Browsing by Author "Şendağ, Sait"
Now showing 1 - 9 of 9
- Results Per Page
- Sort Options
Article Bir İnekte Yabancı Cisme Bağlı (Tavuk Teleği) Tam Meme Başı Stenozisi(2007) Şendağ, Sait; Alan, Muhammet; Eşki, Sema; Cetin, YunusSunulan vakada, bir inekte yabancı cisme (tavuk teleği) bağlı tam meme başı stenozisi klinik olarak değerlendirildi. Stenozise neden olan tavuk teleği, meme başındaki kısmi tıkanıklığı ortadan kaldırmak amacıyla hayvan sahibi tarafından meme başına yerleştirilmişti. Bu teleğin daha sonraları meme başı derinliklerine kaçtığı ve bir süre sonra meme başından artık süt gelmediği anamnezde bildirilmiştir. Yapılan klinik muayeneler sonucunda (inspeksiyon, palpasyon, meme başının sondalanması, ultrasonografi) ilgili meme başının annular halka bölgesinde, yabancı cisim belirlendi. Ayrıca meme başında tam stenozise yol açan, muhtemelen yabancı cisimden kaynaklanmış, mukozadaki şiddetli fibrotik üreme ve kalınlaşmaların varlığı da gözlendi. Meme başında aşırı derecedeki fibrotik üreme ve kalınlaşmalar, yapılacak meme başı operasyonları ile ortadan kaldırılamayacağı için, hayvanın kesime sevk edilmesi uygun görüldü. Bu vaka, yabancı cisimlerin meme başında doğal savunma reaksiyonlarına bağlı olarak, şiddetli yangılara neden olabileceğini ve bu gelişmelerin de meme başı sinusunun kapanmasına yol açabileceğini göstermiştir. Meme başındaki yabancı cisimlerin operatif yoldan uzaklaştırılmasının, üzerinden fazla zaman geçmemiş vakalarda başarılı sonuçlar vereceği düşünülmektedir.Article İneklerde Prenatal Embriyonik/fötal Cinsiyetin Belirlenmesi(2005) Çelik, Hacı Ahmet; Şendağ, Sait; Aydın, IbrahimGebe ineklerde doğacak yavruların cinsiyetlerinin önceden belirlenmesi, yetiştiricilikte bazı avantajları beraberinde getirmektedir. Cinsiyet tespiti, et veya süt üretimi yapan işletmelerin üretim stratejilerini önceden planlamalarına olanak sağladığı gibi, biyoteknolojik çalışma (suni tohumlama, embriyo transferi vs.) programlarının da önceden yapılmasını kolaylaştırmaktadır. Günümüzde prenatal embriyonik ya da fötal cinsiyetin belirlenmesine yönelik çalışmalar spermatozoa, embriyo ve fötüsler üzerinde değişik yöntemler uygulanarak gerçekleştirilmektedir. Sunulan derlemede bu yöntemler hakkında ayrıntılı bilgiler verilecektir.Article Köpeklerde Real-time Ultrasonografinin Reprodüktif Kullanım Alanları(2003) Taşal, İbrahim; Alan, Muhammet; Aydın, Ibrahim; Şendağ, Sait; Çelik, Ahmet HReal-time ultrasonografı uygulaması kolay, zararsız ve gerektiğinde tekrarlanabilen görüntülü bir tanı yöntemidir. Evcil hayvanlarda diagnostik spektrumu oldukça genişletmektedir. Bu derlemede dişi köpeklerde ultrasonografinin reprodüktif endikasyonları hakkında bilgiler verilecektir.Article Koyunlarda Plasentomların Ultrasonografik Ölçümleri ile Plasentom Gelişimi ve Gebelik Yaşının Belirlenmesi(2008) Çelik, H. Ahmet; Dinç, D. Ali; Şendağ, Sait; Aydın, IbrahimBu çalışma, koyunlarda transabdominal ve transrektal ultrasonografi