Browsing by Author "Erkan, Cengiz"
Now showing 1 - 20 of 24
- Results Per Page
- Sort Options
Article Bal Arısı Yetiştiriciliğinde Yerel Kışlatma Alanlarına Yönelik Bir Değerlendirme: Cizre Örneği(2020) Erkan, Cengiz; Öztürk, ÖnderAmaç: Bu çalışmada, Cizre arıcılığı ile yerel kışlatma alanlarına yönelik birdeğerlendirme yapmak amaçlanmıştır.Materyal ve Metot: Araştırmada Cizre ilçesine gelen toplam 30 gezgin arıcı ile yüzyüze yapılan anketlerden elde edilen gerçek veriler değerlendirilmiştir.Bulgular: Ankete katılan arıcıların %33.3 oranla en fazla 41-50 yaş aralığında yeraldığı ve çoğunlukla ilkokul mezunu oldukları belirlenmiştir. Kışlatma amacıylakullanılan ilçeyi Şırnak ili arıcılarının yanı sıra Siirt Van ve Hakkari yöresi arıcıları dakonaklama alanı olarak tercih ettiği ortaya çıkan araştırmada, toplam 30 arıcının%83.4'ü Cizre'yi “İyi/Çok iyi” bir kışlatma yöresi olarak değerlendirmiş ve %63.3’ükışlatmanın ardından ilkbahar bakım beslemesini de yörede yapmak için 6-7 aykonaklayacaklarını ifade etmişlerdir.Sonuç: Gün geçtikçe yönetilmesi güçleşen koloni hareketleri kışlatma alanlarındakonaklama sorunu, hastalık ve zararlıların yayılma olasılıkları, bitkisel üretimdekullanılan kimyasallardan bal arılarının zarar görmesi ve sosyo-ekonomik zorluklargibi birçok sorunu beraberinde getirmektedir. Bu aşamada Türkiye arıcılığı içingittikçe büyüyen sorunların üstesinden gelebilmek ve kışlatma alanı yetersizlikleriniortadan kaldırabilmek için mikroklima özelliği taşıyan yerel kışlatma alanlarınındeğerlendirilmesi oldukça önemlidir.Article Bee Venom and Melittin: Potent Key Enzyme Inhibitors With Promising Therapeutic Potential(Pergamon-elsevier Science Ltd, 2024) Alparslan, Bayram; Senturk, Murat; Erkan, CengizBee venom (BV) is a versatile product with extensive applications, boasting antibacterial and anticancer properties. Within this study, we focused on isolating melittin (Mel) from Apis mellifera L. venom and exploring the influence of both BV and Mel on specific enzymes, namely carbonic anhydrase (CA) I, CA II, CA IX, glutathione reductase (GR), acetylcholinesterase (AChE), butyrylcholinesterase (BChE), and neuraminidase (NA). The rationale for selecting these enzymes is that their inhibitors have a particular interest in medicinal chemistry in the treatment of several diseases. BV was obtained using a poison collection apparatus, and Mel was isolated by means of High-Performance Liquid Chromatography (HPLC). All enzymes, except for CA I and CA II, were commercially sourced and of high purity, and the enzyme assays were carried out spectrophotometrically. Our findings showed that BV inhibited the enzymes with IC50 values of 0.583-3.32 ng/mL, and Mel showed an inhibition range of 0.528-3.2 ng/mL. These results underscore the potential therapeutic promise of BV and Mel as robust enzyme inhibitors, offering prospects for addressing diverse health conditions.Master Thesis Comparative Analysis of Van and Iran Honey Bee Populations Using Geomorphometric Methods(2023) Akçakaya, Simanur; Tozkar, Cansu Özge; Erkan, Cengizİlk kez 120-130 milyon yıl önce ortaya çıkmış olan bal arıları, Dünya'da birçok tarımsal ürünün polinasyonunu etkili bir şekilde devam ettirdiği için tarım ekonomisinde rolü oldukça büyük olan bir böcek türüdür. Bal arısı çeşitliliği açısından Dünya genelinde Türkiye önemli bir gen merkezi konumundadır. Yapılmış olan bilimsel çalışmalar gen merkezi konumunda olan ülkemizin 5 ayrı ırkı bir arada barındırdığına işaret etmiştir. Arı yetiştiricileri daha fazla verim almak için farklı ırklara yönelmekte ve gezgin arıcılık yapmaktadırlar. Fakat bu durum bal arılarının gen havuzunun homojenleşmesine, biyoçeşitliliğinin azalmasına ve genetik benzersizliğini kaybetmesine yol açmıştır. Bu tez çalışmasında, Van, Hakkari ve İran'da yayılış gösteren bal arısı popülasyonlarının varyasyonunu ortaya çıkarmak sabit kolonilerden toplam 1739 işçi bal arısı örneği alınarak geometrik morfometri analizinin landmark metodu kullanılmıştır. Geometrik morfometri