Browsing by Author "Durceylan, Erhan"
Now showing 1 - 2 of 2
- Results Per Page
- Sort Options
Article Akciğer Hidatik Kisti Cerrahi Tedavisindeki Klinik Deneyimlerimiz(2020) Durceylan, Erhan; İliklerden, Duygu MerganAmaç: Çalışmamızda kliniğimizde, akciğer kist hidatiği nedeni ile opere edilen 29 hastanın verileri retrospektif olarak incelendi.Gereç ve Yöntemler: Mayıs 2015-Ekim 2017 tarihleri arasında kliniğimizde akciğer kist hidatiği tanısı ile ameliyat olan hastalar yaş, cinsiyet, kist lokalizasyonu ve boyutu, başvuru sırasındaki semptomları, cerrahi teknik, postoperatif yatış süreleri açılarından değerlendirildi.Bulgular: Hastaların 20’si (%69) erkek, 9’u (%31) kadındı. Yaş ortalaması 21,5 olarak tespit edildi (8-58). Başvuru sırasında en sık karşılaşılan semptom öksürük (%58,6), ikinci sırada göğüs ağrısı (%51,7) olarak saptandı. Hidatik kist 16 hastada sağ (%55,2), 13 hastada sol hemitoraksta (%48,8) yerleşimli olarak saptandı. Yirmi iki hasta (%75,9) kistotomi ve kapitonaj; 3 hasta (%10,3) enükleasyon ve kapitonaj yöntemi ile opere edildi. Dört hastada (%13,8) ise kapitonajsız kistotomi yöntemi kullanıldı.Sonuç: Akciğer hidatik kistinde tedavi yöntemi kontrendike olmadığı sürece cerrahidir. Cerrahideki temel prensipler kist içeriğinin çıkarılması, bronş ağızlarının kapatılması ve sonrasında kalan potansiyel boşluğun yönetimi şeklinde olmalıdır. Postoperatif albendazole kullanımı nükslerin önlenmesinde kısmen etkilidir.Article Spontan Pnömotoraksta Klinik Deneyimlerimiz(2019) Durceylan, Erhan; İliklerden, Duygu MerganSpontan pnömotoraks göğüs cerrahisi kliniklerinde sık karşılaşılan hastalıklardan birisidir. Küçük boyutta ve asemptomatik pnömotoraks hastalarında O2 desteği ile gözlem genellikle yeterli olurken; semptomatik olan hastalarda tedavi, aspirasyondan açık cerrahi girişime kadar değişkenlik gösterebilir. Bu çalışmada 2015 ile 2017 yılları arasında kliniğimizde tedavi edilen spontan pnömotoraks hastalarının cinsiyet, yaş, tedavi şekilleri ve nüks oranları açısından değerlendirilmeleri amaçlandı. 2015 ile 2017 tarihleri arasında spontan pnömotoraks geçiren 41 hasta çalışmaya dahil edildi. Bu hastalar cinsiyet, yaş, tedavi şekilleri ve nüks oranları açısından değerlendirildi 41 hastadan 3’ü (%7,3) kadın, 38’i (%92,7) erkekti. Hastaların genel yaş ortalaması 29,2 olarak hesaplandı. Primer spontan pnömotorakslı 35 hastada yaş ortalaması 25,8 (15-41), sekonder spontan pnömotorakslı 6 hastada ise 49,3 (26-70) olarak bulundu. Hastalardan 3 (%7,3) tanesinde oksijen desteği ile gözlem yeterli oldu. 26 (%63,4) hasta tüp torakostomi ile iyileşirken, 12 (%29,3) hasta için ise takılan göğüs tüpü ile tedavi yeterli olmayıp, ileri cerrahi prosedür gerekli oldu. Cerrahi işlemler video yardımlı torakoskopik cerrahi (VYTC) veya torakotomi yöntemleri ile yapıldı. Çift lümen entübasyonu tolere edemeyen, yaygın büllöz-amfizamatöz değişiklikleri olan veya toraks içerisinde ileri düzey yapışıklıkları olan hastalarda torakotomi yöntemi kulanıldı. VYTC ile bül eksizyonu ve plevral abrazyon yapılan hastalardan bir tanesinde nüks gözlendi. Tüp torakostomi veya cerrahi işlem sırası ve sonrasında herhangi bir komplikasyona rastlanmadı. Müdahale gerektirecek boyutta olan veya O2 desteği ile resorbe olmayan semptomatik pnömotoraks olgularında tüp torakostomi işlemi ilk tedavi seçeneği olarak güvenle uygulanabilir. Tekrar eden pnömotoraks, uzamış hava kaçağı ve ekspansiyon problemi olan olgularda ek cerrahi işlem yapılmalıdır.