Browsing by Author "Doğan, Abdulahad"
Now showing 1 - 10 of 10
- Results Per Page
- Sort Options
Master Thesis Determination of Content Analysis of Scullcap (scutellaria Orientalis L. Subsp. Pichleri) Plant Ethanolic Extract by Lc-Ms Ms and Investigation of the Therapeutic Effects of the Extract in Diabetic Rats(2022) Bakaç, Mehmet Salih; Doğan, Abdulahad; Yılmaz, Mustafa AbdullahLamiaceae familyasında yer alan Kaside (Scutellaria orientalis L. subsp. pichleri) bitkisi antikanser, antihemolitik, antiproliferatif, antioksidan, antimikrobiyal etkilere ve in vitro diyabetik enzim inhibisyon aktivitesine sahiptir. Bu çalışmada, Scutellaria orientalis (SO) etanol ekstresinin LC-MS/MS ile fenolik içeriğinin belirlenmesi ve ekstrenin streptozotosin (STZ) 50 mg/kg ile diyabet oluşturulan ratlarda iyileştirici etkileri biyokimyasal, antioksidan ve antidiyabetik bulgular ışığında ortaya konulması amaçlandı. Toksisite testi sonrası kırk iki adet rat rastgele altı eşit gruba (n=7) ayrıldı. Kontrol grubu, Diabetes mellitus (DM) grubu, SO ile tedavi edilen DM'li gruplar (100 mg/kg, 200 mg/kg ve 400 mg/kg) ve DM + Gly (Glibenklamit)-3 mg/kg grubu. Yirmi bir günlük uygulama sonrasında; SO ekstresinin antidiyabetik ve antioksidan rolünun belirlenebilmesi için; serum biyokimyasal parametrelerden alanin amino transferaz (ALT), aspartat amino transferaz (AST), laktat dehidrogenaz (LDH), kolesterol, trigliserid (TG), yüksek yoğunluklu lipoprotein kolesterol (HDL_c), kreatinin, üre, glukoz ve total kanda glikolize hemoglobin (HbA1c) ölçüldü. Ayrıca karaciğer, böbrek ve pankreas dokularında malondialdehit (MDA) ve redükte glutatyon (GSH) içerikleri, antioksidan savunma unsurlarından glutatyon S-transferaz (GST), glutatyon reduktaz (GR), katalaz (CAT), süperoksit dismutaz (SOD) ve glutatyon peroksidaz (GPx) enzim aktiviteleri ölçüldü. Elde edilen bulgulara göre, SO ekstresinde total fenolik içeriği (61.34±3.29 mg GAE/g), total flavonoit içeriği (48.60±2.68 mg RE/g), LC-MS/MS içerik analizinde ise major bileşiklerden apigenin (1.653 µg/g), luteolin (0.932 µg/g), kinik asit (0.701 µg/g), kozmosiin (0.656 µg/g) ve epigallokateşin (0.625 µg/g) tespit edildi. Özellikle SO-400 mg/kg ekstre ve Gly-3 gruplarının genel olarak ALT, LDH, kolesterol, üre, glikoz ve HbA1c seviyelerinde azalmaya sebep oldu. Ayrıca SO tedavisi ile karaciğer, böbrek ve pankreas dokularında MDA düşerken GSH düzeyinde ise artışa neden olduğu belirlendi. DM grubu antioksidan enzim aktivitleri kontrol grubuna göre negatif olarak etkilendi. Diğer yandan, tedavi gruplarında antioksidan enzim aktivitlerinin ise kontrol değerlerine çekildiği görüldü. İlaveten, SO ile tedavi diyabetik rat gruplarının karaciğer dokusunda GR artışına ve pakreas dokusunda ise GST, CAT ve SOD enzim aktivite artışına neden oldu. Sonuç olarak, SO bitki ekstresi sahip olduğu zengin fitokimyasal içerik nedeniyle antioksidan ve antidiyabetik potansiyele sahip olduğu tespit edildi.Master Thesis Determination of Hepatoprotective and Antioxidant Role of Grape Kernel (Vitis Vinifera L.) Against Ethyl Alcohol Induced Oxidative Stress in Rats(2010) Doğan, Abdulahad; Çelik, İsmailBu çalışmada, üzüm çekirdeğinin etil alkol ile deneysel oksidatif stres oluşturulan sıçanlarda karaciğer koruyucu ve antioksidan rolünün belirlenmesi amaçlanmıştır. 