Browsing by Author "Aşker, Selvi"
Now showing 1 - 3 of 3
- Results Per Page
- Sort Options
Article Covid-19 Pnömonisi ile Karışan Kronik Eozinofilik Pnömoni Olgusu(2021) Aşker, Müntecep; Yıldız, Hanifi; Aşker, Selvi; Esen, NevzatKronik eozinofilik pnömoninin (KEP) etiyolojisi tam olarak bilinmemektedir. KEPi, alveollerde ya da kanda eozinofili ile seyreden,subakut veya kronik solunumsal ya da genel semptomları olan ve akciğer radyolojisinde periferik tutulumla karekterize bir hastalıktır. Yeni koronavirüs (2019-nCoV) ile enfekte olmuş birçok pnömoni olgusu, Aralık 2019'dan beri\rÇin'in Wuhan şehrinde tespit edildi. HRCT, 2019 -nCoV için çok hassas ve kullanışlı bir tarama aracıdır. Yeni koronavirüs pnömonisinin radyolojik görünümü kendine has özellikleri olmakla birlikte yaygın viral pnömoniden çok farklı değildir. Genellikle buzlu cam (% 85.7) ve düzensiz konsolidasyona (% 19.0) benzeyen yamalı ya da bölgesel opasiteler ile kendini gösterir. Lezyonlar esas olarak subplevral bölgede bulunur. Burada nefes darlığı, öksürük, ateş ve COVID-\r19'a benzer klinik ve radyolojik tablo ile başvuran bir KEP olgusu sunulmaktadır.specialization-in-medicine-thesis.listelement.badge The Effect of Acute and Chronic Tromboembolided Average Tromboside Volume (mpv) and Neutrophil Lymphosite Ratio (n L) on Prognosis and Mortality(2020) Demirbaş, Ayşegül; Aşker, SelviGiriş ve Amaç Pulmoner Emboli (PE); pulmoner arter veya dallarının sistemik venlerden gelen trombüs veya farklı maddelerle tıkanması ile meydana gelen mortalitesi, morbiditesi yüksek bir hastalıktır. Biz çalışmamızda akut ve kronik tromboemboli tanısı almış hastalarda ortalama trombosit hacmi (MPV) ve Nötrofil /Lenfosit Oranlarının birbiriyle karşılaştırarak prognoz ve mortalite ile olan ilişkisini araştırmayı planladık. Materyal Metod Çalışmamızda 1 Haziran 2017 -1 Haziran 2019 tarihleri arasında Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Dursun Odabaş Tıp Merkezi'ne başvuran kontrastlı bilgisayarlı tomografi ve ventilasyon perfüzyon sintigrafisi ile akut ve kronik tromboemboli tanısı alan hastalar retrospektif olarak değerlendirildi. Akut ve kronik pulmoner emboli tanısı konulan hastaların nötrofil lenfosit oranı (NLR) , ortalama trombosit hacimleri (MPV) kaydedildi. Bu değerler 2 grup arasında ve kontrol grubu ile karşılaştırıldı. Bu değerlerin tanıda, mortalite ve prognozu ön görmede etkisi araştırıldı. Bulgular Çalışmaya 275 kişi alındı. Akut emboli 190 kişi, kronik emboli 35 kişi, sağlıklı gönüllüler 50 kişi olarak kaydedildi. Akut emboli grubunun yaş ortalaması 63±18 kronik emboli grubununun yaş ortalaması 60±16 ve kontrol grubunun yaş ortalaması 46±14 olarak değerlendirildi. Akut emboli grubunda MPV 8,5±1,1, kronik emboli grubunda 8,6±0,9 ve kontrol grubunda 8,3±0,8 olarak değerlendirildi ve istatistiksel olarak anlamlı değildi (p:0,809). NLR 'ye bakıldığında akut emboli grubunda 7,8±10,3 kronik embolide 3,3±2,4 kontrol grubunda 2,14±1,5 olarak kaydedildi ve istatistiksel olarak anlamlıydı (p:0,00). 