Browsing by Author "Bektaş, Abdullah"
Now showing 1 - 1 of 1
- Results Per Page
- Sort Options
specialization-in-medicine.listelement.badge Producing Extended Spectrum Beta Lactamase (GSBL) Escherichiae Coli and Klebsiella Pneumoiae Strains Formed Molecular Methods Determination of Antibiotic Resistance Genes(2013) Bektaş, Abdullah; Güdücüoğlu, HüseyinTüm dünyada GSBL üreten Enterobacteriaceae ailesi giderek önemli bir halk sağlığı sorunu olmaya başlamıştır. Enterobacteriaceae ailesinde antibiyotiklere dirençten en sık sorumlu olan mekanizmalar ß-laktamaz direnç genleridir. TEM ve SHV tipi GSBL?ler ilk olarak tanımlandıktan daha sonraları CTX-M, VEB, GES, PER, TLA, OXA genleri gösterilmiştir. Çalışmamızda bölgemizden izole edilen suşların ß-laktamaz genlerinin sıklığının araştırılması amaçlamıştır. Ocak 2008?Ekim 2012 tarihleri arasında gönderilen çeşitli klinik örneklerden izole edilmiş ve GSBL üreten toplam 100 Escherichia coli (E. coli) ve 100 Klebsiella pneumoiae (K. pneumoiae) suşu çalışmaya alındı. Suşların identifikasyonu konvensiyonel yöntemler ve Phonex otomatize yöntemlerle yapıldı. İzole edilen suşların CTX-M, TEM, SHV, VEB, GES, PER, TLA ve OXA ß-laktamaz direnç genleri moleküler yöntemlerle incelendi. PCR yöntemiyle GSBL geni araştırılan K. pneumoniae suşlarının beta laktamaz gen oranları CTX-M % 99, SHV % 91, TEM % 71, OXA-10 grup % 10 ve OXA-2 grup % 5 oranında bulundu. E. coli suşlarında CTX-M % 92, TEM % 70, SHV % 21 ve OXA-2 grup % 3 oranında bulundu. E. coli suşlarında GSBL direnç geni saptanan 98 suşta yalnız CTX-M % 25.5 (25/98), sadece TEM pozitif % 2 (2/98) ve sadece SHV pozitif % 2 (2/98) olarak bulunmuştur. K. pneumoniae suşlarında GSBL direnç geni saptanan 100 suşta yalnız CTX-M % 3 (3/100) oranında bulunmuştur. Diğer direnç genlerinin tek başına bulundukları suş yoktur. Çalışmamızda taradığımız diğer GES, VEB ve PER ß-laktamaz genleri hiçbir suşta saptanamamıştır. Sonuç olarak; Bu çalışma bölgemizde yapılan ilk çalışma olması ve yaygın olarak bulunan ß-laktamaz direnç genlerinin saptanması açısından önem taşımaktadır. GSBL?nin tanımlanarak tedavinin yönlendirilmesi klinisyen ve hastalara büyük yararlar sağlayacağı açıktır. Çalışmamızda GSBL üreten suşlarda CTX-M ß-laktamaz direnç geni yüksek oranda bulunmuştur. Şuşlar arasında ilişkinin ve direnç genlerinin aktarımının incelenmesi için PFGE ve plasmid analizi gibi daha ileri çalışmalara ihtiyaç duyulmaktadır.