Browsing by Author "Aslan, Celal"
Now showing 1 - 12 of 12
- Results Per Page
- Sort Options
Master Thesis The Analysing of Visuals in Secondary School Turkish Textbooks According To Students' and Teachers' Opinion in View of Text-Visual Harmony(2019) Karakoyun, Asuman; Aslan, CelalTürkçe dersleri metin odaklı işlenir ve metnin içeriği kadar metni resmetmede kullanılan görseller de önemlidir. Çünkü bu görseller metnin içeriği hakkında ön bilgi oluşturmakta ve metnin daha iyi anlaşılmasını sağlamaktadır. Görseller öğrenciyi metni okumaya yönlendirmede de oldukça önemlidir. Türkçe ders kazanımlarından olan 'Görsellerden hareketle metni yorumlar.', 'Görsellerden ve başlıktan hareketle metnin konusunu tahmin eder.', 'Görsellerle sunulan bilgileri, olayları, düşünceleri yorumlar ve değerlendirir.' kazanımları görsellerin metin için ayrılmaz bir parçasını yapmaktadır. Buradan hareketle bu çalışmanın amacı Türkçe ders kitaplarındaki görsellerin metnin içeriğini yansıtmadaki yeterliğini ortaya koymaktır. Araştırmada 2018 yılında yayımlanan 5, 6, 7 ve 8. sınıf Türkçe ders kitaplarındaki zorunlu temalardaki metinlerin metin-görsel uyumu incelenmiştir. Bu araştırmada doküman incelemesi yapılmış olup araştırma nitel bir araştırmadır. Araştırma iki bölümden oluşmaktadır. Birinci bölümde her sınıf düzeyinde 10 öğrenci ile zorunlu temalardaki metinler, metin – görsel uyumu açısından incelenmiştir. İkici bölümde ise Van ilinde görev yapmakta olan 10 Türkçe öğretmeni zorunlu temalardaki metinleri metin-görsel uyumu açısında incelemişlerdir. Öğretmenlerin ve öğrencilerin görüşlerinden hareketle varılan sonuçtan dört Türkçe ders kitabında yer alan zorunlu temalardaki okuma metinlerinde kullanılan görsellerin metinlerin içeriğini yansıtmada yetersiz kaldıkları tespit edilmiştir. Görsellerin çoğunluğunun metnin konusu hakkında ön bilgi oluşturmada, ana fikrini/duygusunu iletmede, öğrencilerde estetik duyarlılık ve metinlere karşı okuma isteği uyandırmada yeterli olmadıkları tespit edilmiştir. Anahtar sözcükler:Türkçe ders kitabı, görsel, metin, metin-görsel uyumuArticle Dönüşen Kimlik: Reis Bey(2021) Kaya, Mustafa; Aslan, CelalNecip Fazıl Kısakürek (1904-1983), şiir, anı, tiyatro olmak üzere birçok edebi türde eser vermiş velut yazarlarımız arasındadır. İkisi yarım kalmış on yedi piyesi bulunmaktadır. Reis Bey (1964), yayımlanan sekizincitiyatro oyunudur. Oyun, adalet-merhamet kavramları odağında kurgulanmıştır. Çalışmamızda “merhamet”kavramının, sözlüksel anlamının yanı sıra “merhamet”i olumlayan Arthur Schopenhauer (1788-1860) ileolumsuzlayan Friedrich Nietzsche’nin (1844-1900) kavramla ilgili felsefi düşünceleri doğrultusunda oyunun tematik yapısı çözümlenmeye çalışılmıştır. Ayrıca bilişsel-davranışçı yaklaşım kapsamında Albert Ellis (1913-2007) tarafından ortaya konulan ABC modeli kapsamında, oyunun merkezî kişisinin kimliğindegerçekleşen dönüşüm analiz edilmiştir. Oyunun merkezî kişisi Reis Bey’e, kurgulanan olay örgüsü içerisinde adalet-merhamet kavramlarını temsil etme rolü verilmiştir. Dolayısıyla çalışmamız, merkezî kişininsöylemlerine odaklanmıştır. Reis Bey’in yaşadığı değişim ve dönüşümün, oyunun düşünsel yapısında adalet-merhamet kavramlarına yüklenmiş olan anlamsal evren dikkate alınarak