Browsing by Author "Edirne, Tamer"
Now showing 1 - 7 of 7
- Results Per Page
- Sort Options
Article Ayaktan Kemoterapi Ünitesinde Tedavi Alan Hastaların Tamamlayıcı ve Alternatif Tıp Uygulamalarına Başvurma Sıklığı ve Nedenleri(2007) Şahin, Hüseyin Avni; Uğurluer, Gamze; Edirne, Tamer; Karahan, AktanTamamlayıcı ve alternatif tıp (TAT) konvansiyonel tedaviler dışında kalan uygulamalar için kullanılan bir kavram olup kanser hastaları arasında kullanımı artmaktadır. Bu çalışmada Yüzüncü Yıl Üniversitesi (Y.Y.Ü) Tıp Fakültesi Medikal Onkoloji Kliniği Ayaktan Kemoterapi Ünitesinde tedavi alan hastaların TAT uygulamalarına başvurma sıklığı ve nedenlerinin araştırılması amaçlandı. Yöntem: Ayaktan kemoterapi ünitesinde 1 Ağustos 2006-31 Aralık 2006 tarihleri arasında tedavi alan hastalara yüz yüze görüşme yöntemiyle anket uygulandı. Veriler SPSS programında değerlendirildi. Çalışmaya 143 hasta dâhil edildi. Bulgular: Hastaların %56,6'sı erkek, %43,4'ü kadındı. Yaşları 16–76 arasında değişiyordu (medyan 51). Hastaların %44,7'si okur-yazar değildi. Hastaların %55,9'u yeşil kart sahibiydi, %42,6'sı şehir merkezlerinde ikamet etmekteydi ve sadece %4,9'u çalışıyordu. Hastaların %45,5'i gastrointestinal sistem, %16,1'i meme, %12,5'i akciğer, %7,7'si genitoüriner sistem kanseriydi. Hastaların %93'ü “Sizce hastalar hekim dışı kişi ve uygulamalara başvuruyorlar mı?” sorusuna evet yanıtı verdi. “Siz bu hastalığınızdan önce hekim dışı kişi ve uygulamalara başvurdunuz mu?” sorusuna %5,6'sı evet yanıtı verirken “Bu hastalığınız için başvurdunuz mu?” sorusuna %44,8'i evet yanıtı verdi. Hastaların %81,2'si TAT uygulamalarına konvansiyonel tedavileri devam ederken başvurmuştu. Hastaların %56,3'ü hastalığı yenmek için, %26,6'sı fiziksel olarak daha iyi hissetmek için, %17,2'si zararı olmaz belki faydası olur veya ruhsal olarak daha iyi hissetmek için kullandıklarını belirtti. TAT yöntemlerine başvuran hastaların %90,6'sı bitkisel karışımlar ve bitki çayları kullanmıştı (%89,6'sı ısırgan otu). Hastaların sosyodemografik özellikleri ile TAT kullanımı arasında istatistiksel olarak anlamlı fark bulunamadı. Sadece tanı grupları ile TAT kullanımı arasında fark bulundu (p=0,028). Genitoüriner sistem kanserli hastaların ise bu uygulamalara daha az başvurduğu görüldü. Sonuç: TAT yöntemlerine başvurma kanser hastaları arasında sıktır. Bu konuda bilimsel çalışmalar yapılmalı, bu yöntemlerin yararları ve olası yan etkileri araştırılmalı, hastalar ve sağlık personeli bu konuda bilgilendirilmelidir.Article Knowledge and Anticipated Attitudes of the Community About Bird Flu Outbreak in Turkey, 2007-2008: a Survey-Based Descriptive Study(Springer Basel Ag, 2011) Edirne, Tamer; Avci, Dilek Kusaslan; Dagkara, Burcak; Aslan, MuslumTo determine factors associated with knowledge and anticipated attitudes to a foreseen avian influenza outbreak in a high-risk population from a Turkish remote region. A random, cross-sectional face-to-face survey of 1,046 Turkish adults. The proportion of participants concerned about contracting the virus was significantly lower amongst the less educated and rural located respondents. Significantly more rural than urban located participants declared not complying with quarantine policies and not handing out their poultry in case of an influenza outbreak. Factors associated with protective behaviours were higher level of education, urban location, not performing backyard farming of poultry, and preferring ready-to-eat products. Preparedness against bird flu endemic in remote regions could be hindered by factors, such as low levels of education and economic dependence on small-scale backyard farming. The baseline data collected in this survey will be useful in monitoring changes over time in the population's perceptions of threat, and its attitude towards compliance with specific public health recommendations.Article Parameters of Some of Biochemistry on Ischemia-Reperfusion Injury in Newborn Rat Intestine(Asian Journal of Chemistry, 