kullanarak gebelik süresince plasentam gelişimini belirlemek, plasentam çapları ile gebelik yaşı arasındaki ilişkiyi tespit etmek amacıyla yapılmıştır. Çalışmada B Mode, linear array, 5,0-7,5 MHz rektal transduceri olan ultrason kullanıldı. Muayenelere çiftleşme sonrasındaki 26 ile 28. günlerde başlandı. Gebe olan 50 koyun çalışmaya dahil edildi. Bu koyunlarda ultrasonografik incelemeler birer hafta arayla olmak üzere doğuma kadar tekrarlandı. Haftalık olarak tekrarlanan muayenelerde 5 plasentomun çapı ölçülerek kaydedildi ve ortalaması hesaplandı. Gebe olarak tespit edilen 50 koyundan 44 tanesi tekiz, 6 tanesi ikiz gebeliğe sahipti. Piasentomlar gebeliğin 4. haftasından itibaren görülmeye başlandı. Plasentomlar gebeliğin ilk haftalarında hızlı bir şekilde gelişti ve gebeliğin 11. haftasında en büyük çapa (3,41±0,04 cm) ulaştı. Plasentam çapları gebeliğin ilk yarısında artarken gebeliğin ikinci yarısında tedricen azalmaya başladı ve doğuma yakın dönemde 1,73±0,18 cm'ye kadar küçüldü. Koyunlarda gebelik yaşı ve plasentam çapı arasında zayıf bir ilişki bulundu (regression katsayısı, r = 0,540). Plasentam çapları bakımından tekiz ve ikiz gebeliğe sahip koyunlar arasında herhangi bir fark tespit edilmedi (P > 0,05), Sonuç olarak, koyunlarda plasentam gelişiminin gebeliğin 4. haftasından doğuma kadarki döneme kadar ultrasonografik muayenelerle kolaylıkla takip edilebileceği, bununla birlikte koyunlarda plasentam çapı ve gebelik yaşı arasındaki zayıf ilişkiden dolayı plasentam çaplarına göre gebelik yaşının belirlenemeyeceği kanısına varıldı.Master Thesis Post Mortem Endoscopic Examination of Teats of Cows(2009) Dinçbilek, Derya Gürsoy; Şendağ, SaitBu çalışmanın amacını ineklerde meme başlarının post mortem endoskopik muayenesi oluşturdu. Çalışmada farklı ırklardan ve farklı nedenlerden dolayı kesilen 72 baş süt ineğine ait, toplam 288 adet meme başı incelendi. Tüm meme başları, mukoza lezyonlarını belirlemek amacıyla, endoskopi ve palpasyon yöntemleri ile muayene edildi. Bu işlemlerden sonra meme başları, makroskobik muayeneler amacıyla uzunlamasına kesilerek açıldı. Makroskobik ulgulara dayanılarak da, farklı tanı yöntemleri sonuçları karşılaştırılarak değerlendirildi. Endoskopik muayeneler sonucunda 288 adet meme başından 10 (% 3,5)'unda süt akışını engelleyen lezyon saptandı. Endoskopi ile meme başlarındaki tüm lezyonlar belirlenebilirken, palpasyon ile bu lezyonlardan sadece 5'i saptanabildi. Endoskopi ile meme başındaki lezyonların lokalizasyonu, büyüklükleri ve yayılımları tam olarak belirlenebilmektedir. Sonuç olarak meme başında süt akışını engelleyen patolojik oluşumların postmortem endoskopik tanısı çok doğru bir şekilde yapılabilmektedir. Meme endoskopisinin in vivo olarak da elverişli uygulama ortamlarında tanı ve tedavide rahatlıkla tercih edilebileceği kanısına varılmıştır.Article Postpartum Rutin İntrauterin Tedavilerin İneklerde Fertilite Üzerine