Browsing by Author "Erdem, Hüseyin Subhi"
Now showing 1 - 7 of 7
- Results Per Page
- Sort Options
Master Thesis Foucault's Philosophical Insight(2009) Parin, Nihat; Erdem, Hüseyin SubhiFoucault, bilginin anlamının, Rönesans, Klasik, Modern ve Postmodern epistemelerde radikal anlamda değiştiğini söyler. Bir episteme nasıl oluyor da yerini bir başka epistemeye bırakır? Radikal kopuşlara neden olan nedir? Foucault bu ve buna benzer sorulara cevap bulamadığı için analizini iktidarla ilişkilendirir. Bu değişimlerin iktidarla ilişkisini gördü. Bu iktidar ilişkisini gördüğü için ortaya bilgi-iktidar diye yeni bir kavram atar; bilgideki dönüşümün yani epistemeler arasındaki dönüşümün iktidara bağlı olduğunu fark eder. Bu bağlamda, Foucault'nun modern Batı toplumlarında insanların özne olarak yaratılma sürecinin arkeolojisini yapar, yani insanların özneye dönüştüren düzenekleri ya da nesnelleştirme kiplerini açığa çıkarır. Temelde Foucault modern öznenin nasıl oluştuğunu açığa çıkarmak ya da modern öznenin tarihini yapmak ister. İnsan/özne, ona göre bir taraftan üretim ve anlamlandırma ilişkilerine girerken diğer yandan da çok sıkıcı bir şekilde iktidar ilişkileri içersine girmektedir. Modern öznenin tarihini çıkarmak aynı zamanda modernliğin ?iktidar/bilgi bağlamında ?tahakküm stratejilerini ve tahakküm kurumlarını da açığa çıkarmak anlamına gelmektedir.Article Master Thesis Place of Philosophy Intuitions Henri Bergson(2011) Demir, Mehmet Nuri; Erdem, Hüseyin SubhiH. Bergson felsefesinin temel karakterlerini izah etmeye çalıştığımız bu çalışmamızda, öncelikle O'nun hayatını, düşünce atmosferini ve bu atmosferin oluşumuna önayak olan fikir çevresini ele almaya özen gösterdik çalışmanın tabiatı gereği sonraki aşamalarda Henri Bergson'un sezgi temelli epistemolojisini ve ayrıca bilginin imkân ve olanaklarını biraz da O'nun nazariyesinden vermeye çalıştık. Tezimiz genel itibariyle şu dört evreden oluşturuldu:Birinci evrede Henri Bergson'un hayatı, eserleri ve düşünce çevresi ele alındı. Bergson'un yaşadığı çağdan günümüze fikirlerinin etkisi salt felsefi değil, bunun yanında diğer bilim dallarıyla da ilintilendirilerek sürmüştür. Bu yüzden O'nun yaşadığı çevre ve fikri gelişimini değerlendirmek Bergson felsefesinin açılımını ortaya koymak bakımından önemli görüldü.İkinci evrede Henri Bergson'un felsefesinin genel konsept içindeki yeri ve işlevine değinildi. Bu kısımda O'nun görüşlerinin mihverini oluşturan sezgi anlayışının genel felsefi düşünüşünün karakteristiğini nasıl belirlediği ve felsefi görüşlerinin tarz olarak nasıl yansıdığı, hangi ekollerle bağdaştığına ya da etkide bulunduğuna değinildi.