Browsing by Author "Erdogan, Sabahattın"
Now showing 1 - 3 of 3
- Results Per Page
- Sort Options
Article Bulanık’ta Bir Helenistik-roma Dönemi Nekropolü: Mollakent(2018) Biber, Hanifi; Erdogan, SabahattınMuş ili, Bulanık İlçesinde yer alan Mollakent, Eski Çağ ve Ortaçağ’ait kalıntıları ileönemli bir yerleşim merkezidir. Bendepur Höyüğü, Marnuk Kalesi, Gavur Bendi Barajı veMollakent Nekropolü Eski Çağ’a ait önemli arkeolojik merkezlerden bir kaçıdır. MollakentNekropolü’nde değişik tip ve çeşitlilikte kaya mezarları bir arada bulunmaktadır. Nekropoldeoda mezar, arcosolium mezar ve khamosorion mezarlardan oluşan farklı mezar tiplerinin birarada bulunması bölgenin ölü göme geleneklerinin tespiti açısından oldukça önemlidir.Bilindiği gibi bölgede kaya mezar geleneği Urartu ile başlamaktadır. Mezarlar Urartu ilebaşlayan kaya mezar geleneğinin devam edip etmediğini gösteren en önemli kanıtlardandır.Oda mezarlarda gördüğümüz ahşap çatı öykünmesi kırma ve tonoz çatı, mezar tavanlarındabulunan aydınlatma açıklıkları, büyük niş benzeri hücreli bölümler, mimari süslemeler,kandil veya meşale çıkıntıları gibi farklı özellikler mezarların Urartu’dan daha çok Urartusonrası dönemlerle ilişkilendirilmesi gerektiğini göstermektedir. Mollakent NekropolündeDemir Çağları’nın alışılagelmiş oda mezar anlayışından farklı olarak karşımıza çıkanarcosolium ve khamosorion tipi mezarlar Helenistik Dönem, ağırlıklı olarak da Romadöneminden bilinen mezar tipleridir. Nekropol alanında Roma dönemine işaret eden seramikve benzeri buluntu eksikliğine rağmen söz konusu mezarları mimari açıdan Helenistik/Romadönemleri ile ilişkilendirmek mümkün görünmektedir.Article Kaylıdere Kalesi Urartu Çanak Çömleği: 2018/2019 Yılı Kazıları(2022) Erdogan, Sabahattın; Tayfur, EnisaUrartu Krallık merkezinin batısında bulunan Kayalıdere Kalesi Muş ili Varto İlçesinin 20 km kuzeybatısındadır. Burney’in 1956 yılında bölgede yaptığı yüzey araştırmaları sırasında tespit edilmiş ve kalede Burney tarafından 1965 yılında tek sezonluk bir kazı gerçekleştirilmiştir. Ardından 2018 ve 2019 yılları arasında Alparslan II Barajı yapımı sırasında kalede temizlik ve sondaj çalışmalarını kapsayan kurtarma kazıları yapılmıştır. Yukarı Sitadel, Kuzey Yamaç Yerleşimi (aşağı teras) ve Stelli Kutsal Alan olmak üzere üç farklı bölgede çalışılmıştır. Sıklıkla karşılaşılan buluntuların başında çanak çömlekler gelmektedir. Bu makalede temizlik ve sondaj kazıları sonucunda elde edilen çanak çömlek malzemesine ait sonuçlar paylaşılmaktadır. Çanak çömlekler tipolojik olarak zengin bir çeşitlilik göstermez. Çanak, çömlek, tepsi, pithos ve minyatür kaplar belirgin form tiplerini temsil etmektedir. Hamur özellikleri açısından özellikle parlak görünümlü kırmızı perdahlı Urartu malları ön plana çıkmaktadır. Yanı sıra başta kahve-kiremit, krem ve gri hamurlu ve hamurunun renginde astarlı mal grupları da karşımıza çıkmaktadır. Kiremit, kahve ve krem astar uygulamalarının olduğu parçalar hamurunun renginden farklı yüzey uygulamalarının varlığını göstermesi açısından önemlidir. Çanak çömlek malzemesindeki belirgin bitki ve taşçık katkı yerel bir uygulama olarak değerlendirdiğimiz bir özellik olarak belirir. Kaplar üzerindeki piktoral işaretler daha çok ölçü belirtme amaçlı kullanılmıştır. Damga baskılarında da at ve dağ keçisi gibi hayvan motifleri sıklıkla kullanılmıştır.Article Muş/Varto Tepeköy Höyüğü Tunç Çağları(Istanbul Univ, 2021) Çiftçi, Yunus; Biber, Hanifi; Ayaz, Gulan; Erdogan, Sabahattın; Ercek, Mikail; Yilmaz, HakanDoğu Anadolu Bölgesi, dağlık bir bölge oluşu ya da iklimsel elverişsizliğine rağmen\rönemli bir güzergâh veya önemli bir mesken konumunda olmuştur. Tarih öncesi\rçağlardan beri sürekli yerleşim görmüş, çoğu büyük kültürün, krallığın ve devletin\rodak noktası olmayı başarmıştır. Özellikle Kalkolitik Çağ sonlarında başladığı düşünülen\rbüyük göçler ve bunun devamında gelen kültürler bölgeyi anayurtları gibi kullanmaya\rdevam etmiştir. Aynı şekilde Muş Bölgesi içinde geçerli olan bu göç dalgaları sadece\ryüzey araştırmaları ile belirlenirken, Tepeköy Höyük kazıları ile bu veriler belgelenmiştir.\rTepeköy, Muş Bölgesinde yapılan tabakalı ilk höyük kazısı olması açısından önemlidir.\rHöyükte yapılan kazılar sonucu; Orta Çağ, Demir Çağ ve Tunç Çağı tabakalarına\rulaşılmıştır. Özellikle Erken Tunç Çağı (ETÇ) ve Orta Tunç Çağı (OTÇ) kültürlerinin çok\riyi izlenebildiği yerleşimde hem mimari hem de buluntular açısından zengin özellikler\rgörülebilmektedir. Demir Çağlarının Erken ve Orta Demir (Urartu) Dönemleri’ne ait\rveriler sunması açısından da oldukça önemli bir höyüktür. Erken Transkafkasya Kültürü\rile başlayan ve günümüze kadar sürekli kullanılan höyük hem Muş Bölgesi hem de\rDoğu Anadolu Bölgesi tarihi için çok önemli veriler sağlamaktadır. Tabakalanması,\rmimari öğeleri ve diğer buluntu grupları ile birlikte birçok soruya cevap vermektedir.