Browsing by Author "Demirbaş, Ayşegül"
Now showing 1 - 1 of 1
- Results Per Page
- Sort Options
specialization-in-medicine-thesis.listelement.badge The Effect of Acute and Chronic Tromboembolided Average Tromboside Volume (mpv) and Neutrophil Lymphosite Ratio (n L) on Prognosis and Mortality(2020) Demirbaş, Ayşegül; Aşker, SelviGiriş ve Amaç Pulmoner Emboli (PE); pulmoner arter veya dallarının sistemik venlerden gelen trombüs veya farklı maddelerle tıkanması ile meydana gelen mortalitesi, morbiditesi yüksek bir hastalıktır. Biz çalışmamızda akut ve kronik tromboemboli tanısı almış hastalarda ortalama trombosit hacmi (MPV) ve Nötrofil /Lenfosit Oranlarının birbiriyle karşılaştırarak prognoz ve mortalite ile olan ilişkisini araştırmayı planladık. Materyal Metod Çalışmamızda 1 Haziran 2017 -1 Haziran 2019 tarihleri arasında Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Dursun Odabaş Tıp Merkezi'ne başvuran kontrastlı bilgisayarlı tomografi ve ventilasyon perfüzyon sintigrafisi ile akut ve kronik tromboemboli tanısı alan hastalar retrospektif olarak değerlendirildi. Akut ve kronik pulmoner emboli tanısı konulan hastaların nötrofil lenfosit oranı (NLR) , ortalama trombosit hacimleri (MPV) kaydedildi. Bu değerler 2 grup arasında ve kontrol grubu ile karşılaştırıldı. Bu değerlerin tanıda, mortalite ve prognozu ön görmede etkisi araştırıldı. Bulgular Çalışmaya 275 kişi alındı. Akut emboli 190 kişi, kronik emboli 35 kişi, sağlıklı gönüllüler 50 kişi olarak kaydedildi. Akut emboli grubunun yaş ortalaması 63±18 kronik emboli grubununun yaş ortalaması 60±16 ve kontrol grubunun yaş ortalaması 46±14 olarak değerlendirildi. Akut emboli grubunda MPV 8,5±1,1, kronik emboli grubunda 8,6±0,9 ve kontrol grubunda 8,3±0,8 olarak değerlendirildi ve istatistiksel olarak anlamlı değildi (p:0,809). NLR 'ye bakıldığında akut emboli grubunda 7,8±10,3 kronik embolide 3,3±2,4 kontrol grubunda 2,14±1,5 olarak kaydedildi ve istatistiksel olarak anlamlıydı (p:0,00). 2 yıl içerisinde Kronik tromboemboliye bağlı pulmoner hipertansiyon (KTEPH) hastalarından 2 kişi ölürken akut emboli grubundan 12 kişi öldü. Her iki grupta da MPV'nin prognoz ve mortalite ile ilişkisi bulunmadı. Buna karşı NLR 'nın ise hem tüm emboli hastaları ile kontrol grubu arasında hem de ölen hastalarla yaşayan hastalar arasında anlamlı farklılık mevcuttu. Çalışmaya emboliye sebeb olan risk faktörlerine baktığımızda en sık neden derin ven trombozu (DVT) olarak saptandı. Olguların bilgisayarlı tomografisinde trombüs lokalizasyonu en sık segment veya sebsegment pulmoner arter içerisinde saptandı. SONUÇLAR Çalışmamızın sonucunda MPV'nin emboli hastalarında ne tanıda ne de mortalite üzerinde etkili olmadığı görüldü. Bunun yanında NLR'nın ölen ve yaşayan hastalarda istatistiksel olarak anlamlı farklılık olduğu yani mortalite üzerine etkili görülmüştür. Emboli hastalarıyla kontrol grubu kıyaslandığında emboli hastalarında daha yüksek olarak görüldü. Bu da NLR'nin tanıda ve mortaliteyi öngörmede kullanılabilir mi sorusunu akla getirmektedir. MPV ve NLR'nin mortalite üzerine etkisini değerlendirmek için daha fazla çalışmaya gerek vardır.