamlı olarak yüksekti. İlerlemiş kanser evresi familyal grupta nonfamilyal gruba göre daha anlamlıydı. Hastaların yaş ortalamaları, cinsiyetleri, kanser lokalizasyonları ve kan grupları bakımından anlamlı fark yoktu. Van yöresinde mide kanseriyle ilgili yapılan çalışmaların ışığında özellikle kırsal kesim şartlarında yaşayan insanlarda üst abdomen ve epigastrium ile ilgili şikayetlerde endoskopik tarama mutlaka yapılmalıdır.Anahtar sözcükler: Mide kanseri, familyalArticle Gastrik Karsinomalı Hastalar ile Epigastrik Yakınmaları Olan Olgularda Helicobacterpylori Antijenlerine Karşı Antikor Varlığının Saptanmasında Vvestern Blot Yönteminin Değerlendirilmesi(2010) Hamza, Bozkurt; Öztürk, Öznur; Özer, Toka Türkan; Guducuoglu, Huseyin; Berktaş, Mustafa; Bulut, Gülay; İlhan, MahmutHelicobacter pylori VacA (vacuolating cytotoxin A) ve CagA (cytotoxin associated gene A) proteinleri, bakterinin virülans faktörleri arasında yer almaktadır. Özellikle CagA geni taşıyan H.pylori suşlarının gastrik adenokarsinom gelişiminde potansiyel risk faktörü olduğu belirtilmektedir. Bu çalışmada, mide kanseri tanısı almış hastalarda ve malignansisi olmayan kontrol grubunda çeşitli H.pylori antijenlerine karşı özgül antikorların saptanmasında Western Blot (WB) yönteminin değerlendirilmesi amaçlanmıştır. Çalışmaya, kanserli 99 hasta (94 adenokarsinom, 2 adenoskuamöz hücreli karsinom, 3 non-Hodgkin lenfo-ma) ile kontrol olarak bulantı, kusma, ishal, regürjitasyon ve karın ağrısı gibi epigastrik şikayetleri olan 150 olgu alınmıştır. Hasta (yaş ortalaması: 56.7 ±1.2 yıl; 62'si erkek) ve kontrol (yaş ortalaması: 24.2 ± 1.3 yıl; 64'ü erkek) gruplarındaki tüm olgularda ELISA yöntemiyle H.pylori IgG pozitifliği mevcuttur. H.pylori CagA, VacA, OMP-67 (outer membrane protein), üreaz A, üreaz B, flajellin ve HSP (heat shock protein) antijenlerine karşı antikor varlığı, ticari bir test (RIDA Blot Helicobacter; R-Biopharm GmbH, Almanya) kullanılarak araştırılmıştır. Çalışmamızda, ilginç olarak hasta ve kontrol bireylerin hiçbirisinde an-ti-VacA pozitifliği saptanmamış; CagA, OMP, üreaz A, üreaz B, flajellin ve HSP'ye özgül antikor pozitiflik oranları hasta grubunda sırasıyla; %78, %54, %37, %60, %53 ve %82; kontrollerde ise sırasıyla %85,%71, %55, %43, %61 ve %75 olarak tespit edilmiştir. Hasta ve kontrol grupları arasında CagA, HSP ve flajellin antikorlarının pozitiflik oranları istatistiksel olarak anlamlı bir fark göstermezken (p> 0.05); anti-OMP67, anti-üreaz A ve anti-üreaz B pozitiflik oranları arasında anlamlı bir fark saptanmıştır (p< 0.01). Sonuç olarak, H.pylori antijenlerine karşı oluşan özgül antikorların saptanması ve ayırt edilmesinde WB temelli bu testin, özellikle vacA antikorlarını saptama açısından üretici firma tarafından bir kez daha değerlendirilmesinin gerekli olduğu kanaatine varılmış ve H.pylori'nm virülansını ve enfeksiyonun prognozunu belirlemede önemi olan faktörlerin aydınlatılmasında daha ileri moleküler ve klinik çalışmalara gereksinim olduğu düşünülmüştür.specialization-in-medicine.listelement.badge Retrospective Analysis of the Effects of Same Prognostic Factors and the Therapetic Modalities on Survival of the Esophagus Cancer Patients in Van Region(2007) Kılınç, Göktürk; İlhan, MahmutEsophageal cancers are more prevalent in some regions of the world which are associated with a high mortality. They are among most common malignancies observed in our region. İn this study, we aimed to describe prognostic factors which may influence the survival of esophageal cancer patients. 356 esophagus cancer patients that recorded in medical oncology policlinic of school of medicine in University hospital of Yuzuncu Yil University were retrospectively evaluated. The data of 292 patients whose survival results could be obtained were evaluated. The effect of different treatment modalities and clinicopathologic parameters on the survival was searched. The median age is 56, 52.8% of patients were women and 47.2% men. The 74.7% of patients were squamous cell carcinoma and the remaining 25.3% adenocarcinoma. 