Browsing by Author "Erçek, Berrak Mermit"
Now showing 1 - 1 of 1
- Results Per Page
- Sort Options
specialization-in-medicine-thesis.listelement.badge Evaluation of Coagulation Parameters in Patients With Parathyroid Adenoma(2020) Erçek, Berrak Mermit; Alay, MuratParatiroid bezi endokrin sistemde önemli görevler üstlenmiş bir organdır. Paratiroid adenomu primer hiperparatiroidinin %80-85 inden sorumludur. Primer hiperparatiroidizm (PHPT) paratiroid bezlerinden otonom olarak aşırı parathormon (PTH) salgısı sonucunda gelişen hastalık tablosudur. Semptomlar hiperkalsemiye sekonder oluşan aşikâr kemik hastalığı, böbrek taşları ve nonspesifik gastrointestinal, kardiyovasküler ve nöromüsküler disfonksiyonu içerir. Normal çalışan bir koagülasyon sistemi sağlıklı yaşam için vazgeçilemez bir olgudur. Herhangi bir sebeple ortaya çıkan kanamanın durdurulması ne kadar önemli ise, oluşan pıhtının temizlenmesi de o kadar önemlidir. Hemostaz bozukluklarının tanısında PT, aPTT, TT ve kanama zamanı, Protein- C, Protein-S, AT-III düzeyleri kullanılabilir. Biz bu çalışmamızda; Yüzüncü Yıl Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Endokrinoloji polikliniğinde takip edilen paratiroid adenomu hastalarında koagülasyon parametreleri ve paratiroid adenomu ilişkisini değerlendirmeyi amaçladık. Gereç ve Yöntemler: Bu çalışmada Şubat 2018 – Aralık 2019 tarihleri arasında Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ) Tıp Fakültesi Dursun Odabaş Tıp Merkezi Endokrinoloji Anabilim Dalı Polikliniğinde takipleri yapılan paratiroid adenomu tanısı alan 22-88 yaş arasındaki 30 kadın hasta prospektif olarak incelendi. 19-78 yaş arasında herhangi bir kalıtsal, edinsel hastalığı bulunmayan, paratiroid adenomu olmayan 30 sağlıklı kontrol grubu olarak alındı. Hastaların serum PTH, kalsiyum(Ca), fosfor(P), albumin, spot idrarda kalsiyum, spot idrarda kreatinin düzeyleri incelendi. Koagülasyon parametreleri açısından da fibrinojen, aPTT, INR, D-Dimer, Protein – C, Protein – S ve Anti- trombin 3(AT-3) ölçümleri incelendi. Bulgular: Vaka ve kontrol grupları yaş, kilo, boy (santimetre) ve VKI( kg /m²) gibi demografik parametreler açısından benzerdi ve istatiksel olarak anlamlı fark saptanmadı. Sistolik ve diyastolik tansiyon değerleri ise vaka grubunda kontrol grubuna kıyasla anlamlı oranda yüksekti. (sırasıyla p=0.001 ve p=0.01). Vaka grubunda Protein- S kontrol grubuna göre anlamlı olarak düşük bulunmuştur(p:0,04). Serum Ca, P, PTH Spot i Ca/Kreatinin, albümin, fibrinojen vaka grubunda kontrol grubuna göre anlamlı olarak yüksek bulunmuştur. D-Dimer (p:0,57), aPTT (p:0,718), INR (p:0,586), Protein-C (p:0,624), AT-III (p:0,105) düzeylerinde vaka grubu ve kontrol grubu arasında anlamlı farklılık bulunmamıştır. Ayrıca vaka grubunda adenom hacmi ile fosfor düzeyi arasında anlamlı negatif korelasyon ve adenom uzunluğu ile PTH arasında anlamlı pozitif korelasyon gözlenmiştir. Sonuç: Paratiroid adenomu saptanan hastalardaki artmış fibrinojen seviyesi pıhtılaşmaya zemin hazırlayabilir ve fibrinojenin kardiyovasküler hastalık açısından bağımsız risk faktörü olması nedeniyle paratiroid adenomlu hastalarda aterosklerotik ve aterotrombotik komplikasyon riskini artırabilir. Çalışmamızda saptanan paratiroid adenomlu hastalarda Protein-S düzeyi düşüklüğü ise pıhtılaşmaya yatkınlıkla alakalı olabilir. Ve bu hastalarda VTE ve iskemik inme riski artışıyla ilişkili olabilir. Ancak bu ilişkilerin netleştirilebilmesi için ileri klinik araştırmalara ihtiyaç vardır.