Browsing by Author "Arslan, Serhat"
Now showing 1 - 9 of 9
- Results Per Page
- Sort Options
Article Akkeçi' Lerde Yaş ve Laktasyon Sırasının Bazı Meme Özelliklerine Etkisi(2004) Keskin, Sıddık; Kor, Aşkın; Karaca, Serhat; Arslan, SerhatBu çalışmada; Akkeçi'lerde, sütten kesim döneminden sonra periyodik olarak (6 dönem) ölçümü yapılan bazı meme özellikleri ve sağım mevsiminde sağılan günlük ortalama süt veriminin; ölçüm dönemleri ve laktasyon sırası ile ölçüm dönemleri ve yaşa göre değişiminin belirlenmesi amaçlanmıştır. Ele alınan meme özelliklerinden; meme genişliği ile birlikte, sağılan günlük ortalama süt verimi, hem laktasyon sırası ve hem de yaşa göre farklılık (P<0.05) gösterirken, sol meme başı uzunluğu bakımından laktasyon sıraları, sağ meme başı uzunluğu ve meme çevresi bakımından da yaş grupları arasındaki farklılık istatistik olarak önemli bulunmuştur (P<0.05).Article Box-Cox Transformasyonunun Yumurta Verimlerine Ait Genetik Ve Fenotipik Parametre Tahminlerine Etkisi(2003) Kara, Kazım; Arslan, SerhatBu çalışmada, sahadan alınan bir veri tabanına göre yumurtacı tavuklarda aylık yumurta sayılarına ilişkin simulasyonla elde edilen bir veri seti kullanılmıştır. Veri setinin dağılışına ait özellikleri incelenmiştir. Veri setinin normal dağılış varsayımını taşımadığı ve sola çarpık bir dağılışa sahip olduğu gözlenmiştir. Box-Cox transformasyonu kullanılarak veri seti transforme edilmiştir, Transforme edilmiş veri setinin normal dağılışa yaklaştığı belirlenmiştir, iki veri setinde tahmin edilen kalıtım derecelerinin ve genetik-fenotipik korelasyonların benzer oldukları belirlenmiştir. Kalıtım dereceleri dönemin ilk periyodu için yüksek, pik dönemi için düşük ve son dönem için en düşük seviyede bulunmuştur. Toplam verimler için hesaplanan kalıtım dereceleri genel olarak aylık verimlerden daha yüksek bulunmuştur. Genetik ve fenotipik korelasyonlar genel olarak yüksek bulunmuştur.Article Farklı Örnek Büyüklükleri için Dfreml ve R Regresyon Yöntemleri Kullanılarak Elde Edilen Parametre Tahminlerinin Karşılaştırılması(2004) Kesici, Tahsin; Arslan, Serhat; Mirtagioğlu, HamitBu çalışmada, katsayı matrisinin tersini kullanmayan yeni bir regresyon yaklaşımı olan R yöntemi ile türevden bağımsız en yüksek olabilirlik yöntemi (DFREML) kullanılarak elde edilen tahminler, tahmin edicilerin özellikleri bakımından karşılaştırmıştır. Çalışmada 1200 ana ile şansa bağlı olarak çiftleşen 100 babaya ait toplam 10.000 hayvan için verim özellikleri simülasyonla elde edilmiştir. Farklı örnek büyüklükleri belirlenerek örnekler çekilmiştir. Bu şekilde oluşturulan alt gruplar, tamamen şansa bağlı örnekleme yapılarak toplam gözlem sayısının %10'u, %30'u, %50'si, %70'i ve %95'inin seçimi esasına göre beş farklı örnekten oluşan 5 alt grup oluşturulmuştur. Alt gruplar arası tahminlenen hata unsurlarına ayrılarak Levene testi ile hatalar için heterojenlik testi yapılmıştır. Alt gruplar arası varyanslarm homojen olduğu kararına varılmıştır. Farklı örnek büyüklüklerinde her iki yöntemin de örnek sayısının %50 ve üstü olduğu durumlarda küçük varyanslı ve gerçek değere yakın tahminler verdiği; Ancak, h2 tahminlerin başlangıç değeri atamalarının gerçek değer olan 0.33'ten uzaklaşan değerlerde atanması durumunda R yönteminin DFREML'a göre daha az etkilendiği belirlenmiştir. Farklı örnek büyüklüklerinde ve farklı h2 başlangıç değerleri için R yönteminin başlangıç değerlerinin bilinmediği durumlarda seçenek oluşturabileceği sonucuna varılmıştır.Other Hayvancılıkta Hata Varyanslarının Heterojen Olduğu