24 adet Wistar albino cinsi sıçanlar 4 deney gruba ayrılmıştır (kontrol, %20 alkol, %15 çekirdek ve %15 çekirdek+%20 alkol). 50 gün muamele sonunda; üzüm çekirdeği katılımlı yemin karaciğer koruyucu ve antioksidan rolü için; karaciğer harabiyeti serum enzimlerinden aspartate aminotransferaz (AST), alanin aminotransferaz (ALT), gamma glutamil transpeptidaz (GGT) ve laktat dehidrogenaz (LDH) enzim seviyeleri, beyin, böbrek, dalak, eritrosit, kalp ve karaciğer dokularında antioksidan savunma unsurlarından süperoksid dismutaz (SOD), glutatyon peroksidaz (GSH-Px), glutatyon-S-transferaz (GST), glutatyon redüktaz (GR) enzim aktiviteleri ile redükte glutatyon (GSH) seviyeleri ve malondialdehit (MDA) içerikleri tespit edilerek değerlendirilmiştir.Elde edilen sonuçlara göre; alkol grubunun serum AST, ALT, GGT ve LDH enzim seviyeleri kontrol grubuna göre önemli düzeyde artarken, üzüm çekirdeği %15 + alkol gurubu AST ve LDH enzim seviyeleri alkol grubuna göre önemli oranda azaldı. 50 gün deneysel muamele sonunda; kontrol grubu ile kıyaslandığında alkol grubu tüm dokularında MDA miktarı artarken, %15 üzüm çekirdeği + alkol grubunda ise alkol gurubuna göre tüm dokularda istatistiki açıdan önemli düzeyde azalma tespit edildi.Ayrıca, alkol sıçanların farklı dokulardaki oksidatif stres sonucu antioksidan savunma sistem unsurlarının seviyelerinde dalgalanmalara neden olurken, üzüm çekirdeğinin bu dalgalanmalara karşı kesin iyileştirici etkileri belirlenememiştir.Sonuçlar gösterdi ki, üzüm çekirdeği içeriğinin alkolün 50 günlük süre boyunca oksidatif hasarına karşı karaciğer koruyucu ve antioksidan rolünün olabileceği sonucuna varıldı.Master Thesis Exploring of the Hepatoprotective Role of Alcea Hohenackeri Boiss. Flower Extract Against Carbon Tetrachloride-Induced Oxidative Stress in Rats(2025) Olcay, Hamza Can; Doğan, AbdulahadHevur (Alcea hohenackeri Boiss.) bitkisi soğuk algınlığı, yara dezenfeksiyonu, mide ve böbrek ağrıları, kadın hastalıkları, üreter ve böbrek taşları ve idrar yolu rahatsızlıklarını iyileştirmek için halk hekimliğinde kullanımı bulunmaktadır. Bu çalışmada, Alcea hohenackeri bitkisi metanolik çiçek ekstresinin (AHÇE) fenolik profili LC-MS/MS ile belirlenmesi ve karbon tetraklorür (CCl4) ile karaciğer hasarı oluşturulan rat modelinde AHÇE'nin hepatoprotektif ve antioksidan etkisi araştırıldı. Toksisite testi sonrası 42 adet rat 6 gruba (n=7) ayrıldı. Kontrol grubu, CCl4 (haftada iki kez zeytin yağı ile hacmen % 30 olarak seyreltilmiş CCl4'den 2 