Browsing by Author "Arvas, Mehmet Akif"
Now showing 1 - 13 of 13
- Results Per Page
- Sort Options
Master Thesis Analyzing the Obstacles of Electronic Commerce: a Study of Sample Companies Operating in Sulaymaniyah City(2019) Nadır, Roshna Abdulla; Arvas, Mehmet AkifE-ticaretin özellikle batı ülkelerinde küresel sınırlarda yayılması önemli bir düzeye ulaştı. Böylece, e-ticaret, işletmelerin, kurumların ve departmanların da dahil olduğu çeşitli taraflar arasında ekonomik faaliyetlerin teşvik edilmesi için yeterli bir motor haline gelir ve bu, kuruluşların ürünlerinin maruz kaldığı büyük pazarlar yaratma açıklığı verir. Dolayısıyla bu, tanıtım kanallarıyla en kârlı yolları bulmak ve modern ödeme ve ödeme sistemlerine güvenerek, elektronik yollarla müşteri ve yeni pazarları aramak isteyenler için bir fırsat. Dolayısıyla bu çalışmanın amacı elektronik ticaretin önündeki engelleri analiz etmektir. Sonuçlar, Süleymaniye şehrinde elektronik ticarette önemli bir engelin olduğunu ortaya koydu. Ayrıca, Süleymaniye şehrinde e-ticaret uygulamalarının yapılmasının önünde insani engel var. Temel olarak e-ticaret uygulamalarında çalışanlar arasında farkındalık eksikliği vardı. Çalışma ayrıca yöneticiler arasında elektronik ticaretin önemine dair bilgi eksikliği olduğunu da doğruladı. Ayrıca, bölgedeki elektronik ticaretle ilgili tüketici kültürü sınırlıdır. E-ticaret işlemlerinin teknolojik engelleri, özellikle elektronik altyapının zayıflığı ve bölgedeki kültür ve elektronik bilincinin zayıflığı var. Ayrıca, Süleymaniye kentinde ve bölgedeki birçok şirket yavaş internet problemi ile karşı karşıya kaldı. Sonuçlar yasal engelleri buldu, bu yüzden elektronik ticaretin doğasını ve kapsamını netleştiren bir eksiklik vardı ya da yeterince yasa yoktu. Sonuçlar ayrıca, elektronik ticarette kritik bir siyasi veya hükümet engelinin olmadığını da doğruladı. Anahtar Kelimeler: Ekonomi, E-Ticaret ve Elektronik Ticaretin EngelleriArticle Büyüme, Co2 Emisyonu ve Enerji Tüketimi İlişkisi: Seçilmiş Ülke Grupları İçin Bir Panel Eşbütünleşme Yaklaşımı(2022) Arvas, Mehmet Akif; İsaoğlu, AsimaGünümüzde artan çevre kirliliği ve küresel ısınmanın olumsuz etkilerini hafifletme çabaları, CO2\remisyonlarına neden olan enerji kaynaklarının kullanılması sorununu gündeme getirmiştir. Ekonomik gelişme ve\rdaha fazla ekonomik büyüme, enerji kaynaklarının kullanımını hızlandırır. Bu süreç, CO2 emisyon seviyesinin\ryükselmesine ve enerji rezervlerinin tükenmesine neden olur. Bu nedenle CO2 emisyonunun azaltılması, enerjinin\rkorunması ve ekonomik performansın iyileştirilmesi açısından bu üç değişkenin optimal düzeyinin birlikte formüle\redilmesi gerekmektedir. Bu nedenle bu çalışma, gelişmiş ülkelerden (EU19, EU28, G7, G20, OECD-Avrupa,\rOECD-Total, BRICS, OECD-Amerika ve Doğu Avrupa, Kafkaslar ve Orta Asya) veriler alarak CO2 emisyonu,\renerji tüketimi ve ekonomik büyüme arasında bir ilişki olup olmadığını araştırmayı amaçlamaktadır. Bu amaçla\rgelişmiş ülkelerin 2000-2018 verileri kullanılarak panel birim kök, Westerlund panel eşbütünleşme ve yatay kesit\rbağımlılığı için ön tahmin testleri kullanılmıştır. Birim kök testi sonuçlarına göre düzeyde durağan olmayan\rdeğişkenler uzun döneme entegre edilir. Westerlund (2007) panel eş bütünleşme testi sonuçları, değişkenler\rarasında eşbütünleşmenin olduğunu ve uzun dönemde birlikte hareket ettiğini göstermektedir. Dimutrescu- Hurlin\r(2012) panel nedensellik test sonuçları