32.5% of patients were localized, 39.7% locally-advanced and 27.3% were found to be metastatic at the time of diagnosis. Of patients, 4.8% proximal, 46.1% middle and 48% distal part of esophagus were involved. The 46 patients were underwent surgery alone, 96 only chemotherapy, 51 primary curative chemoradiotherapy, 35 surgery plus chemotherapy and 20 patients were underwent surgery plus chemoradiotherapy. The median survival was 13 months and 1 and 3 year survival rates were 55% and 9% respectively. When we look at local and locally-advanced stage, median survival was 15 months, 1 and 3 year survival rates were 62% and 12% respectively. On contrary, median survival was 8 months, 1 and 3 year survival rates were 36% and 0% respectively. In univariate analysis, the stage, tumor length, the therapy given, the applied surgery type and the number of chemotherapy cycles were found to be related to survival (p<0,05). There is no effect of histologic type, age, gender and the involvement area on the survival. There are no survival difference between only chemotherapy, only surgery and only chemoradiotherapy but surgery plus chemotherapy or chemoradiotherapy is superior than only surgery. In patients with metastatic stage palliative chemotherapy and chemoradiotherapy were related to survival. Keywords: esophagus cancer, survivalOther Trombositopeni Ayırıcı Tanısında Psödotrombositopeni ( Olgu Sunumu )(1998) Algün, Ekrem; İlhan, Mahmut; Aksoy, Halis; Alıcı, SüleymanPsödotrombositopeni nedeniyle troınbosit sayımları düşük olduğu zannedilen hastalara gereksiz tetkik ve tedaviler yapılmakladır. Bir olgu nedeniyle bu konudaki literatür bilgisi taranarak ayırıcı tanıya nasıl gidileceği konusundaki görüşler sunuldu.Article Van İli Merkez ve Kırsal Kesimde Yaşayan Sağlıklı Erişkin Bireylerde Hemogram ve Ferritin Düzeyleri(2002) İlhan, Mahmut; Aksoy, Halis; Topal, Cevat; Koç, Reha; Türkdoğan, Kürşat; Sayarlıoğlu, Mehmet; Alıcı, SüleymanBu çalışmada merkezde ve kırsal kesimde 27 yerleşim biriminde sistematik örnekleme yöntemiyle belirlenen sağlıklı bireylerde gerçekleştirilen \"Van ilindeki erişkinlerde bazı önemli sağlık standartları ve bazı hastalıkların prevalanslarının araştırılması\" adlı saha çalışması veri tabanı kullanılarak hemogram ve ferritin düzeyleri araştırıldı. Hemogram değerleri için 642 ve ferritin düzeyleri için 310 bireyden kan örnekleri alındı. Hemogram aynı gün ve ferritin ise saklanan serumlardan daha sonra çalışıldı. Bireylerin yaş ortalaması erkeklerde 43 ± 15 yıl ve kadınlarda ise 38 ± 14 yıl idi. Erkeklerde ve kadınlarda sırası ile ortalama hemoglobin 15.3±1.7g/dl ve 13.4±1.7 g/dl (p=0.000), hematokrit %46±5 ve %41±5 (p=0.000), eritrosit 5.3±0.7x10 12/ I ve 4.8±0.5x10 12/ l (p=0.000), lökosit 7.4±2.2x10 9/ l ve 7.0±1.9x10 9/ l (p=0.016), trombosit 197±75x10 9/ l ve 221±75x10 9/ I (p=0.000), olarak bulundu. Kadınlarda %17.3 ve erkeklerde ise %11.9 oranında anemi saptandı (p=0.10). Ortalama ferritin düzeyleri sırasıyla erkek ve kadınlarda 169.5±21 µg/l ve 85±9µg/l bulundu (p=0.001). Ferritin erkeklerin %8.3'ü ve kadınların %8.8'inde normalden düşüktü (p=0.79). Ferritin için Van ilinde normal değerler erkekler için 106.5-232.5 µg/l, kadınlar için 58-112µ g/l olarak saptandı ve böylece literatüre bölgesel bilgiler yönünden katkı sağlandı. Sonuç olarak bu yörede yaşayan bireylerdeki hematolojik parametrelerin ülkemizin diğer yörelerindeki sonuçlara benzer olduğu görüldü.Article Van İlindeki Erişkinlerde Önemli Sağlık Standartları ve Bazı Hastalıkların Prevalanslarının Araştırılması. Metodolojinin İncelenmesi(2002) Alıcı, Süleyman; İlhan, Mahmut; Erkoç, Reha; Sayarlıoğlu, Mehmet; Türkdoğan, Kürşat; Dilek, İmdat; Aksoy, HalisVan ilindeki önemli sağlık problemleri ile ilgili yeterli sayıda epidemiyolojik çalışma yoktur. Yöremizin öncelikli sağlık sorunlarını ortaya çıkarmak ve çözümü için bir başlangıç noktası oluşturmak amacıyla kesitsel bir toplum taraması yapıldı. Van ilini nüfus dağılımı, sosyal ve coğrafi konum olarak temsil eden, merkezde üç sağlık ocağı ve dört merkez köyü, ve ilçelerde dokuz ilçe merkezi ve 11 köy seçildi. Bu yerleşim yerlerinden sistematik örnekleme yöntemi ile toplam 512 haneden seçilen 587 erkek ve 1447 kadın; toplam 2034 kişi değerlendirildi. Bireylerden anemnez alındı, fizik muayeneleri yapıldı, kan alındı ve gerekli olduğunda EKG çekildi. Veriler bilgisayara Excel v 7.0 programı kullanılarak girildi. Çalışmanın metodu, yapılma şekli, koşulları ve kısıtlamaları tartışıldı. Halkın bu tür çalışmalara yaklaşımı ilerideki çalışmaları özendirici nitelikte olup metodolojideki aksaklıkların giderilmesi ve teknik ve mali konularda daha kapsamlı ve gerçekçi yaklaşımlarla çok daha başarılı çalışmalar yapılabileceği kanaatine varılmıştır.