Browsing by Author "Demirel, Murat"
Now showing 1 - 20 of 42
- Results Per Page
- Sort Options
Article Biberiye (Rosmarinus Officinalisl.) Uçucu Yağının Tavuk Yumurtalarının Kolesterol ve Yağ Asitleri Düzeyi Üzerine Etkileri(2016) Demirel, Murat; Çimrin, TülayBu çalışma, yumurtacı tavuk karma yemlerine farklı oranlarda ilave edilen biberiye (Rosmarinus officinalisL.) uçucu yağının, E vitamini (?-tokoferol asetat) ve antibiyotik (klortetrasiklin) ile karşılaştırmalı olarak; yumurta sarısı yağ asitleri kompozisyonu, kolesterol ve E vitamini düzeyini belirlemek için yapılmıştır. Çalışmada, 32 haftalık yaşta 240 adet Bovansgenotipibeyaz yumurtacı tavuklar rastgele 5 tekerrürlü olarak 6 gruba ayrılmıştır. Gruplardan biri standart bazal yemle beslenirken, diğerleri standart bazal yeme 500 mg/kg antibiyotik, 200 mg/kg E vitamini, 100, 200 ve 300 mg/kg biberiye uçucu yağı içeren yemlerle 90 gün süreyle beslenmişlerdir.Çalışmada karma yeme antibiyotik, vitamin E ve biberiye uçucuyağıilaveleri, yumurta sarısı kolesterol düzeyini etkilemezken, yağ asitleri kompozisyonu ve E vitamini miktarını önemli olarak etkilemiştir. Biberiye uçucu yağının 100 mg/kg'lık dozu yumurta sarısı oleik asit miktarını arttırarak toplam tekli doymamış yağ asitleri (TDYA) miktarını artırmış ve linoleik asit miktarını azaltarak toplam çoklu doymamış yağ asitleri (ÇDYA) miktarınıdüşürmüştür. Yeme 200 mg/kg E vitamini ilavesi ile yemden yumurtaya önemli miktarda E vitamininin geçtiği saptanmıştır. Dolayısıylayumurta sarısı yağ asitleri kompozisyonunuve E vitamini düzeyindeki değişim ile yumurtanın kimyasal kompozisyonunda yeme ilave edilen katkılara bağlı olarak pozitif bir değişim olmuştur. Sonuç olarak, karma yeme 100 mg/kg biberiye uçucu yağı ve 200 mg/kg E vitamini katkısı ile antioksidan kapasitesi yüksekve lipit oksidasyonuna karşı daha dirençli yumurta üretimine katkı sağlanabilir.Research Project Bir Demir Kaynağı Olarak Sahra Çölü Tozunun Kanatlı Hayvan Verim Özellikleri Üzerine Etkisi(2001) Demirel, Murat; Saydam, A. Cemal; Celik, Ismail; Söğüt, BünyaminBu çalışmada, Sahra Çölü Tozu' nun kanatlı verim özelliklerine etkisini belirlemek amacıyla bıldırcın kullanılmıştır. Litresinde 120 g Sahra Çölü Tozu bulunan su ışık muamelesinden sonra püskürtme ve içirme şeklinde uygulanmıştır. Muamele uygulaması hayvanların ne kan demir seviyelerine ne de büyüme- gelişme ve karkas özellikleri üzerine olumlu etki etmediği gözlenmiştir. Kan demir seviyesi ile karkas randımanı arasında negatif ve önemli (r = -0,5772; P<0,01), ciğer ağırlığı arasında ise pozitif ve önemli ( r = 0,4642; P<0,05) ilişki saptanmıştır. Diğer taraftan, ansature demir bağlama kapasitesi ile karkas randımanı arasında pozitif ve önemli (r = 0,6011; P<0,01), ansature demir bağlama kapasitesi ile ciğer ağırlığı arasında negatif ve önemli derecede ilişki gözlenmiştir (r = -0,504; P<0,01)Conference Object Bir Uluslararası Güvenlik Sorunu Olarak Covıd-19 İle Mücadelede Uluslararası İş Birliği: Güvenliğin Bölünmezliği İlkesi Kapsamında Bir Değerlendirme(2021) Karaaslan, Hakan; Demirel, MuratCOVID-19 salgını bireylerden toplumlara, devletlerden uluslararası sisteme yönelik geniş bir yelpazede farklı boyutlar üzerinden çok kısa sürede dünyanın tüm bölgelerine yayılan ciddi güvenlik riskleri ve meydan okumaları doğurmuştur. Hastalıkla mücadelede etkin bir ilaç geliştirilememiş olması, aşının küresel dağıtımında yaşanan adaletsizlikler, virüsün varyantlarının ortaya çıkması COVID-19’un temel bir güvenlik tehdidi olarak varlığını devam ettirmesine yol açmaktadır. Mücadelenin temelinde salgınının tüm dünyada sonlandırılana kadar uluslararası ilişkilerdeki hiçbir aktörün tamamıyla güvende olamayacağı anlayışı hâkimdir. Çalışma bu hususu güvenliğin bölünmezliği ilkesi kapsamında inceleyerek COVID-19 sürecinde uluslararası iş birliği sorunsalına dair nasıl bir birikim ve eğilimler oluştuğunu Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi, Dünya