mL/kg, intraperitonal, i.p.) grubu, CCl4 + AHÇE (50, 150 ve 450 mg/kg, gavaj) uygulanan gruplar, CCl4+silimarin (100 mg/kg, gavaj) uygulanan grup. Beş hafta sonra kan ve karaciğer dokuları alındı. Serumda karaciğer hasar biyobelirteç enzimlerine, karaciğer dokusu supernatantında ise malondialdehit (MDA), redükte glutatyon (GSH) ve çeşitli antioksidan enzim aktiviteleri analiz edildi. Elde edilen bulgulara göre, en yüksek toplam fenolik madde miktarı 107.60±2.55 mg/g gallik asit eş değeri ve toplam flavonoit madde miktarı 43.04±0.73 mg/g kersetin eş değeri olarak metanol ekstrelerinde bulundu. LC-MS/MS fitokimyasal içerik miktar tayini analizinde ilk dört majör bileşiğin nikotiflorin (55.28), astragalin (54.751), rutin (9.115) ve izokersitrin (8.608) mg analit/g ekstre oldukları tespit edildi. Ratların AHÇE ile tedavisi aspartat aminotransferaz (AST), alanin aminotransferaz (ALT), laktat dehidrogenaz (LDH), düşük yoğunluklu lipoprotein_kolesterol (LDL_C) ve MDA düzeyleri CCl4 grubuna kıyasla istatistiksel manada düşüş belirlenirken (P<0.05); yüksek yoğunluklu lipoprotein_kolesterol (HDL_c), GSH, katalaz (CAT) ve glutatyon S-transferaz (GST) düzeylerinde artış görüldü. Sonuç olarak, gülhatmi bitkisi metanolik çiçek ekstresinin zengin fenolik içeriğinden kaynaklı, özellikle 450 mg/kg uygulamasında, CCl4-kaynaklı oksidatif stresle ilişkili karaciğer bozukluklarında terapötik bir rolü vardır.Master Thesis The Investigation of Antidiabetic and Antioxidant Efects of Hanzabel (achillea Arabica) Plant Extract Against Streptozotocin Induced in Rats(2019) Hanalp, Hanife Ceren; Doğan, AbdulahadAchillea arabica, halk hekimliğinde yaygın olarak kullanılan çok yıllık aromatik bir bitkidir. Bu çalışmada, streptozotosin (STZ) 50 mg/kg ile diyabet oluşturulan sıçanlarda A. arabica çiçek etanolik liyofilize ekstresinin antidiyabetik, antihiperlipidemik ve antioksidan etkileri değerlendirildi. Toksisite testinden sonra otuz beş dişi rat beş gruba ayrıldı. Kontrol, Diabetes mellitus (DM), A. arabica (400 mg/kg ekstre), DM+A. arabica (400 mg/kg ekstre) ve DM+Glibenklamid (2 mg/kg). 21 günlük tedavinin sonunda, hem A. arabica ekstresi hemde glibenklamid diyabetik gruplarda glukoz ve glikolize hemoglobin (HbA1c) seviyelerinde DM grubuna göre önemli düşüş gösterdi. A. arabica ekstresi ile tedavi edilen diyabetik grupta, malondialdehit içeriği, serum aspartat aminotransferaz, alanin aminotransferaz, laktat dehidrojenaz, alkalan fosfataz, kreatinin, üre, trigliserit, kolesterol, düşük yoğunluklu lipoprotein kolesterol düzeylerindeki azalma ve redükte glutatyon (GSH) artışı anlamlı bulundu. Ayrıca, karaciğer ve böbrek dokularının antioksidan enzim aktiviteleri genellikle değişmezken, böbrek dokusunun glutatyon S-transferaz aktivitesi DM grubu ile karşılaştırıldığında tedavi gruplarında anlamlı bir düşüş gösterdi. Bu bulgular A. arabica ekstresinin karaciğer ve böbrek fonksiyon bozukluğu ve diyabetin