Browsing by Author "Boyno, Gökhan"
Now showing 1 - 6 of 6
- Results Per Page
- Sort Options
Article Çeşitli Organik Atıkların Barbunya Fasulyesi (Phaseolus Vulgarisl. Var. Pinto) Bitkisinin Gelişimine ve Arbusküler Mikorhizal Funguslar’a Etkisi(2021) Durak, Emre Demirer; Demır, Semra; Güneş, Hasret; Boyno, GökhanBu çalışmada, farklı organik atıkların [Üzüm cibresi (ÜC),fındık zurufu(FZ) ve fındık koruğu (FK)] barbunya fasulyesi(Phaseolus vulgaris L. var. Pinto)’nin gelişimine ve Arbusküler Mikorhizal Funguslar (AMF)’a [Rhizophagus irregularis(Ri), Gigaspora margarita(Gm) ve Ticari AMF (ERS)]etkisinin belirlenmesi hedeflenmiştir.Bitkiler,organik atıklardan % 3 oranındatoprağakarıştırılarakhazırlananyetiştirme ortamındaiklim odası koşullarında yetiştirilmiştir. Deneme sonunda, AMF kök kolonizasyonu, mikorhizal bağımlılık, topraktaki spor yoğunluğu, bitkide toplam fosfor (P) miktarı belirlenmiş ve bitki gelişimparametreleri (sürgün çapı, sürgün boyu, kök uzunluğu, toplam bitki yaşve kuru ağırlık) değerlendirilmiştir. Elde edilen verilere göre ÜC’nin, AMF kök kolonizasyonuna ve toprak spor yoğunluğuna etkisi olmamış ancak mikorhizal bağımlılığı ve P miktarını arttırmıştır. FK, Ri ve Gm’nin kök kolonizasyonu, mikorhizal bağımlılık ve topraktaki spor yoğunluğunda artış sağlarken, FZ ise Gm’ninmikorhizal bağımlılığıve topraktaki spor yoğunluğunu olumlu yönde etkilemiştir. FK ve ERS’nin birlikte uygulaması barbunya bitkisinde bazı gelişim parametrelerini artırırken, kullanılan bütün organik atıkların AMF türleri ile interaksiyonu toplam P miktarını arttırmıştır. Sonuç olarak, söz konusu tarımsal atıkların hem bitki gelişimi hem de topraktakiyararlı mikroorganizma popülasyonunun teşvik edilmesi açısından ümitvar olduğu görülmektedir. Bu bağlamda tarımsal atıkların geri dönüşümünün sağlanmasının toprak ve çevre sağlığının korunmasının yanı sıra tarımsal üretimin sürdürülebilirliğininsağlanması yönünde de faydalı olacağı düşünülmektedirMaster Thesis Determination of Biological Control Possibilities of Alternaria Solani (ell. and G. Martin) Sor. Isolated From Tomato Fields in Van(2019) Boyno, Gökhan; Demir, SemraBu çalışmada, Van'da domates alanlarda sorun oluşturan Altenaria solani (Ell. ve G. Martin) Sor. (AS)'ye karşı biyolojik mücadele olanaklarının belirlenmesini amaçlamıştır. Van'ın Gevaş, Edremit ve Erciş ilçelerinde survey kapsamında tespit edilen A. solani izolatlarından, bölgeleri temsil etmek üzere 10 izolat seçilmiştir. Seçilen izolatlar patojenite testine tabii tutulup, en virülent patojen olarak EAb 1 izolatı belirlenmiştir. Bu patojen izolata karşı 3 farklı biyolojik kontrol ajanı kullanılmıştır. Bunlar: (I) Arbüsküler mikorizal fungus (AMF) olan Glomus mosseae (Gm), (II) bitki gelişimini teşvik eden rizobakteri (PGPR) antagonistleri arasından seçilen Bacillus velezensis V40K2 izolatı, (III) Trichoderma spp. arasından seçilen Trichoderma viride NTC2 izolatı olarak belirlenmiştir. Seçilen biyokontrol ajanlarının patojen ile oluşturulan tekli, ikili ve üçlü kombinasyonlarının