çözümlenmesi amaçlanmıştır.Bu nedenle oyunda gözlemlenen değişim ve dönüşümün; süreçsel aşamaları ve oyun kişisinin kimlikseldönüşümünün evreleri kurgusal yapının düşünsel/duyuşsal dayanakları dikkate alınarak betimlenmeye veanaliz edilmeye çalışılmıştırMaster Thesis An Examination of Buket Uzuner's Nature Trilogy (water, Earth, Air) in Terms of Ecocritism(2022) Danışman, Ali; Aslan, CelalUyumsuz Defne Kaman'ın Maceraları serisi içinde yer alan Su, Toprak, Hava romanları, Türk edebiyatında yeni bir yönelim olarak görülen çevre-yazın türünde yazılmış bir Buket Uzuner çalışmasıdır. Yazar, romanda geçen olayları günümüz Anadolu'sunda yaşamakta olan tüm kültürlerin özünde var olan kadim Kaman gelenekleri ile Orta Asya ve Sibirya mitolojilerinden esinlenmek suretiyle kurgulamıştır. Romanlarda yer alan kahramanlar bugünün dünyasında yaşayıp bu zamandaki sorunlarla baş ediyor görünseler de aslında gerek yaşam biçimleri gerek düşünce yapıları ile geleneksel kültürden kopmamışlardır. Yazar, mitolojik unsurları destek yaparak oluşturduğu romanlarını, erkek egemen zihniyetin kadın ve çevreyle ilgili sorunların kaynağı olduğunu savunur. Baskı ve zorbalığa dayalı ilişkilerle oluşturulmuş bu âlemde özlenen ve arzu edilen yaşama çevreyle ilgili sorunların feminist bir yaklaşımla ele alınarak erişilebileceğini söyleyerek bu eserleri ekoeleştirel bir yaklaşımla oluşturmuştur. Konuların seçimini de şehirlerin kentsel ve kültürel yapılarını, kentte yaşayan insanların tutumlarını göz önüne alarak yapmıştır. Serinin ilk kitabı olan Su romanında konu çevreyle ilgili sorunlar çerçevesinde aile içi şiddet ve kadın cinayetleridir. İkinci kitap olan Toprak'ta konu, kültürel mirasımızın talan edilmesiyle sonuçlanan tarihi eser kaçakçılığıdır.v Aslında 'Su, Toprak, Hava, Ateş' olan dört elementin anlatılacağı bir dörtleme olacağı belirtilen roman serisinin üçüncü kitabı olan Hava'da ise bütünüyle çevre sorunlarına yönelen yazar nükleer enerjinin yanı sıra veganlık ve vejetaryenlik gibi konularını da ele almıştır. Serinin üç kitabındaki konuların tümünde hırsına ve açgözlülüğüne yenik düşen insanın hem kendisine hem de diğer canlılarla birlikte içinde yaşamakta olduğu doğaya ve kültüre verdiği zararlar vardır. Bu arada yol göstermeyi de unutmayarak bu zararcı insanların karşısına Kaman geleneğini yaşatmakta olan Umay Nine ile onun torunu olan Defne Kaman'ı koyarak iyi bir insan olmanın yollarını göstermeye çalışmıştır.Master Thesis Examination of Story and Novel Texts in Turkish Language and Literature Coursebooks of the Ministry of National Education Publications With Genetic Structural Theory(2022) Süslü, Nahide Ece; Aslan, CelalEğitim, bireyin içerisinde bulunduğu toplumun millî, manevî ve kültürel değerlerini kazanmasını; bilgi, beceri, tutum elde etmesini; istendik yönde davranışlar oluşturmasını sağlayan bir süreci ifade eder. Eğitimin bu görevleri, öğretim ile okulda sistemli bir şekilde yerine getirilir. Öğretim süreci, çeşitli materyaller vasıtasıyla gerçekleştirilir. Bu materyallerin başında öğretim programı ve ders kitapları gelmektedir. Çalışmada; toplumcu bir kuram olan 'Oluşumsal/Genetik Yapısalcılık' ile Millî Eğitim Bakanlığı Yayınları 9, 10, 11 ve 12. sınıf Türk Dili ve Edebiyatı ders kitabında