Etkileri(2019) Sipahi, Cevat; Güngör, Örsan; Şendağ, Sait; Taşal, İbrahim; Wehrend, Axel; Cetin, Yunus; Yıldız, MehmetAmaç: Bu çalışmada doğumdan sonra endometritis teşhisi konulmadan, ineklere uygulanan tedavi protokollerinin gelecek fertilite üzerine etkisinin belirlenmesi amaçlandı. Gereç ve Yöntem: Çalışmanın hayvan materyalini ilk laktasyonda ve 17-30 sağmal günde olan rastgele seçilmiş 380 baş inek oluşturdu. Çalışmada 3 deneme ve 1 kontrol grubu olmak üzere toplam 4 grup bulunmaktaydı. Grup Lugol’e (n=118) fizyolojik tuzlu suyla seyreltilmiş lugol iyodür, Grup Perasetik’e (n=81) fizyolojik tuzlu su ile seyreltilmiş perasetik asit çözeltisi, Grup Antibiyotik’e (n=89) oksitetrasiklin hidroklorür, trimetoprim ve sülfadoksin antibiyotik kombinasyonu intrauterin yolla uygulandı. Grup Kontrol’e (n=92) ise tedavi uygulanmadı. Uygulama yapılan gruplarda, vaginal akıntı ve uterus skoru 1-3 arasında puanlandı.Bulgular: Çalışma sonucunda Grup Lugol, Grup Perasetik, Grup Antibiyotik ve Grup Kontrol için total gebelik oranları sırasıyla %52,5, %33,3, %62,9, %56,5 bulunmuştur (p<0,01). Gebelik başına ortalama tohumlama sayısı (yapılan tohumlama sayısı/gebe inek sayısı) sırasıyla 5,3, 8,3, 4,1 ve 4,1, ortalama açık gün sayısı sırayla 186,8, 215,6, 163,1 ve 168,7 olarak belirlenmiştir (p<0,01).Öneri: Postpartum erken dönemlerde, endometritli veya sağlıklı ayrımı yapmadan rutin olarak intrauterin antibiyotik, antiseptik uygulamak fertilite açısından önemli bir katkı sağlamamaktadır. Ayrıca bu dönemde iritasyon gücü yüksek kimyasalların kullanılması muhtemelen sağlıklı endometriyum dokusunda hasara neden olarak fertilite oranlarının düşmesine neden olabilmektedir.Article Sığırlarda Ultrasonografinin Seksüel Pre-seleksiyon Amacıyla Kullanılması(2017) Şendağ, Sait; Uslu, Barış Atalay; Çetin, NebiBu çalışmanın amacını gebe süt sığırlarında prenatal fötal cinsiyetin real-time transrektal ultrasonografi ile belirlenmesi oluşturdu. Bu amaç için 100 baş sütçü gebe sığır kullanıldı. İntrauterin fötal cinsiyetin belirlenmesinde, genital çıkıntıların pozisyonları (gebeliğin 55.-59. günleri arasında, n: 21) ayrıca eksternal genital yapılar (gebeliğin 60.-85. günleri arasında, n: 79) değerlendirildi. Belirlenen prenatal ultrasonografik fötal cinsiyetler, doğan buzağı cinsiyetleri ile karşılaştırıldı. Sonuç olarak ultrasonografi ile %100'e oldukça yakın bir doğruluk oranıyla seksüel pre-seleksiyon yapılabileceği kanıtlanmış oldu. Diğer taraftan sunulan bu çalışma, Türkiye'deki süt işletmeleri sürü yönetimi kapsamında, ultrasonografik seksüel pre-seleksiyon programının da olması gerekliliği tezini ortaya atmıştır. Gebe ineklerde buzağı cinsiyet kimliğinin bilinmesi hem doğum yönetimi hem de yetiştiricinin pazar ve üretim hedeflerine ciddi katkılar sağlayacaktır. Sunulan bu çalışma reprodüktif sürü idaresiyle ilgili ortaya attığımız bu yenilikçi yaklaşımların hem ulusal hem de uluslararası seviyelerde dikkate alınacağı kanaatini destekleyecektir.Article Süt İneklerinde Meme Başı Kanalının