1. Home
  2. Browse by Author

Browsing by Author "Akgül, Ömer"

Filter results by typing the first few letters
Now showing 1 - 4 of 4
  • Results Per Page
  • Sort Options
  • Loading...
    Thumbnail Image
    Master Thesis
    Evaluation of Aerobic Bacteria and Antibiotic Resistance Isolated From Used Cosmetic Products
    (2020) Bakan, Kadir; Akgül, Ömer
    Kozmetik, Yunancada süsleme ustası anlamında olan 'kosmetikos' kelimesinden türemiştir. Geçmişten günümüze kadar güzel ve bakımlı görünmek her dönemde önem arz etmiştir. Yaşanılan çağa ve koşullara göre güzellik anlayışı farklılık gösterse de her çağda güzelliğin temelinde kozmetik ürünlerin kullanımı vardır. Günümüzde insanların sağlığını koruma, koruyucu sağlık tedbirleri, hastalığa değil sağlığa yönelik yapılan yatırımlar ve kişiyi hastalanmadan bilinçlendirme adına yapılan projeler kapsamında denetlenen binlerce sektörden biri de kozmetik sektörüdür. Kozmetiklerin istenmeyen etkilerini en aza indirmek için sağlıklı koşullarda üretilip korunması gerekmektedir. Bu çalışmada, Van bölgesinde 500 kozmetik ürün kullanıcısından, kullanılmış kozmetik ürünler toplandı. Kullanılmış kozmetik ürünlerden (n=500) toplamda 101 (%20,2) tane bakteri izolasyonu yapıldı. Vitek 2 cihazında gerçekleştirilen identifikason sonucunda izolatların sırasıyla S. epidermidis (47, %46,5), S. hominis (17, %16,8), S. aureus (6, %5,9), E. coli (16, %15,8), K. pneumoniae (11, %10,9) ve P. aeruginosa (4, %4,1) olduğu belirlendi. Fenotipik antibiyotik değerlendirmesi sonucunda 1 izolatın metisilin dirençli S. aureus (MRSA) olduğu görüldü. İzole edilen 10 gram negatif bakterinin kabapenem ve genişlemiş β-laktamaz direnci profili gösterdiği belirlendi. Bu çalışmada, kozmetik ürün kullanımında kişisel hijyen, zaman, kozmetik ürünün bulunduğu ortam ve kendinize ait olmayan ürünlerin kullanımına dikkat edilmemesi sonucu ciddi infeksiyonlara maruz kalınabileceği sonucuna varıldı.
  • Loading...
    Thumbnail Image
    Doctoral Thesis
    Fenotypic and Genotypic Analysis of Antibiotic Resistance of Enterococ Species Orginated Chicken and Gull
    (2014) Akgül, Ömer; Gülhan, Timur; Güdücüoğlu, Hüseyin
    Akgül Ö, Tavuk ve Martı kaynaklı Enterokok türlerinin antibiyotik dirençliliğinin fenotipik ve genotipik analizi, Y.Y.Ü. Sağlık Bilimleri Enstitüsü Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Doktora Tezi, Van, 2014. Bu çalışmada, Van ili ve ilçelerinde halk elinde yetiştiriciliği yapılan tavuklardan ve Van Gölü Havzasının değişik noktalarında insanlarla kontakt halinde olan martı popülasyonlarından alınan dışkı örnekleri enterokok türleri açısından incelendi. Bu amaçla 500 tavuk ve 500 martı olmak üzere toplam 1000 adet dışkı örneği toplandı. Çalışmada, tavuklara ait dışkı örneklerinden 192 (%38,4) ve martılardan sağlanan örneklerden ise 119 (%23,8) olmak üzere toplam 311 (%31,1) adet enterokok izole ve identifiye edildi. Tavuk orijinli izolatların 41'i (%21,3) E. faecalis, 110 (%57,2) E. faecium, 9 (%4,6) E. casseliflavus/gallinarum, 27 (%14) E. hirae, 5 (%2,6) E. durans olarak identifiye edilirken; martı orijinlilerin 78'i (%65,5) E. faecalis, 21 (%17,6) E. faecium, 10 (%8,4) E. hirae, 7 (%5,8) E. casseliflavus/gallinarum, 2 (%1,6) E. raffinosus, 1 (%0,8) E. durans olarak tanımlandı. Fenotipik olarak bilgisayar destekli Gram pozitif panellerde identifiye edilen enterokok türlerinin genotipik olarak doğrulanması 16S rRNA PCR analizi ile yapıldı. Tüm izolatların antibiyotik dirençlilikleri dikkate alındığında; en fazla dirençlilik oksasilin (%96,6), amikasin (%94,9), kanamisin (%92,4), gentamisin (%82,3), tobramisine (%88,2) ve tetrasikline (%63,02) en az dirençlilik ise imipenem (%0,8), ampisilin (%1,6), penisilin (%15,9) ve piperasiline (%18,4) karşı saptandı. İzolatların 9'u (%2,9) fenotipik olarak vankomisine dirençli bulunurken; 20'sinde (%6,4) genotipik olarak vankomisin dirençlilik geni (van) belirlendi. Bunlardan 6 E. faecalis (1'i tavuk, 5'i martı orijinli) ve 3 E. faecium (martı orijinli) izolatının vanA, 6 E. casseliflavus/gallinarium izolatının vanC1 (2'si tavuk, 4'ü martı orijinli) ve 5 E. casseliflavus/gallinarium'un (tavuk orijinli) ise vanC2/3 geni taşıdığı tespit edildi. Martı izolatlarında vanC2/3 genlerine raslanılamazken; tavuk ve martı orijinli tüm izolatlar vanB geni açısından negatif bulundu. Tavuk orijinli izolatlarda çoğul antibiyotik dirençliliği, martı orijinli olanlara göre daha düşük olduğu görüldü. Yapılan virulans faktör analizinde tavuk ve martılardan izole edilen enterokokların hiçbirinde esp geni tespit edilmedi. Sonuç olarak, bu araştırma ile bölgemizde ilk kez, Van ili ve çevresinde halk elinde yetiştiriciliği yapılan tavuklarda ve Van Gölü Havzasında insanlarla temas halinde olan martılarda enterokok türlerinin tespiti yapıldı. Bu araştırmadan elde edilen verilerin konuyla ilgili gerçekleştirilecek daha sonraki ve ileri düzey çalışmalara önemli katkılar sağlayacağı umulmaktadır.