yer alan hikâye ve roman metinlerini incelemek amaçlanmıştır. Kuramın teorisyeni Lucien Goldmann; Karl Marx, Jean Piaget, Georg Lukacs gibi düşünürlerden etkilenerek genetik yapısalcılık kuramını oluşturmuştur. Bu kuram, toplumda yaşanan değişim ve dönüşümlerden güç alarak toplumsal bir grubun ideolojisini ortaya koyan, eserin iç ve dış dinamiklerini bütüncül bir bakış açısıyla irdeleyen diyalektik bir metottur. Goldmann, bu noktada edebiyat sosyolojisinin alışılmış yöntemlerini irdeler ve eleştirir. Edebiyatta, tek tip/klasikleşmiş incelemeyi sorunsallaştırır; anlama ve açıklama aşamasından oluşan ikili bir yöntem geliştirir. Bu yöntemle ders kitabında yer alan yazınsal metinlerin içeriğini çözümlemek, iç içe geçmiş toplumsal olguları açıklamak, metinlerin/eserlerin toplumsal boyutuyla eğitim-öğretim ile olan ilişkisini betimlemek hedeflenmiştir. Anlama aşamasında olay örgüsü, kişi, yer, zaman, bakış açısı, anlatım teknikleri belirlenmiş; açıklama aşamasında ise toplumsal yapı ve ilişkilere (kültürel, iktisadî, dinî, siyasî), anlatının kaynağına, yazarın yaşadığı döneme, tarihsel arka plana, simgesel çözümlemeye bakılmıştır. Bu incelemeyle ders kitabına alınan edebî metinlerin dünya görüşü ortaya koyma durumu değerlendirilmiştir. İncelenen metinlerin üçte biri dünya görüşü yansıtmazken diğer metinlerin mücadele, bağımsızlık, fedakârlık, emek, sabır, sorumluluk, sevgi, saygı, adalet vb. değerler üzerinden dünya görüşü ortaya koyduğu görülmüştür.Article Güngör Dilmen’in Bağdat Hatun Oyununun Dramatik Yapısı ve İçerik Analizi(2018) Aslan, CelalGüngör Dilmen (1930-2012), Türk Tiyatro edebiyatına daha ziyade tarihve mitolojiden esinlenen oyunlarla adını yazdırmıştır. 1960’larda oyun yazarlığına başlayan Dilmen oldukça üretken bir yazardır. Özellikle mitoloji ve tarihtenbeslenen yazar, konularını tiyatronun olanakları içerisinde çağdaş bir yaklaşımlaele almaya çalışmıştır. Bağdat Hatun oyununda da konu tarihten alınmıştır. Kişisel tutkuların yıkıcı bir iktidar hırsına dönüşümü teması, Bağdat Hatun’unbiyografisi üzerinden aktarılmıştır. Dilmen, tarihsel gerçekliği olduğu gibi yansıtmaya çalışmakla birlikte oyun kişileri, “iktidar hırsı” odağında canlandırılmıştır. Oyunda, her türlü insani değeri öteleyerek devlet gücünü elde etme olaraksomutlanan iktidar tutkusu ve neden olduğu facialar, tarihsel gerçeklik öncelenerek hikâye edilmiştir.Bu çalışmada Bağdat Hatun oyununun teatral kurgu yapısı incelenerek oyunun dramatik yapısı belirlenmeye çalışılmıştır. Bununla birlikte oyunun içerikanalizi yapılarak dramatik yapı ile bağıntısı da incelemeye tabi tutulmuştur.Article Kadın Eğitimi Odağında Bir Film Analizi: Mona Lisa’nın Gülüşü(2023) Yıldırım, Şayla; Aslan, CelalMona Lisa’nın Gülüşü, okul-öğrenci-öğretmen ilişkisi bağlamında kadın eğitimini işleyen bir filmdir. Eğitim konusunun sinemaya yansıtıldığı örnek yapımların sayısı oldukça fazla olmakla birlikte bu filmde 1950’ler Amerikasının kadın eğitimi anlayışı, kadınların eğitimi konusunda köklü bir kurum olan Wellesley Koleji örneğinden hareketle işlenir. Wellesley Koleji, kuruluşundan günümüze dek kadın eğitimi konusunda çok önemli faaliyetler gerçekleştirmiştir. Bu açıdan kolejin tarihsel gerçekliğinin yanı sıra eğitim ilkeleri de