Browsing by Author "Düzenli, Ufuk"
Now showing 1 - 5 of 5
- Results Per Page
- Sort Options
Article Akut Lenfoblastik Lösemi Tanılı Hastada Gelişen Mukormikozis: Olgu Sunumu(2019) Ekinci, Ömer; Demir, Cengiz; Dogan, Ali; Düzenli, Ufuk; Demircioğlu, Sinan; Baran, Ali Irfan; Bayram, İrfanMukormikoz, yüksek morbidite ve mortaliteye sahip, nadirgörülen bir mantar enfeksiyonudur. Rino-orbito-serebralformu sık görülmektedir. Bu formun tedavisinde amfoterisinB ve cerrahinin birlikte uygulanması önerilmektedir. Ancak butedavilere rağmen mortalitesi oldukça yüksektir. Bizde akutlenfoblastik lösemi tanılı hastamızda gelişen 3 kez cerrahiuyguladığımız eş zamanlı hem intravenöz hemde burun içilipozomal amfoterisin B uygulayarak başarılı bir şekilde tedaviettiğimiz mukormikozis olgusunu sunduk.Article Association Between Il-4 Gene Polymorphisms and Il-4 Serum Levels in Patients With Allergic Rhinitis(2021) Berkoz, Mehmet; Çetin, Yaser Said; Düzenli, Ufuk; Bozan, Nazım; Özkan, HüseyinGenetic factors play a major role in the formation of allergic rhinitis. The most studied genes for the investigation of the genetic origin of allergic rhinitis are the cytokine genes. We aimed to analyse the relation between susceptibility to allergic rhinitis and IL-4 C-590T and C+33T polymorphisms. For this aim, serum IL-4 levels and IL-4 C-590T and C+33T polymorphisms of 211 allergic rhinitis cases and 232 healthy individuals (control group) were analysed. We found that the individuals carrying IL-4 +33T allele and IL-4 -590TT and +33TT genotypes were much more predisposed to allergic rhinitis than the individuals carrying CC wild type genotypes. Our results also suggest that serum IL-4 levels of control group carrying the IL-4 -590 CT and TT genotypes and T allele and IL-4 +33 CT and TT genotypes, and T allele were significantly higher than the CC genotypes and T alleles carriers. As a result, it is possible to say that IL-4 C-590T and C+33T polymorphisms may increase the susceptibility of allergic rhinitis because of their lowering of IL-4 levels in serum.Article İnternal Karotid Arter Malpozisyonu Çok Kesitli Bilgisayarlı Tomografi ile Değerlendirilmesi: Faringeal Cerrahi Açısından Komplikasyon Analizi(2018) Düzenli, Ufuk; Batur, Abdussamed; İlik, İbrahim; Ozgokce, Mesut; Yavuz, Alparslan; Gündüz, Ali Mahir; Akdenız, HüseyınAmaç: Basit faringeal cerrahi prosedürler sırasındainternal karotis arter zedelenmeleri kanama riskiaçısından felaketle sonuçlanabilir. Bu çalışmada internalkarotis arter servikal segmenti mediale dispozisyonu vebu varyasyonun \"rutin\" farengeal cerrahi işlemleraçısından olası risk faktörlerini değerlendirmektir.Yöntem: Bu çalışmada çok kesitli bilgisayarlı tomografi(ÇKBT) ile faringeal duvara indentasyon yapmış internalkarotid arter segmenti saptanan 28 hastanın 3 boyutluboyun tomografileri inceledi. Bu hastaların tamamı 15 yaşve üzeri idi. Hastaların son 12 ayda çekilen ÇKBTtetkiklerinde insidental tespit edilen medialeize-aberanservikal internal carotid arter (ICA) segmentleri esasalınarak çalışma planlandı. Anomalinin seyri ve karotisfaringealduvar mesafesi bilgisayarlı tomografide (BT) 3boyutlu olarak değerlendirildi.Bulgular: 28 hastanın 20’si kadın, 8’i erkek oluphastaların yaş aralığı 15 ile 83 arasındaydı. ÇKBTdeğerlendirmesinde medialize internal karotid arter 23vakada bilateral iken 5 vakamızda tek