neden olduğu oksidatif stres üzerinde, muhtemelen antioksidan ve antidiyabetik etkilerinden dolayı terapötik bir etkiye sahip olduğunu göstermiştir. A. arabica çiçek ekstresi, diyabet ve hiperlipidemi ilaçları geliştirmek amacıyla doğal bir kaynak olarak kullanılabilir. Anahtar kelimeler: Achillea arabica, Antioksidan, Diabetes mellitus, Lipit peroksidasyonu, Liyofilize ekstre, Rat.Master Thesis Investigation of the Antidiabetic and Antioxidant Effects of Cornflower (cyanus Depressus) Plant Extract Against Streptozotocin-Induced in Diabetic(2021) Duman, Kendal Erdem; Doğan, Abdulahad; Kaptaner, BurakBu çalışmada, streptozotosin (STZ) ile diyabet oluşturulan ratlarda Cyanus depressus (CD) çiçeği liyofilize etanolik ekstresinin antioksidan ve antidiyabetik etkileri araştırıldı. Çalışmada otuz beş rat 7 gruba ayrıldı; Grup I: Kontrol grubu, Grup II: CD-400 mg/kg grubu (C. depressus 400 mg/kg çiçek ekstresi uygulanan ratlar); Grup III: DM grubu (50 mg/kg tek doz STZ intraperitonal yolla uygulanan ratlar); Grup IV: DM + CD-400 mg/kg grubu (C. depressus çiçek ekstresi 400 mg/kg uygulanan diyabetik ratlar); Grup V: DM + Gly-3 mg/kg grubu (Antidiyabetik ilaç glibenklamid 3 mg/kg uygulanan diyabetik ratlar). Yirmi bir günlük muameleler sonrasında; CD çiçek ekstresinin antidiyabetik rolünun belirlenebilmesi için; serum biyokimyasal parametrelerden glukoz, glikolize hemoglobin (HbA1c), aspartat amino transferaz (AST), alanin amino transferaz (ALT), laktat dehidrogenaz (LDH), kreatinin, üre, trigliserit (TG), kolestreol (TC) ve yüksek yoğunluklu lipoprotein (HDL) ölçüldü. Ayrıca karaciğer, böbrek ve pankreas dokularında antioksidan savunma unsurlarından glutatyon-S-transferaz (GST), glutatyon reduktaz (GR) ve katalaz (CAT) aktiviteleri ile redükte glutatyon seviyeleri ve malondialdehit (MDA) içerikleri değerlendirildi. Daha sonra serum insulin ve C-peptid hormon düzeyleri ölçüldü. Karaciğer, böbrek ve pankreas dokularında histolojik incelemeler yapıldı ve pankraesta adacık çapı ve adacık alanı hesaplandı. Elde edilen bulgulara göre CD ekstresi ile tedavi edilen rat grupların, diyabetik gruba kıyasla, biyokimyasal ve MDA parametrelerinde düşüş, antioksidan enzim aktivitesinde ve GSH (karaciğer hariç) düzeyinde artış istatistiksel olarak anlamlı bulundu. Yapılan histolojik incelemelerde, DM grubunda gözlenen lezyonların CD çiçek ekstresi uygulanan gruba göre hafifletildiği gözlenmiştir. Ayrıca, pankreas adacık çapı ve alanı DM grubuna kıyasla diğer tedavi gruplarında anlamlı artışlar gösterdiği belirlendi. Sonuç olarak, CD çiçek esktresi diyabet ve diyabetle ilişkili komplikasyonların tedavisinde umut verici bir terapötik ajanı temsil edebilirMaster Thesis Investigation of the Effects of Three Different Generations of Fluoroquinolone Derivatives on Antioxidant and Immunotoxic Enzyme Levels in Different Rat Tissues(2021) Dönmez, Fatih; Doğan, AbdulahadFlorokinolonlar, nalidiksik