Browsing by Author "Değer, M. Serdar"
Now showing 1 - 10 of 10
- Results Per Page
- Sort Options
Master Thesis Definition of Genetic Structure With Method Pcr on Sheeps With Hidatidozis in the Province Van(2010) Sona, Ayşe; Değer, M. SerdarE. granulasus; yüksek derecede genetik farklılık gösteren kistik ekinokokkus'a sebep olan bir ajandır. Suşların belirlenmesi; her endemik alanda önleyici ve hastalığın kontrol altına alınması için yeni stratejilerin belirlenmesinde önemlidir. Van'ın farklı bölgelerinde yetiştirilerek kesim için mezbahaya getirilen koyunlardan toplanan 53 hidatik kist izolatı, polimeraz zincir reaksiyonu (PCR) ve nested polimeraz zincir reaksiyonu (Nested-PCR) teknikleriyle analizi yapıldı. 53 koyundan DNA ekstrakte edilerek, DNASIS kullanılarak primerler, internal trankript spacer 1 (ITS1) bölgesinden dizayn edildi. Bunları takiben 30 E. granulosus nükleotid dizisi gen bankasından elde edildi. Koyun kökenli genomik DNA'nın ITS1 bölgesinin moleküler analizinin sonuçları, morfolojik bulgularla uyumlu olduğu gözlemlendi. Bulgular; yeni ve E. granulosus'a özgü olan bu primerlerin, ekinokokkus üzerine yapılan moleküler çalışmalarda amplifiye edilen DNA'da uygulanabilir olduğunu göstermektedir. Bu izolatlar, ülkemizde kistik ekinokokkosis'in insan ve hayvan sağlığı için bir risk faktörü olarak rol alabileceğini göstermektedir.Doctoral Thesis Hydatidozis in Animals Slaughtered in Van Ebk(2011) Hallaç, Bülent; Değer, M. SerdarHallaç B, Van EBK'da kesimi yapılan kasaplık hayvanlarda Hidatidozis. Y.Y.Ü. Sağlık Bilimleri Enstitüsü, Parazitoloji Anabilim Dalı Doktora Tezi, Van, 2011.Bu araştırma, Van'da kesimi yapılan kasaplık hayvanlarda hidatidozisin yaygınlığının belirlenmesi amacıyla yapıldı. Bu amaçla Van Et ve Balık Kombinası Tesislerinde kesimi yapılan 4036 adet koyun, 1451 adet keçi ile 431 adet de sığır muayene edilerek incelendi. Enfeksiyon oranı sırasıyla koyunlarda % 30.43, keçilerde % 19.92 ve sığırlarda ise % 47.33 olarak tespit edildi. Hastalığın yayılışı erkeklere göre dişilerde, gençlere göre yaşlılarda, besililere göre zayıf hayvanlarda daha fazla olduğu tespit edildi. Organlardaki cyst hydatid varlığı sığırlarda en çok karaciğer ve akciğerde görülürken, koyun ve keçilerde ise sadece karaciğerde görüldü. Sığırlarda normal yapıdaki kistlere sıklıkla rastlanılırken, koyun ve keçilerde yeni gelişmiş kistlere rastlanıldı. İstatistiksel olarak da gruplar arası cinsiyet, besi durumu, yaş, kist yoğunluk düzeyi ve kistli organlara göre P < 0.001 önem derecesi tespit edildi. Ancak kist tiplerine göre ise P < 0.05 düzeyinde önem belirlendi. Tüketilemeyecek durumdaki organlar çok yoğun olarak gruplandırıldığında; 88 sığırın, 243 koyunun ve 3 adet de keçinin organları kist hidatikten dolayı imha edilebilecek düzeyde tespit edildi. Maddi olarak yetkililerden alınan bilgilere göre yaklaşık 11000-12000 TL düzeyinde sadece karaciğer kaynaklı ekonomik kayıp gözlendi. Zoonoz olan bu parazitin Van ve yöresinde kesilerek