Sağlık Örgütü ve COVAX’a odaklanarak tartışmayı amaçlamaktadır. Çalışma; güvenliğin bölünmezliği ilkesi çerçevesinde COVID-19 sürecinin, benzer salgınlar veya farklı sektörlerden kaynaklanabilecek başka uluslararası güvenlik tehditleri açısından önem arz eden maliyet paylaşımı ve uzlaşı pratikleri içeren işlevsel bir bilgi birikimi ve işbirliği eğilimi oluşturduğunu; uluslararası güvenlik sorunlarına karşı sürdürülebilir bir iş birliği ve yönetişim platformuna olan ihtiyacı netleştirdiğini iddia etmektedir.Master Thesis Comparison of Canola Meal Obtained From Extrude (cold Presion) and Extraction (solvent) Method About Macro and Micro Nutrient Content(2020) Öztürk, Gülsen Katok; Demirel, MuratBu çalışma Trakya Bölgesi'nde (Edirne, Tekirdağ ve Kırklareli) farklı fabrikalardan solvent yöntemi ile elde edilen kanola küspe ve kanola yağları ile aynı bölgedeki kanola yetiştiriciliği yapan çiftçilerden temin edilen kanola tohumlarının ekspeller (soğuk presleme) yöntemi ile elde edilen kanola küspeleri ve yağlarının makro ve mikro besin madde bileşenleri yanısıra yağ ve protein kalitelerinin karşılaştırılması amacıyla yapılmıştır. Ekstraksiyon ve ekspeller yöntem ile elde edilen kanola küspelerinin, ham besin madde içerikleri istatistiksel açıdan değerlendirildiğinde aralarında önemli farklılıkların olduğu görülmektedir (P˂0.01). Soğuk presleme tekniği ile elde edilen kanola küspesinde ham protein içeriği % 22.79 olurken, solvent ekstraksiyon tekniğiyle üretilen kanola küspesinde bu oran % 39.87 olmuştur (P<0.01). Ayrıca linolenik asit, toplam karoten, α-tokoferol, Ɣ-tokoferol ve 𝜎-tokoferol konsantrasyonları soğuk presyon yöntemiyle elde edilen küspede daha yüksek bulunmuştur (P<0.001). Sonuç olarak, bu çalışma soğuk presleme tekniği ile yüksek kalitede kanola küspesi ve yağlarının üretilebileceğini göstermiştir ve elde edilen yağ ve küspe, gıda ve organik hayvan besleme gibi endüstrilerde kullanılabilir.Article Comparison of Microbial Protein Synthesis and Nutrient Digestibility of Medicago Sativa and Prangos Pabularia Hay in Sheep(Agricultural Research Communication Centre, 2018) Guney, Mehtap; Erdogan, Sibel; Karsli, Mehmet Akif; Demirel, MuratThe aim of this study was to compare feed intake, nutrients digestibility, protein fractions entering into the duodenum, and ruminal fermentation parameters of sheep fed Medicago sativa (alfalfa) and Prangos pabularia, locally called kerkol hays. In the study three ruminally and duodenally cannulated Morkaraman sheep were used. It was carried out as two periods within a 2x3 crossover experimental design. Daily intake of crude protein (CP) was higher (P< 0.05) in sheep fed alfalfa than those fed kerkol hay. Digestibility of NDF and ADF were lower (P< 0.05) in sheep fed alfalfa hay than those fed kerkol hay (P< 0.05). The percentage of protein escaping ruminal degradation was higher (P< 0.05) in sheep fed kerkol hay (30.73%) than those fed alfalfa hay (15.05%). Ruminal fermentation parameters were similar between groups, except ruminal NH3-N concentration. It is concluded that kerkol hay can be used as forage for sheep feeding.Article Conservation Characteristics and Nutritive Value of Sunflower Silages as Affected by the Maturity Stages and Fibrolytic Enzymes(2016) Demirel, Murat; Erdoğan, SibelSilage quality and nutritive value of sunflower silages ensiled with different level of fibrolytic enzymes at blooming, milk and dough stages were investigated. Fibrolytic enzyme complex (Viscozyme® L, V2010 Sigma Novozyme) was applied 0, 1, 1.5 and 2.5 ml/kgDM at ensiling. The dry matter (DM) yield increased with each increment of the maturity stage. Dry matter (DM), ether extract (EE) and crude cellulose (CC) contents of silages increased also in each delay in harvesting, while crude protein (CP), NDF andADF contents of silages were the highest in blooming stage. The pH was higher