2010) Melek, Mehmet; Edirne, Yesim; Edirne, Tamer; Etensel, Barlas; Karaca, Irfan; Aktas, Safiye; Demir, HalitThe purpose of the present study was to determine the effects of treatment with thyroxin and dexamethasone separately and together on I/R injury in newborn rat intestine. Newborn rats were divided into five groups: (1) control (C) group, (2) sham group, (3) thyroxin (T(4)) group, (4) dexamethasone (DEX) group and (5) thyroxin plus dexamethasone (T(4)+DEX) group. Each group consisted of seven pups. Group T(4) received thyroxin I mu g/g BW/day, group DEX received dexamethasone 5 mu g/gBW/day and group T(4)+DEX received 1 mu g/gBW/day thyroxin and 5 mu g/gBW/day dexamethasone i.p. for 7 days. Group C received only physiological saline (NaCl 0.9%). Animals were sacrificed at the end of the reperfusion period and ileum samples were obtained. Malondialdehyde (MDA) levels, a product of lipid peroxidation, glutathione (GSH) levels, a key antioxidant were determined in ileum homogenates. In the jejunum, only T(4) caused a significant statistical elevation in GSH compared with control, sham and DEX groups (p < 0.05). There was significant statistical interaction between T(4) and DEX treatment, i.e. the effect of T(4) treatment was greater in both regions. Mucosal damage scores showed statistical significant effect of T(4) in the ileum compared with control and T(4)+DEX group. The same significant statistical effect was seen with T(4)+DEX group compared to the control group in the ileum. Overall, the comparison between the two regions shows a powerful effect of T(4) in both regions. There was statistical significance between the scores of T(4) in the ileum and of DEX and T(4)+DEX in the jejunum. A beneficial effect of thyroxin in all samples was observed in this study supporting its protective effects against I/R injury which was attenuated by glucocorticoid administration.Letter Praying as Complementary and Alternative Medicine(Mary Ann Liebert inc, 2008) Edirne, Tamer; Ugurluer, Gamze; Keskin, Siddik; Kusaslan, Dilek; Baloglu, MahirSpecialist Thesis The Knowledges and Behaviors of 15-49 Years Old Women About Breastfeeding(2008) Atmaca, Burçak; Edirne, TamerAnne sütü ile beslenmenin; bebek mortalite ve morbidite oranlarını azaltması, bebeklerin uygun beslenme, büyüme ve gelişmelerini sağlaması, diğer tüm beslenme şekillerinden üstünlükleri, aileye ve ülkeye getirdiği ekonomik yararları tüm dünyada bilinmektedir.Bu araştırma 15?49 yaş kadınların anne sütü ile ilgili bilgilerini ve davranışlarını belirlemek amacıyla planlandı ve uygulandı. Araştırma kapsamına; Yüzüncü Yıl Üniversitesi Tıp Fakültesi Araştırma Hastanesi Kadın Doğum ve Hastalıkları Polikliniği'ne ve Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Yenidoğan Servisi'ne, 1 Eylül 2005-31 Ocak 2006 tarihleri arasında tanı ve tedavi için başvuran 15?49 yaş kadınlardan basit rasgele örnekleme yöntemi ile seçilen 315 kadın çalışmaya dahil edildi. Kadınların 286'sı ankete katılmayı kabul ederken, 29 kadın ankete katılmak istemedi.Veriler, anket yöntemi ile toplandı ve verilerin istatistikî analizinde Ki kare ve yüzdelik sayılar kullanıldı. Sonuçların yorumlanmasında ise p<0.05 değeri istatistiksel olarak anlamlı kabul edildi.Araştırma kapsamına alınan kadınların %42,7'si 20?30 yaş arasındaydı. %39,5'ni okur-yazar olmayan kadınlar oluşturmaktaydı. Kadınların %46,9'unun ekonomik durumu orta düzeyde idi. Çocuk sahibi olmayanların oranı %35,3, 2-5 arası çocuğu olanların oranı ise %35,0 idi. İlk 6 ay sadece anne sütü verme oranı tüm katılımcılar arasında %72 olarak tespit edildi. Kadınların %41,6'sı anne sütünün 12?24 ay verilmesi gerektiğini belirtti. Kadınların %32,5'i anne sütünün faydalarıyla ilgili bilgileri sağlık personelinden aldığını belirtti. Kadınların %49,3'ünün anne sütü ile ilgili bilgilerini aile ve çevresindeki kişilerden aldığı belirlendi.Altı veya daha fazla çocuğu olan, okur-yazar olmayan, ekonomik düzeyi zayıf ve ileri yaşlı kadınların karışık