1. Home
  2. Browse by Author

Browsing by Author "Bilgili, Ersen"

Filter results by typing the first few letters
Now showing 1 - 5 of 5
  • Results Per Page
  • Sort Options
  • Loading...
    Thumbnail Image
    Article
    Assessment of Prevalence and Volumetric Estimation of Possible Stafne Bone Concavities on Cone Beam Computed Tomography Images
    (Springer, 2020) Koc, Alaettin; Eroglu, Cennet Neslihan; Bilgili, Ersen
    Objectives Our study aimed to determine the prevalence and volumetric estimates of Stafne bone cavities (SBC) on cone beam computed tomography (CBCT) images. Methods This retrospective study, which involved the CBCT images of 1141 men and 1260 women with an age range of 10-90 years, aimed to determine the prevalence of SBCs and to calculate their volumes using the semi-automatic segmentation method. Results A total of 15 SBCs were diagnosed in 14 patients. Among the detected SBCs, 7.14% were found in a female patient and 92.86% were found in 13 male patients. Of the total number of SBCs, 6.67% were anteriorly located and 93.33% were posteriorly located. Bilateral SBCs had a prevalence of 0.04%; unilateral posterior SBCs 0.54% and anterior SBCs 0.04%. The mean SBC volume was calculated as 338.05 mm(3). Conclusions The results of our study showed that SBC is a rare anomaly. In contrast to two-dimensional imaging techniques, CBCT allows a precise determination of SBCs' pattern of impact on adjacent bony structures, relationship with the mandibular canal and dimensions.
  • Loading...
    Thumbnail Image
    Article
    Belirli Yaş Aralığındaki Kadın Hastalarda Yaş ve Geçirilmiş Gebelik Sayısı ile Çürük İnsidansı Arası İlişkinin İncelenmesi
    (2016) Bilgili, Ersen; Özlek, Esin
    Amaç: Çalışmanın amacı kliniğimize gelen belli yaş grubundaki kadın hastalarda gebelik sayısı ve yaşın, çürük insidansı ile ilişkisinin DMFT indeksi kullanılarak değerlendirilmesidir. Gereç ve Yöntem: Kliniğimize dental tedavileri için başvurmuş, Van bölgesinde yaşayan 19-45 yaş arasındaki 313 gönüllü kadın hasta çalışmaya dahil edildi. Öncelikle hastalara çalışma hakkında bilgi verildi ve onayları alındı. Rutin radyografik ve klinik muayeneleri yapılan hastalara geçirdikleri gebelik sayısı sorularak alınan cevaplar, yaş bilgileriyle birlikte kaydedildi. Yaş ile gebelik sayısı ile DMFT indeksinin tüm öğelerinin ilişkisi irdelendi. Bulgular: Pearson korelasyon analizine göre göre, hem yaş ile toplam DMFT değeri arasında (r=0,92) hem de geçirilmiş gebelik sayısı ile toplam DMFT değeri arasında (r=0,995) pozitif yüksek korelasyon bulunmuştur. DMF öğeleri ile ilişki ayrı ayrı değerledirildiğinde gebelik sayısı ve dolgu sayısı arasındaki ilişki ile (r=0,013) yaş ile çürük sayısı arasındaki ilişki (r=0,082) istatistiksel olarak anlamlı bulunmamış, diğer bütün öğelerin yaş ve gebelik sayısı ile pozitif korelasyon gösterdiği belirlenmiştir. Sonuç: Artan yaş ve gebelik sayısı çürük insidansını DMF öğerleri için farklı düzeyde etkilemek koşuluyla artırmaktadır
  • Loading...
    Thumbnail Image
    Article
    Bilateral Elonge Stiloid Çıkıntı Olgusunun Konik Işınlı Bilgisayarlı Tomografi ile İncelenmesi
    (2017) Bilgili, Ersen
    Ortalama stiloid çıkıntı uzunluğu 2,5 cm iken; 3 cm ve üzeri uzunluktaki stiloid çıkıntılar elonge olarak tanımlanmaktadır. Kalsifik stilohyoid ligamentin veya stiloid çıkıntı elongasyonunun neden olduğu kulak ve boğaz ağrısı, yutma güçlüğü, boğazda yabancı cisim hissi ve ağız açıklığında kısıtlılık gibi kompleks belirtiler 1937'de Eagle tarafından tanımlanmıştır ve Eagle Sendromu olarak adlandırılmaktadır. Elonge styloid çıkıntı vakalarının %4'ü Eagle Sendromu semptomları taşımaktadır. Bu vaka raporunda klinik olarak asemptomatik olan, radyografik muayenesinde tesadüfen tesbit edilen çift taraflı uzamış styloid çıkıntısı bulunan (sol 7,63 cm; sağ 3,8 cm) 32 yaşında, sistemik hastalığı bulunmayan erkek hastaya, \"Bilateral Elonge Stiloid Çıkıntı\" tanısı konulmuştur. Hastanın klinik muayene ve konik ışınlı bilgisayarlı tomografi ile incelenmesi sunulacaktır.