in sunflower silage harvested at dough stage when compared to blooming stage, while acetic, propionic and butyric acid concentrations were all higher in blooming stage, althoughthere were no differences in lactic acid concentrations among harvesting periods.Althoughsilagestructuralcarbohydrate composition was notsignificantly affected by any enzyme dose, Dose III enzyme treatment at the dough was associated with the highestconcentration of lactic acid.Overall, there was no profound effect of enzyme supplementation on nutritive value and silage characteristics of sunflower silageArticle Değişik Oranlarda Sudan Otu ve Macar Fiğinden Yapılan Silajların Kalitatif Özellikleri ve Rumende Parçalanabilirlikleri Üzerine Bir Araştırma(2003) Demirel, Murat; Çelik, Savaş; Erdoğan, Sibel; Cengiz, FıratBu çalışma, sudan otu (S) ile % 75 sudan otu + % 25 macar fiği (75S25MF) ve % 50 sudan otu + % 50 macar fiği (50S50MF) karışımlarının silaj kaliteleri ve rumende kimi ham besin maddelerinin naylon kese yöntemi ile 4, 8, 16, 24 ve 48. saatlerdeki parçalanabildik derecelerini belirlemek amacıyla yürütülmüştür. Hazırlanan 3 silaj örneği cam kavanozlara konularak 70 gün inkübasyona bırakılmıştır. Silajların rumende parçalanabilirliklerinin belirlenmesinde rumen fistülü açılmış 4 baş Akkaraman erkek toklu kullanılmıştır. Fiziksel analiz sonuçları bakımından memnuniyet verici silajlar elde edilmiştir. pH düzeyleri bakımından silajlar arasındaki farklılık P < 0,01 düzeyinde, laktik, asetik, propiyonik ve bütirik asit değerleri arasında ise farklılık P < 0,05 düzeyinde önemli bulunmuştur. En düşük pH, asetik, propiyonik ve bütirik asit düzeyleri sırasıyla 5,15, 6,87 g/kg KM, 2,18 g/kg KM ve 1.10 g/kg KM ile, en yüksek laktik asit değeri ise 9,48 g/kg KM ile S silajından elde edilmiştir. Rumende 48. saatte kuru madde ve ham sellüloz parçalanabildikleri bakımından silaj grupları arasındaki farklılık önemsiz iken, ham protein parçalanabildiği açısından S ve 50S50MF silajları arasındaki farklılık önemli bulunmuştur (P < 0,01). Genelde sudan otuna macar fiği ilavesi rumende silaj kuru maddesi ve ham proteininin ortalama parçalanabilirliğini artırmıştır (P < 0,05). Silaj kalitesi ve kimi besin maddelerinin parçalanabildiği açısından, sudan otu yem bitkisine kuru madde üzerinden % 25 ve % 50 oranında macar fiği ilave edilmesinin uygun olacağı görüşüne varılmıştır.Other Değişik Şekillerde Üretilen Şeker Pancarı Posası Silajının Kuzu ve Süt İneği Rasyonlarında Kullanılma Olanakları Iv. Süt Verimi ve Kompozisyonu ile Bazı Kan ve Rumen Sıvısı Parametreleri(2001) Denek, Nihat; Deniz, Suphi; Demirel, Murat; Tuncer, Şakir D.Bu çalışmada, enerji bakımından zengin ve ucuz bir yem maddesi olan şeker pancarı posası, buğday samanı içeren grupta silaja % 5 melas ve % 1 üre (BSYŞPP), kuru ot içeren grupta ise % 5 melas içerecek şekilde (KOYŞPP), buğday samanı yada kuru ot ilavesiyle kuru maddesi % 20'ye yükseltilerek silolanmış ve bu silajlar mısır silajı ve çayır kuru otu ile birlikte süt ineği rasyonlarında kaba yem kaynağı olarak kullanılmıştır. Deneme 4x4 latin kare desenine göre düzenlenmiştir. Gruplarda yem tüketimi, kuru madde esasına göre, silaj tüketen gruplarda benzer, çayır kuru otu tüketen grupta ise daha yüksek bulunmuştur (P<0.05). Grupların süt verimi, yağa göre düzeltilmiş süt verimi, kuru maddeye göre düzeltilmiş süt verimi ve sütün kompozisyonu benzer bulunmuştur. Yemlemeden 3 saat sonra hayvanlardan alınan rumen sıvısında pH değeri, gruplar arasında benzer bulunurken, NH3-N değeri BSYŞPP silajı tüketen grupta çayır kuru otu tüketen gruptan yüksek bulunmuştur (P<0.05). Rumen sıvısında laktik asit ve propiyonik asit konsantrasyonları arasında farklılık belirlenmezken, asetik asit konsantrasyonu KOYŞPP silajı tüketen grupta daha düşük bulunmuştur (P<0.05). Grupların serum total protein, glikoz, kalsiyum ve trigliserid düzeylerinde benzerlik, serum üre-N, fosfor ve