ise, gelişmiş ülkelerde CO2 emisyonu ile büyüme arasından çift yönlü,\renerji tüketimi ile büyüme arasında ise büyümeden enerjiye doğru tek yönlü bir nedensellik ilişkisinin olduğunu\rgöstermiştir. Bu çalışmanın sonuçları, gelişmiş ülkelerde enerji verimliliğinin artırılmasına teknoloji açısından\röncelik verilmesini ve çevre dostu politikalarda ortak eylem planlarının uygulanmasını politika yapıcıları için bir\röncelik haline getirmeyi önermektedir.Doctoral Thesis Determining Factors Affecting Health Expenditures by Panel Data Method: a Comparison of Oecd and Brics-T Countries(2022) Özen, Kerem; Arvas, Mehmet AkifSağlık, ülkelerin gelişmişlik düzeylerine doğrudan veya dolaylı olarak etki eden bir etkendir. Ülkeler sürekli bir şekilde sağlık koşullarını ve performanslarını arttırmak için çeşitli politikalar üretirler. Ancak bu politika arayışları süreçlerinde ülkelerin karşılaştıkları en büyük problem sağlık harcamalarına ayrılan bütçenin kısıtlı olmasıdır. Tam da bu noktada ülkeler sağlık harcamalarına ayrılan bütçe ile optimal düzeyde hizmet verebilmek için çabalamaktadır. Çalışmanın amacı BRICS-T (Brezilya, Rusya, Hindistan, Çin, Güney Afrika ve Türkiye) ve seçilmiş OECD (Kanada, Fransa, Almanya, Polonya, Portekiz, İspanya, İtalya, Birleşik Krallık, Amerika Birleşik Devletleri) ülke grupları üzerinde karşılaştırmalı olarak Sağlık Harcamalarını Etkileyen Faktörlerin etkilerinin incelemesidir. Bu amaç doğrultusunda 2000-2019 yıllar arası OECD STAT' tan derlenen veriler kullanılarak Panel veri yöntemi uygulanmıştır. Westurlund (2007) eş bütünleşme testine göre sağlık harcaması değişkeninin sırasıyla diğer değişkenler ile arasındaki eş bütünleşme ilişkilerine bakılmıştır. Analiz sonucunda sağlık harcamalarının diğer değişkenler (alkol tüketimi, kişi başına düşen gelir/dolar, işsizlik oranı, kişi başına düşen doktor sayısı, yaşam beklentisi) ile eş bütünleşik ilişkisinin olduğu tespit edilmiştir. Bu bağlamda hem Westurlund grup istatistikleri hem de Westurlund panel istatitikleri olasılık değerleri (p<0.01) göre %1 düzeyinde anlamlı çıkmıştır. Panel nedensellik test sonuçlarına bakıldığında ise beklentiler doğrultusunda sağlık harcamalarının sağlık çıktısı değişkenleri üzerinde farklı anlamlılık düzeylerine göre nedensellik ilişkileri tespit edilmiştir.Article Does Economic Policy Uncertainty Cause Environmental Pollution? Fresh Evidence From Developed Countries(Springer Heidelberg, 2023) Arvas, Mehmet Akif; Demirtas, Cuma; Soyu Yildirim, Esra; Ilikkan Ozgur, MuniseThe industrial revolution has dramatically altered the environment and ecosystem. So many scholars have empirically attempted to reveal the most influential anthropogenic factors on environmental degradation. For this purpose, this study examines the leading determinants of CO2 emissions in the context of economic policy uncertainty (EPU) for 14 developed countries within the framework of the extended stochastic impacts by regression on population, affluence and technology (STIRPAT) environmental model from 1997-2018. For empirical modeling, CO2 emission is treated as the dependent variable, which is a strong proxy for environmental degradation. In addition to the GDP per capita, population density, and energy intensity (a proxy for technology), the basic model is extended to include variables such as EPU, renewable energy, trade openness, globalization, and information and communications technology (ICT) index. While