Browsing by Author "Gül, Meltem"
Now showing 1 - 10 of 10
- Results Per Page
- Sort Options
Master Thesis The Comparative Syntax Study Of Ahmet Hamdi Tanpınar's Novels: Sahnenin Dışindakiler And Aydaki Kadın(2019) Öner, Ergin; Gül, MeltemDil, insanlar arasında anlaşmayı sağlayan en etkili iletişim aracıdır. Bir milletin kendi arasında anlamlı bir şekilde diyalog kurmalarında o milletin dil yapısı ve söz dizimi önemli bir etkendir. Çünkü bir milletin düşünmesi ve kendini ifade etmesi dilinin yapısıyla ilgilidir. Dilin yapısı ise, üretilen eserlerde tüm özellikleriyle ortaya çıkmaktadır. Eserlere yansıyan dilin özellikleri, yapısı etkilendiği kültürler ve zaman içerisindeki gelişimi o döneme ait eserler incelenerek belirlenebilir. Bu çalışmada Ahmet Hamdi TANPINAR'ın Sahnenin Dışındakiler ve Aydaki Kadın romanları söz dizimi açısından incelenmiştir. Yapmış olduğumuz çalışmanın gayesi incelenen romanlardan yola çıkarak Türkçe söz diziminde cümle ögelerinin ve kelime gruplarının eserlerde nasıl kullanıldıklarını ortaya çıkarmaktır. Çalışmamızda belirtilen romanlarda söz dizimi unsurları göz önünde bulundurularak incelenmiş olup eserlerden örnek cümlelere yer verilmiştir. Çalışmamız üç bölümden oluşmaktadır: Birinci bölümde kelime gruplarının tanımı yapılarak eserlerden örnekler verilmiştir. İkinci bölümde cümlenin ögelerinin neler olduğu belirtilerek, örnek cümleler verilmiştir. Üçüncü bölümde ise cümle çeşitleri alt başlıklarıyla sunulup adı geçen eserlerden örnek cümleler verilerek çalışma sonlandırılmıştır. Anahtar Kelimeler: Türk Dili, Söz Dizimi, Kelime Grupları, Cümle Çeşitleri Sayfa Sayısı: 133 Danışman: Doç. Dr. Meltem GÜLArticle Derleme Sözlüğü’nde Yer Alan Beden Hastalıkları ile İlgili Söz Varlığı(2022) Yüksel, Fatma; Gül, MeltemDil, duygu ve düşünceleri ifade etmeyi sağlayan, bir toplumun kültürünü şekillendirirken aynı zamanda ondan etkilenen en temel iletişim aracıdır. İnsanoğlu yaşamı boyunca bir durum veya olayla karşılaşırken kavramları adlandırmada farklı yaklaşımlar izlemiştir. Bu nedenle geçmişten günümüze kadar sözcüklerin hangi dönemlerde hangi anlam ve şekillerde kullanıldığının belirlenmesi önemlidir. Bu kapsamda dikkat çeken eserlerden biri olan Türkiye’de Halk Ağzından Derleme Sözlüğü, içerdiği zengin kavram çeşitliliği nedeniyle önemli çalışmalardandır. Sözlük, yurdumuzun farklı bölgelerinde halk ağzından sözlerin derlenmesi ile oluşturulmuştur. Bu sebeple Derleme Sözlüğü, Türk dilinin aynası olması bakımından önemli çalışmalardandır. Bu çalışmada yansıttığı ağız özellikleri açısından birçok kavramı barındırması ile dikkat çeken Derleme Sözlüğü’nden hareketle bedensel hastalıkların söz varlığı tespit edilerek incelenmeye çalışılmıştır. Çalışmada Türk Dil Kurumunun yayınladığı 12 ciltlik Derleme Sözlüğü temel alınarak bedensel hastalıkların söz varlığı incelenmiş, aynı zamanda konuyla ilgili tarihî ve çağdaş kaynaklar taranıp söz varlığı saptanmaya çalışılmıştır. Sözcükler incelenirken kullanılan kaynaklarda aynı söz varlığı bulunuyorsa (+) bulunmuyorsa (-) işaretleri konulmuştur. Derleme Sözlüğünde tespit edilen beden hastalıkları ile ilgili söz varlıklarından bazılarının Eski Türkçeden Türkiye Türkçesine kadar kullanılmış olduğu belirlenmiştir. Belirlenen bu unsurlar tek tek gösterilmiştir. Çalışmada Derleme Sözlüğünde beden hastalıkları ile ilgili görevli kelimeler tespit edilmiş, tespit edilen kelimeler kaynak eserdeki yazımına bağlı kalınarak aynen aktarılmıştır.Master Thesis The Folkloric Elements in Novels and Stories of Fatma Barbarosoğlu(2021) Taş, Melik; Gül, MeltemKültür, toplumların hayat tecrübelerini geçmişten geleceğe bir miras olarak bırakmalarını sağlayan duygu ve düşünceler topluğudur. Bu çalışmada, halk kültürünü ve yaşantısını eserlerinde ustalıkla işleyen yazarımız Fatma Barbarosoğlu'nun roman ve hikâyelerinde halk bilimi unsurlarını ne ölçüde kullandığı incelenmektedir. Birinci Bölüm'de, yazarın hayatı ve edebi kişiliği hakkında bilgi verilmektedir. İkinci Bölüm'de, yazarın roman ve hikâyelerinde hem halk edebiyatı unsurları ve yazarın bunları kullanım şekilleri ele alınmış hem de halk bilimi unsurları ve kullanımları incelenmektedir. Sonuç olarak görülüyor ki Fatma Barbarosoğlu içinde bulunduğu toplumu, zamanı, sosyal meseleleri ve halk kültürünü roman ve hikâyelerinde ustaca yansıttığı görülmektedir. Anahtar Kelimeler: Fatma Barbarosoğlu, Roman, Hikâye, Halk Bilimi UnsurlarıArticle İran (Azerbaycan) Türkçesinde Şimdiki Zaman, Duyulan Geçmiş Zaman ve Geniş Zaman Kullanımları(2015) Gül, MeltemHazar'ın güneyinden batıya uzanan ve Azerbaycan, Anadolu, Adalar, Rumeli, Irak ve Suriye'de konuşulan Türkçeye Batı Türkçesi denmektedir. Bugünkü yazı dillerinin sınıflandırılmasında Türkiye Türkçesi, Gagavuz Türkçesi, Azerbaycan Türkçesi ve Türkmen Türkçesi Batı Türkçesi grubunda yer almaktadır. Türk yazı dilinin bu kolu Oğuz lehçesine dayandığı için Oğuz grubu olarak da adlandırılır. Bugün Batı Türkçesi varlığını dört kolda devam ettirmektedir. Gagavuz Türkçesi de Sovyetler Birliğinin dağılmasından sonra edebî dil olma yolunda büyük gelişmeler göstermektedir. Türkmen Türkçesi, yüzyıllarca Doğu Türkçesinin etkisi altında kaldığından Türkiye Türkçesine yakınlığı Azerbaycan Türkçesi kadar değildir. Osmanlı ve Azeri Türkçesi aynı yazı dilin gelmişlerdir ve bundan dolayı da aralarında çok belirgin farklar görülmez. Daha sonra Eski Türkiye Türkçesi döneminde başlayan ve XV. yüzyıldan sonra kesinleşen bir farklılık dönemi olmuştur. Bu farklılaşmanın nasıl olduğuyla ilgili tam bir netlik olduğu söylenemez. Osmanlı ve Azeri Türkçesi her ikisi de Oğuz Türkçesini kullandığı halde yapı bilgisinde dikkat çekici farklılıklar olduğu görülmektedir. Fiil çekimleri de bu farklılıkların bulunduğu yapıların başında gelmektedir. Bu çalışmada şimdiki zaman, geniş zaman ve duyulan geçmiş zamanın Azeri Türkçesinde Türkiye Türkçesinden farklı kullanımı ortaya konulmuştur. Duyulan geçmiş zaman için -Up eki kullanılır. Bu kullanım 1. Tekil ve 1. Çoğul şahıslar için geçerli değildir. Türkiye Türkçesinde kullanılan -Ir/ -Ur ve -r ekleri, Azeri Türkçesinde geniş zamanı karşılamaz. Bunun yerine bu kip -(y)Ar eki ile karşılanır. Azeri Türkçesinde şimdiki zaman Türkiye Türkçesinden farklı olarak -ir, -ır, ur, -ür ekleri ile karşılanır. Bu çalışmada Türkiye Türkçesinden daha farklı örneklendirilmiştir. Bu şekilde Azeri Türkçesiyle Türkiye Türkçesi arasındaki bazı fiil çekimlerindeki farklılıklara bir bakış açısı oluşturulmuşturMakalenin giriş kısmında Azerbaycan'daki dilin Osmanlıcadan nasıl farklılaştığı anlatılarak Azerbaycan Türkçesi ile Türkiye Türkçesi ve ağızları arasında hem benzerlikler hem de farklılıkların varlığından bahsedilmiştir. Duyulan geçmiş zaman ekinin kullanımıyla ilgili olarak A. von Gabain'in Eski Türkçenin Grameri adlı eseri, Faruk Timurtaş'ın Eski Türkçenin Grameri ve Zeynep Korkmaz'ın Türkiye Türkçesinin Grameri adlı eserine başvurularak bu zamanın kip eki olan -mış'ın tarihsel gelişimi ve kullanımıyla ilgili bilgiler verilmiştir. Azeri Türkçesinde duyulan geçmiş zamanın 2. tipinin -up /-üp eki ile karşılandığı ve çekimde zamir kökenli şahıs eklerinin kullanıldığı ancak, teklik ve çokluk 1. şahısların bu eki almadığı belirtilmiştir. Bu durumun Eski Anadolu Türkçesine dayanan bir Azeri özellik olduğu ve -up, -üp ulaç ekinin çekimli fiil olarak kullanılmasının eski bir birleşik çekimden kalmış bir durum olduğu anlatılmıştır. Azericedeki farklı fiiller ele alınarak buna göre olumlu geniş zaman ve olumsuz geniş zaman çekimi yapılmıştır. Bu kullanımla ilgili olarak Habib Sahir'in, Abbas Abdullah'ın ve Şehriyar'ın şiirlerinden örnekler verilmiştir. Geniş zaman kullanımında ise bu ekin belirsiz gelecek zaman olarak ifade edildiği belirtilmiştir. Türkiye Türkçesindeki -Ir/ -Ur ve -r ekleri, Azeri Türkçesinde geniş zamanı karşılamadığı geniş zaman ekinin sadece -Ar şeklinde olduğu görülmektedir. Türkiye Türkçesinde geniş zamanı ifade eden -Ir/-Ur ekinin, Azeri Türkçesinde şimdiki zaman eki olarak kullanıldığı belirtilmiştir. Bu ekin Eski Türkçe döneminde kelimelere göre kullanıldığı belirtilerek bugün Azeri Türkçesinde geniş zaman -Ar ekinin özellikle hangi fiillerle kullanıldığı bilgisine yer verilmiştir. Öncelikle Azerbaycan Türkçesinde zamir kökenli olan şahıs ekleri tablosu verilmiş sonra gelmek fiili ele alınarak buna göre olumlu geniş zamanın çekimi yapılmıştır. Azeri Türkçesinin en yaygın geniş zaman eki olan -er, -ar ekinin ünlü ile biten kelimelere araya -y yardımcı sesi gelerek kullanıldığı belirtilerek bu durum örneklendirilmiştir. Ayrıca geniş zamanın olumsuzunda ve ünlü ile biten fiillerde sadece -r şeklinin kullanıldığı görülmektedir. Bu zaman çekiminde şahıs zamirlerinin -em şeklinde olması da Azeri Türkçesiyle Osmanlı Türkçesi arasında belirli ayrılıklardan birini oluşturan önemli bir Azeri özelliktir. Görülen geçmiş zaman ve şart çekiminde çokluk birinci şahıs eki olan -k ve -k Azercide -iú, -uú, -üú şeklinde kullanılarak genişlemiştir. Kerkük Türkçesinde geniş zamanın çokluk üçüncü şahsında Azeride r > l değişikliği daima olmaktadır. Geniş zamanın