tüketime sunulan kasaplık hayvanlarda oldukça yaygın olduğu ve insan sağlığını tehdit etmeye devam ettiği belirlendi.Anahtar Kelimeler: Echinococcus spp., hidatidoz, hidatidozis, kist hidatik, VanDoctoral Thesis Noncoding Regions of the Mitochondrial Species Lead To Hypodermasise on Cattle and Cytochrome Oxidase I Gene Sequences of PCR-RFLP Technique by the Molecular Characterization(2013) Oğuz, Bekir; Değer, M. Serdar; Özbey, ÜlküHypodermosise sebep olan türler Hypoderma bovis ve Hypoderma lineatum'dur. Mevsimsel olarak sonbahar, kış hatta ilkbahar döneminde görülen ve enfeste hayvanların dorsal ve lumbal bölgelerinde derialtı şişlikleriyle karakterize olan paraziter bir hastalıktır. Hypoderma türlerinin morfolojik teşhis yöntemleri literatürlerde sınırlı kalması, tanısının güç olması ve gelişen dünyamızda farklı teşhis yöntemlerinin ortaya çıkışı nedeniyle moleküler tekniklere gerek duyulmuştur. Bu çalışmada, Hypoderma türleri Van Belediye Mezbahasından kesim sonrası sığırların derialtı dokularından elde edildi ve Hypoderma larvaları için örneklenen PCR ürünleri COI (mt DNA) geni ve mt DNA kodsuz bölge başarıyla sekanslandı. Genomik DNA'lar ekstraksiyon kit kullanılarak elde edildi, agaroz jelde COI geni için 688bç'lik, mitokondrial noncoding bölgelede ? 1250-1320bç'lik ve nd1 geni için ? 321-1249bç'lik DNA ürünü veren mitokondrial DNA geninin polimeraz zincir reaksiyonuyla (PCR) amplifikasyonu sağlandı. PCR amplifikasyonu ve HinfI, RsaI ve TaqI restriksiyon enzimleri kullanılarak RFLP tekniği ile mitokondrial DNA gen bölgesi analiz edildi. Bu, Van şehrinde, Hypoderna türlerinin tanımlandığı ilk moleküler çalışmadır.Doctoral Thesis Researh on Domestic Animals on Determining Tick Fauna in Van and Erciş Area(2010) Yılmaz, Ali Bilgin; Değer, M. SerdarBu araştırma, Nisan 2009-Mart 2010 tarihleri arasında Van ve Erciş yöresinde kene faunasının tespit edilmesi amacıyla Van merkez ve Erciş ilçesinin Ulupamir, Doğancı, Y.Akçagedik, Y. Kozluca, Hasanabdal, Yöreli köylerinde yürütülmüştür. Araştırma merkezlerine her ay düzenli olarak gidilmiş koyunların ve sığırların vücut bölgeleri ve hayvan barınakları dikkatlice araştırılmıştır. Koyunları % 70.77'si, sığırların %37.54'ü kenelerle enfeste bulunmuş ve 2581 adet kene toplanmıştır. Bu türlerden R. bursa 523 (%20.26), R.turanicus 456 (%17.66), R. sanguineus 128 (%4.95), D. marginatus 707 (%27.39), D. niveus 25 (%0.96), H.m. marginatum 13 (%0.50), H.a. anatolicum 10 (%0.36), H.a. excavatum 29 (%1.12), H. eagypticum 14 (%0.54), He. parva 522 (%20.22), He. sulcata 71 (%2.75), He. punctata 72 (%2.78), O. lahorensis 6 (%0.23), A. percisus 5 (%0.19) adet kene toplanmıştır. Rhipicephalus, Dermacentor ve Hemaphysalis türlerinin koyun ve sığırları önemli ölçüde enfeste ettiği, bu türlerden Rhipicephalus'a ilkbahar yaz aylarında, Hemaphysalis türlerine sonbahar kış ve Dermacentor türlerine ise ilkbahar sonbahar ve kış aylarında rastlanmıştır.Master Thesis The Spread Of Sarcosporodiosis In Animals