the estimation results by the dynamic conditional correlation (DCC) estimator, which are also supported by robustness analysis, suggest that GDP per capita and energy intensity are the main contributors to emission levels, population density has no significant impact on CO2. Furthermore, while renewable energy (in model 2), trade openness (in model 4), and globalization (in model 6) have negative impacts on CO2 emission, technology (in models 5 and 6) and EPU (in model 6) make marginal contributions to CO2.Article Ekonomik Aktivitenin Öncü Göstergeler Yardımıyla Kısa Dönemli Tahmini: Türkiye Örneği(2021) Arvas, Mehmet Akif; Coşkun, ÖzerEkonomik aktivitede zaman içerisinde yaşanan inişli çıkışlı hareketler iktisadi dalgalanmalar olarak tanımlanmakta iken çıktı düzeyindeki dalgalanmaların ileriki dönemlerdeki seyri hakkında bilgiler içeren göstergelere ekonomik göstergeler denilmektedir. İktisadi dalgalanmaların kısa dönemli öngörüsü, yaklaşan resesyonların tespiti ve buna yönelik gerekli önlemlerin alınması açısından önemli görülmektedir. Bu çalışmada, 2002Q1-2016Q3 dönemleri arası aylık ve üç aylık toplam 29 göstergeden yararlanılarak GSYH tahmin modeli oluşturma denemesi yapılmıştır. Bu amaçla, biri bağımlı değişken olarak GSYH, diğeri bağımsız değişken olarak bir ekonomik gösterge olmak üzere iki değişkenli VAR tahmin modelleri tahmin edilmiştir. Sonra, elde edilen gösterge bazlı bireysel tahminlerden aritmetik ortalama ve medyan alma yöntemleriyle tahmin birleştirme teknikleri uygulanmıştır. Son olarak, elde edilen tahminlerin ortalama hataları referans bir AR tahmininden elde edilen hataların ortalamasıyla karşılaştırılarak tahmin performanslarına bakılmıştır. Sonuç olarak, BIST100 endeksi, döviz kuru ve tüketici fiyat endeksi gibi verilerin, GSYH’nin kısa dönemli konjonktürel hareketlerinin tahmininde yararlı bilgiler içerdiği görülmüştür. Ayrıca, tahmin birleştirme yöntemlerinin pek çok göstergeden elde edilen bireysel tahminlerden daha başarılı sonuçlar verdiği de tespit edilmiştir.Article İmalat Sanayisi Ar-ge Harcamalarının Ücrete Etkisi: Türk İmalat Sanayi Örneği(2018) Özen, Kerem; Arvas, Mehmet AkifBu çalışmanın amacı, Türk imalat sanayinde faaliyette bulunan yaklaşık 1000 Ar-Ge firmasına ait mikro düzeyde verilere dayanarak; firmalarınAr-Ge faaliyetleri ile nitelikli çalışanlara ödedikleri ücret arasında bir ilişkinin olup olmadığını ekonometrik olarak test etmektir. Bu amaçla, nitelikliçalışan olarak literatürde sınıflandırılan araştırmacı, teknisyen ve destek personele ait üç ayrı ücret denklemi oluşturulmuş, modeller iki-aşamalıHeckman örneklem seçim yöntemiyle katsayıların tahmini NLOGIT 6 istatistiki paket programıyla yapılmıştır.Analizden elde edilen bulgulara göre; Türkiye imalat sanayisinde Ar-Ge faaliyetleri ile nitelikli çalışan ücreti arasında istatistiki olarakanlamlı ve pozitif bir ilişki bulunmuştur. Ayrıca, kişi başına Ar-Ge harcamalarının ve ölçek artışlarının genel olarak ücrete artış yönünde etkileryaptığı, elde edilen diğer bulgular arasındadır.Article Konut Talebinin Dinamikleri: Van İli Örneği, Türkiye(2020) Arvas, Mehmet Akif; Yergin, Haluk; Özen, Kerem; Levent, CemalettinKüresel olarak, son yıllarda inşaat sektöründeki büyümeyle birlikte konutarzındaki büyük artış tüketicilerin satın alma davranışını etkilemiştir. Emlaksektörünün ilerlemesinde, tüketicilerin artan refahı ve düşen faiz oranları daetkili olmuştur. Pek çok tanımı olmasına