Browsing by Author "Ertürk, Ömer"

Now showing 1 - 3 of 3

Criticisms and Effects of the Committee of Union and Progress on World War I Policies (1918-1922)
(2024) Ertürk, Ömer; Koçlar, Bekir
Bu çalışmada, İttihat Terakki Cemiyeti ve erkânının I. Dünya Savaşı sırasındaki uygulamalarına yönelik olarak, 30 Ekim 1918 tarihinde imzalanan Mondros Mütarekesi'nden sonraki dönemde öne sürülen suçlamalar, suçlamaların araç ve yöntemleri tespit edilerek tahlil edilmeye çalışılmıştır. I. Dünya Savaşı sırasında yayımlanan belli başlı bazı yabancı propaganda eserlerinde, Ermenilere uygulanan tehcir nedeniyle, cemiyete yöneltilen soykırım suçlamalarının hangi amaca yönelik olarak öne sürüldüğü, resmi Osmanlı kaynakları ve ilgili literatür ışığında incelenerek Türk ve yabancı kamuoyunda İttihatçı karşıtı algının oluşmasındaki rolü ve payı irdelenmiştir. Yine İttihatçı kadrolarının Millî Mücadele'deki rolleri, Millî Mücadele kadrolarının İttihat ve Terakki Cemiyeti ile ilişkileri, İttihatçılara ve İttihatçılığa bakış açıları incelenmeye çalışılmıştır. Millî Mücadele kadrolarında görülen İttihatçı karşıtı algının sebepleri irdelenmiş ve buna öncülük eden isimlerin, Cemiyet'le ilişkileri kritik edilerek İttihatçı karşıtlığına yönelme sebepleri ortaya konulmaya çalışılmıştır. Böylece, I. Dünya Savaşı'nda alınan ağır yenilginin etkisiyle oluşan İttihat ve Terakki karşıtı algının çağdaş literatüre nasıl yansıdığı ve günümüzün siyasal söylemlerini ne ölçüde etkilediği tahlil edilmiştir.
İttihatçıların Yurda Geri Dönme Çabaları ve Türk Kamuoyunda Yarattığı Etki
(2025) Koçlar, Bekir; Ertürk, Ömer
30 Ekim 1918 tarihinde Mondros Mütarekesi’nin imzalanmasının ardından İttihat ve Terakki Cemiyeti’nin önde gelen isimleri olan Enver, Talât, Cemal Paşalar 2 Kasım’ı 3 Kasım’a bağlayan gece bir Alman dretnotuyla ülkeden ayrılmışlardır. Bu isimler Kırım’a vardıktan sonra, Talât ve Cemal Paşalar Almanya’ya giderken Enver Paşa Kırım’da kalarak Kafkasya’ya geçmeyi planlamıştır. Yapmış olduğu girişimler başarısız olunca 1919 yılında Almanya’ya giden Enver Paşa, birkaç girişimden sonra Ağustos 1920’de Moskova’ya gidebilmiştir. Bu sırada Anadolu’da işgallere tepki olarak doğan Millî Mücadele hareketi de İttihatçılar tarafından takip edilmiştir. 1920 yılının sonlarına doğru Enver Paşa ve yanındaki diğer bazı İttihatçıların Türkiye’ye dönme girişimleri gündeme gelmiştir. Millî Mücadele’nin lider kadrosu bu girişimi engellemek üzere birtakım kararlar almanın yanı sıra Enver Paşa hakkında da bazı yayınlar yapmaya başlamıştır. Aynı zamanda Enver Paşa hakkında gerek yurtiçi gerek yurtdışı kanallarından da istihbarat toplama faaliyetleri yürütülmüştür. Birinci Dünya Savaşı’nda Harbiye Nazırı ve Başkumandan Vekili olan Enver Paşa, hakkında yürütülen bu faaliyetler karşısında Mustafa Kemal Paşa’ya bazı mektuplar gönderdiği gibi, Anadolu’da bulunan İttihatçılarla da yurda geri dönme çalışmaları üzerinden haberleşmeye devam etmiştir. Bu çalışmada, İttihatçıların yurda giriş çabalarının yurtdışındaki İttihatçı kadrolar ile Millî Mücadele kadroları açısından nasıl ele alındığını ve Türk kamuoyunda doğurduğu etkileri irdelemeye çalışacağız.
Kıbrıs Sorununun Sezai Karakoç’un Günlük Yazılarına Yansıması
(2022) Ertürk, Ömer
Sezai Karakoç’un diriliş düşüncesi temelde tek bir noktaya odaklıdır: İslâm Birliği. Bu birliğin oluşmasın- da, İslâm milleti, İslâm medeniyeti ve İslâm devleti kavramları temel parametreler olarak bu düşüncenin sütunlarını oluştururlar. Mevcut dünyada var olan elli küsur İslâm Devleti’nin –en azından bu ülkelerde yaşayan halkın kahir ekseriyetinin inancı bakımından- her biri Sezai Karakoç’un zihninde Büyük İslâm Devleti’nin doğal bir üyesidir. Bu devletlerin milleti olan “İslâm Milleti” de bu birliğin taşıyıcısı ve ya- şatıcısı olmak açısından sorumluluk altındadır. Sezai Karakoç’a göre, dünyanın herhangi bir yerinde herhangi bir Müslüman fert veya devlet olarak bir haksızlığa uğrarsa tüm İslâm dünyası bunu kendine yapılmış bir hareket olarak kabul edip karşı koymak durumundadır. Buradan hareketle, Sezai Karakoç 26 Aralık 1963-13 Şubat 1964 tarihleri arasında Yeni İstanbul gazetesinde doğrudan veya dolaylı olarak 13 yazı, Babıalide Sabah gazetesinde 10 Aralık 1967-5 Ocak 1968 tarihleri arasında 3 yazı kaleme alarak, başta Türkiye olmak üzere tüm İslâm dünyasının dikkatini Kıbrıs sorununa çekmeye ça- lışmıştır. Yazılarda daha çok, tarihimize “Kanlı Noel” olarak geçen Kıbrıs olaylarını ve Kıbrıs’taki gelişmelerle, burada alınması gereken önlemlere değinmiştir. Bu sorunları belirttikten sonra, yine Diriliş Düşüncesinin omurgasını temel alarak bir İslâm Birliğine işaret etmiştir.