genel olarak hastalık şiddetini baskıladığı, bitki gelişimini arttırdığı saptanmıştır. Tüm kombinasyonlarda toplam klorofil miktarı değişmezken, antagonist mikroorganizmaların tekli kombinasyonlarında toplam fenolik madde miktarının arttığı, antioksidan aktivitesinin ise özellikle Gm muamale grubunda diğer uygulamalar göre önemli derecede arttığı belirlenmiştir. Toplam fosfor miktarı AS ve Gm'nin bulunduğu tüm kombinasyonlarda genel olarak kontrol grubuna göre artış göstermiştir. Muamale grupları arasında AMF'un kolonizasyon oranı ve toprak spor yoğunluğu açısından istatistiki olarak fark görülmezken, mikorhizal bağımlılığın dörtlü kombinasyonda (Gm+NTC2+V40K2+AS) oluşmadığı saptanmıştır. Ayrıca bu kombinasyonun hastalık şiddeti ve bitkinin gelişimine de kontrol grubuna göre etkisinin olmadığı belirlenmiştir.Article Domateste Alternaria Solani (Ell. & G. Martin) Sor.’ye Karşı Bazı Endofit Bakterilerin Etkisi(2020) Demır, Semra; Boyno, Gökhan; Akköprü, AhmetDünyada domates yetiştiriciliği yapılan tüm alanlarda erken yanıklık hastalığına neden olanAlternaria solani (Ell. and G. Martin) Sor. önemli derecede ürün kayıplarına neden olmaktadır. Buaraştırmada, 8 endofit bakteri (EB)’ nin (T2K2, T26Y1, G116S2, T13K1, V17G2, V30Y3, V38K1 veV40K2) A. solani’nin neden olduğu erken yanıklık hastalığına ve domatesin morfolojik gelişimparametrelerine olan etkileri araştırılmıştır. Çalışmanın ilk aşamasında EB izolatlarının in-vivo’da bitkimorfolojik gelişimine ve in-vitro’da A. solani’ye karşı antagonistik etkilerine bakılmıştır. Bu çalışmadabaşarılı bulunan EB izolatları ile ikinci aşamaya geçilmiştir. Bu aşamada, seçilen EB izolatlarının A.solani ile enfekteli bitkilerin gelişim parametreleri ile hastalığa olan etkileri değerlendirilmiştir. EBizolatlarının hastalığı %11-53 oranında baskıladığı belirlenmiştir. In-vivo testlerde T13K1, V40K2 veV30Y3 izolatları hastalığa karşı en etkili uygulamalar olmuştur. Ayrıca V40K2 izolatı, hastalıksız vehastalık stresi altında bitkilerin gelişimini genel olarak arttırmıştır. Bu izolatı takiben enfektesizbitkilerde G116S2 izolatının kök yaş ağırlığını (0.49 g), enfekteli bitkilerde ise sürgün boyunu (59.17cm) arttırırken, T13K1 izolatı ise enfektesiz uygulamalarda sürgün yaş (3.14 g) ve kuru ağırlığını (0.34g) arttırmıştır. Enfekteli uygulamalarda negatif kontrole (K(-)) göre EB izolatları, bitki gelişiminiolumlu etkilerken, pozitif kontrole (K(+)) göre farklılık göstermiştir. Sonuç olarak, kullanılan EBizolatlarının pestisit ve sentetik gübre girdisini azaltma potansiyelinin olduğu, fakat bu etkininpatojen-endofit bakteri interaksiyonuna göre farklılık gösterebileceği belirlenmiştir.Doctoral Thesis The Effects of Arbuscular Micorizal Fungus (amf) and Strigolactone Treatments Against Foot and Root Rot Disease (fusarium Culmorum (w.g. Smith) Saccardo) in Wheat(2024) Boyno, Gökhan; Demir, Semra; Danesh, Younes RezaeeDünya genelinde önemli bir tarım ürünü olan buğday, kök ve kök boğazı çürüklüğü (FRR) ile Fusarium başak yanıklığına (FHB) neden olan Fusarium