kolesterol düzeyleri arasında farklılıklar belirlenmiştir (P<0.05). Bu çalışmada, yaş şeker pancarı posasının kuru madde düzeyinin % 20'ye yükseltilmesi ve melas ile desteklenmesi durumunda kaliteli bir silaj elde edildiği ve bu silajın besleyici değerinin, süt inekleri için mısır silajı ile eşdeğer kabul edilebileceği sonucuna varılmıştır. .Other Değişik Şekillerde Üretilen Şeker Pancarı Posası Silajının Süt İneği ve Kuzu Rasyonlarında Kullanılma Olanakları 1. Kaliteli Şeker Pancarı Posası Silajının Elde Edilmesi(2001) Tuncer, Şakir Doğan; Kaplan, Oktay; Demirel, Murat; Deniz, Suphi; Aksu, Taylan-Article Determination of Fermentation Properties and Digestibility Characteristics of Combination of Corn-Soybean and Corn Silages(Medwell online, 2009) Demirel, Murat; Celik, Sibel; Temur, Cuneyt; Guney, Mehtap; Celik, SavasThis study was conducted to determine in vivo digestibility and fermentation property of various silages made of green herbage of Corn (C) and corn-soybean mixtures at different rates (90% corn + 10% soybean (90C10SB), 80% corn + 20% soybean (80C20SB), 70% corn + 30 soybean (70C30SB)). Each mixture was prepared at rates given above on fresh material basis and ensiled in 120 L plastic barrels (a total of 20, 5 replicate for 4 treatments) for 90 days. pH values of C silage were higher and acetic acid levels were lower than that of 80C20SB (p<0.05). Concentrations of lactic and propionic acid of corn-soybean mixture silages were found to be similar to C silage. Digestibility of DM, OM, ADF and NDF were higher in C silage than that of other silages, whereas digestibility of CP and EE of 80C20SB silage were higher than corn silage (p<0.05). It was concluded that ensiling corn with 20 or 30% soybean addition at green herbage basis generates desirable outcomes for fermentation properties and digestibility of crude nutrients.Master Thesis Determination of Management Methods of Cattle Farms and Knowledge Levels of Farmers on Animal Nutrition in Van Province(2008) Bayındır, Aziz; Demirel, MuratBu çalışma, Van İli Merkez İlçe'de büyükbaş hayvan işletmelerinin yapısal durumlarını, barınak koşullarını, yem bitkileri üretimini, yem depolama koşullarını, yetiştiricilerin sosyal durumlarını, hayvan besleme hakkında bilgi düzeylerini ortaya koymak, mevcut hayvansal üretim düzeyini artırmaya yönelik çözüm önerileri getirmek amacıyla yapılmıştır. Çalışmada örnekleme yöntemiyle seçilen 138 işletme sahibiyle yüz yüze yapılan anket verileri kullanılmıştır. Elde edilen veriler SPSS paket programında analiz edilmiştir.Yapılan çalışmada, hayvan yetiştiricilerinin örgün eğitim seviyelerinin oldukça düşük olduğu ve %74.6'sının hayvancılıkla ilgili hiçbir eğitim almadıkları görülmüştür. Yetiştiricilerin %37.0'lık bir kısmı uyguladıkları geleneksel bakım ve besleme yöntemlerini doğru kabul ettiklerinden yeni bilgiye ihtiyaç duymadıkları ve dolayısıyla mesleki bilgiye sahip teknik elemanlardan yararlanmadıkları belirlenmiştir. İşletmelerin %78.8'inde yüksek ve düşük süt verimli ineklere aynı oranda yem verildiği görülmüştür. Aynı zamanda işletmelerin %88.1'inde de laktasyon süresi boyunca hayvanlara aynı miktarda kesif yem verildiği ve sağmal ineklerin, gebe ineklerin ve düvelerin aynı besleme programlarına tabi tutulduğu belirlenmiştir.Doğru ve karlı bir hayvancılık için eğitimin kaçınılmaz olduğu sonucuna varılmıştır.Master Thesis Determination of Some Structural Characteristics of Enterprises Being Member or Not Member To Breeding Buffalo Breeders Association in Hasköy District of Muş(2021) Uçar, Halil; Demirel, MuratManda yetiştiricilerinin sosyo-ekonomik yapıları, işletmelerin yapısal özellikleri, manda bakım besleme alışkanlıklarının durum tespiti ve çözüm önerilerinin sunulması amacı ile yürütülen araştırmada yüzde hesaplama yöntemi ile Muş İli Hasköy İlçesi'nin mahalle ve köylerindeki Damızlık Manda Yetiştiricileri Birliği'ne üye 71 ve üye olmayan 