Slaughtered in Yalova Slaughterhouse(2010) Çıtak, Mehmet Veysi; Değer, M. SerdarBu araştırmada Yalova Mezbahasında kesilen kasaplık hayvanlarda kesim sonrasında Sarcosporidiosisin yayılışı araştırılmıştır. Bu nedenle Mart 2010 ? Ağustos 2010 tarihleri arasında 6 aylık süre boyunca kesimi yapılan sığır ve koyunların özefagus, diyafram ve dil kaslarında Sarcosporidiosisin kesimden sonra makrokistleri ve laboratuarda mikrokistlerinin yayılışı tespit edilmiştir.Bu amaçla; belirtilen tarihlerde mezbahada kesilen 400 adet sığır ve 2100 adet koyun muayene edilmiştir. Koyunlarda enfeksiyon oranı % 30, sığırlarda ise % 20 olarak tespit edilmiştir. Koyunlarda görülen türler sırasıyla Sarcocystis ovicanis (% 85) ve Sarcocystis ovifelis (% 5) olmuştur. Sığırlarda ise görülen türler sırasıyla Sarcocystis bovicanis (% 80), Sarcocystis bovihominis (% 15) ve Sarcocystis bovifelis (% 5) olarak görülmüştür. Sığırlarda makrokistlere rastlanmazken, muayene edilen 40 koyunda (3 ile 6 yaş) makrokiste rastlanılmıştırArticle Van Yöresinde Evcil Güvercinlerde (Columba Livia Domestica) Bit Enfestasyonları(2010) Hallaç, Bülent; Bıçek, Kamıle; Denizhan, Vural; Özdal, Nalan; Değer, M. Serdar; Yılmaz, Ali Bilgin; Sona, AyşeBu çalışma, Van yöresinde bit enfestasyonu görülen evcil güvercinlerde yapılmıştır. Bu amaçla 65’i erkek 50’si dişi güvercin üzerinden toplanan bitler stereomikroskop altında incelenmiş ve tür teşhisleri yapılmıştır. Ektoparaziter muayenesi yapılan 115 güvercinin hepsinin Columbicola columbae ile yoğun şekilde enfeste oldukları tespit edilmiştir.Article Van Yöresinde Koyunlarda Trichostrongylidosis(2009) Cengiz, Zeynep Taş; Değer, M. SerdarBu çalışma, Ocak - Aralık 2001 tarihleri arasında Van Belediye Mezbahasında yürütüldü. Kesimi yapılan toplam 104 koyunun abomazum ve ince bağırsakları incelenmek üzere Yüzüncü Yıl Üniversitesi Veteriner Fakültesi Parazitoloji Laboratuarına getirildi. Laboratuarda tekniğine uygun bir şekilde açılan abomazum ve ince bağırsaklardan elde edilen içeriklerden, örnekleme metodu ile erkek nematodlar toplanarak tür teşhisi yapıldı. Toplam 104 koyunun %87,5'inde mide-bağırsak nematodlarına rastlandı. Çalışmada Marshallagia marshalli %85, Teladorsagia circumcincta %75, Nematodirus oiratianus %75, N. spathiger %65, Haemonchus contortus %40, Tel. occidentalis %36, Trichostrongylus axei %33, N. abnormalis %19, T. probolurus %19, Tel. davtiani %15, Tel. trifurcata %10 ve Camelostrongylus mentulatus %1 oranlarında saptandı. Elde edilen parazitler içerisinde en yoğun rastlanan türün abomasumda Tel. circumcincta (toplanan parazitlerin %45,23'ü), ince bağırsaklarda ise N. oiratianus (toplanan parazitlerin %65,73'ü) olduğu görüldü. Hem abomazumda hem de ince bağırsakta belirlenen türlere en yüksek oranda Ağustos, Eylül ve Ekim aylarında rastlandı. Gençlerin parazit yükü erişkinlerden, dişilerin parazit yükü ise erkeklerden daha yüksek bulundu.Article Van’da Evcil Güvercinlerde (Columba Livia Domestica) Pseudolynchia Canariensis