olumsuzunda, olumsuzluk eki ile zaman ekinin kaynaşmış biçimi yani 1. teklik ve çokluk şahıslar -mAr-eki ile ikinci, üçüncü teklik ve çokluk şahıslar ise -mAz- eki ile kurulur. Bunun yanı sıra -mar, -mer ekinin Kuzey Azerbaycan ağızlarının birinci tekil şahsında, -maz, -mez eki ise ikinci tekil şahısda daha sık kullanılmaktadır. Bu zaman kullanımı için Bulud Karaçorlu Sehend, Şehriyar, Mehemmed Hüseyin Sahhaf Cennetimegam, Coşgun, Nebi Hazri, Rüstem Behrudi'nin birçok şiirleriyle beraber kim tarafından yazıldığı belli olmayan ananim bir Azeri türküsüne de yer verilmiştir. Şimdiki zaman eki için Eski Türkçe dönemine bakıldığında özel bir ek kullanılmadığı, geniş zaman başlığı altında verilen -ır, -ir, -ur, ,- ür, -ar, -er eklerinin anlam olarak şimdiki zaman yerine de kullanıldığı görülmektedir. Gagauz, Türkmen ve Anadolu Türkçesine bakıldığı zaman ortak kullanımların olduğu ve Azerbaycan Türkçesinde şimdiki zaman çekiminin Oğuz Grubu Türkçesiyle benzerlik gösterdiği ve şimdiki zaman ekinin Azeri Türkçesinde Eski Türkçedeki şekli devam ettirdiği görülmektedir. Şimdiki Zaman kipinin -makda/ -mekde ekli çekimi Azeri sahasında pek görülmeyen Türkiye Türkçesinin bir kullanılışıdır. Bu kullanım sadece 3. tekil şahıs ekinde görülmektedir. Güney Azerbaycan'da görülen ikinci bir şimdiki zaman eki de -ırı/ -iri ekli çekimdir. Şimdiki zamanın olumsuzunda ekin vokali olumsuzluk ekinin vokali ile birleşir ve -r imiş gibi görünür. Şimdiki zamanın olumlu kDoctoral Thesis Muhammed Badamyari, Hikayat: Literature Review-Text-Dictionary(2012) Gül, Meltem; Önler, ZaferTez çalışmamıza konu olan Hikayat adlı manzum yazma eser, XVII. yüzyıl mutasavvıf şairlerinden Muhammed Badamyari tarafından yazılmıştır. Altı yüz sayfa olan eser farklı konularda birçok hikÀyenin birleşmesinden oluşmaktadır. Azeri Türkçesiyle yazılmıştır. Konusu dolayısıyla tasavvuf terimleri açısından oldukça zengindir.Çalışmamız giriş, dil incelemesi, eserin transkripsiyonlu (çeviri yazılı) metni ve sözlükten oluşmaktadır.Giriş bölümünde, yazma eserin tanıtımı yapılmıştır. Eserin nerede, hangi kayıt numarasıyla yer aldığı, biçim özellikleri ve hangi bölümlerden oluştuğu hakkında bilgi verilmiştir.Dil incelemesi bölümü yazım özellikleri, ses ve yapı bilgisinden oluşmaktadır. Metinde tam bir inceleme yapılmamış daha çok Türkiye Türkçesiyle Azeri Türkçesinin farklılaşan yönleri belirlenmeye çalışılmıştır.Yazım bölümünde metindeki ünlü ve ünsüzlerin yazımları ve bu yazımların kendi içindeki tutarlılıkları belirlenmeye çalışılmıştır. HikÀyÀt'ın yazım açısından çok tutarlı olduğu söylenemez. Özellikle aynı sözcüğün farklı biçimlerde yazımlarına rastlanmaktadır.Azeri Türkçesiyle yazılan Hikayat adlı eserde ses bilgisi bölümünde ses olayları ve ünlü uyumları üzerinde durulmuştur. Eserde Azeri Türkçesiyle Türkiye Türkçesi arasındaki benzerlikler ve farklılıklar belirlenmeye çalışılmıştır. Hikayat'ta uyumu bozan bazı eklerin oluşturduğu istisnalar dışında büyük ünlü uyumu tam olduğu görülmüştür. Hikayat metninde dudak uyumu henüz