Browsing by Author "Ateş, Can"
Now showing 1 - 5 of 5
- Results Per Page
- Sort Options
Article Cerrahide Kohort Çalışmalarının Raporlanması İçin Bir Kılavuz; Strocss Kriterlerinin Türkçe Uyarlaması(2019) Yavuz, Yasemin; Dogan, Guvenc; Erkent, Murathan; Tekindal, Mustafa Agah; Ateş, Can; Doğan, Gül Bahar Başım; Demir, EmreAmaç: Bu çalışmada, cerrahi alanında kohort çalışmalarının raporlama kalitesini iyileştirmek ve bir standart oluşturmak amacıyla uzmanlardan oluşanbir grup tarafından 2017 yılında yayınlanan 17 maddelik (37 alt madde) STROCSS (Cerrahide Kohort Çalışmaların Raporlanmasının Güçlendirilmesi)kriterlerinin Türkçeye uyarlanmasının yapılması amaçlanmıştır.Gereç ve Yöntem: STROCSS kriterleri, üç yazar (E.D., C.A., M.A.T.) tarafından birbirlerinden ayrı olarak Türkçeye çevrilmiş ve Y.Y.’nin liderliğindeson taslak olarak belirlenmiştir. Türkçeye uyarlanmış kontrol listesi kullanılarak 2010-2018 yılları arasında TR dizinde yayınlanan 10 cerrahi kohortaraştırmasının raporlanma kalitesi beş farklı cerrahi branştaki akademisyen hekim (İ.Ş.T., G.D., Ü.M., G.D., M.E.) tarafından değerlendirilmiştir.İstatistiksel değerlendirmelerde sınıf içi korelasyon katsayısı ve Bland-Altman grafikleri kullanılmıştır.Bulgular: Cerrahi branşlardaki ikili değerlendirmeler arasında anlamlı uyum olduğu görülmüştür (p<0,001; p<0,001; p=0,007; p=0,001). En yüksekuyum iki farklı Genel Cerrah arasında bulunmuştur; 0,963 (0,857-0,991). Tüm Akademisyen Hekimler arasında ise 0,947 (0,858-0,985) uyum düzeyibulunmuştur (p<0,001). Bland-Altman grafiklerine göre genel olarak tüm gözlemciler arasında uyuşma bulunmuştur.Sonuç: Birçok uluslararası yayıncı tarafından cerrahi alanındaki makalelerin incelemeye alınması için zorunlu hale gelen bu kılavuzun çevirilmesi ileülkemizdeki araştırmacılara çalışmalarının raporlanmasında kolaylık sağlayacağı ve ulusal yayınlarda bir standart oluşturulacağı düşünülmektedir.Article Farklı Dağılım ve Varyansların Homojenliği Koşulları Altında Ancova'nın Sağlamlığı(2020) Erdoğan, Beyza; Kaymaz, Ozlem; Ateş, Can; Tekindal, Mustafa AgahAmaç: Tüm parametrik yöntemlerde olduğu gibi, ANCOVA yönteminde de hataların normal dağıldığı, varyansların homojenliği ve hata terimlerinin bağımsız olduğu varsayılmaktadır. Ancak, pratikte, değişkenlere ilişkin dağılımların sıklıkla normal dağılıma uymadığı bilinmektedir. Bu çalışmada, varyansların homojenliği ve farklı dağılım koşulları altında ANCOVA yönteminin tip I hata oranlarının incelenmesi amaçlanmıştır. Gereç ve Yöntem: Bu amaçla farklı senaryolarda simülasyon çalışmaları yapılmıştır. üç bağımsız grup için birbirine eşit olacak şekilde farklı örneklem büyüklüklerinde Gamma, Beta ve Normal dağılımlardan veri türetimi yapılmıştır. . Simülasyon çalışmalarında, gruplar arasındaki farkın anlamlı olmadığı hipotezi altında, 10000 tekrar ile her bir senaryo için tip I hata oranları hesaplanmıştır. Bulgular: Simülasyon çalışması sonuçlarına göre, homojen varyanslı normal dağılım