rağmen, mesken, bireylerinhayatlarını sürdürebilmelerini sağlayan mutfak, içme suyu tesisatları ve atıksistemi gibi alanların toplamı olarak tanımlanmıştır. Sonuç olarak, bir evsosyal, kültürel, ekonomik, yasal ve teknolojik faktörler gibi çok yönlübileşenlere sahip bir bütündür. Konut piyasası kavramı son yıllarda yerel vemerkezi hükümetler için önem kazandığından, bu konuda çeşitli araştırmave çalışmalar yapılmıştır. Literatürde konut piyasası ile ilgili çalışmalar sonyıllarda önemli bir artış göstermiştir. Küresel finansal piyasalarda faizoranlarındaki düşüş ve artan likidite nedeniyle, konut yatırımları bu alanayapılan sermaye akımlarının bir kısmını çekmiştir. Konut piyasasının gerçeketkileri gelir artışı, genel tasarruf ve yatırım seviyesi, istihdam ve işgücühareketliliği düzeyi açısından incelenmektedir. Konut talebine ilişkinampirik çalışmalar temel olarak konut fiyatları ile bazı makroekonomikgöstergeler arasındaki ilişkiyi araştırmayı amaçlamaktadır. Bu nedenle,konut piyasasında il düzeyinde yürütülen çalışma sayısı oldukça düşüktür.Bu bağlamda, bu çalışmanın temel amacı, Türkiye'nin Van ilinde yakıngelecekte ev satın alma kararlarını etkileyen temel faktörleri araştırmaktır.Talep denkleminde yer alan cinsiyet, medeni durum, gelir, yaş, hane halkıbüyüklüğü, evin yeri, evin tipi, cazibe merkezlerine yakınlık gibi bazıhedonik (fiyat dışı) faktörlerin konut talebine etkileri analiz edilmiştir. Buamaçla, tüketicilerin satın alma kararlarını tahmin etmek için şehirmerkezinde yaşayan ve rasgele seçilmiş olan 450 kişiye anket uygulanmıştır.Logit model tahmin sonuçlarına göre, cinsiyet, medeni durum, yaş, çalışmadurumu, eğitim ve gelir gibi faktörlerin bir ev sahibi olma olasılığınıarttırdığı görülmüştür. Ayrıca merkezdeki evler daha çok talep edilirken,işyeri, okul ve hastane gibi yerlere yakınlık, bu talepte güvenlik, kira gelirive yatırım faktörlerinden çok daha az etkili olmuştur.Master Thesis Monetary Transmission Mechanism by Swap Channel: the Case of Turkey(2022) Taşdemir, Cesim; Arvas, Mehmet AkifPara teorisi sahasında gerçekleştirilen akademik çalışmalar içinde parasal aktarım mekanizması konusu önemli yer tutmaktadır. Buna göre parasal aktarım mekanizması ile ilgili ulaşılacak detay içeren bilgiler para politikasının başarıya ulaşması bakımından da dikkate değer görülmektedir. Bu araştırmada alan yazında sıklıkla karşılaşılmayan SWAP kanalı incelenecektir. Araştırmada Vektör Otoregresyon Modeli (VAR) kullanılmış ve 2006:1-2021-4 dönemi arasında yer alan çeyrek dönem veriler kullanılmıştır. Araştırmada para politikasına uygulanan şokun akabinde SWAP, üretim, fiyatlar ve para arzının dinamik tepkilerinin tahmini yapılmıştır. Araştırmada VAR modelinin tercih edilme nedeni ise, para politikasına uygulanan şokların ve incelemesi gerçekleştirilen değişkenlere ait tepkilerin dinamik olarak gösterim şekli ve söz konusu tepkilerin görece önemini vurgulamayı olanaklı hale getirmesidir. Sonuç olarak Türkiye'de uygulanan para politikasına ait şokların SWAP, fiyatlar, üretim ve para arzında önemli rol oynağı gözlemlenmiştir. Anahtar Kelimeler: Parasal Aktarım Mekanizması, SWAP Kanalı, M2 Para Arzı, Sanayi Üretim Endeksi, TUFE.Article Mülteci Hareketleri ve İş Gücü Piyasası İlişkisi: Van İli Örneği(2020) İsaoğlu, Asima; Arvas, Mehmet AkifGöç, insan ve toplum bilincinde derin izler bırakan ve insanlık tarihi kadar eski olan bir olaydır. Tarihin herdöneminde, değişen siyasi, çevresel