culmorum (FC) gibi fungal patojenlerin tehdidi altındadır. Bu çalışma, FC'nin neden olduğu FRR'ye karşı buğday bitkilerinde Strigolaktonun (SL) sentetik analoğu rac-GR24 ve arbusküler mikorizal fungus (Funneliformis mosseae, AMF) uygulamalarının bitki gelişimi, fizyolojik tepkiler, hastalığa karşı moleküler düzeyde dayanıklık geliştirme ve toprak sağlığı üzerindeki etkilerini araştırmaktadır. Çalışmada, FC'ye hassas 'Esperia' ve dayanıklı 'Demir 2000' buğday çeşitleri kullanılmıştır. Çalışmanın ön deneme aşamasında, AMF ile sinerjik etkiyi artıran en uygun SL konsantrasyonu (0, 1, 5, 10, 15 ve 20 μM) ve uygulama şekli (rizosferden ve yeşil aksamdan) belirlenmiştir. Bitki morfolojisi, klorofil, fosfor içeriği ve mikorizal simbiyoz dahil 72 parametre üzerinden yapılan analizler sonucunda, en etkili konsantrasyonun '15 μM' ve uygulama şeklinin 'rizosferden' yapılması olduğu ortaya konmuştur. Ana denemede, AMF ve SL uygulamalarının FC'ye karşı hassas ve dayanıklı buğday çeşitlerinde bitki gelişimi ve savunma mekanizmaları üzerindeki etkileri detaylandırılmıştır. SL ve AMF'nin sinerjik etkileri, bitki morfolojisi, klorofil içeriği, biyokimyasal aktiviteler ve fosfor alımı gibi parametrelerde anlamlı iyileşmeler sağlamış, bu durum bitki sağlığını ve büyümesini desteklemiştir. Özellikle hassas çeşit Esperia'da toplam fenolik içeriği, antioksidan aktivitesi ve prolin seviyelerinde dengeli bir artış sağlanarak hastalık stresine karşı savunma kapasitesi güçlendirilmiştir. Moleküler düzeyde yapılan analizler, AMF ve SL'nin birlikte uygulanmasının bitki gelişim genleri (Rubisco, TEF) ve savunma genleri (PAL, PR2, PR3, PR4) üzerinde belirgin etkiler yarattığını ortaya koymuştur. PAL ve PR3/PR4 genlerinin ekspresyonu artarken, PR2 geni baskılanmış ve bu durum bitkinin belirli yolaklarını destekleyen bir savunma stratejisi ile hastalığa karşı dayanıklılığı artırmasını sağlamıştır. Toprak sağlığı açısından ise AMF ve SL uygulamalarının topraktaki enzim aktivitelerini (katalaz, üreaz, dehidrogenaz) ve glomalin üretimini artırarak mikrobiyal topluluğu güçlendirdiği ve organik madde döngüsünü iyileştirdiği belirlenmiştir. Bu bulgular, SL ve AMF uygulamalarının kimyasal gübre ve pestisitlere olan bağımlılığı azaltma ve sürdürülebilir tarım uygulamalarını teşvik etme potansiyelinin altını çizmektedirArticle Solucan Gübresi (Vermikompost)’nin Domates (Solanum Lycopersicum)’te Sclerotinia Sclerotiorum (Lib.) de Bary’un Neden Olduğu Kök Çürüklüğü Hastalığına Etkileri(2020) Yaviç, Şeyma; Boyno, Gökhan; Demır, SemraBu çalışmada Solucan Gübresi (Vermikompost) uygulamasının domates yetiştiriciliğinde önemli sorun olan ve verim kayıplarına yol açan Sclerotinia sclerotiorum (Lib.) de Bary patojeninin neden olduğu kök çürüklüğü hastalığı ve domateste bazı gelişim parametreleri üzerine etkisi incelenmiştir. Çalışmanın birinci aşamasında laboratuvar ortamında yapılan in vitro çalışmalarda vermikompostun S. sclerotiorum’un gelişmine etkisi belirlenmeye çalışılmıştır. Yapılan ölçümlerde S. sclerotiorum’un tüm