Browsing by Author "Andiç, Şafak"
Now showing 1 - 5 of 5
- Results Per Page
- Sort Options
Article 1999 ve 2001 Yıllarında İzole Edilen Klebsiella Pneumoniae Suşlarının Antibiyotik Direnç Oranlarının Karşılaştırılması(2005) Hamza, Bozkurt; Kurtoğlu, M. Güzel; Guducuoglu, Huseyin; Berktaş, Mustafa; Andiç, Şafak; Yaman, GörkemAmaç: Çalışmada, 1999 ve 2001 yıllarında çeşitli klinik örneklerden izole edilen Klebsiella pneumoniae suşlarının örneklere ve kliniklere göre dağılımı ile antibiyotiklere direnç oranlarının karşılaştırılması amaçlanmıştır. Metot: Bu yıllarda laboratuarımıza gelen klinik örneklerden K. pneumoniae suşlarının izolasyonunda klasik kültür yöntemleri kullanılmış, izole edilen suşların identifikasyonu ve antibiyotiklere duyarlılıklarının tanımlanmasında ise Şceptor (Becton Diçkinson-USA) panelleri kullanılmıştır. Bulgular: Çalışma sonucunda laboratuvarımıza gönderilen klinik örneklerden 1999 yılında 210, 2001 yılında ise 247 K. pneumoniae suşu izole edilmiştir. Antibiyotiklere direnç durumları irdelendiğinde; K. pneumoniae suşlarının aztreonam (p<0,001), sefotaksim (p<0,01) ve trimetoprim-sulfametaksazole (pArticle Hamilelik Dönemindeki Kadınlarda Tetanoza Karşı Bağışıklık Durumunun Araştırılması(2004) Hamza, Bozkurt; Zeteroğlu, Şahin; Berktaş, Mustafa; Bayram, Yasemın; Andiç, Şafak; Bozkurt, Edibe Nurzen; Guducuoglu, HuseyinÇalışmada, ülkemizde ve dünyada insan sağlığını tehdit eden ve aşı ile korunulabilir bir hastalık olan tetanozun bölgemizdeki gebe kadınlar arasındaki bağışıklık durumunun ortaya konulması amaçlanmıştır. Çeşitli gebelik dönemlerindeki 91 kadının kanları alınarak serumlarında ELISA yöntemiyle tetanoz toksinine karşı IgG tipi antikor düzeyleri araştırılmıştır. Çalışmada, 91 gebe kadının 48 (%53)'inin tetanoza karşı bağışık olduğu, 43 (%47) gebe kadının antikor düzeylerinin ise koruyucu düzey olarak kabul edilen 0.01 IU/ml'nin altında olduğu saptanmıştır. Çalışma ile elde edilen sonuçlara bakıldığında, bölgemizde gebe kadınların yaklaşık yarısının tetanoza karşı korunmasız oldukları ve bu grupta koruyucu amaçla yapılması gereken tetanoz aşısının daha büyük bir titizlikle uygulanması gerektiği görülmektedir.Article Koah Akut Atağında Chlamydia Pneumoniae, Mycoplasma Pneumoniae, Legionella Spp. Ve Influenza a Sıklığı(2002) Uzun, Kürşat; Özbay, Bülent; Evirgen, Ömer; Andiç, Şafak; Sezgi, Cengizhan; Buzğan, Turan; Zehir, İsmailKOAH akut atağında infeksiyon önemli bir yer tutmaktadır. Akut ataktan sorumlu etkenler arasında en sık Haemophilus influenzae, Streptococcus pneumoniae ve Moraxella catarrhalis yer almaktadır. Son yıllarda, başta C.pneumoniae olmak üzere atipik bakteriler KOAH akut atağında çalışılmıştır. Bu çalışmada Chlamydia pneumoniae, Mycoplasma pneumoniae, Legionella pneumophila ve Influenza A antikorlarını KOAH akut atağıyla gelen olguların serumlarında ELISA yöntemiyle araştırdık. Çalışmaya KOAH akut atağı geçiren 39 olgu ve kontrol grubu olarak 20 sağlıklı kişi alınmıştır. KOAH'lı olguların yaş ortalamaları 60.4±9.7 (14K, 25E) ve kontrol grubunun yaş ortalaması 55±8.4 (11K, 9E) idi. Olguların ortalama FVC değeri 2.21±1.19 L, FEV1 1.37±0.9 L, FEV1/FVC ise % 60.9±10.4 idi. Ortalama hastanede yatış süreleri, seropozitif olanlarda 12.2±3.7 gün, seronegatif olanlarda 11.2±6.2 idi (p>0.05). Serolojik olarak Influenza A %17.8 (n:7), C. pneumoniae IgM %12.8 (n:5), C. pneumoniae IgA %7.7 (n:3), C. pneumoniae IgG %15.3 (n:6), M. pneumoniae %7.7 (n:3) ve Legionella spp. %2.7 (n:1) oranında pozitif bulunmuştur. Kontrol grubunda ise sadece bir kişide C. pneumoniae IgG pozitif idi. Bu sonuçlara göre, KOAH akut atağının en sık nedeni olarak influenza A ve C.pneumoniae bulunmuştur. Sonuç olarak, Influenza A ve C. pneumoniae'nin de KOAH akut atağı geçiren olguların etiyolojisinde düşünülmesi gerektiği kanısındayız.Article Pnömoni Tanılı