Durumlarda Log-lineer Modeller Kullanılarak Varyans-kovaryans Unsurlarının Tahminlenmesi(2001) Türkmut, Levent; Arslan, Serhat; Okut, Hayrettin; Kara, M.kazımHata varyanslannın heterojen olduğu durumlar için karışık doğrusal modelde kullanılan bir metot tanıtılmıştır. Metot hata varyanslan için Log-lineer Modeller esasına uygun olarak Marjinal En Yüksek Olabilirlik Fonksiyonunu kullanarak işlem yapmaktadır. Hata varyanslannın heterojenliğinin testinde Bartlett testi kullanılmıştır. Hesaplama tekniği sahadan alınmış bir örnek üzerinde uygulanarak, elde edilen sonuçlar tartışılmıştır.Doctoral Thesis In Repeated Measurements Estimation of Variance and Covariances Component by Using Random Regression Prosedure and It's Usage Possibilities(2001) Arslan, Serhat; Kara, KazımHayvan ıslahında tekrarlanan gözlem değerleri giderek önem kazanmakta olan bir konudur. Bu çalışmada tekrarlanan gözlem değerlerini içeren veri setlerinin analiz ve parametre tahminleri için kullanılan yöntem ve modeller karşılaştınlmıştır. Bu modellere alternatif olarak Ali-Schaeffer eğri fonksiyonun uyumuyla oluşturulan kovaryans fonksiyonu yaklaşımlı şansa bağlı regresyon modelinin kullanımı araştırılmıştır. Bu amaçla, süt sığırları için tutulmuş olan kayıtlardan sağlanan bir veri tabanı esas alınarak simülasyonla elde edilen bir veri seti üzerinde çalışılmıştır. Zamana bağlı değişimin geçerli olduğu denetim günü verimleri için uyumu yapılan modellerden uyum büyükten küçüğe doğru sırasıyla KF-RRM (Kovaryans Fonksiyonu Yaklaşımlı Şansa Bağlı Regresyon Modeli), DRRM (Doğrudan Şansa Bağlı Regresyon Modeli), TM (Tekrarlanabilen Model), ORM (Oto-Regresif Model) ve HM (Hayvan Model)'de olmuştur. Hatalar arası oto-korelasyon yapısını en iyi açıklayan modellerin sırasıyla KF-RRM ve ORM olduğu belirlenmiştir. Tahminlenen parametreler, varyanslar için karşılaştırılmış ve en hassas parametre tahminleri KF-RRM sonuçlarından elde edilmiştir. Bunu, DRRM izlemiştir. Laktasyon eğrisi için uyumu yapılan eğri fonksiyonları, laktasyonun genetik ve çevresel faktörlerle açıklaması bakımından incelenmiştir. En iyi eğri tahminine Ali-Schaeffer eğri fonksiyonu sahip olurken, Wilmink fonksiyonu eğriyi bu yönden açıklamakta yetersiz kalmıştır. Laktasyon eğrisinin genetik ve çevresel kaynaklara göre en iyi açıklayan yaklaşım ise, KF yaklaşımlı LGP tanımlaması olmuştur. Anahtar Kelimeler: Şansa bağlı regresyon, DFREML, tekrarlanan ölçümler, ortogonal polinom, oto-korelasyonArticle Karışık Model Eşitliklerinde Modifiye Edilmiş Akrabalı Yetiştirme Matrisi (A) Kullanılarak Hayvanların Ebeveyn Ortalamalarına Ait Etkilerin Giderilmesi(2002) Arslan, SerhatSeleksiyon çalışmaları genel olarak, hayvanların bireysel modeller yardımıyla elde edilen damızlık değeri tahmini (BLUP)sonuçlarına dayanmaktadır. Yoğun olarak uygulanan seleksiyon çalışmaları sonucu, hayvanlar arası akrabalığa dayalı ilişkiler giderek artmaktadır. Bu durum başta bir örnek varyansın bozulması gibi bir takım sıkıntılara neden olmaktadır. Bu sorun, akrabalı yetiştirme katsayısı matrisinin tersi alınarak (A\"1) karışık model eşitliklerinde tanımlanmasıyla giderilmeye çalışılmaktadır. Uzun yular süren seleksiyon çalışmaları sonucunda hayvanlar arası ortak ataların sayısının artması kalıtım derecesinin yanlış olarak düşük tahminlenmesine neden olmaktadır.Bu çalışmada seleksiyon ve ıslah çalışmalarında önemli bir sorun olan ortak atalardan doğan ebeveyn ortalamalarının giderilmesi için Schaeffer (2001) tarafından teorik esasları verilen metodoloji tanıtılmıştır. Verilen yöntem