analizi için TPS programları kullanılarak ön kanat üzerinde bulunan damar kesişim noktaları 20 nokta belirlenerek işaretlenmiştir. X ve Y koordinatlarından elde edilen veriler, şekil varyasyonlarını tespit etmek amacıyla MorphoJ programı kullanılarak üst üste bindirilmiş ve istatistiksel analizlere tabi tutulmuştur. Yapılan Kanonik değişken analizi (CVA) ve temel öğeler analizi (PCA) sonucunda Hakkari, Özalp, Çatak, Başkale örnekleri yakın bulunmuştur. Gevaş ve İran grubu diğerlerine göre ayrı bir dağılım göstermişlerdir. SPSS yazılımı kullanılarak çok değişkenli varyans analizi (MANOVA) sonucunda 6 lokasyonda dağılış gösteren bal arısı popülasyonları arasındaki farklılığın önemli olduğu ortaya çıkmıştır (P<0,001). İran'dan alınan örneklerin Van ili Başkale, Çatak, Özalp ilçelerinden alınan örnekler ile yakın küme oluşturması bu bölgelerde gezgin arıcılık, ana arı ticareti, seçici yetiştiricilik aktiviteleri sebebi ile bal arısı kolonilerinin melezleşmeye uğradığını göstermektedir. Gevaş, İran ile daha uzak kümelenme oluşturduğu için Gevaş ilçesinde melezleşmeye sebep olacak faktörlerin daha az olduğu söylenebilir.Master Thesis Comparison of Local Honey Bee of Van-Çatak With Mobile Honey Bees in Terms of Some Morphological Characteristics(2019) Arslan, Sabriye Şeyma; Erkan, CengizGelecekte yürütülecek ıslah çalışmaları için yerel arı genotipleri oldukça önemlidir. Bu nedenle söz konusu populasyonlar üzerine etkili kontrolsüz gezgin arıcılık denetim altına alınmalıdır. Kontrolsüz gezgin arıcılığın yerel genotipler üzerindeki etkisini ortaya koymak amacıyla yürütülen bu çalışmada Van ili Çatak ilçesi çalışma alanı olarak seçilmiştir. Çalışmada gezgin arıcıların sıklıkla tercih ettikleri Çatak ilçesinde iki köyden, beş yerel ve beş gezgin arıcıdan olmak üzere toplam 450 adet işçi arı örneği temin edilmiştir. Eter ile bayıltıldıktan sonra %70'lik etil alkol içeren kavanozlara yerleştirilen işçi arılarda toplam 21 adet morfolojik özellik ele alınmıştır. Üzerinde durulan özelliklerden sürekli değişkenler için tanımlayıcı istatistikler; ortalama, standart hata, minimum ve maksimum değer olarak ifade edilmiştir. Bu özellikler bakımından grup ortalamalarını karşılaştırmada ise Student t testi kullanılmıştır. İstatistik analizler sonucunda yalnızca T3 (3. tergit genişliği) ve CI (kübital indeks) bakımından genotip grupları arasında fark önemli bulunurken (p< 0.05) diğer özellikler bakımından fark bulunmamıştır. Ülkenin milli değerleri arasında yer alan ve yakın zamanlarda ıslah çalışmalarına kaynak olacak popülasyonlar Anadolu'nun ücra köşelerinde bulunabiliyor olsa da gezgin arıcılık kontrol altına alınamazsa değerli genotiplerin elden çıkması kaçınılmazdır. Anahtar kelimeler: Bal arısı (Apis mellifera L.), Gezgin arıcılık, Morfolojik özellikler, Yerel ekotip, VanArticle Comparison of Pure Caucasian, Carniolan and Native Anatolian Ecotype Honey Bee (Apis Mellifera L.) Colonies in the Eastern Anatolia Region With Reciprocal F1 Hybrids(Univ Federal Uberlandia, 2024) Erkan, Cengiz; Gunbey, Veysel Serkan; Gunbey, Belgin; Cengiz, FiratThe aim of this study was to compare specific physiological and behavioral characteristics of A. m. caucasica, A. m. carnica, and native honeybees, as well as reciprocal crosses, within the ecological conditions of East Anatolia (Van province), Turkey. The findings revealed that native honeybees exhibited the highest average sealed brood area and the highest average number of frames with bees. In contrast, the highest average honey yield was observed in the crossbreeding of Carniolan bees with native bees. Significant differences were identified among the groups concerning brood area, the number of bee frames, aggression tendency, and honey yield. The study concluded that Carniolan and Caucasian bees exhibited suboptimal performance outside their native habitats. Nevertheless, Carniolan bees were identified as a viable option for mitigating aggression tendencies and enhancing honey yield in native bee populations.Master