Üçüncü evrede H. Bergson'un epistemolojisinin çağında baskın olan anlayışla mukayesesi ve onun baskın olan epistemolojik temellendirmeye getirdiği eleştiriler ele alınarak ve böylece sezgi temelli epistemolojisinin genel yayılımı ortaya konarak sezgi ve buna dayalı metafizik'in temellendirilmesinin hangi bağlamda gerçekleştirildiği görüldü.Dördüncü evrede O'nun epistemolojisi daha olgun ve sofistike biçimde ortaya konuldu. Bergson'un düşüncesini orijinal kılan ve sezginin insan gerçekliği içinde nasıl gerçeklik kazandığı ve serimlendiğini ortaya koyan çözümlemeleri ele alınıp irdelendi. Özellikle bilincin yapısı, buna dayalı olan bilimsel yöntemin saptanması Bergsoncu epistemolojinin gerçekliği nasıl temellendirdiği ve bu temellendirmede sezginin rolü ve işlevi üzerinde duruldu. Nihayet Bergsoncu epistemolojinin üzerine inşa edildiği sezgi kavramının yaşamı, zamanı, yaşamsal sürecin içindeki fonksiyonu nasıl etkilediği ortaya kondu.Master Thesis Psychological Sings Symptoms To Be Seen in Youth Period and Their Relations With Religion Education – Example of Obsessive Compulsive Sing –(2007) Bayraktar, Muhammet Mustafa; Erdem, Hüseyin SubhiBu araştırmanın amacı, bir takım olgusal değişkenlere göre, gençlik döneminde görülen Obsesif Kompulsif Bozukluğun, din eğitimi açısından değerlendirilmesini yapmaktadır. Araştırmanın teorik kısmını oluşturan birinci ve ikinci bölümde gençlik döneminde görülen temel gelişim özellikleri ve gençlik döneminde görülen bazı psikolojik belirtiler incelenmiştir. Araştırmanın uygulama kısmının yer aldığı üçüncü bölümde, alan araştırmasından elde edilen verilerin bulguları ve bu bulgulara ilişkin yorumlar yer almaktadır. Araştırmamızın evreni, Van Yüzüncü Yıl Üniversitesinde 2006-2007 eğitim ve öğretim yılında devam eden gençlerden oluşmuştur. Bu evren içinden örneklem olarak tesadüfi yöntemle 571 öğrenci seçilmiştir. Araştırmada Kişisel Bilgi Anketi, Dînî Tutum Ölçeği ve Moudsley Obsesif Kompulsif Soru Listesi (Moudsley Obsessional-Compulsive Questionnaire- MOCO), kullanılmıştır. Örnekleme giren öğrencilerin çoğunluğunda Obsesif Kompulsif Patolojik düzeyin mevcut olduğu görülmüştür. Bununla birlikte cinsiyet, hayatın çoğunluğunun geçtiği yer, babanın olgusal durumu, dînî bilgi düzeyi, namaz kılma, tövbe etme, oruç tutma, Kur'an-ı Kerim okuma ve dînî inanç durumlarına göre Obsesif Kompulsif Belirti puan ortalamaları arasında önemli bir istatistiksel fark olduğu bulunmuştur. Obsesif Kompulsif Bozukluk bireyin yaşantısı içinde farklı şekillerde ortaya çıkabildiği gibi dînî düşünce ve davranışlarda da tezahür edebilmekte ve bireyde korku-endişeye sebep olabilmektedir. Olumlu bir din eğitimi için bu belirtilerin nedenlerinin bilinmesi ve önceden gerekli düzenlemelerin yapılması önemli görülmektedir. Bu çalışmada bu anlamda, Obsesif Kompulsif Bozukluk genel olarak ele alınmış ve yapılan alan araştırması ile bu belirti din eğitimi bağlamında incelemiştir.Master Thesis The Correlation of Language, Reality and Logic in Ibn Sina and Wittgenstein(2008) Özdemir, İlyas; Erdem, Hüseyin SubhiDil, Antik Yunan'dan beri gerçeklikle bağıntı içinde olmuştur. ?Dil ile dünyaarasındaki bağıntı nedir?? sorusuna ortaçağ filozofları düşünmenin yapısı içindeyanıt aramışlarıdır.Günümüzde ise dil felsefesi tartışmalarına Wittgenstein'ın erken ve geçdönem çalışmaları damgasını vurmuştur. Wittgenstein, erken