taraflıydı (2 vakasol, 3 vaka sağ aberran ICA). Weibel ve Fieldssınıflamasına göre; 10 hasta düşük (grade 1), 12 hasta orta(grade 2) ,16 hasta yüksek (grade 3) ,13 hasta aşırı yüksek(grade 4) olarak sınıflandırıldı. Duvara minimum uzaklık0,1 mm ve azami uzaklık 15 mm arasında değişmekteolup ortalama uzaklık 5,1 mm idi.Sonuç: Rutin faringeal cerrahi ve girişimsel işlemlergenellikle preoperatif radyolojik görüntülemeyapılmaksızın gerçekleşmektedir; ancak damaryaralanması açısından internal karotid arter seyrinin işlemöncesi ayrıntılı değerlendirilmesi büyük önem taşımaktaolup üç boyutlu ÇKBT tetkikinin bu anomalilerideğerlendirebilecek en etkin radyolojik görüntülemeyöntemi olduğu sonucuna varılmıştır.Article Timpanoplasti Yapılan Hastalarda Ortalama Platelet Hacmi ve Nötrofil-lenfosit Oranlarının Değerlendirilmesi(2018) Düzenli, Ufuk; Bozan, NazimAmaç: Kronik otitis media nedeniyle opere edilenhastaların pre-op ortalama platelet hacmi (MPV) venötrofil/lenfosit oranı (NLR) değerlerinin cerrahi başarıyıtahmin etmedeki rolünü araştırmak .Gereç ve Yöntem: Ocak 2014 ve Temmuz 2017 tarihleriarasında Tip 1 timpanoplasti yapılan hastaların pre -ophemogramları elde edildi. Hastalar cerrahisi başarılı olanve olmayan olarak ayrıldı. Ameliyat olmamış bireylerkontrol grubu olarak çalışmaya dahil edildi. MPV veNLR değerleri analiz edildi.Bulgular: Hastaların 27’sinde tekrar perforasyonoluştuğu gözlendi. Kronik hastalıklar nedeniyle 7 hastaçalışmaya dahil edilemedi. Her 3 grup 20 bireyden oluştu.Her grupta 17 bayan 3 erkek birey bulunmaktaydı.Başarılı ve başarısız cerrahi gruplarının pre-op MPV (p=0.564) ve NLR (p= 0.511) değerlerinde istatistiksel olarakanlamlı fark saptanmadı. Operasyon geçirmeyen veoperasyonu başarılı geçen gruplar arasında MPV (p=0.715) ve NLR (p= 0.862) değerleri arasında istatistikselolarak anlamlı fark yoktu.Sonuç: Yapılan bu retrospektif analizde MPV ve NLRdeğerlerinin cerrahi başarıyı tahmin e tmede etkinolmadığı düşünüldü.Article Yaşlılarda Timpanoplastinin Cerrahi ve Odyolojik Sonuçları: Retrospektif Bir Çalışma(2020) Catli, Tolgahan; Ergün, Uğurtan; Aliyeva, Aynur; Düzenli, Ufuk; Erol, Ferda; Olgun, Levent; Tokat, TaskınGiriş: Bu çalışmada, geriatric populasyonda uygulanan timpanoplastinin fonksiyonel avantajlarını belirlemeyi ve bu konudaki deneyimlerimizi paylaşmayı amaçladık. Gereç ve Yöntem: Bu retrospektif çalışmaya timpanoplasti uygulanan 65 yaş ve üzeri on hasta dahil edilmiştir. Tüm hastalarda greft materyali olarak targal perikondriyum kullanılmıştır. Ameliyat öncesi ve sonrasında işitmenin değerlendirilmesinde saf ses odyometri kullanılmış olup, ayrıca greft başarısı ve cerrahinin fonksiyonel sonuçları da analiz edilmiştir.Bulgular: Hastaların yaş ortalaması 68 (65-74) yıl idi. Biri (n:1) hariç tüm hastalarda postoperative greft intakttı (greft başarı oranı %90,9). Ameliyat öncesi /sonrası saf ses işitme eşikleri 71.5±19.7 ve 59.2±22.8 dB; hava/kemik yolu açıklığı 28.6±9.4 ve 15.3±10.1 dB olarak saptandı ve bu değerleri statistiksel olarak anlamlı idi (p<0.05). İlave olarak postoperatif dönemde 2 kHz’de kemik iletim eşiklerinde anlamlı bir iyileşme olduğu gözlendi (p < 0.05). Sonuç: Timpanoplasti geriatric popülasyonda uygulanabilen göreceli olarak güvenli ve fonksiyonel bir cerrahidir. Başarılı sonuçlar, yaşlıların genel sağlık durumlarında ve sosyal yaşamlarında olumlu etkilere sahiptir.