asitten türetilmiş, sentetik ve geniş spektrumlu antimikrobiyal ilaçlardır. Florokinolonlar bazı idrar yolu hastalıkları, gastrointestinal hastalıklar, solunum yolu hastalıkları, cinsel yolla bulaşan hastalıklar ve deri hastalıkların tedavisinin yanında SARS-CoV-2'ye karşı ülkemizde kullanıldığı bilinmektedir. Bu çalışmada üç farklı florokinolon türevinin; siprofloksasin (SF) 80 mg/kg/gün, levofloksasin (LF) 40 mg/kg/gün ve moksifloksasin (MF) 40 mg/kg/gün), 1, 7 ve 14 günlük kullanımının biyokimyasal parametreler, lipit peroksidasyonu, antioksidan enzimler ve immunotoksisite üzerindeki etkisi araştırıldı. Çalışmada 72 adet erkek rat (Wistar albino) 4 gruba ayrıldı ve her grupta 18 tane hayvan olacak şekilde 3 farklı zaman noktasında (1, 7 ve 14 gün) sakrifiye edildiler. Elde edilen bulgulara göre, genel olarak ilaçların hem uygulama sürelerinin hem de ilaç grupların birbiriyle kıyaslanmasında farklı dalgalanmalara sebep olduğu görüldü. 14 günlük MF uygulaması aspartat aminotransferaz (AST), glukoz, redükte glutatyon (GSH), malondialdehit (MDA), katalaz (CAT), miyeloperoksidaz (MPO), adenozin deaminaz (ADA) ve glutatyon peroksidaz (GPx) düzeylerini ilk güne göre önemli oranda düşürdü. 14 günlük LF uygulaması ise karaciğer [GSH, MPO, ADA, süperoksit dismutaz (SOD)] ve GSH (eritrosit) düzeylerini ilk güne göre artırırken; AST, TG, tüm dokularda (MDA), eritrositte (GSH) ve karaciğerdeki (MPO, CAT, SOD, GPx) ilgili parametre düzeylerini önemli oranda düşürdü. SF'nin 14 günlük uygulamsı sonunda eritrosit GSH, MPO, GPx ve CAT düzeyleri ilk güne göre önemli oranda düşerken glukoz, kreatinin, MPO (karaciğer) ve GST (böbrek ve eritrosit) düzeyleri ise önemli artış gösterdi. 7 günlük ilaç uygulması sonunda ise bazı parametre düzeylerinin hem diğer tedavi sürelerine hemde fraklı ilaç gruplarına göre artış ve azalışlara sebep olduğu görüldü. Sonuç olarak, ratlarda test edilen siprofloksasin, levofloksasin ve moksifloksasin florokinolon ilaç türevlerinin farklı zaman noktalarındaki farklı dokularda biyokimyasal, antioksidan, immünotoksik ve lipit peroksidasyonu parametreleri üzerindeki karmaşık etkileri ortaya konuldu. Bu karmaşık etkilerin sebebi kesin olmamakla beraber kullanılan ilaç dozlarının ve uygulama sürelerinin neden olduğu oksidatif stresin süresi ve şiddeti ile ilgili olabileceği sonucuna varılmıştır.Master Thesis Investigation of the Phytochemical Composition and Antioxidant Effects of Southern Grape Hyacinth (muscari Neglectum Guss. Ex Ten.) Plant Extract Against Cci4-Induced Oxidative Stress in Rats(2021) Eroğlu, Ayşegül; Doğan, AbdulahadMuscari neglectum Guss. Ex Ten. bitkisi içermiş olduğu homoizoflavan, flavonoit, alkaloit, terpenoit, steroit vb. bileşikler sayesinde antienflamatuvar, antialerjik, antimikrobiyal, antiromatizmal ve antioksidan özelliklere sahiptir. Halk arasında idrar söktürücü, balgam söktürücü, mide rahatsızlıklarına karşı ve