79 olmak üzere toplam 150 işletme ile anket çalışması yapılmıştır. Elde edilen verilerin frekans tabloları oluşturulmuş ve ki-kare analizleri yapılmıştır. Yaş ortalaması 42.86 olan işletme sahiplerinin yalnızca % 0.66'sının üniversite mezunu olduğu, % 3.33'nün ise okur yazar olmadığı görülmüştür. İşletmelerin ortalama 15.96 büyükbaş hayvana ve 7.88 mandaya sahip oldukları saptanmıştır. Yetiştiricilerin %98.68'inin süt verimi miktarını dikkate almadan mandalara aynı besleme programı uyguladıkları görülmüştür. Genelde mandalara kaba yem olarak % 78.67'sinin kuru yonca otu, % 18.67'sinin kuru çayır otu ve % 2.67'sinin saman, birlik üyesi yetiştiricilerin % 61.97'sinin, üye olmayanların % 74.68'inin mandalarına kesif yem verdikleri ve kesif yem verenlerin ise % 95'inin fabrika yemi, % 4'ünün arpa ve % 1'inin yulaf tercih ettikleri tespit edilmiştir. İşletmelerin % 99.33'ünün kapalı barınak ve % 97.18'inin ise açık alanda branda altında yemleri depoladıkları saptanmıştır. Sonuç olarak; hayvansal üretimde düşük olan mandacılık payının arttırılması için genetik kapasitesi yüksek mandalar verilerek yetiştiricilerin sözleşmeli manda yetiştiriciliğine teşvik edilmesi, mevcut mandaların gelişim ve fizyolojik verim dönemlerine göre beslenmelerinin yapılması, ahır ve yem depolarının modernize edilmesi, yetiştiricilerin modern mandacılık konusunda eğitilmesi ve teşvikler ile verime yönelik desteklerin sağlanması gerektiği kanaatine varılmıştır.Master Thesis Determination of the Current Situation of Animal Production Supports Given in Başkale District(2019) Şeker, Hüseyin; Demirel, MuratBu çalışma, Van İli Başkale İlçesi'nde tarımsal desteklemelerin içerisinde özellikle hayvancılık desteklemeleri alan işletmelerin sosyo-ekonomik yapısı ile hayvancılık desteklemelerinin kullanım şekli, tekrar tarımsal faaliyette kullanıp kullanılmadığı, yeterli görülüp görülmediği, ödeme zamanı ve üretim açısından sağladığı olumlu-olumsuz etkilere üreticilerin yaklaşımını değerlendirilmek amacıyla yapılmıştır. Başkale İlçesi'ni temsil eden 184 işletmenin hayvansal desteklemelerle ilgili olarak anket yolu ile elde edilen verileri değerlendirilmiştir. 184 işletmeye ait elde edilen veriler değerlendirildiğinde; işletmelerin %90.2'sinin tarımsal destekleme aldıkları, yetiştiricilerin genellikle ilkokul mezunu ve yaşlarının 50 yaş ve üzerinde oldukları görülmüştür. İşletmelerin %70.1'inin destek ödeme döneminden memnun olduğu, çiftçilerin %66.8'inin hayvancılık desteklemelerinin işletmelerde üretimi teşvik ettiği ve desteklemeler sayesinde çiftçilerin %74.8'i hayvan sayısında artış olduğu belirlenmiştir. Çiftçilerin %95.7'si aldıkları desteğin yetersiz olduğunu ve bu desteğin girdiği karşılamadığını savunmuştur. Sonuç olarak, Van İli Başkale İlçesi'ndeki çiftçilerin devletin vermiş olduğu tarımsal desteklemeleri az bulmakla birlikte destekten memnun oldukları ve bilinçli, karlı bir hayvancılık yapılması için çiftçilerin modern hayvansal üretim teknikleri konusunda hem teorik hem de uygulamalı olarak eğitilmesi gerektiği kanaatine varılmıştır.Article Effect of Dietary Phytase and Some Antioxidants on the Fattening Performance of Broilers(Taylor & Francis Ltd, 2008) Cimrin, Tuelay; Demirel, MuratTo study the effects of phytase, vitamin E and organic selenium suplementation in broiler fed with low phosphorus on fattening performance and carcass characteristics, 396 one-day old Ross 308 broiler genotype chicks were divided in. six groups with three subgroups in each group. The chicks were fed on isocaloric and isonitrogenic concentrated diets for 42 days. Groups were fed with diet which had adequate available phosphorus (PC: Positive control); inadequate available phosphorus (NC: Negative control); NC+phytase (NC+P); NC+P+ vitamin E (NC+P+vitE); NC+P+organic selenium (NC+P+Se) and NC+P+vitE+Se, respectively. NC diet adversely affected (P<0.05) body weight, daily live weight gain (DLWG) and feed intake, death rates, thigh, breast wing, back weighs and dressing percentage of chicks, which were improved with addition of phytase in diets (especialy NC+P). In conclusion, the addition phytase and phytase+selenium to the diets having low phosphorus increased fattening performance and decreased mortality.Article Effect of Various Additives and Harvesting Stages on Rumen Degradation of Sunflower Silages(Taylor & Francis Ltd, 2009) Demirel, Murat; Bolat, Duran; Eratak, Serdar; Celik, Sibel; Bakici, Yunus; Celik, Savas; Guney, MehtapTo study effective degradability (nylon bag technique) of sunflower silage, as influenced by harvesting stage (blooming, milk or dough) or molasses (m) / urea (u) mixture, seven different silage samples for each harvest stage [sunflower (SF) and 6 mixtures (2%mSF, 4%mSF, 2%m+0.5%uSF, 2%m+1%uSF, 4%m+0.5%uSF, 4%m+1%uSF)] were incubated for 70 days in 1 litter jars. The DM and CP effective degradation of SF silage was found to be similar at blooming and milking stage and higher than that of dough stage (P < 0.05). The effective degradation of ADF and NDF of SF silage at milking and dough stages was lower than that of blooming stage. The positive effects of molasses and molasses+urea additives on effective degradability were observed. It was concluded that decreased degradability of nutrient matters because of its advanced vegetational stage could be partly compensated by using different amount of molasses and molasses+urea additives.Article The Effects of Adding Urea and Molasses To Corn Harvested at Dough Stage on Silage Fermentation Quality, in Vitro Organic Matter Digestibility and Metabolic Energy Contents(Medwell online, 2009) Celik, Sibel; Budas, Cemal; Demirel, Murat; Bakici, Yunus; Celik, SavasThe aim of this study was to evaluate the effects of ensiling corn harvested at the milk stage by addition of various amount of Molasses (M), Urea (U) and Urea + Molasses (UxM) on quality, in vitro Organic Matter Digestibility (IVOMD) and Metabolic Energy (ME) contents. Five silage samples from 16 treatment groups were prepared in I I jars and incubated for 70 days. The ME values and IVOMD with lactic acid levels of 1% U added silages were higher compared to other silages. It has been concluded that either unsupplemented or 1% U added ensiling will be a suitable ensiling technique to corn.Doctoral Thesis Effects of Different Dietary Energy and Protein Levels During Mating Period on the Reproductive Performance and Some Blood Parameters of Does(2011) Kor, Dilek; Demirel, MuratBu çalışmada, keçilerde teke katım döneminde yaşama payı gereksiniminin üzerinde uygulanan beslemenin bazı kan parametreleri ve döl verimi özelliklerine etkisinin araştırılması amaçlanmıştır. Çalışmanın hayvan materyalini 2-4 yaşlarında 75 baş Kıl keçisi, yaklaşık 3 yaşında 6 baş Kıl keçisi tekesi ve doğan oğlaklar (88 baş) oluşturmuştur. Deneme öncesinde tüm keçiler 11 gün ara ile 2 doz olarak PGF2? (0.5 ml/baş) enjeksiyonu ile senkronize edilmişlerdir. Senkronizasyonu takiben başlatılan besleme programı teke katımı öncesi 20 gün ve sonrası 20 gün olmak üzere toplam 40 günlük bir dönemi kapsamıştır. Teke katımı, serbest aşım şeklinde uygulanmıştır. Yemleme sürecinde, 1. grup keçiler yaşama payı enerji ve protein gereksinimleri düzeyinde (1.58 Mcal ME ve 61.98 g HP/baş/gün) beslenmiş; 2., 3. ve 4. grup keçiler ise yaşama payı gereksinimlerinin sırasıyla 1.25 (1.97 Mcal ME ve 77.47 g HP/baş/gün), 1.50 (2.37 Mcal ME ve 92.97 g HP/baş/gün) ve 1.75 (2.76 Mcal ME ve 108.46 g HP/baş/gün) katı düzeyinde besin maddesi almışlardır. Tüm gruplarda yaşama payı düzeyi çayır kuru otu ile karşılanırken, 1. grup dışındaki diğer gruplarda yaşama payının üzerindeki kısım arpa ile karşılanmıştır. Kan alımı, yemleme periyodu boyunca gün aşırı olarak sabah (tok karna) ve akşam (aç karna) olmak üzere günde iki kez uygulanmıştır. Kırk günlük süreçte