durumunda, örneklem büyüklüğü n = 20 ve n = 40 olan gruplarda Tip I hatanın yüksek olduğu bulunmuştur. Heterojen varyans ile normal dağılım durumunda, n = 10 ve n = 30 ve n = 40 örneklem büyüklüğündeki gruplarda sapma gözlenmiştir. Bu sonuçlar Gamma dağılımının sonuçları ile aynıdır. Beta dağılımında iki farklı senaryo incelenmiştir. Bunlar dağılım grafiklerinin \"U\" ve \"ters U\" biçimlerinde gözlendiği durumlardır ve n = 10 ve n = 20 gibi küçük örneklem büyüklüğünde sapmalar gözlemlenmiştir. Öneri: Sonuçlar, tip I hata oranının, dağılımın çarpıklığı, örneklem büyüklüğü ve varyansın homojenliği gibi faktörlerden etkilendiğini göstermiştir. Farklı dağılımlar ve parametre değerleri için gerçekleştirilecek simülasyon çalışmaları ile sonuçlar genişletilebilir.Master Thesis Joinpoint Regression Analysis and Its Use in Healthcare(2022) Oti, Ayşe Sert; Ateş, CanBu tez çalışmasında ise, Türkçe literatürde Joinpoint Regresyon analizinin sağlık alanında az kullanılması eksikliğini gidermek amacıyla obezite prevelans verilerini kullanarak, zaman seyri içerisindeki ani kırılmaları ve bu kırılmaların nedenlerinin incelenmesi hedeflenmiştir. Bu tez çalışmasında JRA ile analiz edilecek olan veri seti, Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ)'nün web sitesinde herkese açık bir şekilde yayınlanan 199 ülkeye ait cinsiyet değişkenlerinden (kadın, erkek, her ikisinin de olduğu) oluşan obezite prevelanslarından oluşmaktadır. Obezite ile ilgili değişkenlerden sadece cinsiyet (kadın, erkek) değişkenine odaklanıp, zamana bağlı kırılmaların nedenlerine genetik, biyolojik ve sosyolojik açıdan bakılarak analiz edilmiştir. Bu tez çalışmasında, sadece 6 ülkeye ait prevelans değerlerinde meydana gelen artış ya da azalışlarının istatistiksel açıdan anlamlı olup olmadığına karar verilebilmesi asıl amaçtır. Joinpoint regresyon metodu ile geçmişe ilişkin trendlerin (seyir) değişimlerini belirlenebilir ve en son trende dayalı tahminler elde edilebilir. Bu sayede, zaman serilerinin ortak özelliği olarak geçmişteki kırılmalar, değişimler ve olağan seyirler izlenerek ileriye dönük kestirimler gerçekleştirilebilir. Bu tez çalışmasında, obezite prevelansları Joinpoint Regresyon Analizi ile analiz edilerek, bu yöntemin sağlık alanında uygulanabilir ve güvenilir olup olmadığı test edilmiştir. Sonuç olarak son 20 yıl için bu konuda alınan tedbirler ve mücadele yöntemlerinin etkili olup olmadığı, zaman serisindeki kırılmalar incelenerek ortaya konulmaya çalışılmıştır. Anahtar Kelimeler: Epidemiyoloji, Joinpoint Regresyon, Obezite, Yapısal Kırılma, Zaman SerileriArticle Stard 2015 Kriterlerinin Türkçe Uyarlaması; Tanı Doğruluğu Çalışmalarının Raporlanması İçin Bir Kılavuz(2019) Tekindal, Mustafa Agah; Yıldırım, Engin; Muslu, Ümran; Ateş, Can; Yavuz, Yasemin; Demir, EmreAmaç: Bu araştırmada, tanı doğruluğu çalışmalarının raporlama kalitesini iyileştirmekve bir standart oluşturmak amacıyla 2003 yılında yayınlanan ve uluslararası birçok yayıncı