döneminin temel yapıtıolan Tractatus'ta dilin sınırlarını çizmiş ve söylenebilen ile söylenemez olanıbelirlemeye çalışmıştır.Bunun için, Wittgenstein dünyayı şeylere değil olgulara ayırmıştır. Böylelikledil kuramına ontolojik bir dayanak oluşturmuştur. Wittgenstein'ın gerçeklik vemantık soruşturmaları dilin saydamlığını ortaya koymaya matûftur.Geç döneminin temel yapıtı olan Felsefe Soruşturmaları'nda ise, dilin hiç desaydam olmadığını, bilakis muazzam bir çeşitliliğe sahip olduğunu ortaya koyar.İbn Sina'da metafizik, mantık ve dil birbirine geçmiştir. İbn Sina'dametafizik, olgular ve şeyleri; mantık tözsel gerçekliği; dil ise doğa ile doğa ötesiarasında ayırım yapmadan bir bütün olarak, insanların uzlaşımsal katılımıyla oluşangerçekliği ortaya koyar. Dolayısıyla İbn Sina, Wittgenstein gibi dünyayı sadeceolgulardan ibaret olarak görmediği için, varlık, mantık ve dil meselelerinemetafiziksel bir perspektif içinde bakmıştır. Bunun yanı sıra İbn Sina, sözcüğün yada sözün doğası itibari ile, belirli bir anlama delalet ettiğini söylemiş olmaklaberaber, dilin uzlaşımsal olduğuna dikkat çekerek, sözcüğün delaletindefarklılaşmaların olabileceğini vurgulamıştır.Master Thesis The Place of Metaphor in Mevlânâ’s Mesnevî(2009) Türker, Mehmet; Erdem, Hüseyin Subhi?Mevlânâ'nın Mesnevî'sinde Metaforun Yeri? isimli çalışmamızda, Metafor kavramının Mevlânâ'nın eserlerindeki işlevi araştırılacaktır. Bu çalışmada Mevlânâ'nın akıl anlayışını ve insana bağlı olarak bilgi anlayışını öncelikle ortaya koyduk. Daha sonra metafor kavramının genel kontekstini inceledik. Metaforun Mevlânâ düşüncesindeki önemini ve onun eserlerindeki metafor örneklerini sergiledik. Mevlânâ'nın eserlerindeki retorik onu özgün kılan yönlerden biridir. Bir diğer yön ise irfani/gnostik bilgiyi bu eserlerinde zengin formlarda savunması ve bunları ahlaki öğütler biçiminde sunmasıdır. Çalışmamız boyunca Mevlânâ'nın bu felsefi ve entelektüel boyutu da ortaya konulmuştur.Mevlânâ'da metafor kullanırken, metafor kullanımın esas amacı olan anlaşılır olmayı amaçlamış ve daha geniş kitlelere hitap etmeyi umut etmiştir. Bu düşüncemizi onun eserlerinden özellikle Mesnevî'den yararlanmak suretiyle özetlemeye gayret ettik.Anahtar Kelimeler: Mevlânâ, Mesnevî, Metafor, Akıl, AşkMaster Thesis Understanding and Traditon : the Problem of Role's Traditon on Understanding in Gadamer's Philosophical Hermeneutic(2008) Ulukütük, Mehmet; Erdem, Hüseyin SubhiHermeneutik, insan eli ve düşüncesinden çıkmış her türlü etkinliği anlama ve yorumlama faaliyeti olarak tanımlanabilir. Kadim bir geçmişe sahip olan hermeneutik, günümüzde her alanda etki alanını genişleterek kabul görmeye başlamıştır. Gadamer'in geliştirdiği felsefi hermeneutik ise hermeneutik gelenekte bir dönüm noktası olmuştur. Bu çalışmada Gadamer'in felsefi hermeneutiğinde anlama-gelenek ilişkisinin hermeneutik temelleri ve sonuçları gözler önüne serilmeye çalışılmıştır. Ayrıca anlama-gelenek ilişkisinin yol açtığı bazı problemler tartışılmıştır.