keçilerin üç kez canlı ağırlık denetimleri ve iki kez vücut kondüsyon puanı değerlendirmeleri yapılmıştır. Teke katım dönemi beslemesinden sonra gruplar birleştirilmiştir. Keçilere gebeliğin son iki ayında yonca kuru otuna ilaveten arpa, doğumlardan sonra da yonca kuru otuna ilaveten süt yemi verilmiş olup benzer şekilde besleme yapılmıştır.Yemleme periyodunda belirlenen canlı ağırlık ve vücut kondüsyon puanları bakımından gruplar arasında farklılık bulunmamış, ancak dönem sonunda dönem başına göre 1. grup keçiler canlı ağırlık kaybına uğrarlarken (38.50±2.33 kg ve 37.38±2.52 kg), 4. grup keçiler (39.44±1.53 kg ve 41.50±1.70 kg) ise canlı ağırlık kazanmışlardır (P<0.05). Ele alınan döl verimi ölçütleri (gebelik ve kısırlık oranı, teke altı keçi başına doğan oğlak sayısı, doğuran keçi başına doğan oğlak sayısı, sütten kesimde yaşama gücü oranı) bakımından gruplar arasında istatistiki olarak farklılık bulunmamış olmakla birlikte, 4. grup keçilerde diğer gruplara göre daha yüksek bir ikizlik oranı (% 29.40) elde edilmiştir. Birinci, 2., 3. ve 4. gruplarda dönem ortalaması olarak belirlenen kan östrojen konsantrasyonları sırasıyla 64.08±1.25 pg/ml, 63.69±1.76 pg/ml, 61.75±1.38 pg/ml ve 58.46±1.38 pg/ml olup 4. grupta elde edilen değer 1. ve 2. gruplardan önemli düzeyde düşük bulunmuştur (P<0.05). Aynı günde belirlenen kan östrojen konsantrasyonları ise gruplar arasında benzerlik göstermiştir. Kan progesteron konsantrasyonları gerek dönemin geneli gerekse aynı günde belirlenen değerler bakımından gruplar arasında farklılık göstermemiş, ancak 4. grupta saptanan progesteron konsantrasyonunun diğer gruplara göre yüksek seyrettiği görülmüştür. Birinci, 2., 3. ve 4 gruplarda dönem ortalaması kan üre azotu konsantrasyonları sırasıyla 34.93±0.44 mg/dl, 33.20±0.43 mg/dl, 32.33±0.43 mg/dl ve 31.94±0.36 mg/dl; dönem ortalaması kan glikoz konsantrasyonları ise aynı sırayla 48.75±0.33 mg/dl, 51.61±0.34 mg/dl, 52.09±0.38 mg/dl ve 52.23±0.40 mg/dl olarak belirlenmiştir. Birinci grupta elde edilen kan üre seviyesi diğer gruplardan önemli düzeyde yüksek bulunurken, kan glikoz seviyesi ise önemli düzeyde düşük bulunmuştur (P<0.05).Sonuç olarak teke katım döneminde yaşama payı gereksiniminin üzerinde uygulanan farklı besleme düzeylerinin keçilerde döl verimi özelliklerini etkilemediği söylenebilir. Ancak yaşama payının 1.75 katı düzeyinde beslenen keçilerde elde edilen canlı ağırlık kazancı, belirlenen ikizlik oranı, diğer gruplara göre daha yüksek kan progesteron ve glikoz konsantrasyonlarına sahip olmaları hormonal yapı, kan metabolitleri ve döl verimi ile besleme arasında bir ilişkinin olabileceğini düşündürmektedir. Bu bağlamda elde edilen verilerin keçilerde besleme, endokrin profil ve döl verimi arasındaki ilişkiyi sorgular nitelikte olduğu ifade edilebilir.Article The Effects of Different Levels of Rosehip Fruit Added in the Rations of Laying Hens Raised Under High Altitude and Cold Stress on Some Blood Parameters, Rectal Temperature, Fertility Rate and Chick Quality(2021) Belhan, Saadet; Aldemir, Resit; Demirel, Murat; Koşal, Volkan; Tekeli, Ahmet; Yıldız, Serhat; York, Ibrahım HakkıThis study was carried out to determine the effects of different doses (5g/kg, 10g/kg, 15g/kg) of rosehip fruit, which is a source of ascorbic acid (vitamine C), on fertility rate, chick quality and some blood parameters in the feed of breeder hens and roosters raised under high altitude and cold stress. It was applied during 12-week trial. While the fertility rate was not significantly affected by the treatments, the plasma vitamine C content of the laying hens was significantly affected by the treatments (P < 0.0001). While the lowest plasma vitamine C content was determined as 34.54 µg/ml in the control group, it was determined as 53.23, 133.40 and 214.69 µg/ml in the groups receiving rosehip fruit, respectively. When the blood plasma values were examined, the difference among