Browsing by Author "Doğan, Mehmet Zeki"
Now showing 1 - 2 of 2
- Results Per Page
- Sort Options
Doctoral Thesis Miraculous of the Qu'ran in Terms of Scientific Tafsir(2020) Doğan, Mehmet Zeki; Güneş, AbdulbakiYüce Allah, her peygambere nübüvvetini tasdik eden mucizeler vermiştir. Hz. Peygamber'in de en büyük mucizesi Kur'ân'dır. Kur'ân, gaybî haberlerden bahsetmesi, ümmî bir peygamber tarafından tebliğ edilmesi, erişilmez bir hidâyet kaynağı olması, beyânı, nazmı, tertibi, üslûbu, psikolojik etkileme gücü, teşrîʻ için koyduğu hükümler ve sonradan keşfedilen birçok ilmî gerçeğe işaret etmesi gibi pek çok yönden mu'cizdir. Tez konumuzu bilimsel tefsir açısından Kur'ân'ın i'câzı teşkil etmektedir. Bilimsel tefsir anlayışı dirâyet tefsirin ortaya çıkmasıyla başlamıştır. Zira kevnî âyetleri pozitif bilimlerin verileriyle tefsir etmeye çalışmak, bir tür içtihat ve görüş beyân etmektir. Zaten bilimsel tefsir hareketi müstakil bir ekol haline gelinceye kadar dirâyet tefsirleri içinde yer almış ve böylece gelişmesini sürdürmüştür. Bilimsel tefsir anlayışı, Abbasîler döneminde başlayan tercüme faaliyetleriyle canlanmıştır. Bu faaliyetler neticesinde, İslâm âlimleri Kur'ân'ı daha fazla düşünmeye ve özellikle kevnî âyetleri anlamaya ve mahiyetini araştırmaya çalışmışlardır. İslâm alêminde canlılık ve yeniliğe sebep olan felsefe, fizik, kimya, tıp ve astronomi gibi ilimlerde yüzlerce ilim adamı yetişmiş ve bilimsel tefsir hareketinin başlamasına da önemli bir etken olmuştur. Bilimsel tefsirin doğuşunu etkileyen dinî, sosyal ve kültürel birçok etken bulunmaktadır. Dinî etkenlerin başında da Kur'ân'da her şeyin mevcut olduğu, çıkmış ve çıkacak bütün ilimlerin onda var olduğu hususudur. Ayrıca Kur'ân'da evrenin yaratılışı, genişlemesi, daralması, dünyanın şekli, dönmesi, göklerin ve yerin yaratılması, ay ve güneş hareketleri gibi astronomi ile ilgili; yeryüzündeki uyum, kömürün oluşumu ve demirin indirilmesi gibi jeoloji ile alakalı; hayatın kaynağı olan su ve rüzgârların aşılayıcı fonksiyonları gibi biyoloji ile ilgili; insanın yaratılış aşamaları, koruyucu hekimlik ve jinekoloji tıp gibi bilimlerle ilgili insanı düşünmeye ve araştırmaya sevk eden âyetlerle birlikte açık ve dolaylı olarak, tabiat olaylarına, evrendeki canlı veya cansız varlıklara temas eden âyetler de bilimsel tefsirin doğuşuna neden olan etkenlerdendir. Kur'ân'da birçok sûrede bilimsel hakikatlere değinilmekte, yeryüzü, gökyüzü, yıldız, dağ, deniz, hava, su, insan, kuş, böcek, evcil ve yabani hayvanlar hakkında pek çok âyet bulunmaktadır. İlk dönemlerde bu âyetlerin mahiyetinden ziyade daha çok onların hikmetleri üzerinde durulmuş, VIII. yüzyıldan itibaren de onların tefsiri üzerinde fikir yürütme sürecine girilmiştir. Kur'ân'da pozitif bilim dallarına ait bilgilerin yer alması, birçok ilim adamını bu yönden Kur'ân'a yönelmeye ve yorumlamaya sevk etmiştir. Bilim ve teknoloji geliştikçe, bilimsel açıdan Kur'ân'a yöneliş ve ilerleme de o oranda gelişmiştir. Kur'ân'da pozitif bilim dallarına ait bazı bilgilerin bulunması, onun bir bilim kitabı olduğu anlamına gelmez. Kur'ân bir bilim kitabı olmaktan ziyade bir hidayet kitabıdır. Zira Kur'ân'ın temel amacı insana yol göstermektir. Anahtar Kelimeler: Kur'ân, Tefsir, İ'câz, Bilimsel Tefsir, İlmî İ'câz, Kur'ân'ın Modern Bilimlerle münasebetiMaster Thesis Suratul Qalam and It's Interpretation Within the Context of İ'rabu and Me'ani(2014) Doğan, Mehmet Zeki; Pakiş, ÖmerYüce Allah insanlara doğru yolu bulmaları için rehber olarak gönderdiği Kur'ân, insanın dünya ve âhiret mutluluğuna erişmesini ana hedef etmiştir. Araştırma konumuz olan Kalem sûresi, Mekke'de inmiş ve diğer Mekki sûrelerde olduğu gibi İslâmın ana esaslarını ortaya koymaktadır. Burada söz konusu edilen esaslar nübüvvet ve risaletin, ölümden sonra diriliş ve âhiretin ispatıyla kıyamet gününde Müslümanlarla günahkârların akıbetidir. Sûre müşriklerin ithamlarını ve batıl iddialarını red ederek, Hz. Peygamberin büyük bir ahlâka sahip olduğunu belirterek başlamaktadır. Bunun arkasından sûre inanmayanların kötü ahlâkını, Hz. Peygambere iftiralarını açıklamakta, Allah'ın onlar için hazırlamış olduğu pek acıklı azâbı belirterek tehdit etmektedir. Arkasından Mekkelilere Yüce Allah'ın nimetlerini inkâr eden, fakir ve yoksulların haklarını vermek istemeyen bahçe sahiplerini örnek vermektedir. Sûre mü'minlerle günahkârları karşılaştırmış, verdikleri kötü hükümler dolayısıyla müşrikleri azarlamış, iddialarını çürütmüş, onlara karşı deliller ortaya koymuş, âhiretteki durumlarını ve hakir konumlarını da açıklanmaktadır. Daha sonra Kuranı yalanlayan müşrikleri de tehdit etmektedir. Sûre sona ererken Hz. Peygambere müşriklerin eziyetlerine karşı sabretmesini emretmekte, Kur'ân'ın bütün âlemler için bir öğüt ve bir ibret olduğunu belirtmektedir.