afrodizyak olarak kullanımı vardır. Bu çalışmada M. neglectum bitkisine ait toprak üstü (MTÜ) ve soğan (MS) kısımlarına ait etanol ekstresinde; yağ asidi analizi (GC-MS), optimize edilmiş 53 adet fitokimyasal bileşiğe göre içerik analizi (LC-MS/MS), toplam fenolik ve flavonoit içeriği araştırıldı. Ayrıca, karbon tetraklorür (CCl4) ile oksidatif stres oluşturulan sıçanlarda M. neglectum bitkisi etanol ekstrelerinin antioksidatif etkisi kan serumu, karaciğer, böbrek ve mide dokularında çalışıldı. Toksisite testi sonrası 42 adet Wistar albino dişi sıçan 7 gruba ayrıldı. Kontrol, M. neglectum toprak üstü (MTÜ) 400 mg/kg ekstre (MTÜ+400 mg/kg), M. neglectum soğan (MS) 400 mg/kg ekstre (MS+400 mg/kg), CCl4 (0.5 ml zeytin yağı+0.5 ml CCl4 dilisyonu 1 ml/kg, intraperitonal), CCl4+MTÜ 400 mg/kg, CCl4+MS 400 mg/kg ve CCl4+Sliymarin 10 mg/kg oral (CCl4+SLY) grupları oluşturuldu. Otuz beş günlük muamele sonunda; M. neglectum ekstresinin antioksidan rolü için; serum biyokimyasal parametreler, karaciğer, böbrek ve mide dokularında antioksidan savunma unsurlarından süperoksit dismutaz, glutatyon peroksidaz ve glutatyon-S-transferaz enzim aktiviteleri ile redükte glutatyon seviyeleri ve malondialdehit (MDA) içerikleri tespit edilerek değerlendirilmiştir. GC-MS yağ asidi analizine göre, MTÜ etanol ekstresinde oktadekadienoik ve 9,12,15 oktadekatrienoik yağ asitleri (sırasıyla %25.66 ve 21.50), MS etanol ekstresinde 9,12 oktadekadienoik ve oktadekanoik asitler (sırasıyla %28.77 ve 21.73) majör yağ asitleri olarak bulundu. LC-MS/MS sonuçlarına göre MTÜ etanol ekstrede kinik asit, fumarik asit, gentisik asit, kafeik asit, kemferol ve apigenin (sırasıyla, 1.726, 5.771, 0.138, 0.052, 0.035 ve 0.092 ug/g) ve MS etanol ekstresinde kinik asit, fumarik asit, kafeik asit ve kemferol (sırasıyla 0.411, 1.567, 0.619 ve 0.300 ug/g) kayda değer miktarda bulunmuştur. Ekstredeki toplam fenolik ve flavonoit içeriği MTÜ'de (sırasıyla 17.4±0.42 ve 16.6±0.23) ve MS'de (sırasıyla 5.7±0.17 ve 1.0±0.01) olarak bulundu. CCl4 hasarına karşı MTÜ ve MS ekstreleri genel olarak karaciğer ve böbrek üzerinde iyileşme göstermezken; ekstreler mide dokusu MDA içeriğindeki azalış ve antioksidan parametrelerdeki artış istatistiksel olarak anlamlı bulundu (P<0.05). Sonuç olarak; M. neglectum etanolik bitki esktreleri önemli fitokimyasal bileşiklere sahip olduğu belirlendi. Ayrıca, M. neglectum CCl4 kaynaklı mide bozuklukları tedavisinde koruyucu etkisinin olabileceği sonucuna varılmıştır.Master Thesis Investigation of the Toxic Effects of Bisphenol S on the Thyroid Gland in Male Rats(2022) Bostancı, Müşerref; Kaptaner, Burak; Doğan, AbdulahadBu çalışmada bir bisfenol analoğu olan bisfenol S (BPS)'nin Wistar albino erkek ratların tiroid bezi üzerindeki toksik etkilerinin belirlenmesi amaçlanmıştır. Bu amaç doğrultusunda 28 adet rat, BPS'nin 0, 20, 100 ve 500 mg/kg vücut ağırlığı (v.a.) dozlarına 28 gün boyunca