the groups was found to be significant only in terms of triglyceride values in laying hens and uric acid values in roosters (P < 0.05). Likewise, the difference among the groups in terms of hatching body weight values of chicks was found to be statistically significant (P < 0.05). As a result, it can be said that 5 g/kg rosehip fruit can be added to the diets of breeder hens and roosters exposed to high altitude and cold stress.Article Effects of High Level Nutrition During Mating Period on the Reproductive Hormones and Performance of Goats(Medwell online, 2012) Kor, Dilek; Demirel, MuratThe aim of this study was to investigate the effect of feeding above the maintenance requirement throughout the mating period on some hormones and reproduction traits in goats. The animal materials of study were consist of 75 adult hairy goats from 2-4 years old and six hairy bucks. The feeding program was started following the synchronization and continued for 40 days as 20 days prior to mating and 20 days after mating. During the feeding period, the goats in the first group were nourished at level of maintenance energy and protein requirements (1.58 Mcal ME, 61.98 g CP/head/day); the goats in second, third and fourth groups got nourishment matters as 1.25 (1.97 Mcal ME, 77.47 g CP/head/day), 1.50 (2.37 Mcal ME, 92.97 g CP/head/day) and 1.75 (2.76 Meal ME, 108.46 g CP/head/day) times of the maintenance requirements, respectively. While maintenance level in the all groups was met by meadow hay, above the maintenance requirement was met by barley in the others except the first group. Assessed reproductive efficiency traits showed that differences among groups were not statistically significant However, the fourth group of goats was found to have a higher rate of twins (29.40%) than the other groups. The mean of estradiol concentration of group four was found to be lower than group one and two (p<0.05). The blood progesterone concentration of fourth group of goats was higher than that of other groups. As a result, it can be said that feeding above the maintenance requirement throughout the mating period did not affect reproduction traits in. goats. It can also be said that data were found in this study question the relationships among nutrition, endocrine profile and reproductive performance in goats.Article The Effects of the L. Plantarum Strain Rc1.4 Starter Culture With or Without Sucrose Addition on Fermentation Efficacy, Microbial Content, and Aerobic Stability Indicators of Alfalfa Silage(Tubitak Scientific & Technological Research Council Turkey, 2021) Aksu, Taylan; Validov, Shamil; Karimova, Liliia; Demirel, Murat; Levendoglu, Taner; Erdogan, Sibel; Guney, MehtapTo develop the approach for efficient alfalfa silage fermentation, L. plantarum strain RC1.4 (LP-RC1.4) was used as starter culture with or without sucrose. Trial groups consisted of ten repetitions for each treatment including (1) control, with added sterile water (10 mL); (2) LP, silages treated with LP-RC1.4 alone (10(6) cfu g(-1) FM); (3) LP-S 1, silages treated with LP-RC1.4 (10(6) cfu g(-1) FM) plus sucrose at 10 g/kg fresh matter; (4) LP-S-2, silages treated with LP-RC1.4 (10(6) cfu g(-1) FM) plus sucrose at 20 g kg(-1) fresh matter. Inoculation improved the quality of the silaging demonstrating a lower decrease of silage dry matter (DM) in comparison to the control silage. The CO2 production was also lower in the inoculated silages. The addition of sucrose improved microbiological and biochemical parameters of the resulting alfalfa silage, simultaneously with the increased number of lactobacilli, raised the content of water-soluble carbohydrates, while the number of yeasts and molds decreased. It was concluded that LP-RC1.4 inoculation should be supported with sucrose to insure domination of LAB fermentation and enhance of the silage quality of alfalfa.
- «
- 1 (current)
- 2
- 3
- »