Browsing by Author "Isleyici, Ozgur"
Now showing 1 - 19 of 19
- Results Per Page
- Sort Options
Article Ambalajsız Olarak Satışa Sunulan Çiğ İnek Sütlerinde Aflatoksin M1 Düzeyinin Belirlenmesi(2015) Isleyici, Ozgur; Sancak, Yakup Can; Sancak, Hakan; Yücel, Ufuk MercanBu araştırma Van il merkezinde ambalajsız olarak satışa sunulan çiğ inek sütlerinde aflatoksin M1 (AFM1) düzeyini belirlemek amacıyla yapılmıştır. Bu amaçla yaz mevsiminde (haziran, temmuz ve ağustos aylarında) Van il merkezinde bulunan marketlerde ambalajsız olarak satışa sunulan 100 adet çiğ süt örneği aflatoksin M1varlığı ve seviyesi yönünden analize alınmıştır. Süt örneklerinde AFM1 varlığı ve düzeyi kompetetif ELISA (Enzyme-Linked Immunosorbent Assay) yöntemi ile tespit edilmiştir. Analize alınan 100 çiğ inek sütü örneğinin 15 tanesinde (%15) AFM1 belirlenememiş, 53 tanesinde (%53) tespit limitinin (5 ppt) altında bulunmuş, 21 tanesinde (%21) 6.61 ile 76.96 ng/l arasında ortalama 24.60±17.89 ng/l olarak bulunurken 11 (%11) örnekte ise 80 ng/l'den yüksek seviyede AFM1 tespit edilmiştir. Analize alınan çiğ inek sütü örneklerinin 12 tanesinin (%12) AFM1 seviyesi yönünden Türk Gıda Kodeksi'nde süt için verilen limitlere (50 ng/l) uygun olmadığı ortaya konmuştur. Tüketime sunulan çiğ inek sütü örneklerinde yasal limitlerden yüksek seviyede AFM1 tespit edilmesi, bu ürünlerin tüketilmesinin halk sağlığı yönünden ciddi bir risk oluşturabileceğini göstermektedir. Bu nedenle, çiğ süt üretiminde iyi bir izleme ve kontrol sistemi kurulmalı ve yüksek AFM1 içeren sütlerin satışının ve tüketiminin önüne geçilmelidirArticle Çiğköftelerin Mikrobiyolojik Kalitesi Üzerine Bir Araştırma(2006) Isleyici, Ozgur; Sancak, Yakup CanBu arastırma, Van'da tüketilen çig köftelerin mikrobiyolojik kalitesini belirlemek amacıyla yapılmıs ve 50 adet çig köfte örnegi materyal olarak kullanılmıstır. Çig köfte örneklerinde toplam aerobik mezofilik mikroorganizma, Enterobactericeae, enterokok, koliform, E. coli, S. aureus, Pseudomonas spp., sülfit indirgeyen anaerob mikroorganizma, Lactobacillus spp. ve maya/küf sayıları sırasıyla 6.40±0.86, 4.59±0.90, 3.15±1.39, 4.17±1.26, 1.91±1.37, 1.71±1.79, 3.81±0.50, 0.57±0.68, 5.86±1.11 ve 4.44±1.38 log10 kob/g olarak belirlenirken, hiçbir örnekte Salmonella tespit edilememis, ortalama pH degeri ise 4.92±0.36 olarak bulunmustur. Sonuç olarak; çig köftelerin hijyenik kalitelerinin iyi olmadıgı, degisik düzeylerde istenmeyen mikroorganizmalarla kontamine oldugu ve halk saglıgı açısından potansiyel bir tehlike olusturabilecegi sonucuna varılmıstır.Article The Determination of Some Microbiological and Chemical Features in Herby Cheese(Mdpi, 2019) Ekici, Kamil; Okut, Hayrettin; Isleyici, Ozgur; Sancak, Yakup Can; Tuncay, Rabia MehtapThe objective of this study is to measure the amounts of biogenic amines, microbial counts, values of pH, titratable acidity, dry matter, and salt (%) in herby cheese, a very popular staple in the Turkish diet, and to evaluate the concentration of biogenic amines in terms of public health risks. A high-performance liquid chromatography (HPLC) method was used for the determination