Browsing by Author "Edirne, Yeşim"
Now showing 1 - 3 of 3
- Results Per Page
- Sort Options
Other Bir Periton Diyalizi Komplikasyonu Olarak Over Arteri Yaralanması: Olgu Sunumu(2009) Beger, Burhan; Edirne, Yeşim; Çetin, Mecnun; Melek, MehmetPeriton diyalizi tedavisindeki hastalar, başta peritonit olmak üzere, kateter çıkış yeri infeksiyonu, kateter disfonksiyonu, yetersiz klirens ve yetersiz ultrafiltrasyon gibi birçok komplikasyon ile karşı karşıyadırlar. Periton diyalizi yapılan hastalarda hemoperitoneum benign bir komplikasyon olarak tariflenmekle birlikte olguların % 20 gibi bir kısmında hayatı tehdit eden şiddette görülmesi nedeniyle dikkat edilmesi gereken önemli bir komplikasyondur. Çeşitli serilerde periton diyalizi sırasında oluşan intraperitoneal kanama komplikasyonu bildirilmekle birlikte kanamanın spesifik bir odağından bahsedilmemektedir. Bu çalışmada periton diyaliz kateterinin takılmasını takiben dördüncü günde gelişen over arteri yaralanmasına bağlı intraabdominal hemoraji sonucu exitus olan iki aylık kız bebek olgu sunulmaktadır. Özellikle sert malzemeden yapılmış periton diyaliz kateterlerinin kanama komplikasyonuna etkisi oldukça fazladır ve bu tür kateterlerin stabilizasyonu hayati önem taşır.Article Tekrarlayan Pnömoni ve Öksürük Etiyolojisinde Yabancı Cisim Aspirasyonu Düşünülen Çocuk Olguların Tanı ve Tedavisinde Bronkoskopinin Değeri(2008) Akgün, Cihangir; Edirne, Yeşim; Melek, Mehmet; Çobanoğlu, UfukGiriş: Bu çalışmada, tanı konamayan kronik öksürük ve tekrarlayan pnömonisi olan ve yabancı cisim aspirasyon şüphesi bulunan çocuk olguların bronkoskopi sonuçlarının literatür eşliğinde tartışılması amaçlanmıştır. Gereç ve Yöntem: Çalışmaya 2004-2008 yılları arasında Yüzüncü Yıl Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesinde kronik öksürük ve tekrarlayan pnömoni tanılarıyla takip edilen ancak uygulanan medikal tedavi protokollerine cevap vermeyen 37 çocuk dâhil edildi. Bronkoskopi işlemi ameliyathanede genel anestezi altında rijid/fleksibl bronkoskop ile yapıldı. Gruplar arasındaki farkları karşılaştırmak için Mann-Whitney U testi, iki veya daha fazla grubun sıklığının karşılaştırılmasında ki-kare testi, gruplardan biri beşten az ise Fisher's Exact testi uygulandı. P<0.05 anlamlı olarak kabul edildi. Bulgular: Olguların 21'i (%56,8) erkek, 16'sı (%43,2) kız idi. Hastaların 18'i (%48,64) kronik öksürük, 19'u (%51,35) tekrarlayan pnömoni nedeniyle takip edilmekteydi. Rijid bronkoskopi ile 12 (%32,4) olguda yabancı cisim varlığı tespit edildi. İstatistiksel olarak tekrarlayan pnömonili hastalarda yabancı cisim etiyolojisi oranı, kronik öksürük olgularından anlamlı olarak daha fazla idi (p<0,0012). Sonuç: Çocuklarda medikal tedaviye yanıt vermeyen öksürük ve tekrarlayan pnömoni olgularında bronkoskopi hem tanı, hem de tedavi açısından değerlidir.Article Toraks Travması Dışı Nedenlerle Meydana Gelen Pnömomediastinum Olguları(2009) Edirne, Yeşim; Çobanoğlu, Ufuk; Melek, MehmetAmaç: Toraks travması dışı nedenlerle meydana gelen pnömomediastinum, değişik etiyolojilere bağlı olarak ortaya çıkmaktadır. Bu çalışmada, travma dışı nedenlerle pnömomediastinum gelişen olguların etiyolojileri, klinik seyirleri ve uygulanan tedavi yöntemlerinin etkinliklerinin karşılaştırılması amaçlanmıştır. Gereç ve yöntem: 2001?2008 yılları arasında göğüs travması dışı nedenlerle pnömomediastinum gelişen 19 olgunun verileri geriye dönük olarak incelenmiştir. Uygulanan tedavi yöntemlerinin etkinlikleri arteryal kan gazı ve solunum fonksiyon testi ile değerlendirilmiştir. Veriler SPSS (versiyon 16.0) programında, zamana göre değişimi belirlemede Friedman testi kullanılarak karşılaştırılmıştır. 1., 3. ve 7. günlerdeki solunum fonksiyon testi (SFT) parametreleri iki grup varyans analizi (Repeated measurement ANOVA) ile karşılaştırılmış ve varyans analizi sonrasında farklı grup ortalamalarını belirleme amacıyla Duncan çoklu karşılaştırma testi uygulanmıştır. Karşılaştırmalarda p<0.05 anlamlı olarak kabul edilmiştir. Bulgular: Olguların 12?si erkek, 7?si kadındı. En sık pnömomediastinum nedeni mekanik ventilasyon uygulaması ve astım olarak belirlenmiştir. Olguların 13?ünde trakeostomi, tüp torakostomi ve ciltaltı kateter uygulaması yapılırken, altı olguda konservatif yaklaşım tercih edilmiştir. Ciltaltı kateter uygulanan hastalarda olduğu gibi konservatif olarak izlenen hastaların solunum fonksiyon testlerinde de başlangıç değerlerine göre 3. ve 7. günlerdeki düzelme istatistiksel olarak anlamlı (p<0.05) bulunsa da, ciltaltı kateter uygulanan hastaların klinik olarak daha hızlı bir düzelme gösterdikleri görülmüştür. Sonuç: Bu çalışma, ciltaltı kateter uygulamasının hızlı hava dekompresyonu ile hastanın kliniğinin düzelmesine yardımcı olduğunu ve mekanik ventilasyona bağlı pnömomediastinum gelişen olgularda trakeostomi uygulamasının mediastinal dekompresyon yaratarak normal ventilasyon sağlanmasına katkıda bulunduğunu göstermiştir.