Browsing by Author "Gul, Abdullah"
Now showing 1 - 2 of 2
- Results Per Page
- Sort Options
Article Böbrek Kitlelerinin Benign-malign Ayırıcı Tanısında Bilgisayarlı Tomografi Dansite Değerlerinin Etkinliği(2021) Özgökçe, Mesut; Kankılıc, Nazım A; Aslan, Rahmi; Gul, Abdullah; Özkaçmaz, Sercan; Dündar, İlyasAmaç: Benign ve malign böbrek kitlelerinin ayrımında kontrastlı ve kontrastsız Bilgisayarlı Tomografi imajlar üzerinde lezyonlardan ölçülen ortalama Hounsfield Unit (HU) değerinin rolünü araştırmayı amaçladık.Araçlar ve Yöntem: Bu retrospektif çalışmada böbrekte kitle nedeniyle biyopsi yapılan hastaların histopatolojik sonuçları, demografik özellikleri ve Bilgisayarlı Tomografi incelemeleri hastane veritabanından tarandı. Hastaların patoloji sonuçları benign ve malign olarak gruplara ayrıldı. Kontrastlı ve kontrastsız bilgisayarlı tomografi imajlarda lezyonlardan ortalama dansiteler HU olarak ölçüldü. Benign ve malign gruplar arasında ölçülen HU değerleri açısından student t testi ile karşılaştırmalar yapıldı.Bulgular: Kontrastlı BT’si olan ve histopatoloji sonucu malign çıkan hastaların (17 erkek,11 kadın hasta) ölçülen HU değerlerinin ortalaması 83,7± 39,4 benign çıkanların (5 erkek,4 kadın) ortalaması ise 81,0± 52,9 olup iki grup arasında anlamlı farklılık saptanmadı (p:0.8704). Kontrastsız BT’si olup histopatoloji sonucu malign çıkan hastaların (12 erkek,9 kadın hasta) ölçülen HU değerlerinin ortalaması 29,3± 8,1, benign çıkanların (1 erkek, 4 kadın) ortalaması ise 9,4± 42,0 olup benign grupta HU değeri anlamlı olarak düşük bulundu. (p:0.0426). Sonuç: Kontrastlı BT imajlarında (70. Saniye) renal kitlelerden ölçülen ortalama HU değerlerinin çalışmamızda malign-benign kitle ayrımına katkı sağlamadığı saptanmıştır ancak kontrastsız imajlarda ölçülen değerler bu ayrım için faydalı olabilir.Article Parkinson Hastalığında Cinsel Fonksiyon Bozukluğu Prevalansı(2021) Gul, Abdullah; Milanlıoğlu, Aysel; Çağaç, Aydın; Cılıngır, VedatAmaç: Parkinson Hastalığının (PH) motor semptomları, dopaminerjik sistem patolojisi ile açıklanmaktadır. Ancak non motor semptomlarda ise hem dopaminerjik hem de dopaminerjik olmayan nörotransmitterler suçlanmaktadır. Bu çalışmada, cinsel sorunların karmaşıklığını ve PH ile ilişkili faktörleri, hastaların ve partnerlerinin cinsel işlev bozukluğu tanımlanmıştır. PH’daki cinsel disfonksiyona farklı bir bakış açısı sunulmuştur. Yöntem: Bu çalışmanın verileri Yüzüncü Yıl Üniversitesi Nöroloji polikliniğine Eylül 2019 ile Mart 2020 tarihleri arasında başvuran ardışık Parkinson hastalarından oluşturuldu. 30’u kadın 40’ ı erkek olmak üzere toplam 70 hasta çalışmaya dâhil edildi. Erkeklerde erektil fonksiyon, Uluslararası Ereksiyon İşlevi Değerlendirme formu-5 (IIEF-5) ile değerlendirildi. Kadınlara kadın cinsel işlev ölçeği (KCİÖ) formu uygulandı. Anket soruları nörologlar tarafından hastalara yüz yüze görüşmeler sırasında soruldu. Bulgular: Erkekler, genel cinsel memnuniyetsizlik ve özellikle erektil disfonksiyondan dolayı cinsel aktivite bakımından kadınlardan daha çok etkilendikleri görüldü. (%65 e karşılık %46,6). IIEF denen erektil disfonsiyon skalasının derecelerine göre çok ciddi erektil disfonksiyonu olan 16 hastanın 2’si hafif (%12.5), 3’ü orta (%18.75) ve 11’i şiddetli (%68.75) olarak saptanmıştır. IIEF denen erektil disfonsiyon skalasının göre şiddetli olanların oranı diğerlerinden istatistiksel olarak farklı ve anlamlı bulunmuştur. (p<0.05). Sonuç: PH’lı erkeklerde cinsel deneyimlerden memnuniyetsizliğin yaş, hastalık süresi ve ileri evre hastalık ile ilişkisi literatüre benzer şekilde bulunmuştur. PH'da cinsel sorunların yönetimi, PH’ları ve bakıcıları ile çalışan doktorlar ve sağlık profesyonelleri için zorlu bir konudur. Gelecekteki çalışmalar bu sendromların patofizyolojisini aydınlatmaya odaklanmalıdır. Daha fazla değerlendirme için daha büyük ve çok merkezli çalışma önerilmektedir.