beslenmeyi daha çok tercih ettiği saptandı. Sağlık personelinden bilgi almayan bayanların genelde aile ve çevresindeki kişilerden bilgi edindiği ve bu kadınların 2?5 arası çocuğu olduğu, emzirmeye 6?12 ay arası devam ettiği gözlemlendi. Çocuğu olmayan kadınların ek gıdaya 6 aydan sonra geçilmesi gerektiği ve anne sütünün 12?24 aya kadar verilmesi gerektiğini bildiklerini ve bu bilgiyi daha çok medyadan aldıklarını bildirdiler.Anahtar kelimeler: Anne sütü, emzirme, eğitim, beslemeArticle Trends, Characteristics, and Outcomes of Adolescent Pregnancy in Eastern Turkey(Wiley, 2010) Edirne, Tamer; Can, Muhammet; Kolusari, Ali; Yildizhan, Recep; Adali, Ertan; Akdag, BeyzaObjective: To determine the proportion of adolescent births in Van, Turkey, and to identify characteristics and related outcomes. Methods: Mothers who gave birth at three maternity centers in Van, Turkey, were chosen randomly and were invited to complete a face-to-face questionnaire. Participants were asked for demographic information and pregnancy history. Pregnancy outcomes were obtained from the birth records. Results: Of 1872 mothers who completed the questionnaires, 211 (11.3%) were younger than 19 years. Adolescent mothers showed significantly more inappropriate education for age (82.5% vs 70.1; P<0.001) and were married to less educated partners (76.3% vs 59.4%; P<0.001) following unofficial matrimonies (25.6% vs 10.7%; P<0.001) than older mothers. There were no differences between the age groups in rates of arranged marriages with relatives, income, and household structure. Adolescent mothers reported higher rates of intimate partner violence (17.1% vs 10.8%; P=0.008) and inadequate prenatal care use (28.4% vs 17.6%; P<0.001) compared with older mothers. Adolescent births were associated with an increased risk for preterm delivery (P<0.001) and low birth weight (P<0.001). Conclusions: Cultural factors rather than economic factors seem to be related to early age at marriage and adolescent childbearing, which are associated with poor birth outcomes. (C) 2010 International Federation of Gynecology and Obstetrics. Published by Elsevier Ireland Ltd. All rights reserved.Article Use of Complementary and Alternative Medicines by a Sample of Turkish Women for Infertility Enhancement: a Descriptive Study(Bmc, 2010) Edirne, Tamer; Arica, Secil Gunher; Gucuk, Sebahat; Yildizhan, Recep; Kolusari, Ali; Adali, Ertan; Can, MuhammetBackground: Infertility patients are a vulnerable group that often seeks a non-medical solution for their failure to conceive. World-wide, women use CAM for productive health, but only a limited number of studies report on CAM use to enhance fertility. Little is known about traditional and religious forms of therapies that are used in relation to conventional medicine in Turkey. We investigated the prevalence and types of complementary and alternative medicine (CAM) used by infertile Turkish women for fertility enhancement. Methods: A face-to-face questionnaire inquiring demographic information and types of CAM used for fertility enhancement were completed by hundred infertility patients admitted to a primary care family planning centre in Van, Turkey between January and July 2009. Results: The vast majority of infertile women had used CAM at least once for infertility. CAM use included religious interventions, herbal products and recommendations of traditional "hodja's" (faith healers). Of these women, 87.8% were abused in the last 12 months, 36.6% felt not being supported by her partner and 80.5% had never spoken with a physician about CAM. Conclusions: Infertile Turkish women use complementary medicine frequently for fertility enhancement and are in need of information about CAM. Religious and traditional therapies are used as an adjunct to, rather than a substitute for, conventional medical therapy. Physicians need to approach fertility patients with sensitivity and should be able to council their patients about CAM accordingly.