Erişkin Hastalarda Kültür ve Floresan Antikor Yöntemleriyle Etkenlerin Araştırılması(2007) Özbay, Bülent; Çiftci, İhsan Hakkı; Andiç, Şafak; Guducuoglu, Huseyin; Hamza, Bozkurt; Berktaş, MustafaAmaç: Bu çalışmada, toplum kökenli pnömoni tanısı konulan hastalarda kültür ve indirekt floresan antikor yöntemiile etkenlerin araştırılması amaçlanmıştır.Yöntem: Klinik olarak pnömoni tanısı konmu 50 hastadanın klasik yöntemler kullanılarak balgam kültürleriyapılmış , Bactec 9120 sistemi ile kan kültürleri (Becton Dickinson- USA) alınmış , izole edilen etkenler Sceptor(Becton Dickinson- USA) panelleri ile identifıye edilmiştir. Ayrıca hastalardan alınan serum örneklerinde indirektfloresan antikor yöntemi (Pneumoslide test - Poligono Industrial Dos De Octubre) ile 9 pnömoni etkenine karşı IgMantikorları araştırılmıştır.Bulgular: Çalışma kapsamındaki 50 pnömonili hastanın 13 (% 26)’ünde kan kültürü, 6 (% 12)’sında balgamkültürü, 26 (% 52)’sında ise indirekt floresan antikor yöntemi ile tanı konulmuştur. Bu üç yöntemle yapılan çalışmasonucunda, bölgemizde erişkin yaş grubunda gözlenen toplum kökenli pnömoni vakalarının % 18’inde Streptococcuspneumoniae, % 12’sinde Legionella pneumophilia, % 12’sinde Mycoplasma pneumoniae, % 10’unda Influenza A, %8’inde Haemophilus influenzae, % 6’sında Staphylococcus aureus ve Adenovirus, % 4’ünde Klebsiella pneumoniaeve Parainfluenza, % 2’sinde Respiratory syncytial virus, Influenza B, Coxiella burnetii, Chlamydia pneumoniae veStaphylococcus epidermidis’in etken oldukları saptanmıştır. Hastaların % 10’unda ise bu yöntemlerle etkensaptanamamıştır.Sonuç: Mortalitesi ve morbiditesi yüksek bir sağlık sorunu olan pnömonilerde, hastalığın doğru ve erken tanısıaçısından birden fazla yöntemle tanıya gidilmesi önemlidir.Article Vaginal Akıntısı Olan Kadınlarda Mikrobiyolojik Bulgular(2003) Şahin, Güler; Deveci, Aydın; Andiç, Şafak; Zeteroğlu, Şahin; Güvercinci, MehmetAMAÇ: Vaginal akıntı şikayeti olan kadınlarda mikrobiyolojik ajanların saptanması amaçlandı. MATERYAL ve METOD: Yüzüncü Yıl Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum polikliniğine 01.06.2001 ile 15.11.2001 tarihleri arasında vaginal akıntı şikayetiyle başvuran cinsel yönden aktif, tek eşli 116 hasta çalışmaya alındı. Akıntı örneklerinden direkt mikroskopik inceleme ve kanlı agar, eosin metilen mavisi (EMB), Thayer Martin, sabouraud dekstroz (SDA), % 5 insan kanlı Tween (HBT) ve kan beyin infüzyon agarı besiyerlerine ekim yapıldı. Uroplasma ve Mycoplasma için Mycofast® Evalution 2 test kitleri kullanıldı. Chlamydia trachomatis direkt floresan antikor boyaması tekniğiyle (DFAT) araştırıldı. BULGULAR: Yapılan direkt mikroskopik incelemede 116 hastanın 48'inde (% 41.38) patolojik bulgu saptandı. Amsel kriterlerine göre 30 (% 25.86) hastaya bakteriyel vaginosis tanısı konuldu. İki (%1.72) hastada T.vaginalis ve 23 (%19.82) hastada hif, pseudohif ve mantar sporları saptandı. Üç (% 2.58) hastanın giemsa ve gram boyama örneklerinde N.gonorrhoeae ile uyumlu gram negatif diplokoklar ve yoğun inflamatuar hücre tebspit edildi. Onüç (% 11.21) hastada C. trachomatis için yapılan DFATtesti pozitif olarak bulundu. Yüz altmış altı hastanın vaginal akıntı örneklerinden besi yerlerine yapılan ekimlerde 61 (% 52.59) hastada üreme saptandı. Toplam 104 etken saptandı. Hastaların 28'inde (% 24.14) U. urealyticum, 20'sinde (% 17.24) G. vaginalis, 13'ünde (% 11.21) C.albicans, 12'sinde (% 10.34) M. hominis, 4'ünde (% 3.45) N. gonorrhoeae ve 27'sinde (23.288) normal vaginal flora türleri saptandı. Yüz on altı astanın 27'sinde (% 23.28) birden çok mikroorganizma izole edildi. SONUÇ: Vaginal akıntı şikayetinin başlıca nedeni alt genital yollarda oluşan infeksiyonlardır. Bu infeksiyonların önemli bir kısmı polimikrobiyaldir. Gardnerella vaginalis ve Candida türleri en sık karşılaşılan patojenlerdir.