Browsing by Author "Balaharoğlu, Ragıp"
Now showing 1 - 2 of 2
- Results Per Page
- Sort Options
Article Tip 1 Diabetli Hastalarda Antitiroid Antikor Düzeyleri(2003) Dülger, Haluk; Yalçınkaya, A. Sadık; Balaharoğlu, Ragıp; Noyan, Tevfik; Şekeroğlu, M. Ramazan; Algün, Ekrem; Ayakta, HayatiBu çalışma, tip 1 diabetik hastalarda antitiroid antikorlardan anti-tiroglobulin antikor (anti-TG ab) ve anti-peroksidaz antikor (anti-TPO ab) düzeylerini araştırmak amacıyla yapıldı. Bu amaçla, Tip 1 diabetli glisemik kontrol altındaki 20 hasta (12'si kadın, 8'i erkek) çalışma grubu olarak alındı. Bu hastalarla karşılaştırma yapmak amacıyla Tip 2 diabetli 20 hasta (14'ü kadın, 6'sı erkek) ile 20 sağlıklı birey (15'i kadın, 5 'i erkek) kontrol grubu olarak alındı. Her üç grupta da serum glukoz, T3, T4, TSH, FT3, FT4, anti-Tg ab, anti-TPO ab ölçümleri yapıldı. Kontrol ve hasta gruplarına ait bulgular istatistiksel olarak karşılaştırıldığında her üç grup arasında serum T3, T4 ve FT4'te istatistiksel açıdan önemli bir fark tespit edilemedi. Tip 1 diabet grubunun anti-Tg ab ve anti-TPO ab seviyeleri, kontrol grubuna ve tip 2 diyabet grubuna göre anlamlı derecede yüksek bulunurken(p<0.05); tip 2 diabet grubunun anti-Tg ab ve anti-TPO ab seviyeleri kontrol grubuna göre yüksek bulunmuş fakat istatistiksel açıdan anlamlı bulunmamıştır. Yine tip 1 diabet grubunun TSH seviyeleri, kontrol grubu ve tip 2 diabet grubuna göre anlamlı derecede yüksek bulunurken (p<0.05); tip 1 diabet FT3 seviyeleri kontrol grubu ve tip 2 diabete göre anlamlı derecede düşük bulunmuştur(p<0.05). Tip 1 diabetik grupta anti-Tg ab sıklığı % 25, anti-TPO ab sıklığı ise % 45 olarak bulunmuştur. Bulgularımızdan, Tip I diabetik hastalarda tiroid otoantikor prevalansının ve hipotiroidi riskinin arttığı görülmüştür. Tip 1 diyabetik hastalarda yüksek serum anti-Tg ab ve anti-TPO ab'na sahip hastaların tiroid fonksiyonlarının yakından takip edilmesinin uygun olacağı kanısındayız.Article Van Yöresinde D Vitamini Düzeyleri ile Mevsimsel İlişkinin Değerlendirilmesi(2019) Alp, Hamit Hakan; Üçler, Rıfkı; Balaharoğlu, Ragıp; Huyut, Zübeyir; Şekeroğlu, Mehmet Ramazan; Çokluk, ErdemAmaç: D vitamini, bazı gıdalarda bulunan ve güneş ışığına maruz kalan öncülerinden sentezlenebilen yağda çözünen bir vitamindir. Serum 25-hidroksi vitamin D (25-OH Vit D) konsantrasyonunun Vitamin D seviyesinin en iyi göstergesi olduğu bilinmektedir. D vitamininin ana kaynağı güneş ışığına maruz kalan ciltten sentez edilmesidir. Çalışmada Van'da hastanemize başvuran hastaların D vitamini düzeylerini geriye yönelik taradık. 25-OH vit D düzeylerinin yaş, cinsiyet ve mevsimsel farklılıkları arasındaki ilişkiyi araştırdık. Gereç ve Yöntem: Yüzüncü Yıl Üniversitesi Tıp Fakültesi Dursun Odabaş Tıp Merkezine başvuran 01.01.2013 - 01.01.2014 tarihleri arasında 25-OH vit D düzeyleri tespit edilen ve kriterleri sağlayan sonuçlar dahil edildi. Bulgular: Erkeklerin yaş ortalaması (n = 306) 46.65 ± 16.62, kadınlarda (n = 1613) 43.58 ± 15.03 olarak bulundu. Erkeklerde ortalama 25-OH vit D 18.95 ± 7.93 ng / mL ve kadınlarda 14.79 ± 9.42 ng / ml olarak bulundu. Erkeklerin 25-OH D vitamini düzeyleri kadınlardan anlamlı derecede yüksek bulundu (p <0.05). Mevsime göre 25-OH D vitamini seviyeleri analiz edildiğinde, yaz mevsimi için 25-OH Vitamin D ortalaması kış mevsimine ya da Sonbahar-İlkbahar aylarına göre anlamlı olarak yüksekti (p = 0,006). Sonuç: Her ne kadar Van, konumu itibariyle en çok güneş alan şehirler arasında olsa da, tüm mevsimler ve yaş gruplarına göre vitamin D düzeylerinin düşük olduğunu düşünüyoruz. Bu bulgulara göre, Van ilindeki ve çevresindeki vitamin D eksikliğinin düzelmesi için hem beslenme desteğinin hem de D vitamini desteğinin önemli olduğu sonucuna vardık.