Ultrasonografik Değerlendirilmesi(2024) Yıldız, Mehmet; Şendağ, SaitUltrasonografi sığırlarda meme ve meme başlarının incelenmesinde kullanılabilecek noninvazif bir tekniktir. Bu çalışmanın amacı meme başı kanalı olarak bilinen duktus papillaris (Dp) uzunluğunun ırk, parite, mastitis, gebelik ve sağım şekli gibi bazı maternal faktörlerle ilişkisini araştırmaktır. Çalışmanın hayvan materyalini farklı ırk (Holstein, Simmental, Montofon) ve yaşta, klinik olarak sağlıklı toplam 50 inek oluşturdu. Bu kapsamda ineklerde ırk, parite, mastitis, gebelik ve sağım şekli verileri ultrasonografik ölçümler eşliğinde değerlendirildi. Elle sağım ile tüm meme başlarında sağımın kolaylığı veya zorluğu tecrübesi olan aynı kişi tarafından test edildi. Memenin genel klinik muayenesi ve temizliği yapıldıktan sonra Dp uzunlukları ultrasonografi (5-7.5 MHz lineer prob) ile ölçülerek kaydedildi. Sonuç olarak, tüm hayvanlarda ortalama Dp uzunluklarının ön meme başlarında 9.80±2.08 mm (sağ) ve 9.90±2.03 mm (sol) ve arka meme başlarında 10.22±1.91 mm (sağ) ve 10.29±1.92 (sol) mm olduğunu tespit edildi. Meme başlarındaki Dp uzunluklarında istatistiksel anlamda bir fark bulunmadı (p>0.05). Ayrıca Dp ile ırk, parite, mastitis, gebelik ve sağımın kolaylığı veya zorluğu arasında anlamlı bir farklılık tespit edilmedi (p>0.05).Article Üreme Sezonunda Oral Progestagen Uygulamasının Senkronize Keçilerin Fertilitesi Üzerine Etkileri(2024) Çetin, Nebi; Kuru, Mushap; Koca, Davut; Eski, Funda; Uslu, Barış Atalay; Şendağ, Sait; Wehrend, AxelBu çalışmanın amacı, üreme mevsiminde senkronize edilen keçilerde çiftleşmeden sonra uygulanan oral progesteronun (altrenogest) fertilite üzerindeki etkisini değerlendirmektir. Çalışmada, toplam 47 Kıl keçisi kullanıldı. Hayvanlara 12 gün boyunca progesteron emdirilmiş intravajinal süngerler uygulandı. Vajinal sünger uygulamasının 10. gününde 480 IU PMSG ve 0.075 mg kloprostenol intramüsküler olarak uygulandı. Östrüsdeki hayvanlar, arama tekesi ile tespit edildikten sonra 12 saat tekelere maruz bırakıldı. Keçiler rastgele iki ayrı gruba ayrıldı: Grup 1 (G1, n=23) ve Grup 2 (G2, n=24). G1 keçilerine çiftleşmeden sonraki 30 gün boyunca günde 4.4 mg altrenogest oral olarak uygulandı. G2 keçileri ise kontrol grubu olarak değerlendirildi. Gebelik muayeneleri çiftleşmeden sonraki 30. ve 42. günlerde transrektal ultrasonografi ile yapıldı. Kan örnekleri çiftleşmeden sonraki günden 30 güne kadar (3 günlük aralıklarla) alındı. G1 ve G2 arasında istatistiksel analiz, progesteron konsantrasyonları, konsepsiyon oranı, gebelik oranı, kuzulama oranı, çoklu doğum oranı, fekundite ve bir batındaki yavru sayısı açısından gruplar arasında anlamlı bir fark olmadığını ortaya çıkardı (p>0.05). Sonuç olarak, bu çalışmada oral progesteron kullanımının fertilite parametreleri üzerine herhangi bir etkisinin olmadığı tespit edildi. Ayrıca, çeşitli oral progesteron analoglarının etkinliğini araştırmak için daha fazla araştırmaya ihtiyaç vardır.