Browsing by Author "Aksin, Şerif"
Now showing 1 - 2 of 2
- Results Per Page
- Sort Options
Article Epilepsinin Gebelik Sonuçları Üzerine Etkisi(2018) Çim, Numan; Alkis, İsmet; Yildizhan, Recep; Aksin, Şerif; Tolunay, Harun Egemen; Boza, Barış; Karaman, ErbilAmaç: Epilepsili olguların yaklaşık %25’i reprodüktifçağdadır. Günümüzdeki anti-epileptik ilaçlarla nöbetlerkontrol altına alınmakta ve bu olgularda artmış orandagebelik tercihi olmaktadır. Bu çalışmada epilepsili gebeolguların gebelik sonuçlarının incelenmesi amaçlandı.Gereç ve Yöntem: Bu çalışma epilepsi tanısı olangebelerin dosya kayıtları üzerinden retrospektif olarakyapıldı. Ocak 2009- Nisan 2014 tarihleri arasında toplam43 epilepsi tanısı olan gebe kaydına ulaşıldı. Aynı tariharalığında başvuran, sistemik hastalığı ve ilaç kullanımıolmayan, tekiz canlı gebeliği olan, benzer yaş ve gebelikhaftadaki dosya kaydı tam olan 87 olgu ise kontrolgrubunu oluşturdu. Her iki grup demografik özellikler,gebelik haftası, doğum şekli, bebek 1. ve 5. dk Apgarskoru, doğum kilosu, epilepsi tanı süresi, nöbet sıklığı,kullandığı anti-epileptik ilaç, maternal komplikasyon,gebelik komplikasyonu yönünden istatistiksel olarakkarşılaştırıldı.Bulgular: Demografik yönden ve perinatal sonuçlaryönünden gruplar arasında fark yoktu (p>0,05), fakatabortus sayısı epilepsi tanılı gebe grubunda sağlıklı gebegrubuna göre anlamlı olarak daha yüksekti (p:0,035).Gruplar gebelik komplikasyonları bakımındankarşılaştırıldığında, epileptik grupta oligohidroamnioz,preterm eylem, preeklampsi ve eklampsi oranları kontrolgrubuna göre daha yüksekti (p:0,001). Her iki gruptasezaryen ile doğum oranı yüksekti (% 68,4 ve %62,4).Epilepsili gebe olgularda en sık geçirilen nöbet türüjeneralize tonik-klonik nöbetti (%81,6). Epileptik nöbetsayısı arttıkça 5. dk Apgar skoru düşmekteydi. Olguların%26,3’ü ilaç kullanmazken, % 55,3’ü monoterapi,%18,4’ü ise politerapi almaktaydı.Sonuç: Epilepsili gebelerde gebelikle ilişkilikomplikasyonlar ve kötü perinatal sonuçlar dahayüksektir. Gebelikteki nöbet sayısı arttıkça, gebeliksonuçları olumsuz olarak etkilenmektedir. Bu olgularagebelik öncesi iyi bir danışmanlık verilmeli ve nöbetsizdönemde gebelik önerilmelidir.speacialist-thesis.listelement.badge Evaluation of the Vaskuler Situtation in Pathophysiology of Normal Pregnancy and Preeclampsia With Doppler Sonographic and Investigation the Role of Angiogenicfactors(2011) Aksin, Şerif; Şahin, Hanım GülerAmaç: Doppler ultrasonografi ile uterin arter, umblikal arter kan akımının , brakial arter dilatasyonun ve karotis arter intima kalınlığının normal gebeler ile karşılaştırılarak preeklampsi patofizyolojisinde vaskuler durumun değerlendirilmesi Endotel hasarı bozukluklarında salınımı azalan Nitrik Oksit ve anjiogenezde rolü olan proanjiojenik faktörlerden Plasental Kökenli Büyüme Faktör ,Vasküler Endotelyal Büyüme Faktörü ile antianjiojenik faktörlerden soluble Endoglin ve soluble Fms-like tyrosine kinase 1 ` in preeklampsi tanısı değerlendirilmesindeki rollerini araştırmak.Materyal-Metod: Nisan 2010 ile Ağustos 2011 tarihleri arasında Yüzüncü Yıl Üniversitesi Tıp Fakültesi, Kadın Hastalıkları ve Doğum Kliniği'nde son adet tarihine göre veya ultrasonografik fetal biyometrik ölçümlerine göre 32 hafta ve üzeri gebeliği tespit edilen ve preeklampsi tanısı konulan 40 olgu (geç başlangıçlı preeklamptik gebe grubu) ile benzer yaş ve gebelik haftasında sağlıklı 40 gebe (kontrol grubu) çalışmaya dahil edilmiş olup her iki grupta ki olguların, sistolik ve diastolik kan basınçları ile spot idrarda protein, hemogram , karaciğer fonksiyon testleri Aspartat aminotransferaz (AST), Alanin aminotransferaz (ALT), soluble Fms-like tyrosine kinase 1 (sFlt), Vasküler Endotelyal Büyüme Faktörü (VEGF), Plasental Kökenli Büyüme Faktör (PIGF), Nitrik Oksit (NO) değerleri ve doğan bebeklerin 1. ve 5. dakika APGAR skorları ölçülerek birbirleriyle karşılaştırılmıştır. Ayrıca bakılan parametreler arasında bir ilişki olup olmadığı da değerlendirilmiştir. Postpartum 6.hafta da her iki gruptan hastalardan , s Eng, s Flt-1, VEGF, PIGF, NO parametreleri tekrar bakılmıştır.Bulgular: Geç başlangıçlı preeklamptik gebe grubu ve kontrol grubunda iki grup arasında yaş, gravida, parite, gebelik haftası, Hgb,NO,s Eng ,PIGF ,karotis arter intima-media kalınlığı ,umblikal arter dopler parametrelerinin bakımından istatistiki olarak anlamlı bir fark tespit edilmemiştir (p>0.05). Kontrol grubu ile kıyaslandığında geç başlangıçlı preeklamptik gebe grubunda sistolik ve diastolik kan basınçları ile spot ve 24 saatlik idrarda protein miktarı, , AST, ALT, sFlt-1 düzeyleri Uterin arter dopler parametreleri , istatistiksel olarak anlamlı şekilde daha yüksek; VEGF, trombosit ile 1. ve 5. dakika APGAR skorları ise daha düşük bulunmuştur (p<0.05). Brakial arter dilatasyonları obstruksiyon öncesi bulgular preeklampsi ve kontrol grubunda anlamlı değilken obstruksiyon sonrası normal gebe grubunda dilatasyonun anlamlı olduğu izlenmiştir. C/S oranları preeklamsi grubunda yüksek bulunmuştur.Sonuç: Uterin arter Doppleri, brakial arter dilatasyonu değerlendirilmesi, VEGF ve s flt - 1 düzeylerinin ölçülmesi preeklamptik hastaya yaklaşımda faydalı olabilir.Anahtar Kelimeler: Preeklampsi, soluble Endoglin, soluble Fms-like tyrosine kinase 1, Vasküler Endotelyal Büyüme Faktörü, Plasental Kökenli Growth Faktör, Nitrik Oksit, uterin arter , Doppler , karotid arter intima-media , brakiyel arter dilatasyon