oral gavaj ile maruz bırakıldı. Yapılan histolojik incelemelere göre, BPS maruziyetinin tiroid dokusunda farklı histopatolojik değişimlere yol açtığı, gözlendi. Tiroid folikül hücrelerinde proliferasyon indeks ortalamasının, BPS'nin bütün dozlarında, kontrol grubuna kıyasla, istatistiksel olarak anlamlı artışlar gösterdiği belirlendi (P < 0.05). Tiroid folikül hücrelerinde apoptotik indeks ortalamasının ise, BPS'nin 100 ve 500 mg/kg v.a. dozlarına maruz bırakılan gruplarda istatistiksel olarak anlamlı bir şekilde arttığı, tespit edildi (P < 0.05). Serum tiroid uyarıcı hormon ile serbest tiroksin düzeylerinin, BPS maruziyeti sonrasında anlamlı değişimler göstermediği ancak serum serbest triiyodotirozin seviyesinin bütün gruplarda, kontrol grubuna kıyasla, istatistiksel olarak anlamlı düşüşler gösterdiği gözlendi (P < 0.05). BPS'nin tiroid dokusunda antioksidan enzimlerin (süperoksit dismutaz, katalaz, glutatyon peroksidaz, glutatyon S-transferaz) aktivitelerinde anlamlı artışlara ve redükte glutatyon düzeyinde ise anlamlı azalışlara neden olduğu belirlendi. Tiroid dokusunda malondialdehit düzeyinin ise BPS'nin 500 mg/kg va konsantrasyonunda, kontrol grubuna kıyasla, anlamlı bir şekilde yükseldiği gözlendi. Elde edilen veriler, BPS'nin tiroid bezi üzerinde yapısal ve oksidatif hasarlar oluşturarak, toksik etkiler meydana getirdiğini ortaya koymaktadır.Master Thesis Investigation of Tissue Protective Role and Phytochemical Composition of Chinar (platanus Orientalis L.) Leaf Infusion Against Ethanol-Induced Oxidative Stress in Rats(2018) Anuk, Özgür Ozan; Doğan, AbdulahadAnuk, ÖO. Etil Alkol ile Oksidatif Stres Oluşturulan Sıçanlarda Çınar (Platanus orientalis L.) Yaprak İnfüzyonunun Doku Koruyucu Rolü ve Fitokimyasal İçeriğinin Araştırılması. Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi, Sağlık Bilimleri Enstitüsü, Eczacılık Fakültesi, Temel Eczacılık Bilimleri Anabilim Dalı, Biyokimya Bilim Dalı, Yüksek Lisans Tezi, Van, 2018. Çınar (Platanus orientalis L.) bitkisi kaempferol glikozit türevleri bakımından zengin olup, yılan ve akrep zehirlenmelerine, ses kısıklığı, diş ve diz ağrıları, yaralar, inflamasyon ve mide rahatsızlıklarına karşı halk hekimliğinde kullanılmasına rağmen karaciğer ve böbrek gibi organlar üzerindeki etkileri bilinmemektedir. Bu çalışmada etil alkol ile oksidatif stres oluşturulan sıçanlarda Çınar yapraklarından elde edilen infüzyonun doku koruyucu rolü ve fitokimyasal içeriği araştırıldı. Toksisite testinden sonra, etil alkol ile oksidatif stres oluşturulan sıçanlarda biyokimyasal değişiklikleri, lipit peroksidasyonunu ve antioksidan enzim seviyelerini test etmek için 20 mg/mL ve 60 mg/mL dozunda Platanus orientalis (PO) infüzyonu verildi. Ayrıca, karaciğer koruyucu özelliği bilinen silymarin pozitif kontrol olarak kullanıldı. Otuz adet Wistar cinsi erkek sıçan; Normal, %20 Etil alkol, %20 Etil alkol+Silymarin (10 mg/kg), %20 Etil