ve sosyal faktörlerin yanı sıra yaşam koşullarındaki farklılıklar nedeniylegönüllü veya zorunlu göçler meydana gelmiştir. Birden fazla alana ve sosyal yaşam katmanlarına yayılmış veküresel bir sorun haline gelen ulus ötesi göç hareketliliği, ülkeleri işbirlikleri geliştirmeye ve kapsamları veboyutları ile örgütlenme temelinde buluşturmaya zorlamaktadır. Türkiye, küresel ve bölgesel krizlerde veuluslararası göç hareketliliğinde kritik bir coğrafyadır. Türkiye'ye gelen mülteciler gittikleri yerlerdeki nüfusu vecoğrafi dağılımı; eğitim, sağlık, güvenlik, barınma ve ekonomi gibi çeşitli alanları etkileyerek hem toplumsalhem de ekonomik problemlere sebep olmaktadır. Bu hususlardan biri de, küresel rekabetin sonucu olarakişgücü piyasalarının ihtiyaç duyduğu ucuz ve güvencesiz emek ihtiyacının mülteci işgücü ile karşılanmasıdır.Çalışma kapsamında mültecilerin Van'daki istihdam ve işgücü piyasası üzerine etkileri araştırılmıştır. Farklıuyruklardan oluşan toplam 555 kişi üzerinde yapılan anket çalışmasına göre mültecilerin çoğunun İranlı(n=249) olduğu tespit edilmiştir. Bunu sırasıyla Suriye (n=240), Afgan (n=39), Irak (n=15) izlemiştir ve gerikalanı ise (n=12) diğer ülkelere ait mülteciler olduğu tespit edilmiştir.Master Thesis The Relationship Between Refugee Movements and Labormarket: a Case Study on Van Province(2019) İsaoğlu, Asima; Arvas, Mehmet AkifGöç, insan ve toplum bilincinde derin izler bırakan ve insanlık tarihi kadar eski olan bir olaydır. Birden fazla alana ve sosyal yaşam katmanlarına yayılmış ve küresel bir sorun haline gelen ulus ötesi göç hareketliliği, ülkeleri işbirlikleri geliştirmeye ve kapsamları ve boyutları ile örgütlenme temelinde buluşturmaya zorlamaktadır. Türkiye, küresel ve bölgesel krizlerde ve uluslararası göç hareketliliğinde kritik bir coğrafyadır. Türkiye'ye gelen mülteciler gittikleri yerlerdeki nüfusu ve coğrafi dağılımı; eğitim, sağlık, güvenlik, barınma ve ekonomi gibi çeşitli alanları etkileyerek hem toplumsal hem de ekonomik problemlere sebep olmaktadır. Dolayısıyla bu çalışma kapsamında mültecilerin Van'daki yerel işverenlere ve işgücü piyasasına bakışları araştırılmıştır. Farklı uyruklardan oluşan toplam 555 kişiye ilk kez bu çalışmada geliştirilen anketler uygulanmıştır. Elde edilen veriler ışığında, faktör analizi için Memnuniyet, Uyum, Sağlık ve Gelir olmak üzere dört faktör oluşturulmuş ve demografik değişkenler ile aralarındaki korelasyon incelenmiştir. Sonuçlara göre; yabancı işgücünün uyruğu, yaşı, medeni durumu, eğitimi ve cinsiyeti gibi demografik değişkenlerin ölçeğin alt faktörlerine göre istatistiki olarak farklılık gösterdiği bulgusuna ulaşılmıştır.Book Part Should We Mind the Gap? Gender Differentials in Labor Force Participation in the World(Routledge, 2019) Arvas, Mehmet Akif; Torusdag, MustafaArticle Sosyo-ekonomik Faktörlerin Bölgesel Yoksulluğa Etkisi: Düzey-1 Bölgeleri Üzerine Panel Veri Analizi(2019) Levent, Cemalettin; Arvas, Mehmet AkifYoksulluk günlük temel ihtiyaçların tamamını ya da önemli bir bölümünükarşılayacak yeterli gelirden yoksun olma durumudur. Daha çok eğitim düzeyinindüşük olmasından kaynaklı niteliksiz işgücüne sahip olunması, yoksulluğun enönemli nedeni olarak görülmektedir. Dolayısıyla, kişi başı gelirin düşük olmasıdiğer yandan düşük düzeyli tasarruf, tüketim ve bununla bağlantılı olarak (veyabuna bağlı olarak) yetersiz yatırım düzeylerine de yol açmaktadır. Bu bağlamdaçalışmanın amacı, Türkiye örneğinde