2 yıl içerisinde Kronik tromboemboliye bağlı pulmoner hipertansiyon (KTEPH) hastalarından 2 kişi ölürken akut emboli grubundan 12 kişi öldü. Her iki grupta da MPV'nin prognoz ve mortalite ile ilişkisi bulunmadı. Buna karşı NLR 'nın ise hem tüm emboli hastaları ile kontrol grubu arasında hem de ölen hastalarla yaşayan hastalar arasında anlamlı farklılık mevcuttu. Çalışmaya emboliye sebeb olan risk faktörlerine baktığımızda en sık neden derin ven trombozu (DVT) olarak saptandı. Olguların bilgisayarlı tomografisinde trombüs lokalizasyonu en sık segment veya sebsegment pulmoner arter içerisinde saptandı. SONUÇLAR Çalışmamızın sonucunda MPV'nin emboli hastalarında ne tanıda ne de mortalite üzerinde etkili olmadığı görüldü. Bunun yanında NLR'nın ölen ve yaşayan hastalarda istatistiksel olarak anlamlı farklılık olduğu yani mortalite üzerine etkili görülmüştür. Emboli hastalarıyla kontrol grubu kıyaslandığında emboli hastalarında daha yüksek olarak görüldü. Bu da NLR'nin tanıda ve mortaliteyi öngörmede kullanılabilir mi sorusunu akla getirmektedir. MPV ve NLR'nin mortalite üzerine etkisini değerlendirmek için daha fazla çalışmaya gerek vardır.specialization-in-medicine.listelement.badge Evaluation of Airway Wall Thickness by High Resollution Computerized Tomograhy (HRCT) in Patients With Mild Intermittent(2009) Aşker, Selvi; Özbay, BülentAstım hava yollarının kronik inflamatuar bir hastalığıdır. Astımlılarda hastalığın şiddetine paralel olarak havayollarında inflamatuar hücre infiltrasyonu, ödem ve bronş duvar kalınlığında artış görülürBu çalışmada hafif intermitan astımlı hastalarda bronş duvar kalınlığının yüksek rezolüsyonlu bilgisayarlı tomografi (YRBT) ile ölçülmesi ve sağlıklı kontrol grubuyla karşılaştırılması amaçlanmıştır. Ayrıca bronş duvar kalınlaşmasının solunum fonksiyon testi (SFT) parametreleri ve astım süresi ile ilişkisi araştırılacaktırÇalışmaya hafif intermitan astımlı 37 hasta ve 13 sağlıklı kontrol dahil edildi. Hastaların demografik ve klinik özellikleri kaydedildi. Tüm olgulara SFT yapıldı ve toraks YRBT'leri çekildi. Toraks YRBT kesitleri akciğerin segmental ve subsegmental havayollarını içerecek şekilde alındı. Her olgu için bronş duvar kalınlığının bronş lümen çapına oranı (T/D) ve bronş duvar alanı yüzdesi (%WA) hesaplandı. Birinci saniye zorlu ekspiratuar hacim (FEV1), birinci saniye zorlu ekspiratuar hacmin zorlu vital kapasiteye oranı (FEV1/FVC) ve zirve ekspiratuar akım hızı (PEF) değerleri kaydedildi. Sonuçlar ortalama ± standart hata şeklinde belirtildiHasta ve kontrol grubunda T/D ve % WA ölçümleri arasında anlamlı farklılık olup olmadığını belirlemek için Student t testi kullanıldı. Yaş, cinsiyet, astım süresi, SFT parametreleri ile T/D ve % WA arasındaki ilişkiyi değerlendirmek için Pearson korelasyon sabiti kullanıldıHasta ve kontrol gruplarının T/D'ları arasında istatistiksel olarak anlamlı farklılık saptanmadı (p>005). Hasta ve kontrol gruplarının subsegmental bronşlarında WA %'leri arasındaki fark istatistiksel olarak anlamlı bulundu (p< 0.05). Bronş duvar kalınlığının bronş lümen çapına oranı, WA % ile SFT parametreleri arasında anlamlı bir ilişki saptanmadı (p>0.05). Astım süresi ile T/D ve WA % arasında anlamlı bir ilşki saptanmadı (p>0.05Sonuç olarak hafif intermitan astımlı hastalarda akciğerlerin subsegmental havayollarında YRBT ile duvar kalınlaşması gözlendi ( İnferior pulmoner ven hizasında %10.33 ; diaframın 2 cm üzerinde % 29.91 ).Anahtar kelimeler: Astım, Hafif İntermitan Astım, Toraks Yüksek Rezolüsyonlu Bilgisayarlı Tomografi, Solunum Fonksiyon Testi, Bronş Duvar Kalınlaşması