Browsing by Author "Gülyüz, Nilay"
Now showing 1 - 2 of 2
- Results Per Page
- Sort Options
Master Thesis Determination of Geological and Mineralization Characteristics of Carbonate Hosted Pb-Zn Occurrences Around Bilgi-Çatak (van)(2022) Demirsoy, Reşat; Gülyüz, NilayBu tez çalışmasının amacı Bilgi-Çatak (Van) civarındaki karbonatlı Pb-Zn oluşumlarının jeolojik ve mineralizasyon özelliklerini belirleyerek oluşumların mineralizasyon tipini belirlemek ve bölgenin jeodinamik evrimi içerisindeki yerini anlamaktır. Bu bağlamda, çalışma sahasında jeolojik ve yapısal haritalama çalışmaları yapılmış, oluşumların sahada makroskopik mineralizasyon özellikleri incelenmiş ve petrografik, XRD ve jeokimyasal analizler gerçekleştirilmiştir. Buna göre; ilgili karbonatlı Pb-Zn oluşumlarının gözlendiği rekristalize kireçtaşları Bitlis metamorfitlerinin üst birliğine dahil Permiyen karbonat platformlarına aittir. İlgili oluşumların baskın olarak KD-GB uzanımlı normal faylar ve ilişkili dilatasyon zonları içerisinde gözlenmesi genişlemeli fay sistemlerinin mineralizasyon esnasında cevherli akışkanlar için yapısal kanallar olarak rol oynadığını göstermektedir. İlgili Pb-Zn oluşumları ornatma, boşluk doldurma ve breşik olmak üzere üç farklı doku sunmaktadır. İlgili oluşumlar ikincil süperjen mineraller açısından zengin olup bu durum cevherleşme sonrası süperjen oksidasyonu göstermektedir. Hipojen cevher minerali olarak nadir sfalerit olarak tespit edilirken, kalsit ve kuvars yaygın hipojen gang minerallerini temsil etmektedir. Buna ek olarak, süperjen cevher mineralleri smitsonit, hidrozinkit, zinkit, hemimorfit, serüzitten oluşurken süperjen gang mineralleri götit ve hematitle temsil edilen demir oksit mineralleridir. Jeokimyasal analizlere göre ilgili oluşumlar Pb'ye (%3.15 ) kıyasla Zn (%4.5) açısından zengindir. Sonuç olarak, Bilgi-Çatak karbonatlı Pb-Zn oluşumlarını bir MVT Pb-Zn yatağı özellikleri göstermektedir. ~KD-GB uzanımlı cevherleşme barındıran normal faylar ve mineralizasyon sonrası gelişen fayların bölgenin jeodinamik evrimi çerçevesinde değerlendirilmesi ilgili oluşumları barındıran fayların Bitlis Masifinin Anadolu Plakasıyla Geç Kretase (85-70 My) döneminde çarpışması esnasında ve/veya hemen öncesinde dalan levhanın kuzeyinde gelişen fleksürel bükülmeyle ilişkili olduğunu ve cevherleşmenin en erken yaşının Geç Kretase (85-70 My) olduğunu ortaya koymaktadır. Anahtar kelimeler: Çatak, Doğu Anadolu, Karbonatlı Pb-Zn yatakları, Mississippi vadisi tipi, Torid karbonat platformu, Van.Master Thesis Evaluation of Geo-Engineering Properties of Antique Water Structures Around Tushpa, Van Region(2018) Gülyüz, Nilay; Selçuk, LeventUrartular (M.Ö. 850-600) Van yöresinde sulama kanalları, bent, baraj, vb. yapı içeren etkin bir sulama sistemi inşa etmişlerdir. Bu antik yapılar tarihsel süreç içerisinde hasar görmüş olsa da, bir kısmı günümüzde hala işlevini sürdürmektedir. Bu çalışmanın amacı, Van bölgesi Urartu dönemi su yapılarının jeo-mühendislik özelliklerinin incelenmesi ve bu yapıların günümüz modern baraj/bent yer seçim ve tasarım kriterleri açısından değerlendirilmesidir. Bu amaçla, söz konusu yapıların üzerinde bulunduğu jeolojik birimler, yapıların geometrileri ve yapı malzemeleri belirlenmiştir. Arazi ve laboratuvar çalışmalarından elde edilen malzeme parametreleri kullanılarak, Faruk bendinin sismik performansı boş ve dolu rezervuar koşullarında sonlu eleman analiz programı 'Ansys Workbench' ile değerlendirilmiştir. Yapılan arazi çalışmalarında, su yapılarının büyük bir kısmının uygun jeolojik birimler üzerinde inşa edildiği, inşalarında jeolojik birimlerin tabaka pozisyonu gibi kritik jeolojik özelliklerin dikkate alındığı ve topografyadan yararlanıldığı görülmüştür. Yapıların Urartular tarafından ortaya konulan yer seçimi ve tasarımına ait bu ilk uygulamalar, günümüz modern saha seçimi ve tasarım kriterlerini anımsatmaktadır. Faruk bendi üzerinde yapılan sismik performansa dayalı analizlerde, bendin bölgeyi karakterize eden depremlerden dolayı ciddi bir hasar görmediği, ancak belirli bir deformasyona maruz kaldığı belirlenmiştir. Söz konusu deformasyonların tarihsel süreçteki farklı sismik yüklerin etkisiyle gelişebileceği söz konusudur. Dolayısıyla, bendin bu deformasyonlara bağlı olarak su tutma özelliğini yitirmesi ve yapısı boyunca ve/veya temelindeki jeolojik farklılıklardan kaynaklı olarak zamanla aşınarak yıkıldığı çıkarımı yapılabilir.