Browsing by Author "Ayakta, Hayati"
Now showing 1 - 3 of 3
- Results Per Page
- Sort Options
Other Organik Fosfor İntoksikasyonları ile İlgili Retrospektif Araştırma(2000) Ayakta, Hayati; Tuncer, İlyas; Aksoy, Halis; Topal, Cevat; Meral, Cezmi; Durmuş, AhmetOrganik fosfor intoksikasyonları, gelişmemiş ve gelişmekte olan ülkelerde özellikle tarımla uğraşan ve kırsal bölgelerde sık görülmekte olup, önemli morbidite ve mortalite sebebidir. Bu çalışmada, 1997-1999 yılları arasında, Van ve çevre illerden organik fosfor zehirlenmesi tanısı ile Yüzüncü Yıl Üniversitesi Tıp Fakültesi Dahiliye servisinde takip ve tedavi edilen 34 olgu (23K, 11E) retrospektif olarak incelendi. Zehirlenmeler, kadınlarda ve genç populasyonda yaz aylarında daha sıklıkla gözlenmekteydi. Olguların çoğu kırsal kesimdendi (kırsal %61.7, merkez %39.3), gastrointestinal (GİS) yol ile %73 ve intihar amacıyla %64.7 tarım ilacı almışlardı. Klinik olarak sıklıkla muskarinik bulgular görüldü (myozis %82.4, bradikardi %64.7, hipersalivasyon %52.9, abdominal ağrı %52.9). Nikotinik bulgulardan ise en sık görüleni mekanik ventilasyon gerektiren solunum depresyonuydu (%20.5). Hastanede yatış süresi ortalama 6.7 (3-16) gün ve hastane mortalite oranı %5.8'di . Olguların %70'inde lökositoz, %5.8'inde lökopeni, %8.8'inde ALT ve AST değerlerinde yükseklik mevcuttu ve bu parametreler 3-4 gün içerisinde normalleşti. Olguların daha çok genç yaş grubunda olması, intihar amacıyla, GİS yol ile zehirlenmeleri ve kadınlarda sık görülmesi dikkate değer bulundu. Sonuç olarak özellikle kırsal ve tarımsal bölgede yaşayan genç ve kadın populasyon olmak üzere tüm bireylerin, kitle erişim araçları ile bu tür zehirlenmeler konusunda aydınlatılması, ilgili kurumlarca pestisidlerin satılması ve kullanılması ile ilgili denetimlerin yapılması gerektiği kanısına varıldı.Article Paratiroid Adenomu Tanısında Çok Dedektörlü Bt: Kontrast Tutulum Paterninin Tanıya Katkısı(2004) Sakarya, Mehmet Emin; Harman, Mustafa; Etlik, Ömer; Algün, Ekrem; Ayakta, HayatiAMAÇ Paratiroid adenomlarının arteryel ve venöz fazda kontrast tutulum paterni çok dedektörlü bilgisayarlı tomografi ile değerlendirildi ve yöntemin lezyonu karakterize etmedeki duyarlılığı araştırıldı. GEREÇ VE YÖNTEM Paratiroid adenomlu oniki hastaya ait kontrastlı çok dedektörlü bilgisayarlı tomogafi bulguları retrospektif olarak değerlendirildi. Hastaların tümünde adenomlar cerrahi yolla çıkarılarak tanı histopatolojik olarak doğrulandı. Bilgisayarlı tomografi incelemede mandibula angulusundan, üst mediastende arkus aorta düzeyine kadar mesafe taranarak 1.5 mm’lik kesitler elde edildi. Aynı işlem hastaya 50 ml kontrast madde bolus tarzında verildikten sonra 20. (arteryel faz) ve 70. saniyede (venöz faz) tekrar edildi. Bu üç inceleme sonunda elde edilen görüntülerden paratiroid adenomuna ait kitle lezyonun arteryel ve venöz fazdaki boyanma paternleri aksiyel ve rekonstrükte koronal imajlarda değerlendirildi.BULGULAR Oniki paratiroid adenomundan 10’unda (%83.3) arteryel fazda santral veya parasantral küçük nodüler bir alan dışında tiroid bezine yakın yoğunlukta minimal heterojen boyanma, venöz fazda ise santraldaki alan da dahil tüm lezyonun homojen boyandığı görüldü. Boyutları 4 ve 5 mm olan iki lezyonun ise hemen arteryel fazda tiroid bezi ile eş zamanlı olarak santral bölge dahil tamamen homojen olarak boyandığı görüldü.SONUÇ Paratiroid adenomlarının tanısında çok dedektörlü bilgisayarlı tomogafi cihazı ile yapılacak kontrastlı dinamik inceleme lezyonu karakterize etmede tanıya yardımcı bir modalite olarak kullanılabilir.Article Tip 1 Diabetli Hastalarda Antitiroid Antikor Düzeyleri(2003) Dülger, Haluk; Yalçınkaya, A. Sadık; Balaharoğlu, Ragıp; Noyan, Tevfik; Şekeroğlu, M. Ramazan; Algün, Ekrem; Ayakta, HayatiBu çalışma, tip 1 diabetik hastalarda antitiroid antikorlardan anti-tiroglobulin antikor (anti-TG ab) ve anti-peroksidaz antikor (anti-TPO ab) düzeylerini araştırmak amacıyla yapıldı. Bu amaçla, Tip 1 diabetli glisemik kontrol altındaki 20 hasta (12'si kadın, 8'i erkek) çalışma grubu olarak alındı. Bu hastalarla karşılaştırma yapmak amacıyla Tip 2 diabetli 20 hasta (14'ü kadın, 6'sı erkek) ile 20 sağlıklı birey (15'i kadın, 5 'i erkek) kontrol grubu olarak alındı. Her üç grupta da serum glukoz, T3, T4, TSH, FT3, FT4, anti-Tg ab, anti-TPO ab ölçümleri yapıldı. Kontrol ve hasta gruplarına ait bulgular istatistiksel olarak karşılaştırıldığında her üç grup arasında serum T3, T4 ve FT4'te istatistiksel açıdan önemli bir fark tespit edilemedi. Tip 1 diabet grubunun anti-Tg ab ve anti-TPO ab seviyeleri, kontrol grubuna ve tip 2 diyabet grubuna göre anlamlı derecede yüksek bulunurken(p<0.05); tip 2 diabet grubunun anti-Tg ab ve anti-TPO ab seviyeleri kontrol grubuna göre yüksek bulunmuş fakat istatistiksel açıdan anlamlı bulunmamıştır. Yine tip 1 diabet grubunun TSH seviyeleri, kontrol grubu ve tip 2 diabet grubuna göre anlamlı derecede yüksek bulunurken (p<0.05); tip 1 diabet FT3 seviyeleri kontrol grubu ve tip 2 diabete göre anlamlı derecede düşük bulunmuştur(p<0.05). Tip 1 diabetik grupta anti-Tg ab sıklığı % 25, anti-TPO ab sıklığı ise % 45 olarak bulunmuştur. Bulgularımızdan, Tip I diabetik hastalarda tiroid otoantikor prevalansının ve hipotiroidi riskinin arttığı görülmüştür. Tip 1 diyabetik hastalarda yüksek serum anti-Tg ab ve anti-TPO ab'na sahip hastaların tiroid fonksiyonlarının yakından takip edilmesinin uygun olacağı kanısındayız.