  • Loading...
    Thumbnail Image
    Article
    Unilateral Mandibular Koronoid Hiperplazisi Olgularının Konik Işınlı Bilgisayarlı Tomografi ile İncelenmesi
    (2017) Tomography, Beam Computed; Bilgili, Ersen
    Amaç: Bu retrospektif çalışmanın amacı, kliniğimizde farklı sebeplerle konik ışınlı bilgisayarlı tomografi (KIBT) görüntüleri alınmış unilateral mandibular koronoid hiperplazisi (MKH) görülen hastalarda, hiperplazi görülen ve görülmeyen taraflardaki mandibular koronoid ve kondilin vertikal uzunluklarının değerlendirilmesidir. Gereç ve Yöntem: Farklı sebeplerle kliniğimizde KIBT görüntüleri alınmış 502 hastanın 32'sinde izlenen unilateral MKH incelendi. Her hasta için hiperplazi gözlenen ve gözlenmeyen taraflardaki koronoid uzunluğu, kondil uzunluğu ve bunların birbirine olan oranı istatistiksel olarak değerlendirildi. Bulgular: Ölçümler sonucunda unilateral MKH görülen tarafta koronoid çıkıntılarının ortalaması 15,72 mm (± 0,40), kondil boyu ortalaması ise 13,23 mm (± 0,51) ; ortalama koronoid/kondil boyu oranı 1,24 olarak elde edildi. Normal tarafta ise koronoid çıkıntılarının ortalaması 13,75 mm (± 0,33), kondil boyu ortalaması 15,32 mm (± 0,39); koronoid/kondil boyu oranı ise 0,90 olarak elde edildi. Yapılan t testine göre p=0,023 (p<0,05) ile MKH görülen taraf ve görülmeyen taraftaki ortalama koronoid/kondil boyu oranları arasındaki fark anlamlı olarak bulundu. Sonuç: MKH sıklıkla asemptomatikken, TME hastalıklarını taklit eden semptomlara ve yüz ağrılarına da sebep olabilir. Panoramik radyografilerde sıklıkla tüber maksillarise veya zigomatik arka süperpoze olabilen koronoid çıkıntı; konik ışınlı bilgisayarlı tomografide net bir şekilde incelenebilmektedir.
  • Loading...
    Thumbnail Image
    Article
    Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi’ne Başvuran Hastaların Gülüş Estetik İndeksinin Değerlendirilmesi
    (2018) Bilgili, Ersen; Aydınyurt, Hacer Şahin
    Amaç: Estetik algı, kişiden kişiye değişmektedir. Kişiseldeneyimler ile sosyal çevrenin bireyin estetik algısındaetkili olduğu kabul edilmektedir. Yüz estetiğinde isegözler kadar ağız bölgesinin de önemli olduğu literatürdebelirtilmektedir. Estetik özelliklerin dentofasiyal yapılarauygulanmasında değişik yöntemler kullanılmaktadır. Buyöntemlerden en yenisi Rotundo ve ark. tarafındangeliştirilen gülüş estetik indeksi (GEİ)değerlendirilmesidir. Bu çalışmanın amacı Van YüzüncüYıl Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi‟ne başvuranhastaların gülüş estetiğinin GEİ kullanılarakdeğerlendirilmesidir.Yöntem ve Gereçler: Çalışmaya 50 kadın, 50 erkekolmak üzere toplam 100 hasta dahil edilmiştir.Hastalardan alınan fotoğraflar üzerinde GEİ kriterlerinebağlı kalarak gülüş estetiği değerlendirilmiştir.Bulgular: Çalışmadan elde edilen sonuçlara göreerkeklerin GEİ skorları kadınlara göre istatistiksel olarakanlamlı olmasa da daha yüksek bulunmuştur. Yaş gruplarıarasında GEİ skoru açısından istatistiksel olarak anlamlıfark bulunmamıştır. Çalışmaya katılan toplam 100 bireyinGEİ skoru 6.545 olarak hesaplanmıştır. Bu çalışmayakatılan bireylerin en sık karşılaştığı ve estetiği olumsuzetkileyen faktörlerin; doğru yüz orta hattına sahipolunmaması, diş kron uyumsuzlukları, diastema veinterdental papil kaybına bağlı olduğu tespit edilmiştir.Sonuç: GEİ, klinikte uygulanabilen, yumuşak ve sertdokuları bir arada değerlendiren ve en önemlisi objektifdeğerler ortaya koyan bir indekstir. Bu çalışma GEİ‟ ninklinik olarak uygulandığı, kadın -erkek ve yaş grubunagöre değerlendirmelerinin karşılaştırıldığı literatürdeki ilkçalışmadır. Gülüş estetiğinin hem sağlık hem de sosyalihtiyaçların belirlenmesinde önemli bir faktör olduğu gözönüne alınmalıdır ve bu konuda daha fazla literatürçalışmasına ihtiyaç olduğu düşün ülmektedir.