benzeşim tekniği ile yapay olarak yükseltilmiş kalıtım derecesi tahminleri için üretilen veri setinde klasik ve Schaeffer'in tanımladığı A matrisi ile elde edilen sonuçlar karşılaştırılmış. Sonuç olarak son tanımlanan yöntemde akrabalığın yüksek olmasına rağmen sağlıklı tahminler elde edilmiştir.Article Süt Sığırlarında Çok Özellikli Model Kullanılarak Farklı Laktasyonlara İlişkin Ölçüm Günü Süt Verimlerinin Değerlendirilmesi(2005) Bakır, Galip; Arslan, SerhatTekrarlanan ölçümler için çok değişkenli model yaklaşımında genel bir birey model tanımlaması kullanılmıştır. Genotipik ve fenotipik varyans-kovaryanslar için tanımlanan matrisin tekil olması nedeniyle akrabalt ilişkiler için tanımlanan matrisin genelleştirilmiş tersi karışık model eşitliklerinde kullanılmıştır. Bu tanımlama simulasyon tekniği ile elde edilen bir veri setine uygulanmıştır. Süt sığırlarında laktasyon verimleri için 3 özellik bakımından sınıflandırılan veri setine 4 farklı modelin uyumu yapılarak elde edilen varyans-kovaryans unsurları ve kalıtım dereceleri, gerçek değerlerle ve seleksiyon indeksiyle ilişkilerine göre karşılaştırmıştır. Tanımlanan 4 model için 3 özelliğin tanımlandığı veri setinde bu kriterler bakımından tekrarlanabiilen modellerin en iyi sonucu verdiği belirlenmiştir.Article Süt Sığırlarında Farklı Fanksiyon Tanımlarıyla Süt Veriminin Devamlılığı için Genetik Parametre Tahminleri(2004) Mirtaghizadeh, Hamit; Kesici, Tahsin; Arslan, SerhatÇalışmada 2 yıllık denetim günü süt verim kayıtlarını içeren bir veri seti kullanılmıştır. Kovaryans fonksiyonu (KF) yaklaşımıyla oluşturulan şansa bağlı regresyon model çözümleri kullanılmıştır. KF için polinom, Wilmink ve Ali-Schaeffer eğri tanımlarının persistens ve laktasyon eğrisini açıklama performansları karalaştırılmıştır. R2 değerleri için karşılaştırma yapıldığında ilk sırada polinom (0,9835) yer almıştır. Bunu, Ali-Schaeffer eğri tanımı (0,9534) ve Wilmink eğri (0,6023) tanımları izlemiştir. Laktasyon/ sıralarına göre persistens tahminlerinde Ali-Schaeffer .(0,001) en küçük varyanslı tahminleri vermiştir. Bunu Wilmink (0,016) ye Polinom (0,003) eğrileri izlemiştir. Kalıtım derecesi (h2) tahminleri için türn eğri tanımları literatürle uyumlu olmuştur.Other Süt Sığırlarında Fazla Meme Başı Kalıtımının En Yüksek Olabilirlik Yöntemiyle Analizi(2003) Şen, Celaleddin; Bakır, Galip; Arslan, SerhatSimental ırkı sığırlarda süper memelilik (hypertelia) özelliğinin incelendiği bir çalışmanın veri kümesi kullanılarak en yüksek olabilirlik yönteminde yeniden analiz edilmiştir. Veri kümesi, 537 bağımsız ineğin 27 baba ile çiftleşmesinden doğan baba bir üvey kardeş 614 inekten oluşmuştur. Hypertelia için taşıyıcı olmayan bireylerde gen frekansları %58; taşıyıcı olmayan babalarda %51 ve taşıyıcı .babaların yavrularında %73 olmuştur. Bu durumda tek bir genle taşınan özelliğin 6 farklı duruma sahip olabileceği üzerinde durulmuştur. En yüksek logaritmik olabilirlik değeri eklemeli kalıtımda gözlenmiştir. Resesif homozigot bireylerde %100 geçirme kabiliyeti belirlenmiştir. Diğer genotiplerde geçirme kabiliyeti %32 olmuştur. Üzerinde durulan aliciler için gen frekansları ebevyn ve yavrularında sırasıyla 0.37 ve 0.29 olarak belirlenmiştir. Basit dominant ve resesiflik tam ya da yarı geçirme kabiliyeti durumları özeliği açıklayabilmiştir. Ele alınan veri setinin fazla bilgi verici olmaması nedeniyle dominant ya da resesif kalıtıma sahip olup olmadığı yönünde kesin bir karar verilememesine rağmen, resesif kalıtım izlediği yönünde güçlü bulgular elde edilmiştir