konservatist ve liberalist eğitim anlayışlarının filmin senaryosunda en önemli çatışma unsuru olarak işlenmesine olanak sağlar. Filmin olay örgüsü ve tematik yapısı, söz konusu karşıt eğitim anlayışlarının çatışması üzerine inşa edilen fiktif evrenin analizi çerçevesinde tahlil edilmiştir. Filmde özgürlükçü eğitim anlayışı özellikle kadın eğitimi konusunda feminist bir karakter göstermektedir. Mona Lisa’nın Gülüşü, ilk bakışta kadın haklarına odaklanan bir film olarak görülebilir. Ancak filmde örtük olarak işlenen başka izlekler de vardır. Bu çalışmanın amacı, Mona Lisa’nın Gülüşü filmine dair yapılan çalışmalarda feminist yöntemle yapılan söylem analizlerine, eğitim odağında içerik çözümlemesi yaparak katkı sağlamaya çalışmaktır.Article Makineleşen İnsan Yaşamının Kodları: Yevgeni Zamyatin'in Biz Romanında Matematik ve Sanat(2024) Aslan, Celal; Yıldırım, ŞaylaMakineleşme olgusu, sanayileşmenin en güçlü dinamiği olan pozitivist paradigmanın bir ülküsü olarak biçimlendirilmiş ve sadece endüstriyel bir değişim ve gelişim olmakla kalmamış, sosyolojik ve ideolojik bir tasarım biçimine de dönüştürülmüştür. Makine-insan veya insan-makine ilişkisi, teknolojik gelişmelerin ortaya çıkardığı bir olgudur. Bu olgu; ekonomi, felsefe, siyaset, sanat, hukuk, iletişim, teoloji gibi birçok alanı ilgilendirmekle birlikte makinenin insan hayatındaki yeri ve anlamı hakkında birçok düşünce ve yaklaşımın ortaya çıkmasına da neden olmaktadır. Kurmaca eserlerde makineleşme olgusu, sözü edilen alanların neredeyse tümünü kapsayacak bir biçimde işlenmekte ve insan doğasının makineleştirilmesi halinde ortaya çıkabilecek sorun ya da durumları sanatın kendine özgü evreni içerisinde somutlaştırmakta ve görünür kılmaktadır. Bu çalışmanın amacı, insanın makineleşmesinin veya makinenin insanlaşmasının mümkünlüğü sorununun bir edebi eser düzleminde karşılığına ve nasıl işlendiğine dair bir cevap aramaktır. Distopik romanın kanonik bir örneği olarak kabul gören Biz romanı, makine-insan ilişkisine dair zengin ve birçok açıdan yorumlanmaya müsait bir içeriğe sahiptir. Söz konusu içeriğe sahip bir eser olması ve araştırma konusu ile ilgili temsiller içerdiği düşünüldüğünden Biz romanı amaçlı örnekleme yöntemiyle seçilmiş ve “İnsan makineleşebilir mi?”, “İnsanın ontolojik yapısı makineleşmesi için uygun mudur?”, “İnsanın ontolojik yapısı ile makinenin teknik yapısı arasında nasıl bir ilişki kurulabilir?” soruları bağlamında içerik analizine tabi tutulmuştur. Makineleşen bir dünya-insan tasavvuru; pozitivizm-spiritüalizm, matematik-sanat, Taylorist düzen-Kant felsefesi gibi ikilemler düzleminde kurulan örüntüler aracılığıyla kurmacaya aktarılmıştır. Eserin içerik analizi; makineleşme izleğinin düşünsel art alanını besleyen tüm bu düzlemlerin yanı sıra kurgusal yapısının temel örgüsü olan matematik ve sanat karşıtlığı odağında yapılmıştır. Matematik ve sanat disiplinlerinin gerçeklik’i algılama ve tanımlama tutumlarıyla belirginleşen çatışma ögeleri romanda yapı kurucu bir işlev taşımaktadır. Matematik, makineyi; sanat, insanı temsil eder ve rasyonel-irrasyonel, beden-ruh, itaat-özgürlük gibi çift yapılı göstergeler, bu temsilin izdüşümleri olarak kullanılır. İnsanın ontolojik varlığıyla özdeşleştirilen özgürlük, mutluluk, aşk, ruh, anne