Thesis Determination of Lokal Wintering Areas in Honey Bee-Cizre Example(2019) Öztürk, Önder; Erkan, CengizBu çalışma, bal arısı yetiştiriciliğinde kışlatma alanı olarak kullanılan Cizre ilçesinin önemini ortaya koymak amacıyla yapılmıştır. Araştırmada Cizre ilçesine il içinden ve il dışından gelen toplam 30 gezgin arıcı ile yüz yüze yapılan anketlerden elde edilen gerçek veriler değerlendirilmiştir. Üç ana başlık altında toplanan anket formlarının ilk bölümünde arıcının ve işletmesinin sosyo-ekonomik niteliklerine, ikinci bölümde koloni hareketlerine ve üçüncü bölümde ise gezgin arıcılık faaliyetleri sırasında karşılaşılan sorunlara ilişkin belirlemeler yer almıştır. Ankete katılan arıcıların % 33.3 oranla en fazla 41-50 yaş aralığında yer aldığı ve çoğunlukla ilkokul mezunu olduklarının (% 40.0) tespit edildiği çalışma sonucunda, gezgin arıcılık yapan deneklerin % 63.3'ünün asıl mesleklerinin arıcı olduğu belirlenmiştir. Kışlatma amacıyla kullanılan ilçeyi Şırnak ili arıcılarının yanı sıra Siirt Van ve Hakkari yöresi arıcıları da konaklama alanı olarak tercih ettiği ortaya çıkan araştırmada, toplam 30 arıcının % 76.7'i Cizre'yi iyi bir kışlatma yöresi olarak değerlendirmiş ve 19'u kışlatmanın ardından ilkbahar bakım beslemesini de yörede yapmak için 6-7 ay konaklayacaklarını ifade etmişlerdir. Gün geçtikçe yönetilmesi güçleşen koloni hareketleri kışlatma alanlarında konaklama sorunu, hastalık ve zararlıların yayılma olasılıkları, bitkisel üretimde kullanılan kimyasallardan bal arılarının zarar görmesi ve sosyo-ekonomik zorluklar gibi birçok sorunu beraberinde getirmektedir. Bu aşamada sıralanan ve Türkiye arıcılığı için gittikçe büyüyen sorunların üstesinden gelebilmek ve kışlatma alanı yetersizliklerini ortadan kaldırabilmek için mikroklima özelliği taşıyan yerel kışlatma alanlarının değerlendirilmesi oldukça önemlidir.Doctoral Thesis Determination of the Morphological Characters of Lake Van Region Honey Bee Genotypes (Apis mellifera L. ) and Comparation Their Performance With Caucasian Race (A. m. caucasica G.) in Van Ecological Conditions(2006) Erkan, Cengiz; Aşkın, YücelVan Gölü Havzası bal arısı (Apis mellifera L.) genotiplerinin morfolojiközelliklerini belirlemeyi ve Van koşullarında yerel arıların Kafkas arısı (A .m.caucasica) ile performanslarını karşılaştırmayı amaçlayan araştırmanın ilkaşamasında morfolojik özelliklerin belirlenmesi için Van, Bitlis, Muş ve Hakkariillerine bağlı 18 köyden işçi arı örnekleri toplanmıştır. YYÜ Ziraat FakültesiZootekni Bölümü'nde yapılan ölçümlerle her bir arı için belirlenen 32 özelliğinbirlikte değişimleri ve aralarındaki olası korelasyonlar nedeniyle tüm özelliklerindikkate alınmasıyla verilere uygulanan çok değişkenli istatistik analiz yöntemi(MANOVA) sonucunda köyler arası farkın önemli oldukları ortaya çıkmıştır(P<0.01).Araştırma konusu 32 özellikten analize dahil edilen 20 adetiyle hesaplanandiskriminat fonksiyonlarına göre toplam 1215 işçi arı örneğinin %56.3 oranla gerçekgruplarına dağıldığı sonucuna varılmıştır. Ayrıca köylerin koordinat sistemindekidağılımlarını incelemek amacıyla oluşturulan bölge haritasında Bitlis li Mutki lçesiKovanlı Köyü ile Kafkas populasyonlarının en geniş alanlara sahip populasyonlarolduğu belirlenmiştir.Araştırmanın ikinci aşaması için Kovanlı Köyü ve Kafkas arılarındanüretilerek doğal ortamlarında çiftleştirilen ana arılar ile oluşturulan kolonilerin 2003-2004 yılları süresince arılı çerçeve sayıları, yavrulu alan, uçuş etkinlikleri, hırçınlıkeğilimleri ve bal verimleri incelenmiştir. Arılı çerçeve sayıları, uçuş etkinliği ve balverimi bakımından gruplar arasında gözlenen farklılıklar önemsiz iken yerel arılarındaha hırçın olduğu ve daha fazla yavrulu alan ürettiği belirlenen araştırmada sözkonusu iki özellik bakımından grup ortalamaları arasındaki farklar istatistik olarakönemli bulunmuştur (P<0.01).