alkol+PO-20 mg/mL infüzyon ve %20 Etil alkol+ PO-60 mg/mL infüzyon olmak üzere beş gruba ayrıldı. Elde edilen in vitro sonuçlarına göre GC-MS analizinde ekstrede benzaldehit, palmitik asit, 2,4-Ditert-butylphenol, stearik asit, oktadekanoik asit, linoleik asit ve linolenik asitler belirlenirken; HPLC profilinde ise baskın bileşiğin kaempferol ve kaempferol türevleri oldukları belirlenmiştir. Etil alkol grubunda serum AST, ALT, LDH, GGT, ürik asit ve üre; karaciğer ve eritrosit dokularında ise GST ve MDA düzeyleri Kontrol grubuna göre önemli artış gözlenmiştir. Etil alkol+PO-60 mg/mL grubunda serum AST, LDH, GGT, ürik asit, LDL_C ve MDA (tüm dokularda) değerlerinde ise Etil alkol grubuna göre önemli düşüş belirlenmiştir. Ayrıca, Etil alkol grubu böbrek dokusunda SOD, GPx ve CAT aktiviteleri Kontrol grubuna göre önemli düşüş gösterirken tüm tedavi gruplarındaki GPx aktivitesi ise Etil alkol grubuna göre önemli artış gösterdi. Bulgular, Çınar yapraklarının belirlenen infüzyon dozlarının tüketimi etil alkol ile oksidatif stres oluşturulan sıçanlarda karaciğer ve böbrek hasarına karşı koruyucu rolü olabileceğini göstermeketdir. Anahtar Kelimeler: Çınar (Platanus orientalis L.), Silymarin, Antioksidan Enzimler ve Oksidatif Stres, Biyoaktif Bileşikler, Rat.Master Thesis Investigation of Toxic Effects of Bisphenol F on Pancreas in Male Rats(2022) Doğan, Emine; Kaptaner, Burak; Doğan, AbdulahadBisfenol F (BPF), epoksi rezinlerin ve polikarbonat plastiklerin üretiminde kullanılan bir bisfenol A (BPA) analoğudur. Son yıllarda yapılan çalışmalar BPF'nin de BPA'ya benzer endokrin bozucu etkilere sahip olduğunu göstermiştir. Bu çalışmada, BPF'nin pankreas üzerindeki toksik etkilerinin belirlenmesi amaçlandı. Bu amaç doğrultusunda Wistar albino erkek ratlar, BPF'nin 0, 20, 100 ve 500 mg/kg vücut ağırlığı (v.a.) konsantrasyonlarına, 28 gün boyunca oral gavaj ile maruz bırakıldı. BPF maruziyeti sonrasında, pankreatik Langerhans adacıklarında, vakuolar dejenerasyon gösteren hücrelerin varlığı tespit edildi. Histomorfolojik ölçümler, BPF'nin 100 ve 500 mg/kg v.a. konsantrasyonlarına maruz bırakılan gruplarda, adacık çap ve alan ortalamalarının düştüğünü gösterdi. Ek olarak, adacıklarda immunohistokimyasal olarak boyanan insülin pozitif hücre yüzdesinin, BPF uygulanan bütün gruplarda, anlamlı bir şekilde azaldığı tespit edildi. Serum açlık glukoz, total kan HbA1c ve serum C-peptid ile insülin seviyelerinin, BPF maruziyeti sonrasında anlamlı değişimler göstermedikleri gözlendi. BPF'nin pankreas malondialdehit düzeyi hariç, antioksidan sistem belirteçlerinde (süperoksit dizmutaz, katalaz, glutatyon peroksidaz, glutatyon-S-transferaz aktiviteleri ve redükte glutatyon içeriği) değişimlere yol açtığı belirlendi. Elde edilen sonuçlar BPF'nin endüstriyel alanlarda BPA yerine güvenilir bir alternatif olarak kullanımına ilişkin, daha fazla dikkat edilmesi gerektiğini göstermektedir.