Browsing by Author "Gencer, Mehmet"
Now showing 1 - 6 of 6
- Results Per Page
- Sort Options
Article Akciğer Kanserlerinde Beta Hcg, Cea, Ca19-9, Ca15-3, Ca125 Tümör Belirteçlerinin Tanısal Değerleri(2003) Dülger, Haluk; Gencer, Mehmet; Zehir, İsmail; Uzun, KürşatBu çalışmada akciğer kanserli 25, benign akciğer hastalıklı 20 olgunun serum ve bronş lavajında, sağlıklı 20 kişinin serumunda ferritin, $beta$-HCG, CEA, CA 19-9, CA 15-3 ve CA 125 çalışılarak akciğer kanserinde tümör belirteçlerinin tanısal değeri araştırıldı. Çalışmada elde edilen değerlere göre akciğer kanseri ile benign akciğer hastalıklı grup arasında ortalama bronş lavajı $beta$-HCG, CA 125, CA 19-9 ve ferritin yönünden istatististiksel olarak anlamlı farklılıklar vardı. Ferritin ve CA 15-3 hariç diğer tümör belirteçlerinin tümünde ortalama bronş lavajı değerleri serum değerlerinden istatistiksel olarak yüksekti. Tümör belirteçlerinden ferritin $beta$-HCG, CEA, CA 15-3, CA 125 ve CA 19-9 için hesaplanan spesifite değerleri serum için sırasıyla; %88, %100, %75, %33, %79 ve %92, bronş lavajı için; %100, %67, %100, %100 ve %100 idi. Sensitivite değerleri ise seram için; %53, %27, %53, %87, %67 ve %33, bronş lavajı için; %77, %87, %71, %36, %73 ve %30 olarak hesaplandı. Sonuç olarak akciğer kanserli olgularda bronş lavajında tömür belirteçlerinden özellikle ferritin, $beta$-HCG, CA 125 ve CA 19-9 'un ayırıcı tanıda önemli olduğu fakat hiçbirin kesin tanıda yeterli spesifite ve sensitiviteye sahip olmadığı gözlendi. Bununla birlikte bronş lavajı ve serumda tümör belirteçlerinin bırakılmasının diğer tanı yöntemleri ile birlikte değerlendirildiğinde yararlı olabileceği düşüncesindeyiz.Other Bronkojenik Kist: Olgu Bildirimi(2000) Etlik, Ömer; Uzun, Kürşat; Gencer, Mehmet; Temizöz, Osman; Sakarya, Mehmet EminBronkojenik kişiler trakeobronşial ağacın anormal tomurcuklanması sonucu oluşur. Genellikle orta mediastende ve karinaya komşu olarak yerleşirler. Bronkojenik kist öksürük ve dispneye neden olabilir. Göğüs radyografisinde orta medtastende yuvarlak veya oval kitle şeklinde görülür. Bilgisayarlı tomografide kist veya solid kitle yoğunluğunda kitlenin görülmesi ile bronkojenik kist tanısı düşünülür. Bu makalede, öksürük ve dispneye neden olan bronkojenik kist olgusu radyolojik bulguları ile birlikte sunulmuştur.Other Bronş Astmalı Olgularda Serum Lipid Düzeyleri(1997) Gülsün, Abdullah; Gencer, Mehmet; Ceylan, Erkan; Kara, Mehmet; Aslan, Recep; Şekeroğlu, M. Ramazan; Tarakcioglu, MehmetBu çalışma bronş astmalı hastaların serum lipid seviyelerini incelemek amacıyla yapıldı. Çalışmada 61 bronş astmalı hasta (34 erkek, 27 kadın) ile 32 sağlıklı kişinin (19 erkek, 13 kadın) serum total kolesterol, trigliserid, HDL kolesterol, LDL kolesterol seviyeleri tespit edildi. Her iki gruba ait bireylerin PEF ölçümleri yapıldı. Bronş astmalı hastalarda ortalama HDL-kolesterol seviyesi kontrol grubundan düşük, trigliserid seviyesi yüksek bulunmasına rağmen istatistiksel açıdan önemli bir fark yoktu (p>0.05). Diğer parametrelerde de iki grup arasında önemli bir fark bulunmadı (p>0.05). Hasta grubuna ait PEF değerleri ile lipid parametreleri arasında önemli bir korelasyon gözlenmedi (p>0.05). Sonuç olarak, bronş astmalı hastaların lipid metabolizmalarında lipid parametrelerini etkileyecek oranda önemli bir değişikliğin olmadığı kanaatine varıldı.Other The Incidence of Hepatitis C Virus in Patients With Lung Cancer(2002) Özbay, Bülent; Alıcı, Süleyman; Irmak, Hasan; Gencer, Mehmet; Uzun, KürşatBackground: Oncogenesis is a multifactorial process affected by environmental, genetic and infectious factors. A possible role of some specific viruses has been suggested in at least 15% of human cancer cases. Objective: The aim of the study was to evaluate the frequency of HCV infection in patients with lung cancer and