tamamlanmış değildir. Uyuma aykırılıklar dikkat çekici ölçüdedir. Ötümlüleşme konusunda tam bir kararlılık olduğu söylenemez.Yapı bilgisi bölümünde Azeri Türkçesini Türkiye Türkçesinden ayırıcı yapılar üzerinde durulmuştur. Ad durum eklerinden belirtme eki Azeri Türkçenin bir özelliği olarak Türkiye Türkçesinden farklı bir kullanıma sahip olduğu görülmektedir. Metinde özellikle eylem çekimi konusunda şimdiki zaman, geniş zaman ve görülen geçmiş zaman eklerinde Azeri Türkçesinin özelliklerini taşıyan eklerin kullanıldığı görülmektedir.Metin bölümünde yazma eserin çeviri yazısı yapılmıştır.Sözlük bölümü, metinde yer alan sözcüklerin tümünü içermektedir. Sözlük oluşturulurken kelimelerin metindeki anlamları esas alınmış ve sözcüklerin kökenleri de belirtilmiştir. Ayrıca bir özel adlar dizini yapılmıştır. Dizin oluşturulurken madde başlarının tek bir sözcüğe indirgenmesine dikkat edilmiştir.XVII. yüzyılda yazılmış olan bu eserin metninin çeviri yazıya aktarılması, farklı alanlarda çalışan bilim adamlarına sağlam bir malzeme sunacaktır. Eser tasavvufa ilişkin bir metin olması dolayısıyla edebi metinlerden farklı bir söz varlığına sahiptir. Bu söz varlığının ortaya çıkarılması bir yandan Türk dili alanında çalışan bilim adamlarına malzeme sağlarken, öte yandan Tasavvuf terimleri sözlüğüne katkıda bulunacak ve XVII. yüzyıl tasavvuf metinleri üzerine çalışacak olanlara kaynak işlevi görecektir.Ayrıca eser, hem Orta Osmanlıca denilen dönemin özelliklerini yansıtması hem de Azerbaycan Türkçesinin özelliklerini taşıması bakımından dikkate değerdir. XVII. yüzyıl Azeri Türkçesiyle, Türkiye Türkçesi arasındaki farkların ortaya konulmasına büyük ölçüde katkıda bulunacak bir çalışmadır.Master Thesis Syntax Analysis On Tarik Buğra's Novel Called Yağmur Beklerken(2019) Ersoy, Fesih; Gül, MeltemBu çalışmada Tarık BUĞRA'nın Yağmur Beklerken adlı romanda Türkçe söz dizimi açısından incelenecektir.Bir dilin yapı taşı ses ve seslerden meydana gelen sözcüklerdir; ancak dilin temeli ve onun diğer dillerden ayıran ise o dilin dizgi sistemidir.Master Thesis Syntax review of Reşat Nuri Güntekin's novel named stamp(2024) Yüksel, Fatma; Gül, MeltemDoğal dillerin yöntem veya kurallarını araştıran kelime grupları ve cümle unsurlarının arasındaki bağlantıları inceleyen bilim dalı söz dizimi olarak adlandırılmıştır. Söz dizimi cümle kurmanın temel unsurudur. Bu sebeple dili doğru ve etkili kullanmak için o dilin hakimi olmak gerekir. Kullanılan dilin kurallarının anlaşılmış olması o dilde yapılacak iletişimin doğru ve sağlıklı şekilde gerçekleşmesini sağlar. Söz dizimi sözcüklerin yan yana gelerek meydana getirdikleri yapıları ve bu yapıların cümleye kattıkları yeni anlamların birbiriyle olan ilişkilerini inceler. Bu sebeple eserler üzerinde birçok söz dizimi çalışması yapılmıştır. Bu çalışmada edebiyatımıza birçok eser kazandırmış olan Reşat Nuri Güntekin'in Damga adlı romanı söz dizimi kapsamında incelenmiştir. Çalışmada amaç, söz konusu olan eserde cümle kuruluşlarının nasıl olduğunu, eserdeki