of eight biogenic amines in 100 herby cheeses sold in the local markets of Van. The bacterial load of the herby cheeses ranged between 4.0 and 8.90 log CFU/g for viable total aerobic mesophilic bacteria (TAMB), <1 and 7.0 log CFU/g for lactic bacteria (LAB), <1 and 6.08 log CFU/g for coliform bacteria, <1 and 5.81 log CFU/g for Enterobacteriaceae, <1 and 2.60 log CFU/g for Staphylococcus aureus, and 3.70 and 8.05 log CFU/g for yeasts and molds. The results obtained suggested significant changes in the pH, titratable acidity, dry matter, and salt contents of the examined herby cheese samples. The detection levels of biogenic amines in the samples ranged from <0.025 to 33.36 mg/kg for tryptamine, from <0.038 to 404.57 mg/kg for beta-phenylethylamine, from 0.03 to 426.35 mg/kg for putrescine, from <0.039 to 1438.22 mg/kg for cadaverine, from <0.033 to 469 mg/kg for histamine, from <0.309 to 725.21 mg/kg for tyramine, from <0.114 to 1.70 mg/kg for spermidine, and from <0.109 to 1.88 mg/kg for spermine. As a result, these cheeses are fit for consumption in terms of the amounts of biogenic amines they contain.Article Divle Tulum Peynirinde Aflatoksin M1 Düzeyi Üzerine Bir Araştırma(2011) Morul, Fatih; Sancak, Yakup Can; Isleyici, OzgurBu çalışma Karaman ve Konya illerinde tüketilen geleneksel peynir çeşitlerinden Divle tulum peynirinde aflatoksin M1 (AFM1) varlığını ve seviyesini ortaya koymak amacıyla yapılmıştır. Bu amaçla halk pazarlarından ve peynir satılan marketlerden alınan 55 peynir örneğinin ELISA tekniği ile AFM1 analizleri yapılmıştır. Örneklerin 10 tanesinde (%18.18) 5.15 ng/kg ile 26.44 ng/kg arasında değişen miktarlarda ortalama 10.835±6.70 ng/kg AFM1 belirlenmiştir. AFM1 örneklerin 23 tanesinde (%41.82) 5 ng/kg’ın altında bulunurken, 22 tanesinde (%40.0) hiç tespit edilememiştir. Analize alınan örneklerin tamamının Türk Gıda Kodeksi’nde peynirler için verilen maksimum değerin (500 ng/kg) altında AFM1 içerdiği saptanmıştır. Çalışma sonucunda hiçbir Divle tulum peyniri örneğinde yasal limitlerden yüksek AFM1 tespit edilmemesi, bu peynir çeşidimizin AFM1 yönünden halk sağlığı için herhangi bir risk oluşturmadığını ortaya koymuştur. Ancak bazı peynir örneklerinin düşük düzeyde de olsa AFM1 içermesinden dolayı bu peynir çeşidinin halk sağlığı yönünden bir risk oluşturabileceği kanaatine varılmıştır.Article Dondurulmuş Olarak Muhafaza Edilen İnci Kefalinde (Chalcalburnus Tarichi, Pallas 1811) Biyojen Amin Oluşumu ve Mikrobiyolojik Değişimlerin Belirlenmesi(2011) Sancak, Hakan; York, Ibrahım Hakkı; Isleyici, Ozgur; Ekici, Kamil; Sağun, Emrullah; Sancak, Yakup Canİnci kefali (Chalcalburnus tarichi, Pallas 1811) yüksek alkali karakterdeki Van Gölü’nde yaşayan bir balıktır. Bu araştırmada; bütün halde ve baş ve iç organları çıkarıldıktan sonra dondurularak (-18oC) 120 gün süreyle muhafaza edilen inci kefalinde meydana gelen mikrobiyolojik, kimyasal ve duyusal değişiklikler ile histamin ve tyramin miktarları incelenmiştir. İki grupta da muhafaza süresince toplam aerob psikrofil mikroorganizma Enterobacteriaceae, fekal streptekok, laktobasiller ve koliform grubu