Browsing by Author "Arslan, Bilal"
Now showing 1 - 1 of 1
- Results Per Page
- Sort Options
specialization-in-medicine-thesis.listelement.badge Evaluation of the Treatment Results of Children With Lymphoma Diagnosis and the Retrospective in Terms of Endocrinological Side Effects in Long-Term Follow-Up(2021) Arslan, Bilal; Öner, Ahmet FayikBu çalışmamızda Van YYÜ Dursun Odabaşı Tıp Merkezi Çocuk Sağlığı Kliniği'ndeOcak 2007-Aralık 2020 yılları arasında 0-18 yaş aralığındaki izlenen lenfoma hastalarının epidemiyolojik özellikleri ve takibinde tiroid, gonadal ve kemik metabolizması ilişkili uzun dönem yan etkilerinin retrospektif olarak değerlendirilmesi amaçlandı. Materyal ve Metod: Bu çalışma için Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Çocuk Hematolojisi Kliniği'nde 2007-2020 tarihleri arasında HL ve NHL tanısı almış hastaları dosya arşivinden ve hastane veri tabanından retrospektif olarak taranmış ve olgular elde edildi. Çalışma için Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi İlaç Dışı Klinik Uygulamalar Etik Kurul'undan etik izni alındı. Bulgular: Çalışmamıza 55'i HL ve 43'ü NHL tanılı toplam 98 çocuk alındı. HL tanılı çocukların tanı aldığı yaş ortalaması 96 (IQR: 84) ay olup Non-Hodgkin Lenfoma tanılı hastaların ise 96 (IQR: 92) ay olduğu saptandı. Hastaların çalışmaya alındığı dönemdeki güncel yaş ortalamaları ise sırasıyla 15±5 ve 16±6 yıl saptandı. Çalışmamızdaki 98 çocuktan 74 (%75.5)'ünün erkek ve 24 (%24.5)'ünün kız olduğu saptandı. HH ve NHL tanılı çocukların tanı aldıkları yaş, güncel yaş ve cinsiyet dağılımları açısından istatistiksel düzeyde anlamlı fark saptanmadı (sırasıyla; p=0,347, p=0,389 ve p=0,095). Çocukların 26 (%60,5)'sı Burkitt Lenfoma, 5 (%11,6)'inde T-hücreli lenfoma, 4 (%9,3)'ünde pre-B-hücreli lenfoma, 3 (%7)'ünde B-hücreli lenfoma, 2 (%4,7)'sinde DBBHL saptandı. Diğer dört çocukta ise yüksek dereceli NHL (n=1, %2,3), histiyositik lenfoma NHL (n=1, %2,3) ve anaplastik lenfoma NHL (n=1, %2,3) saptandı. Çalışmamızda yer alan lenfoma tanılı çocukların tanı aldığı dönemdeki hastalık evrelerinin dağılımı benzerdi. Hastaların en sık Evre-3'te yer aldığı (HL için n=42, %42,9); NHL için n=17, %39,5) saptandı. Çalışmamızdaki 98 çocuktan 4 [%4 (3 HL ve 1 NHL)] 'ünde relaps izlendi. Çalışmamızdaki 98 çocuktan 79 (%80,6) çocukta remisyona ulaşıldığı saptandı. Çalışmamızdaki 98 çocuktan HL tanılı 45 (%81,8) çocukta remisyon sağlanır iken NHL tanılı çocuklardan 34 (%79)'unda remisyon sağlandı. Lenfoma tanılı 98 çocuktan 6 (%6,1)'inde hastalık ilişkili mortalite saptandı. HL tanılı çocuklardan 4 (%7,2)'ü ve NHL tanılı çocuklardan 2 (%4,6)'sinde mortalite gelişti. Çalışmamıza alınan çocukların ortanca LDH düzeyleri 397 (175-5113) IU/L olup bu değer HH grubunda 340 (175-1272) ve NHL grubunda 873 (185-5113) IU/L saptandı. NHL grubunda LDH düzeyleri HH grubundan istatisiksel açıdan daha yüksekti (p<0.001). NHL grubunda ve HH grubunda bakılan TSH (KT öncesi ve sonrası) ile Dvit düzeyleri benzerdi (sırasıyla; p=0,241, p=0,399 ve p=0,187). Çalışmamızdaki çocukların 5 (%5,1)'inde KT-RT öncesinde hipotirodi olduğu saptandı. HL tanılı çocuklardan 4 (%,3)'ünde ve NHL tanılı çocukların 1 (%2,3)'inde hipotiroidi tanısı olduğu saptandı. HL tanılı 21 (%84) çocukta ve NHL tanılı 10 (%71,4) çocukta vitD eksikliği saptandı. Çalışmamıza katılan 2 (2%) çocukta büyüme ve gelişme geriliği saptandı. 4 (4,1%) çocukta erken puberte geliştiği gözlenir iken 3 (%5,5) çocukta ise gecikmiş puberte saptandı. Sonuç: Sonuç olarak, HL ve NHL tanılı çocuklardaki tanı dağılımları, tedavi rejimleri ve sağkalım (PFS, OS) durumları, relaps ve remisyon oranları literatüre benzer özelliklerde saptanmıştır. Hastalarda RT sonrası hipotiroidi gelişimi beklenenden daha düşük oranda olmakla birlikte vitD eksikliğinin oldukça yaygın görüldüğü saptanmıştır. Bu çalışmanın sonuçlarından yola çıkarak lenfoma tanılı hastaların tedavi öncesi TFT, raşitizm paneli, pubarj ve telarj durumlarının değerlendirilmesi önemli bir yere sahiptir. Tedavi sürecinde ve uzun dönem takiplerde hastaların KT ve RT ilişkili endokrinolojik ve metabolik yan etkiler açısından düzenli aralıklar ile değerlendirilmesinin önemli olduğunu düşünmekteyiz.