söz öbeklerini, cümle türlerini, yapılarını eserden örneklerle ayrıntılı bir şekilde göstermektir. Yazarın Türkçeyi ne şekilde kullandığını ve söz dizimine nasıl yansıttığını görmek amaçlanmaktadır. Bu çalışma, beş başlık altında incelenmiştir. İlk bölümde yazarın hayatı, eserleri ve bu çalışmanın kaynağı olan romanın özeti verilmiştir. İkinci bölümde cümle öğeleri sırasıyla özne, yüklem, yer tamlayıcısı, nesne, zarf tümleci, cümle dışı unsur şeklinde ve alt başlıklara ayrılarak örneklerle ortaya konmuştur. Üçüncü bölümde cümleler anlamlarına göre ve yapılarına ayrılarak açıklanmıştır. Dördüncü bölümde eserde bulunan kelime grupları incelenmiş araştırmacı yazarların ele alınan başlıklar üzerindeki görüşlerine yer verilmiştir. Beşinci bölümde cümle tahlilleri söz dizimi kaidelerine göre Damga romanından cümleler ele alınarak söz dizimi açısından incelenmiştir. Sonuç bölümünde ise çalışmaya ait bulgular değerlendirilerek sıralanmıştırMaster Thesis The Syntax Study of Peyami Safa's Novel's: Canan(2019) Öztürk, Sadullah; Gül, MeltemDil duygu ve düşüncelerin paylaşılmasını sağlayan en iyi iletişim yoludur. Çünkü insanlar anlatmak istediklerini dil sayesinde daha güzel ifade ederler. Dilin bunu gerçekleştirebilmesi o dile ait söz diziminin yapı ve anlam bütünlüğüyle mümkün olur. Bu bütünlük o dilde yazılmış edebi eserlerde ortaya çıkar. Edebi eserler dile ait özellikleri, dilin zaman içindeki gelişimini gösteren bir ayna vazifesi görür. Bundan ötürü söz dizimi çalışmalarında genel olarak edebi eserlerden yararlanılmaktadır. Bu çalışmada Peyami Safa'nın Canan romanı söz dizimi açısından incelenmiştir. Yapılan çalışmanın amacı incelenen romandan hareketle Türkçe söz diziminde kelime gruplarının, cümle ögelerinin ve çeşitlerinin eserde nasıl kullanıldığını ortaya çıkarmaktır. Çalışmada belirtilen roman, söz dizimi unsurları göz önünde bulundurularak incelenmiş ve eserden örnek cümlelere yer verilmiştir. Çalışma üç bölümden oluşmaktadır: Birinci bölümde kelime grupları hakkında bilgi verilerek bu grupların neler olduğu romanda bulunan örneklerle gösterilmiştir. İkinci bölümde cümlenin ögelerinin neler olduğu belirtilerek örnek cümleler verilmiştir. Üçüncü bölümde ise cümle çeşitlerinin neler olduğu belirtilerek adı geçen romandan örnek cümleler verilmiştir.Master Thesis Syntax Study on the Novel ' by Orhan Kemal(2019) Sağırdağ, Cahit; Gül, MeltemDil, insanlar için önem taşıyan bir iletişim kaynağıdır. İnsanoğlu var olduğundan beri iletişim kurmak için dile ihtiyaç duymuştur. Dilsel iletişim, yazılı ve sözlü olarak işlev görmüştür. Sözlü iletişim herkes tarafından rahatlıkla anlaşılırken, yazılı iletişimin anlaşılabilmesi için belirli bir eğitimin alınması gerekir. Dil eğitiminin ise bazı kuralları vardır. Bu kurallar, Türkçe söz dizimi üzerine çalışanlar tarafından gramer ve dil bilgisi gibi isimlerle adlandırılmaktadır. Dil bilgisinin bir konusu da söz dizimidir. Türkiye Türkçesi söz dizimi üzerine çalışanlar, söz dizimini genel olarak cümle öğeleri, cümle çeşitleri ve kelime