Ülke genelinde kullanımı yoğun olan Kafkas arısına yakın değerlergösteren ve gelecekteki ıslah programlarında yer alabilecek olan yerel arılarınkontrollü yetiştiriciliğinde olumlu sonuçlar alınabileceği düşünülmektedir.Anahtar kelimeler: Bal arısı (Apis mellifera L.), Kafkas arısı (A.m.caucasica G.), Koloni performansı, Morfolojik özellikler, Yerel ekotipler.Master Thesis The Effect of Collectors With Different Conductor Wires on the Honey Bee (apis Mellifera L.) Venom Content(2022) Turan, Nazım; Erkan, CengizBal arısı zehri uzun yıllardır araştırmalara konu olmakla birlikte söz konusu araştırmalar daha çok farmakolojik özellikleri üzerine yoğunlaşmış, üretim ve içeriğine etkili faktörler daha az değerlendirme konusu olmuştur. Üretiminde kullanılan kollektör yapısının zehir içeriğine etkisi olup olmadığını ortaya koymayı amaçlayan bu çalışmada pirinç, çelik, alüminyum ve bakır teller takılmış 4 farklı yapıda kollektör kullanılmıştır. Van YYÜ Arıcılık Uygulama ve Araştırma Merkezi İşletmesinde yürütülen araştırmada, her kollektör 4'er F1 Kafkas kolonisine yerleştirilerek üretilen zehirler cam plakalar üzerinden kuru olarak hasat edilmiştir. Uygun saklama koşullarında depolanan ürünler üretim miktarı ve melittin, apamin ve fosfolipaz A2 bakımından içerik analizine tabi tutulmuş ve elde edilen verilere uygulanan Duncan ve LSD Çoklu Karşılaştırma testleri sonucunda, zehir üretim değerleri bakımından alüminyum, bakır, çelik ve pirinç teller için sırasıyla 21.025±3.503, 15.083±0.320, 22.375±6.346 ve 30.350±3.660 mg olarak hesaplanan değerler arasındaki fark istatistiksel olarak önemli bulunurken (p<0.05) kollektörlerde kullanılan farklı iletkenlerin bal arısı zehri içeriğine etkisinin olmadığı ortaya çıkmıştır. İletken tel farkının üretilen zehirde renk değişimine neden olduğu belirlenen tez çalışmasıyla gelecek çalışmaların daha fazla koloni ile yürütülmesinin ve kalıntı analizlerinin de yapılmasının yararlı olacağı sonucuna varılmıştır.Article The Effect of Conductor Wires of Different Metals on the Amount of Honey Bee (Apis Mellifera; Hymenoptera: Apidae) Venom Collected and Its Chemical Content(Czech Acad Sci, inst Entomology, 2023) Turan, Nazim; Erkan, CengizResearchers have been interested in honey bee, Apis mellifera L., venom for many years, but the previous studies focused mainly on its pharmacological properties and the factors affecting its production and chemical content were less well evaluated. This research aims to investigate the potential eff ect of the method of collecting bee venom on its chemical content. To achieve this, brass, steel, aluminium and copper wire conductors were used. This research was carried out at Van YYU Beekeeping Application and Research Centre, where the venom was collected dry on glass plates from 16 Caucasian F1 honey bee colonies. The quantity produced and its composition in terms of melittin, apamin and phospholipase A2 were determined after storage. Duncan and LSD Multiple Comparison tests on the amounts of venom collected using aluminium, copper, steel and brass wires for conducting electricity, revealed it was 21.03 +/- 3.50, 15.08 +/- 0.32, 22.38 +/- 6.35 and 30.35 +/- 3.66 mg, respectively. Although these values diff ered signifi cantly (p < 0.05), the chemical content of the bee venom was the same. The colour of the venom was associated with the material of the electrical conductor used. It was concluded that it would be beneficial to carry out further studies using more colonies along with using residue analysis.Doctoral Thesis The Effect of Electromagnetic Fields (emfs) on Certain Behavioral and Physiological Characteristics of Honeybees (apis Mellifera L.)