İstatistiki Bölge Birimleri Sınıflndırması(İBBS) Düzey-1 bölgelerinde yoksulluk üzerine etkili olan sosyo-ekonomik faktörlerin etkilerini 2008-2017 yılları için araştırmaktır. Bağımlı değişken olan yoksulluk; Hanehalkı Kişi başı Medyan Gelirin %60’ına Göre Yoksulluk Oranı (%)olarak ölçülmüştür. TÜİK’ten elde edilen verilere göre Kuzeydoğu Anadolu veGüneydoğu Anadolu bölgelerinde yoksulluk oranları en fazla düzeyde iken, buoranın İstanbul ve Doğu Marmara bölgelerinde en düşük düzeyde seyrettiği gö-rülmüştür. Bu çalışmada yoksulluk üzerine daha etkili olduğu düşünülen kişi başıgelir, eğitim, göç ve işsizlik gibi faktörler açıklayıcı değişken olarak analize dâ-hil edilmiştir. Yatay kesit bağımlılığının ve serilerde olası birim kökün varlığınınkontrol edildiği Panel veri analiz sonuçlarına göre, Türkiye’de eğitim düzeyininve net göç hızının artması yoksulluğu azaltırken, kişi başı gelirin düşük olmasıbölgesel yoksulluğu arttıran önemli faktörler olmuştur.Master Thesis Wage-Price Spiral in Turkish Manufacturing Industry: a Multi-Variable Time Series Analysis(2022) Özkan, Nihal; Arvas, Mehmet Akifİşgücü piyasasında arz-talep dengesi açısından önemli bir unsur olan ücret, temel makroekonomik değişkenler üzerindeki etkileri ve ücretli çalışanların temel gelir kaynağı olması sebebiyle ekonomik ve sosyal hayat için büyük önem arz etmektedir. Özellikle sanayileşme sonrası artan üretim ücret karşılığı çalışanların sayısının artmasına sebep olmuştur. Bu da işverenler ile çalışanlar arasında ücret-kar çatışması oluşturmuş ve maliyet dolayısıyla fiyatlar artmıştır. Fiyat artışları ücret artışlarını tetiklemekte ve böylece ücret-fiyat döngüsü başlamaktadır. Bu çalışmanın amacı, ülkemizde sanayileşme için büyük önem arz eden Türk imalat sanayiinde, 2009:I-2019:IV dönemi için ücretler ve fiyatlar arasında ücret-fiyat spirali döngüsünün var olup olmadığını ampirik olarak test etmektir. Bu doğrultuda öncelikle TÜİK tarafından Avrupa Topluluğunda Ekonomik Faaliyetlerin İstatistiki Sınıflandırmasına (NACE REV:2) göre belirlenen imalat sanayi faaliyetleri malların tipine göre ara malı, enerji malı, sermaye malı, dayanıklı tüketim malı ve dayanıksız tüketim malı olmak üzere beş kategoriye ayrıştırılmıştır. Sonrada her bir alt kategoriye ait brüt ücret ve yurtiçi üretici fiyat endeksi değişkenleri tahmin edilerek modellere bağımlı ve bağımsız değişkenler olarak eklenmektedir. Ayrıca modellere kontrol değişkenler olarak istihdam endeksi, çalışılan saat endeksi, saatlik işgücü maliyet endeksi ve tüketici fiyat endeksi değişkenleri dahil edilmiştir. Analiz Stata-16 istatistiki paket programıyla yapılmıştır. Çalışmada seriler arasında uzun dönemli eş-bütünleşik ilişki ve nedensellik ilişkisine bakılmaktadır. Eş-bütünleşme ve nedensellik analizlerinin sağlıklı sonuç vermesi için serilere durağanlık testleri uygulanmış ve tüm değişkenlerin %1 anlamlılık düzeyinde durağan olduğu tespit edilmiştir. Yapılan eş-bütünleşme testinden elde edilen bulgular, ücretler ile fiyatlar arasında uzun dönemli bir eş-bütünleşik ilişkinin varlığına işaret etmektedir. Diğer yandan eş-bütünleşik ilişkinin saptanmasından sonra, Toda ve Yamamoto nedensellik testi ile seriler arasındaki ilişkinin yönü tespit edilmektedir. Test sonuçlarına göre fiyatlardan ücretlere doğru tek yönlü bir nedensellik ilişkisi tespit edilmektedir. Bun göre Türk imalat sanayiinde ücret-fiyat spirali olgusunun geçerli olmadığı sonucuna ulaşılmaktadır.