  • Loading...
    Thumbnail Image
    Master Thesis
    Investigation of Sul Genes in E. Coli Isolated From Sheep and Goat Milk
    (2021) Korkmaz, Mehmet; Akgül, Ömer
    Antimikrobiyal ilaçlar, gıda elde etmeye yönelik yetiştirilen hayvanlarda bakteriyel infeksiyonlardan koruma ve tedavi amaçlı kullanılmaktadır. Fakat, kontrolsüz antibiyotik kullanımı farklı dirence sahip patojen bakterilerin ortaya çıkmasında önemli rol oynamaktadır. İnsanlarda, direnç geliştiren bakterilerin yarattığı risk endişe vericidir. Antimikrobiyal direncin gelişmesinde, çoklu ilaç direncine sahip bakteri türlerinin gıda zinciri aracılığıyla insanlara bulaşması ve kişileri taşıyıcı hale getirmesiyle oldukça yaygın bir hale gelebilmektedir. Mastitis hastalığı, gıda sektöründe ciddi riskler yaratan ve insan sağlığını olumsuz etkileyen bakteriyel bir hastalıktır. Van ili köy işletmelerinden 100 koyun ve 100 keçi (klinik veya subklinik mastitis tanılı)'den olmak üzere toplam 200 süt örneği toplandı. Sütlerin tamamına California Mastitis Testi (CMT) uygulandı. Bakterilerin identifikasyonu ve antibiyogram testi değerlendirmesi için Vitek 2 Compact (Biomerieux, USA) cihazı kullanıldı. Klinik ve Subklinik mastitisli vakalardan izole edilen 21 (%58,3) E. coli suşunun sülfonamid dirençli olduğu belirlendi. Bu izolatların mPCR ile sul1, sul2 ve sul3 geni taşıyıcılıkları analiz edildi. 21 E. coli izolatının sırasıyla 17'sinin sul1, 3'ünün sul2 ve 1'inin sul3 geni taşıyıcılığının pozitif olduğu belirlendi. Sonuç olarak, köy işletmelerinde yetiştirilen koyun ve keçilerde sülfonamid direnci ve direnç geni yaygınlığı yüksek görüldü. Sütlerin pastörize edilmeden tüketilmesinin mikrobiata bakterilerinde sul geni yaygınlığını artırabileceği görüldü.
  • Loading...
    Thumbnail Image
    Master Thesis
    Phenotypic and Genotypic Analysis of Antibiotic Resistance Profiles of Bacteria Isolated From Blood Culture Samples
    (2020) Kuştan, Ali; Akgül, Ömer
    Sepsis, yaygın ve sıklıkla öldürücü olan ciddi bir toplum sağlığı problemidir. Sepsisli hastalarda, yaşlanan bir popülasyon, artan immünosüpresif tedavi kullanımı ve yüksek riskli müdahaleler nedeniyle insidansın arttığı konusunda fikir birliği vardır. Sağlık Bilimleri Üniversitesi Van Eğitim ve Araştırma Hastanesinde, yoğun bakım ünitelerinde yatan sepsis şüpheli 750 hasta değerlendirildi. 750 hasta, yaş ve cinsiyetlerine göre sınıflandırıldı. Kan kültürlerinden bakteriler izole edildi. Katalaz testi, oksidaz testi ve Gram boyama gibi biyokimyasal testleri yapıldı. Bakterilerin identifikasyonu ve antibiyogram testi değerlendirmesi için Vitek 2 Compact (Biomerieux, USA) cihazı kullanıldı. Koagulaz negatif bakterilerin 47 tanesinin slime faktör pozitif olduğu belirlendi. Polimeraz zincir reaksiyonu (PCR) ile mecA, blaOXA-48 ve blaIMP genleri analiz edildi. Sepsisli hastalardan 12 çoklu ilaç dirençli bakteri izole ve identifiye edildi. 2 MRSA izolatının mecA geni taşıyıcılığı pozitif bulundu. Gram negatif bakterilerimizden sadece 2 K. pneumoniae izolatının blaOXA-48 taşıyıcısı olduğu belirlendi. Sepsise neden olan gram negatif bakterilerimizin hiç birinde blaIMP genine rastlanmadı. Sonuç olarak, hastanemizde sepsise neden olan bakterilerin tanımlanmasının ve antibiyotik direnç oranlarının ortaya konulmasının oldukça önemli olduğu görüldü. Sepsise neden olan etkenlerin içerisinde metisilin, karbapenem, genişlemiş β-laktamaz ve çoklu ilaç direnci gösteren bakterilerin varlığının insan sağlığı üzerine etkilerinin oldukça önemli olduğu ortaya konuldu.