(2025) Sandalcıoğlu, Zihni Serbay; Erkan, CengizSebepleri tam olarak açıklanamasa da bal arısı koloni kayıplarında artan pestisit kullanımı, hastalık ve zararlıları, küresel iklim değiĢikliği gibi birçok faktörün etkisi araĢtırıcılar tarafından kabul görmektedir. Artan nüfusun da etkili olduğu teknolojiler cep telefonu baz istasyonları ve yüksek gerilim hatları gibi elektromanyetik alan oluĢmasına sebep olan çeĢitli yenilikleri beraberinde getirmiĢtir. Bu yenilikler tamamen doğaya bağımlı bal arılarında gözlenen koloni kayıpları ile elektromanyetik alan arasında iliĢki olup olmadığını tartıĢmaya açmıĢtır. DüĢük frekanslı elektrik kaynaklı elektromanyetik alanların üretici koĢullarında bal arıları üzerindeki etkilerini belirlemeyi amaçlayan çalıĢmada, bakır sarmallar yardımıyla elde edilen 20 μT, 50 μT, 100 μT ve 300 μT etkiler altındaki gruplar yavru üretimi, yavrulu çerçeve sayısı, arılı çerçeve sayısı, uçuĢ etkinliği, uçuĢ yüksekliği, yön bulma, besin kaynağına yönelme ve hafıza bakımından kontrol grubu ile karĢılaĢtırılmıĢtır. Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Arıcılık Uygulama ve AraĢtırma Merkezi Müdürlüğü Arıcılık ĠĢletmesinde yürütülen araĢtırmada her grupta 5‟er koloni yer almıĢtır. Negative binomial regresyon kullanılarak verilerin değerlendirilmesi sonucunda yavru üretimi bakımından 20 μT, 50 μT, 100 μT ve 300 μT etki verilen gruplar arasında fark gözlenmezken yavrulu ve arılı çerçeve saysısı ile uçuĢ etkinliği dikkate alındığında manyetik etki arttıkça koloni geliĢim özelliklerinin olumsuz etkilendiği ortaya çıkmıĢtır. Hırçınlık testi ise kontrol grubuna göre 50 μT, 100 μT ve 300 μT gruplarında siyah toplar üzerindeki iğne sayılarının sırasıyla %63.9, %17.1 ve %38.9 artığını göstermiĢtir. Bal arılarının manyetik etki yayan bobinlerden uçuĢ uzaklıkları dikkate alındığında da tarlacı iĢçi arılarda genel anlamda 100 μT grubunda baĢlayan ve 300 μT grubunda üst seviyeye ulaĢan manyetik etkiden uzak uçuĢ yapma eğilimi ortaya çıkmıĢtır. Farklı iĢ paketleri Ģeklinde yürütülen çalıĢma sonucunda yön bulma testlerinden edilen bulgulara göre; kovandan ayrılırken farklı manyetik alana maruz bırakılan arılarda kovana dönüĢ aĢamasında önemli azalmalar olduğu, manyetik etki altındaki besin kaynaklarına yönelimler bakımından iĢçi arıların az etki bulunan besinleri tercih ettiği ve manyetik alana maruz kalmaları sonucu bal arılarının öğrenilmiĢ bir davranıĢ olan dil çıkartma reflekslerinin etki düzeyine bağlı olarak önemli oranda azaldığı belirlenmiĢtir.Master Thesis The Effect of Varroa Gate Traps on Varroa Population in Van Ecological Conditions(2019) Erdoğanlı, Vesvettin; Erkan, CengizVarroa parazitinin kontrolünde kullanılan kültürel yöntemler kimyasal madde kullanmadan paraziti kontrol etme yöntemi olup paraziti yok etme yerine parazitin zararından korunmak için onu ekonomik zarar eşiğinin altında tutulmasını amaç edinmektedir. Bu amaçla yakın dönemde geliştirilen Varroa Kapısı Tuzağı üreticiler tarafından kullanılmaya başlanmıştır. Ancak etkinliği üzerine bilimsel bir belirleme bulunmamaktadır. Yürütülmesi planlanan araştırma ile Tuzağın koloni varroa populasyonu üzerine etkisi ortaya koyulmaya çalışılmıştır. Çalışmanın bal arısı materyalini 10 adet F1 Kafkas (Apis mellifera caucasıca) kolonisi oluşturmuştur. Tuzak takılmış 5 adet kolunu tuzaksız 5 adet kontrol grubu kolonisi ile karşılaştırılmış ve çalışma sonucunda gruplar arasındaki fark istatistik olarak önemli bulunmamıştır (p<0.05). Arı yetiştiriciliğinde önemli verim kayıplarına neden olan varroa ile mücadelede sentetik yöntemler yerine ürünlerde kalıntı sorunu oluşturmayan ve arı biyolojisine uygun uygulamalar tercih edilmelidir. Bu aşamada tuzak üzerine yeni araştırmaların yapılması yararlı olacaktır. Yürütülecek yeni araştırmaların kolonilerde kapalı yavru gözlerinin minimum olduğu erken ilkbahar ve geç sonbahar dönemlerinde daha fazla sayıda koloni ile planlanması gerekmektedir.Article Effective Control of Varroa Destructor Mites With Juniperus Excelsa, Juglans Regia, Origanum Onites, and Mentha Spicata Leaf Extracts: a Study of Honey Bee Colonies(Taylor & Francis Ltd, 2024) Alparslan, Bayram; Tasli, Hueseyin; Erkan, CengizThis study aimed to assess the efficacy of plant leaf extracts from Juniperus excelsa (J. excelsa), Juglans regia (J. regia), Origanum onites (O. onites), and Mentha spicata (M. spicata) in controlling Varroa destructor (V. destructor) mites, a major cause of honey bee colony loss. This research seeks to identify eco-friendly and sustainable alternatives