imgesi gibi felsefi ve soyut kavramların mahiyeti üzerine yapılan çözümleme ise makine-insan ilişkisinin paradoksal yapısına işaret eder.Article Necip Fazıl Kısakürek’in Tiyatro Karakterlerinde Kişilik Değişimi(2021) Kaya, Mustafa; Aslan, CelalNecip Fazıl Kısakürek’in ikisi yarım kalmış on yedi tiyatro eseri bulunmaktadır. Bu eserler içinde; Bir Adam Yaratmak, Para, Nam-ı Diğer Parmaksız Salih, Reis Bey, Yunus Emre ve İbrahim Ethem, Püf Noktası adlı oyunların merkezî kişilerinde kişilik değişimi/dönüşümü görülür. Yazarın diğer tiyatrolarının merkezî kişilerinde kişilik değişimine rastlanmaz. Bu sebeple çalışmamız, belirtilen altı eserin kişilik değişimi odağında incelenmesi ile sınırlı tutulmuştur. Öncelikle oyun kişilerinin kişilik değişimleri kuramsal düzlemde ele alınmaya çalışılmış, bu amaçla kişilik kavramı ve kişilik değişimi ile ilgili teorik yaklaşımlara değinilmiştir. Kişilik ve kişilik değişimi kavramlarının özellikle psikoloji ve din alanlarıyla ilişkili olması nedeniyle her iki alanda yapılan bazı çalışmalara konumuzla ilişkisi bağlamında yer verilmiştir. Kurmaca metinlerde dış gerçekliğin yansıtılma biçimi, çoğu zaman yazarın niyetiyle doğrudan bağlantılıdır. Necip Fazıl Kısakürek, edebiyatın gayesi ve özelde tiyatroya yönelimi ile ilgili fikirleri bağlamında; dünya görüşü ve ideolojik bakış açısını ülküsel bir tutum olarak eserlerine yansıttığını bizzat ifade eder. Dolayısıyla oyunlarındaki merkezî şahıs kadrosunun kişilik değişimlerinin incelenmesi, yazarın ülküsel tutumuyla yazma ediminin bağdaşıp bağdaşmadığını ortaya koyması bakımından önem taşır. Bu çalışmada; belirtilen altı tiyatro eserindeki merkezî kişilerin yaşadıkları değişim ve dönüşümün tespit edilmesine ve söz konusu değişimi/dönüşümü yansıtan motiflerin betimlenerek çözümlenmesine çalışılmıştır.Article Sezai Karakoç’un “masal” Şiiri Üzerine Ontolojik Bir Analiz(2021) Aslan, Celal; Çiçek, TalhaModern edebiyat ürünlerinin, farklı bir alt dal olarak kabul edilen halk edebiyatıürünlerinden yararlandığı rahatlıkla söylenebilir. Hikâye, roman ya da şiirlerde kültürelbelleğimizde ihtiva ettiğimiz geleneksel kodları bulmak son derece olağandır. Bunabenzer bir durum Sezai Karakoç’un “Masal” başlıklı şiirinde görülür. Her ne kadar İkinciYeni şairi olsa da kaleme aldığı şiirinde masal başlığını uygun görmüş ve şiirin girişindebir masal atmosferi yaratmaya çalışmıştır. Oysa masallar çoğunlukla çocuklara anlatılangeleneksel kodları bünyesinde barındıran başlangıçta diğer halk edebiyatı ürünleri gibisözlü olup daha sonra yazıya aktarılan ürünler olarak bilinir. Edebî eserlerde uygulananfarklı analiz yöntemleri eserin edebî değerini ortaya çıkarması açısından oldukçaönemlidir. Bir analiz yöntemi olan ontolojik analiz yöntemi ise sanat eserinin varlığıyladiğer varlıkların yapılarının kıyaslanması olarak açıklanabilir. Bu yöntem iki bölümdenoluşmaktadır. Önyapı kısmında metnin dış yapısal özellikleri ele alınırken arkayapıkısmında ise metnin anlamsal özellikleri araştırılır. Bu çalışmada Karakoç’un “Masal”şiiri Yavuz Bayram’ın ontolojik tahlil tablosundan yararlanılarak incelenecektir.Master Thesis Tarik Buğra's Stories From the Perspective of Values Education Study(2014) Erol, Emin Emrullah; Aslan, CelalTarık