petrilerde geliştiği saptanmıştır. Vermikompost emdirilen disklerin ise S. sclerotiorum’un koloni gelişimini engellemediği, ancak sklerot oluşumunun engellendiği görülmüştür. Çalışmanın ikinci aşamasında in vivo koşullarda vermikompostun domates bitkilerinin gelişimi ve S. sclerotiorum’un neden olduğu kök çürüklüğü hastalığına etkisi araştırılmıştır. Denemede hastalığa duyarlı iki farklı domates çeşidi (142 235 F1, Alsancak RN F1) kullanılmıştır. Çalışma sonucunda her iki domates çeşidine ait fide gelişim parametreleri açısından muamale grupları arasında istatistiki açıdan önemli farklılıkların olduğu ve genel olarak vermikompostun fide gelişimi açısından olumlu etkisinin olmadığı belirlenmiştir. Vermikompostun domates fidelerindeki hastalık şiddeti üzerinde de engelleyici etkisinin olmadığı, kontrol uygulamasına göre daha yüksek hastalık şiddetine neden olduğu belirlenmiştir.Article Uçucu Yağ ve Arbusküler Mikorhizal Fungus’un Domates Kök ve Kök Boğazı Çürüklüğü (Fusarium Oxysporum F. Sp. Radicis Lycopersici Jarvis & Shoemaker) Hastalığına Etkileri(2021) Bilici, Seda; Demır, Semra; Boyno, GökhanBu çalışmada, bazı Arbusküler Mikorhizal Fungus (AMF) türleri (Rhizophagus intraradices (Ri) ve Funneliformis mosseae (Fm)) ile bazı uçucu yağların (kekik, nane ve adaçayı), domatesteki önemli hastalıklar arasında yer alan Fusarium oxysporum f. sp. radicis- lycopersici (Jarvis & Shoemaker) (FORL)‘nin yol açtığı kök ve kök boğazı çürüklüğü hastalığı üzerine etkileri incelenmiştir. Çalışmanın birinci aşamasında, in-vitro koşularda üç farklı uçucu yağ ile bunların beş farklı dozu (25, 50, 75, 100 ve 150 μl L-1), FORL’ye karşı denenmiştir. Çalışma sonucunda patojenin miseliyal koloni gelişiminin sadece kekikten elde edilen uçucu yağın (KUY) tüm dozlarının %50.8-80.8 oranında engellediği; en iyi dozun ise 150 μl L-1 doz olduğu saptanmıştır. Çalışmanın ikinci aşamasında in-vivo koşullarında yetiştirilen domates bitkilerine, AMF türleri ile 150 μl L-1 dozundaki KUY uygulanmıştır. Uygulama gruplarının bitki gelişimine önemli bir etkileri olmamakla beraber, AMF kolonizasyon yoğunluklarına ve mikorizal bağımlılık kriterlerine göre en iyi uyumun Ri ile olduğu saptanmıştır. Çalışmanın üçüncü aşamasında Ri ile KUY’un 150 μl L-1 doz uygulamasının, domates bitkisinde FORL’ye olan etkileri araştırılmıştır. Tüm uygulamalar kontrol grubuna göre hastalığı %28-55 oranlarında baskılarken, Ri+KUY+FORL kombinasyonun patojene karşı en etkili grup olduğu, uygulama gruplarının bitkinin morfolojik gelişimine önemli katkı sağlamadığı gözlenmiştir. AMF kök kolonizasyon yoğunluğu açısından en yüksek değerler Ri ve Ri+KUY+FORL uygulama gruplarında sırasıyla, %43.89 ile %37.77 oranlarında olurken, AMF spor yoğunluklarında istatistiki olarak önemli fark oluşmamıştır. Mikorizal bağımlılık ise sadece Ri+KUY uygulamasında tespit edilmiştir. Sonuç olarak, bu çalışmada kullanılan Ri ile KUY uygulamalarının patojeni engellemede önemli bir potansiyele sahip olduğu, ancak bitki gelişimine önemli katkı sağlamadığı belirlenmiştir.