for pest control in beekeeping practices. Forty honey bee colonies naturally infested with mites were selected. The colonies were divided into five groups, one control group and four treatment groups, which received varying concentrations of the plant leaf extracts. This study was conducted in two phases: determining the optimal dosage and conducting a field study during autumn and spring, during which the mite infestation levels were evaluated using the powdered sugar method. The powdered sugar method revealed that a 25% concentration of plant leaf extract was the most effective. In the autumn treatment, the efficacy rates were 87% for J. regia, 86% for J. excelsa, 83% for O. onites, and 68% for M. spicata. During spring treatment, rates were slightly reduced but remained promising, with 66% for O. onites, 63% for J. regia, 61% for J. excelsa, and 55% for M. spicata. This study highlights that plant leaf extracts offer a viable and eco-friendly alternative to traditional therapies for controlling Varroa in beekeeping when used at the appropriate dosage. This research provides valuable insights into sustainable pest management and the potential for innovative, environmentally friendly pest control solutions based on aromatic plant products.Article The Effects of Different Beehives on Propolis Production and Quality(Soc Brasileira Ciencia Tecnologia Alimentos, 2021) Kiziltas, Habip; Erkan, CengizThe present study was conducted to investigate the effects of wood, styrofoam and plastic beehives on propolis production and phenolic content. In this study, propolis was obtained in three different periods as follows: before, during and after honey production. The yield and quality of the collected raw propolis samples were analyzed. Total phenolic (TP) content, total tannin (TT) content, total antioxidant capacity (FRAP) and phenolic composition were determined as propolis quality parameters. The highest propolis production was determined in wood beehives, followed by styrofoam and plastic beehives in this study. The analysis of temporal propolis production demonstrated that 9.29 +/- 11.37 g was produced in post-season, 2.88 +/- 4.48 g was produced in the season, and 1.23 +/- 0.80 g was produced in pre-season. Duncan and LSD multiple comparison tests, which were conducted to compare the hive groups and the collection periods, demonstrated that the differences were statistically significant (p < 0.05). Furthermore, the highest TP and FRAP values were found in plastic beehives, suggesting that the propolis phenolic content and antioxidant capacity varied based on the hive type and collection period. Practical Application: Effects of hive type on propolis quality.Research Project Farklı İletken Tellere Sahip Kollektörlerin Bal Arısı Zehri İçeriğine ve Üretim Miktarına Etkisi(2022) Erkan, Cengiz; Turan, NazımBal arısı zehri uzun yıllardır araştırmalara konu olmakla birlikte söz konusu araştırmalar daha çok farmakolojik özellikleri üzerine yoğunlaşmış, üretim ve içeriğine etkili faktörler daha az değerlendirme konusu olmuştur. Üretiminde kullanılan kollektör yapısının zehir içeriğine etkisi olup olmadığını ortaya koymayı amaçlayan bu çalışmada pirinç, çelik, alüminyum ve bakır teller takılmış 4 farklı yapıda kollektör kullanılmıştır. Van YYÜ Arıcılık Uygulama ve Araştırma Merkezi İşletmesinde yürütülen araştırmada, her kollektör 4er F1 Kafkas kolonisine yerleştirilerek üretilen zehirler cam plakalar üzerinden kuru olarak hasat edilmiştir. Uygun saklama koşullarında depolanan ürünler üretim miktarı ve melittin, apamin ve fosfolipaz A2 bakımından içerik analizine tabi tutulmuş ve elde edilen verilere uygulanan Duncan ve LSD Çoklu Karşılaştırma testleri sonucunda, zehir üretim değerleri bakımından alüminyum, bakır, çelik ve pirinç teller için sırasıyla 21.025±3.503, 15.083±0.320, 22.375±6.346 ve 30.350±3.660 mg olarak hesaplanan değerler arasındaki fark istatistiksel olarak önemli bulunurken kollektörlerde kullanılan farklı iletkenlerin bal arısı zehri