Buğra (1918-1994), edebiyat tarihimizde çok yönlü bir yazar olarak tanınır. Roman, hikâye, tiyatro, fıkra ve deneme yazarlığı ile gazete spor muhabirliği ve eleştirmenliği gibi pek çok alanda uğraşı veren bir sanatkârdır. Tarık Buğra'nın romanları kadar hikâyeleri de Türk toplumunun ve özellikle yakın dönem Türk tarihinin önemli problemlerine dair yorumlar, çözümlemeler, teklifler ve fikir açılımlarıdır. Zira o, sahip olduğu dünya görüşü itibariyle de millî meselelere karşı duyarlı; törelere, ahlaki değerlere bağlı bir sanatkârdır. Tarık Buğra'nın asıl çabası insanı karartmak, bedbinleştirmek ve ümitsizliğe düşürmek değil; tam aksine aidiyetlerine ve temel değerlerine bağlı, her bakımdan duyarlı ve bilinçli bireylerin yetişmesini sağlamaktır. Başta hikâyeleri olmak üzere eserlerinin hizmet ettiği temel anlayış budur. Tarık Buğra, klasik vaka tarzı hikâyelerden farklı olarak günlük hayattan bir kesit sunma yoluyla bir insanlık durumunu anlatan durum (kesit) hikâyelerinin bizdeki en güçlü temsilcilerindendir. Yazar, bu tarz hikâyelerinin merkezine insanı yerleştirirken, metni bir ânın atmosferine, bir olay veya olguya ait fotoğrafın etkisine sokar. Hikâye metinlerinin dokusuna, okuyucuyu bilinçlendirmeyi amaçlayan millî, manevi, insani ve ahlaki değerler nüfuz eder. Edebiyat tarihimizde milliyetçi-muhafazakâr paradigma içinde değerlendirebileceğimiz Tarık Buğra, hikâye ve romanlarında değerler eğitimine konu olabilecek kültürel mahiyette pek çok unsura yer vermektedir. Tarih bilinci, din sevgisi, insan sevgisi, adalet anlayışı; vatan ve millet kavramları bu değerlerin başında gelir. Hikâyelerde söz konusu değerden yoksun olmanın, başın gövdeden kopmuş olmak anlamına geldiği vurgulanır. Anahtar Sözcükler: Tarık Buğra, hikâye, değer, değer eğitimiMaster Thesis The Systematic Research of the Journal Bahçe(2001) Aslan, Celal; Karaca, Y. AlaattinArticle Van Masallarının Max Lüthi Yöntemine Göre Çözümlenmesi(2021) Çiçek, Talha; Aslan, CelalMasal olağanüstü özellikler barındıran, kahramanları doğaüstü güçler sergileyen, iyinin kötüyle mücadelesini ve iyilerin çoğunlukla kazandığını gösteren, muhatapları çoğunlukla çocuklar olsa da yetişkinler tarafından anlatılan ve dinlenen edebi bir türdür. Türk halk edebiyatının anonim ürünlerinden olan masallar evrensel nitelikli edebi ürünlerdir. Tarihî serüveni net olarak bilinmeyen bu ürünler sözlü olarak üretilir ve daha sonra yazıya aktarılır. Böylece kuşaklar arasında bir bağ sağlayarak kültürün ve geleneğin aktarımı sağlanır. Masal üzerine birçok disiplinde araştırmalar yapılmıştır. Masal incelemelerinde birçok tasnif biçimi ve metot uygulanmaktadır. Bunlardan biri de Max Lüthi’nin metin merkezli masal çözümleme yöntemidir. Bu yönteme göre masallar tek boyutluluk, yüzeysellik, soyut biçim, tecrit ve geniş kapsamlılık ilkeleri doğrultusunda incelenir ve masallarda yer alan anlatım öğelerinin bu ilkeleri kapsayıp kapsamadığı analiz edilir. Bu yöntem masallara dair genel bir kanıya varılması açısından oldukça dikkat çekicidir. Bir masalın özünde var olan ve değişmeyen unsurlar bu yöntemle tespit edilebilir. Bu çalışmada; Van masallarından seçilen örnekler, Max Lüthi’nin çözümleme yöntemi kapsamında tasnif edilmeye ve çözümlenmeye çalışılmıştır.