grupları başlığı altında ele almışlardır. Orhan Kemal'in Cemile adlı romanı üzerine söz dizimi çalışması ise Leyla Karahan'ın 'Türkçede Söz Dizimi' adlı kitabındaki tasnife uyularak yapıldı. Orhan Kemal'in Cemile adlı romanındaki söz dizimi incelemesi, üç bölümde ele alındı. İlk bölümde, yazarın hayatı, sanat anlayışı, eserleri ve Cemile adlı romanı üzerinde duruldu. İkinci bölümde, kelime grupları ana başlığı altında tanımlarına, dilcilerin bu konular hakkındaki görüşlerine ve romanda tespit edilen kelime grupları ile ilgili örneklere yer verildi. Son bölümde ise cümle ana başlığı altında, cümlenin öğeleri ve cümle türleri ele alındı. Ayrıca dilcilerin bu konular hakkındaki görüşlerine ve romanda tespit edilen bazı cümle tahlillerine yer verildi. Çalışmanın amacı, Orhan Kemal'in Cemile adlı romanında dilin hangi işlevlerini kullandığına değinerek, cümle bilgisi, kelime bilgisi, hakkında bilgi vermek ve Türkiye Türkçesi söz dizimi çalışmalarına katkı sağlamaktır. Anahtar Kelimeler: Orhan Kemal, Cemile, Söz Dizimi, Kelime Grupları, Cümle.Master Thesis Van Saray Dialect (review Text Dictionary)(2022) Ankay, Nursen; Gül, MeltemBir toplumun varlığının en büyük sembolü, onu ortak bir payda etrafında toplayan ve kutsal değerlerinin taşıyıcısı olan dilidir. Toplumun içindeki maddi ve manevi değerleri oluşturan ve yarınlara taşıyan dilin, bölgeden bölgeye, yöreden yöreye değişen ağız özellikleri, bir dilin bilinmezlerinin kilit noktasıdır. Ağız araştırmaları, bir milletin kültürüne ve tarihine ışık tutarak milli değerlerini yansıtması bakımından büyük önem taşıyan çalışmalardır. Bir bölgede veya yörede konuşulan yerel ağız özelliklerinin toplanarak incelendiği bu çalışmalar; ayrıca Türk dilinin geçmişinden bugününe gelenek, görenek, din, sanat ve tarihine açılan bir penceredir. Türkiye'nin Doğu Anadolu Bölgesi'nde bulunan Van ilinin Saray ilçesinin ağız özelliklerinin derleneceği bu çalışma; Giriş, İnceleme, Metinler ve Sözlük başlıklarından oluşan ana bölümlerle kurulmuştur. Giriş bölümünde, yapılan çalışmanın amacı, hedefi ve yöntemlerinden söz edildikten sonra Van ili ve Saray ilçesi detaylı bir biçimde tanıtılmıştır. İnceleme bölümünde, Ses Bilgisi ve Biçim Bilgisi alt başlıkları altında yöreden toplanan veriler, ses bilimsel ve yapı bilimsel açılardan ele alınmıştır. Metinler bölümünde, Saray ilçesinden derlenmiş olan ve çeviri yazı işaretleri ile yazıya geçirilmiş olan veriler, metne aktarılmış olarak gösterilmiştir. Sözlük bölümünde ise metinlerdeki Türkiye Türkçesi yazı dilinden farklı söyleyiş ve biçime sahip sözcük ve sözcük grupları açıklanmıştır. Bu çalışmanın konusu, yapılan araştırmalar sonucunda Van'ın Saray ilçesinin ağız özelliklerine yönelik bu nitelikte bir çalışmanın henüz yapılmamış olması ile belirlenmiştir. Çalışmada, duru söylemlerin derlenmesi için, araştırma sahasının tarihî değerleri ve etnik kökeni üzerinde durulmasına dikkat edilmiştir. Böylece ağız araştırmalarına bir katkı sunmak istenilerek bu yönde bir eksikliğin giderilmesi amaçlanmıştır.