içeriğine etkisinin olmadığı ortaya çıkmıştır. İletken tel farkının üretilen zehirde renk değişimine neden olduğu belirlenen çalışmayla gelecek çalışmaların daha fazla koloni ile yürütülmesinin ve kalıntı analizlerinin de yapılmasının yararlı olacağı sonucuna varılmıştır.Article Hakkâri İlinde Gezgin Arıcılık Faaliyetleri**(2020) Erkan, Cengiz; Kanakan, MesutHakkâri’deki gezgin arıcılık hareketlerinin yönünü, yoğunluklarını ve bazı arıcılık faaliyetlerini belirlemeyi amaçlayan bu araştırmada, Hakkâri’ye farklı bölgelerden gelen 52 ve Hakkâri’den giden 100 olmak üzere toplam 152 arıcı ile yapılan anketlerden elde edilen veriler değerlendirilmiştir. Araştırmada, Hakkâri’ye gelen arıcıların % 40.00’ının Hatay, % 28.85’inin Adana ve % 19.23’ünün ise Şanlıurfa arıcıları olduğu belirlenmiştir. Çalışmada, nektar akımı başlangıcından itibaren kolonilerini nakletmeye başlayan arıcıların büyük çoğunluğu (% 34.62) Hakkari'ye Mayıs ayının son haftasında gelmekte iken, kolonilerini ılıman bölgelerde kışlatmayı hedefleyen Hakkârili arıcıların % 48.00’inin yöreden eylül ayı ortasında ayrıldığı sonucuna varılmıştır. Nektar kaynaklarından daha fazla yararlanmayı sağlayan gezgin arıcılık, yakın zamanda arıcılığın temel gereklerinden biri haline gelmiştir. Bununla birlikte denetimsiz melezlenmelere sebep olması nedeniyle yerel genotiplerin kaybolması gibi olumsuzluklara bağlı olarak, koloni hareketlerinin kontrol altına alınması zorunluluk arz etmektedir. Bu bakımdan sunulan bu çalışma sonuçları, yöre için koloni hareketlerinin düzenlenmesine yardımcı olabilecek niteliktedir.Master Thesis The Impact of Different Beehives on Propolis Production and Content (phenolic Content)(2018) Kızıltaş, Habip; Erkan, CengizAhşap, strafor ve plastik arı kovanlarının propolis üretimine ve fenolik bileşimine etkisini ortaya koymak amacıyla Van ekolojik koşullarında yürütülen araştırmada, toplam 15 adet F1 Kafkas (Apis mellifera caucasica) melezi bal arısı arı kolonisi gruplara 5'er adet gelecek şekilde rastgele dağıtılmıştır. Bal üretim sezonu dikkate alınarak üç farklı dönemde (sezonu başlangıcı, bal üretim sezonu ve bal üretim sezonu sonu) toplanan propolis örneklerinin, üretim miktarlarının belirlenmesinin ardından fenolik içerikleri ve antioksidan kapasiteleri incelenmiştir. HPLC ile 14 fenolik bileşiğin ele alındığı çalışmada ayrıca toplam fenolik madde (TP), Toplam Tanen Miktarı (TT) ve FRAP Değerleri de değerlendirmeye dahil edilmiştir. Çalışmada en yüksek propolis üretimi ahşap kovanlarda belirlenmiş (6.720±11.805 g) bunu strafor (5.140±5.466 g) ve plastik kovanlar (1.338±1.136 g) izlemiştir. Dönem bazında sıralama ise sezon sonu için 9.287±11.362 g, sezon için 2.884±4.478 g ve sezon öncesi için 1.233±0.799 g şeklinde gerçekleşmiştir. Kovan gruplarının ve dönemlerin karşılaştırması için kullanılan Duncan ve LSD çoklu karşılaştırma testleri sonucunda farkların istatistik olarak da önemli (p<0.05) olduğu belirlenmiştir. Ayrıca en yüksek TP ve FRAP değerlerine plastik kovanlarda ulaşılan araştırmada, propolisin fenolik kompozisyonun ve antioksidan kapasitesinin kovan tipi ve toplanma zamanına göre de değişim gösterdiği ortaya çıkmıştır.Conference Object Investigation of the Inhibitory Effect of Bee Venom on Cholinesterase Enzymes(Wiley, 2022) Senturk, Murat; Erkan, Cengiz; Alparslan, BayramArticle İpekböceği Yetiştiriciliğine Güncel Bir Bakış: Diyarbakır Silvan Örneği(2023) Tozkar, Cansu Ozge; Tayuzak, Afife; Erkan, Cengizİpek, dünyada tekstil kullanımında çok düşük bir orana sahip olmasına rağmen önemli bir ticaret ürünüdür. Bununla birlikte üretim ve ihracatta az sayıda ülke söz sahibidir. Türkiye için geleneksel bir faaliyet olarak görülen ipek böceği yetiştiriciliğinin canlandırılmasına yönelik çalışmalara rağmen geçmiş yıllardaki seviyesine ulaşamamıştır. Yürütülen çalışmada dünya ve Türkiye ipek böceği yetiştiriciliğine yönelik genel bir değerlendirme yapılarak ülkenin mevcut durumunu ortaya koyacak Diyarbakır ili Silvan ilçesi örneği verilmiştir. Bu amaçla ilçede