tarafından makale yüklerken doldurulması zorunlu hale getirilen 25 maddelik STARD (the standards for the reporting of diagnostic accuracy studies) kriterlerinin 2015 yılında güncellenmiş30 maddelik yeni versiyonunun Türkçeye uyarlanması amaçlanmıştır. Araştırmanın, Türkçeyayınlanan tanı doğruluğu çalışmaları için standart oluşturulması yoluyla yayın kalitelerininarttırılmasına katkı sağlayacağı düşünülmektedir. Gereç ve Yöntemler: STARD 2015 kriterleri,üç yazar tarafından birbirlerinden bağımsız olarak Türkçeye çevrilmiş ve YY’nin liderliğindeher bir madde için görüş birliği sağlanarak son hali verilmiştir. Türkçeye uyarlanmış kontrollistesinin tekrar edilebilirlik düzeyini değerlendirmek amacı ile iki akademisyen hekim 15tanı doğruluğu çalışmasının kalitelerini değerlendirmiştir. Değerlendiriciler arasındaki uyumiçin GWET AC1 istatistiği, Sınıf İçi Korelasyon Katsayısı (SKK) ve Bland-Altman yöntemleri kullanılmıştır. Bulgular: GWET AC1 istatistiğine göre 21 kriterin değerlendirme sonuçlarıarasında tam uyuşma olduğu, 8 kriterin 0,81-1,00 aralığında, 5 kriterin 0,61-0,80 aralığındaolduğu gözlenmiştir. Hekimlerin makalelere vermiş oldukları toplam puanlar arasında SKKdeğeri 0,871 (%95 GA: 0,616-0,957) olarak bulunmuştur. Sonuç: Birçok uluslararası yayıncıtarafından makale yüklerken doldurulması zorunlu hale gelen STARD 2015 kılavuzunun ülkemizdeki dergilerde tanı doğruluğu ile ilgili çalışmalarda kalitenin arttırılması için zorunlubir kılavuz haline gelmesi yakın gelecekte öngörülmektedir.Article Üniversite Öğrencilerinde İşlevsel Olmayan Kişilerarası Şemaların Obsesif Kompulsif ve Disosiyatif Belirtilerle İlişkisi(2010) Kalafat, Temel; Kağan, Mücahit; Beşiroğlu, Lütfullah; Ateş, Can; Boysan, MuratAmaç: Bu çalışmanın amacı işlevsel olmayan sınırlılık şemaları, obsesif kompulsif belirtiler ve disosiyasyon arasındaki ilişkileri araştırmaktır.Yöntemler: Çalışmanın verileri 322 üniversite öğrencisinden toplanmıştır. Örneklemin 159’u kız (% 49.38) ve 163’u erkektir (%50.62). Araştırmaya katılan kişilere Disosiyatif Yaşantılar Ölçeği (DYÖ), Padua Envanteri (PE), Clark-Beck Obsesif-Kompulsif Ölçeği (CBOKÖ), Sınırlılık Şemaları Ölçeği (SŞÖ), Beck Anksiyete Envanteri (BAE) ve Beck Depresyon Envanteri (BDE) uygulanmıştır. Yaş, cinsiyet, anksiyete ve depresyon kontrol edildikten sonra hiyerarşik regresyon analizleri yapılmıştır.Bulgular: Yaş, cinsiyet, anksiyete ve depresyon kontrol edildikten sonra kişilerarası sınırlılık şemalarının disosiyasyon ve obsesif kompulsif belirtilerin şiddetindeki artışı önemli ölçüde yordadığı bulunmuştur. Algılanan bağımlılık da benzer şekilde obsesif dürtüler ve kontrol etme davranışıyla önemli düzeyde ilişkilidir.Sonuç: Kişilerarası olumsuz şemalar disosiyatif ve obsesif kompulsif belirtilerin ortaya çıkışında ya da devam etmesinde bilişsel bir yatkınlık faktörü olarak önemli olabilir. Sonuçlar obsesif kompulsif belirtiler ve disosiyasyonla ilişkili teorik yaklaşımlar çerçevesinde tartışılmıştır.