thus contribute to the documentation of a possible relationship between lung cancer and HCV infection. Methods: Anti-HCV antibodies were measured in sera from 45 patients with lung cancer and in sera from 80 patients with benign lung diseases and 135 healthy individuals. A commercial enzyme linked immunosorbent kit assay was used in the analyses. Results: Anti-HCV antibodies were positive in 6.7% of lung cancer patients while no anti-HCV antibody was detected inpatients with benign lung diseases (p<0.05). In healthy controls, anti-HCV antibodies were positive in one subject (0.7 %). The histopathologic diagnosis of the 3 patients with pos-itive anti-HCV antibodies was non-small-cell cancer squamous cell carcinoma in one case, adenocancer in the second, and adenosquamous cell carcinoma in the third patient). Hepatitis B surface antigen was present in 4 of the 45 patients with lung cancer and in 8 of the 80 benign lung disease cases (p>0.05). Conclusions: The prevalence of anti-HCV positivity in patients with lung cancer was shown to be significantly higher than patients with benign lung disease and healthy individuals in our population. However, further studies which include a larger number of patients with HCV infection are needed to confirm this finding.Other Malign ve Nonmalign Plevra Sıvılarında Serbest Oksijen Radikallerinin Tanısal Değeri(2000) Dülger, Haluk; Tarakcioglu, Mehmet; Uzun, Kürşat; Gencer, Mehmet; Özbay, BülentBu çalışmada 75 plörezili olgunun plevra sıvısı ve serumunda reaktif oksijen metabolitleri (ROM) ile kontrol grubu olarak seçilen sağlıklı 21 kişinin serum ROM düzeyleri araştırılarak malign-nonmalign plevra sıvılarında tanısal değeri araştırıldı. Olgularımızın 25'inde plörezinin malignite kaynaklı olduğu 50'sinde ise malignite dışı hastalıklara bağlı olduğu saptandı. Ortalama serum ROM düzeyi maligniteli grupta 423±180IU/L olup malignite dışı olgularda 531±240 IU/L ve kontrol grubunda 247±89IU/L idi. Buna göre her iki hastalık grubunda ROM değerleri kontrol grubundan anlamlı yüksek olmasına rağmen kendi aralarında istatiksel anlamlılık yoktu. Çalışmamızda elde edilen ortalama plevra sıvısı ROM düzeyi ise maligniteli olgularda 358±127, malignite dışı olgularda 497±234 olup aralarında istatiksel anlamlılık yoktu. Bu bulgular plörezili hastalarda serum ROM düzeylerinin kontrollere göre oldukça artmış olduğunu ve bunun tedavide dikkate alınması gerektiğini, ancak plevra sıvısı ROM düzeylerinin malignite ve malignite dışı sebebli plörezinin ayırıcı tanısında faydalı olamıyacağını göstermektedir.Other Tüberkülozlu Olgularda Sosyokültürel Yapı(2001) Gülsün, Abdullah; Ceylan, Erkan; Şenel, Mahmut; Özbay, Bülent; Gencer, MehmetKliniğimizde 01.06.1995-15.06.1996 ve verem savaş dispanserinde 09.01.1995-15.06.1996 tarihleri arasında saptanan 151 tüberkülozlu olgunun sosyokültürel yapısı incelendi. Olguların 60 (%39.74)'ı kadın, 91 (%60.26)'i erkekti. Yaş ortalamaları kadınlarda 34.42 ± 16.17, erkeklerde 32.71 ± 14.13 idi. Yetmişyedi (%50.99) olgunun herhangi bir eğitimi yoktu, 40 (%26.49)'ı ilkokul, 11 (%7.28)'i ortaokul, 15 (%9.93)'i lise ve 8 (%5.29)'i de yüksekokul mezunuydu. Olguların 20 (%13.24)'si ordu ve emniyet mensubu, 11 (%7.28)'i işçi, 11 (%7.28)'i memur, 13 (%8.6)'ü çiftçi, 34 (%22.51)'ü serbest meslek, 14 (%9.27)'ü öğrenci, 4 (%2.64)'ü çocuk ve 44 (%29.13)'ü ise ev hanımıydı. Olguların %54'ü sigara içiyordu. Hastaların 100 (%66.22)'ü evli, 46 (%39.46)'sı bekar, 5 (%3.31)'i duldu. Evdeki oda sayısı en az 2, en çok 9, ortalama 3.58 idi. Aile nüfusu ise en az 2, en çok 20 ve ortalama 7.13 idi. Ailede diğer tüberkülozluların varlığı %19 ve aile dışı temas öyküsü ise %5 oranındaydı. Çalışmamıza göre bölgemizdeki tüberkülozlu olguların sosyokültürel durumları ülkemizin genel popülasyonununa göre belirgin olarak daha kötü bulunmuştur.