üretime devam eden yedi, üretimi bırakmış 46 ve üretim yapmamış 49 kişi ile anket yapılmıştır. Anketler sonucunda üretime devam edenlerin büyük oranda (85.72) çiftçi olduğu ve aralarında kadın üretici kalmadığı belirlenirken üretimi bırakmış olanların % 65.22’sinin 10 yıldan fazla üretim yaptıktan sonra bıraktıkları ortaya çıkmıştır. Daha önce üretim yapmamış olanlardan yarısından fazlasının (%55.10) ipek böceği yetiştiriciliği hakkında bilgi sahibi oldukları belirlenen araştırmada şartlar uygun olsa da sadece %24.49’u üretim yapabilecekleri tespit edilmiştir. Silvan örneği ile yapılan değerlendirmeler ile üretim eğilimin azaldığı günümüz koşullarında kırsal alanda istihdama da olanak sağlayacak ve yetiştiriciliği canlandıracak planlamalara ihtiyaç olduğu sonucuna varılmıştır.Article Landmark-Based Analysis of Honey Bee Wing Variation: Findings From Some Regions of Van, Hakkari (Türkiye) and Iran(Entomological Soc Turkey, Ege Univ, 2025) Akcakaya, Simanur; Erkan, Cengiz; Tozkar, Cansu OzgeThis study investigates the geometric morphometric characteristics of honey bee colonies selected from certain regions of Eastern Anatolia and Iran. Wing samples from 1738 worker bees were collected from stationary colonies in the districts of Van and Hakkari (T & uuml;rkiye), as well as Iran. Shape and size differences were examined using 20 landmark points on the right forewings of the samples. Procrustes ANOVA revealed significant differences between locations and apiaries (p<0.001). Canonical variate analysis (CVA) and principal component analysis (PCA) showed that Geva & scedil; and Iran samples differentiated from other groups. Discriminant function analysis showed significant differences among all locations (p<0.0001). Substantial differences were observed between Iran and other locations, followed by differences between Geva & scedil; and the other locations. The distribution pattern of Hakkari samples being closer to Iranian samples rather than Van samples emerged as an intriguing finding in the study. Deformation grid analysis highlighted specific landmark points contributing to these differences. The results indicate that the geometric morphometric differences in the region have been preserved, while also pointing to the potential hybridization effects caused by migratory beekeeping practices and queen bee trade. This study provides critical baseline data for understanding the morphological variation of honey bees in the region and highlights the importance of conserving locally adapted honey bee populations.Master Thesis Lead (pb) Contents of Honey Produced in Van Region N(2019) Gümüştaş, Yasemin; Erkan, CengizVan yöresinde üretilen bazı balların kurşun (Pb) içeriklerini belirlemek amacıyla yürütülen bu çalışma kapsamında, Van'ın Gürpınar, Gevaş, Çatak, İpekyolu ve ülke bal pazarında önemli bir yere sahip olan Bitlis'in Hizan ilçelerinden 2018 yılı bal üretim sezonunun ardından bal örnekleri toplanmıştır. Toplam 19 adet bal örneği süzme işlemi sırasında olası bulaşanlardan korunmak amacıyla petekli olarak temin edilmiştir. Örneklerin kurşun (Pb) içerikleri ICP-MS (Inductively Coupled Plasma–Mass Spectrometer) cihazı kullanılarak belirlenmiştir. Çalışmada en düşük ve yüksek kurşun içerikleri sırasıyla 0.11 mg/kg ve 0.95 mg/kg olarak ölçülürken tüm örnekler için ortalama değer 0.45 ppm olarak hesaplanmıştır. Gıdalardaki bulaşanlar için maksimum kalıntı limitlerini (Maximum Residue Levels-MRL) 1881/2006/EC sayılı Komisyon Tüzüğünde ele alan Avrupa Birliği, bal için kurşun limitini 0,10 mg/kg olarak ifade etmiştir. Çalışmadan elde edilen içerik değerlerinin Avrupa Birliği'nin belirlediği rakamdan yüksek olması, genel anlamda yörenin çevresel kirleticilerden uzak olması olgusuyla uyuşmamaktadır. Bu aşamada söz konusu araştırmalar için bir yandan örnek temin edilen üreticilerin sezon boyunca koloni hareketlerinin dikkate alınması gerektiği ortaya çıkarırken bir yandan da tartışma konusu olan limit değerlerin yeninden ele alınmasını gündeme getirmektedir.