Macquart, 1839 (Diptera: Hippoboscidae) Olgusu(2010) Bıçek, Kamıle; Değer, M. Serdar; Yılmaz, Ali Bilgin; Özdal, NalanBu araştırmada 26’sı erkek, 21’i dişi olmak üzere toplam 47 evcil güvercin (Columba livia domestica) Eylül 2009 ve Ocak 2010 tarihleri arasında ektoparaziter muayeneden geçirilmiştir. Yapılan muayene sonucunda 4 dişi güvercinde Pseudolynchia canariensis tespit edilmiştir.Article Van’ın Erciş İlçesinde Kene Tutunması Şikayeti ile Sağlık Kuruluşlarına Başvuran Kişilerden Toplanan Kenelerin Türlere Göre Dağılımı(2010) Yılmaz, Ali Bilgin; Hallaç, Bülent; Denizhan, Vural; Değer, M. Serdar; Bıçek, Kamıle; Sona, Ayşe; Özdal, NalanBu çalışma 2009 yılı Mart-Eylül ayları arasında Erciş ilçesinde kene tutunması şikayeti ile sağlık kuruluşlarına başvuran 102 kişiden toplanan 102 adet kenenin tür tespiti için yapılmıştır. Kişiler üzerinden toplanan, içinde %50'lik etil alkol bulunan şişeler veya boş cam şişeler içinde laboratuvara getirilen kenelerin steromikroskopta tür teşhisleri yapıldı. Bu kenelerin 6’sı Haemaphysalis parva, 1’i Hyalomma marginatum marginatum, 13’ü H. anatolicum excavatum, 5’i H. detritum detritum, 6’sı H. dromedari, 12’si H. anatolicum anatolicum, 10’u Rhipicephalus turanicus, 8’i R. sangiuneus, 11’i R. bursa, 8’i Dermacentor marginatus, 5’i Argas persicus olarak teşhis edilmiştir. Yapısal bozukluk ve eksikliği olan 17 adet kene teşhis edilememiştir. Gözetim altında tutulan veya takip edilen hastaların hiçbirinde Kırım-Kongo kanamalı ateşi hastalığı semptomlarının gelişmediği gözlenmiştir.Article Van, Muģ, Siirt ve Diyarbakır Ġllerinde Sığırlarda Anaplasmosis’in Seroprevalansı(2018) Değer, M. Serdar; Oğuz, Bekir; Özdal, Nalan; Çelik, Burçak Aslan; Kılınç, Özlem Orunç; Karakuş, AyşeRikettsiales dizisi, Anaplasmatacae ailesindeki Anaplasma türlerinin meydana getirdiği anaplasmosis, tropik vesubtropik iklim bölgelerindeki memeli hayvanlarda görülen enfeksiyöz bir hastalıktır. Sığır anaplasmosisigenellikle Anaplasma marginale ile ilişkilendirilir ve bu hastalık hem kan emici sinekler ile mekanik hem de kenelerile biyolojik yolla nakledilir. Bu çalışma Van, Muş, Siirt ve Diyarbakır İllerinde sığırlarda Anaplasma spp.seroprevalansının araştırılması amacıyla yapılmıştır. Serum örnekleri ticari cELISA kiti ile Anaplasma’ya karşıgelişen antikorlar yönünden analiz edilmiştir. Çalışma sonucunda incelenen 182 sığırın 52’sinde (%28,6)Anaplasma spp. antikorları bakımından seropozitiflik saptanmıştır. Dişi sığırlarda seroprevalans %29.3,erkeklerde ise %27.1 olarak belirlenmiş ve bu farklılık istatistiksel açıdan önemsiz bulunmuştur. İstatiksel olaraksığırlarda yaş gruplarına göre farklı seropozitiflik saptanmış olup, en yüksek oran 3-5 (%45.1) yaş arasındakihayvanlarda bulunmuştur. Ayrıca çalışma merkezleri arasında en yüksek seropozitiflik %78.7 oranı ile Siirt ilindebelirlenmiştir. Sonuç olarak, Van, Muş, Siirt ve Diyarbakır illerinde sığırlarda subklinik ve kronik Anaplasmaenfeksiyonlarının varlığı ortaya konulmuştur.