mikroorganizma sayıları düzensiz bir seyir izlerken, temizlenen örneklerin toplam aerob mezofil mikroorganizma sayısı ve her iki grubun Pseudomonas spp. sayıları azalmıştır. Bütün gruplarda TVB-N ve pH miktarında önemli değişiklik olmamış, duyusal analiz puanları düşmüştür. Hiçbir örnekte histamin ve tyramin bulunamamıştır. Sonuç olarak; dondurularak muhafaza edilen inci kefalinin duyusal özellikleri ve raf ömrü üzerine temizlemenin olumlu etkisinin olduğu, en uygun muhafaza metodunun baş ve iç organlar çıkarılarak muhafaza olduğu, bu balıkların dondurularak muhafaza edilmeleri halinde kalite özelliklerinin 120 gün süreyle korunabileceği kanaatine varılmıştır.Article Fermente Türk Sucuğu ve Pastırmalarda Kalıntı Nitrat ve Nitrit Düzeyleri(2008) Ekici, Kamil; Sancak, Yakup Can; Isleyici, OzgurBu çalışmada, Van piyasasından sağlanmış 5 firmaya ait 40 adet fermente sucuk ve 40 adet pastırma olmak üzere toplam 80 adet işlenmiş et ürününün nitrat ve nitrit içerikleri araştırılmıştır. Çalışmada kadmiyum kolonu ile indirgeme ve spektrofotometrik ölçüm esasına dayanan yöntem kullanılmıştır.Gerçekleştirilen analizler sonucunda, örneklerin hepsinde nitrat ve nitrit saptanmıştır. Sucuk örneklerinin nitrat içerikleri minimum 1.56, maksimum 553.18, ortalama 64.06±100.80 ppm, nitrit içerikleri ise minimum 0.80, maksimum 82.13, ortalama 11.48±15.20 ppm olarak bulunurken, pastırma örneklerinin ise nitrat içerikleri minimum 1.95, maksimum 176.19, ortalama 58.54±47.09 ppm, nitrit içerikleri ise minimum 1.60, maksimum 49.87, ortalama 12.53±12.82 ppm olarak belirlenmiştir.Yapılan istatistiksel değerlendirmede değişik firmalara ait gruplar arasında nitrat ve nitrit değerleri açısından önemli farklılıklar bulunmuştur. Sonuç olarak, incelenen pastırma örneklerinin tamamının Türk Gıda Kodeksi’ne uygun olduğu, ancak sucuk örneklerinin %2.5’inin nitrit, %5’inin de nitrat yönünden belirlenen limitleri aştığı saptanmıştır.Article Geleneksel Olarak Üretilen Bitlis Tulum Peyniri ve Bazı Kimyasal Kalite Özellikleri(2018) Isleyici, Ozgur; Tuncay, Rabia Mehtap; Sancak, Yakup Can; Sancak, HakanBu araştırma, Bitlis yöresinde geleneksel olarak üretilen tulum peynirinin tanıtılması ve bazı kimyasal kaliteözelliklerinin belirlenmesi amacıyla yapılmıştır. Bu amaçla; Bitlis ilinde satışa sunulan 36 adet peynir örneğimateryal olarak kullanılmıştır. Örneklerin kimyasal analizleri sonucunda ortalama kuru madde miktarı%59.349±2.657, yağ miktarı %31.231±3.783, kuru maddede yağ miktarı %52.530±5.192, protein miktarı%22.641±1.243, tuz miktarı %3.351±0.809, kuru maddede tuz miktarı %5.660±1.393, kül miktarı %3.771±0.529ve titrasyon asitliği değeri de 1.112±0.122 %Laktik asit olarak tespit edilmiştir. Türk Gıda Kodeksi PeynirTebliği’ne göre; incelenen örneklerin %91.67’sinin tam yağlı ve %8.33’ünün ise yağlı tulum peyniri sınıfınagirdiği, %97.22’sinin kuru madde ve %38.89’unun da tuz miktarı yönünden uygun olduğu belirlenmiştir. Bitlistulum peyniri örnekleri arasında kimyasal özellikler yönünden farklılıklar olduğu ve belli bir kalite standardınınbulunmadığı görülmüştür. Diğer yandan peynir örneklerinin içerdikleri yağ ve protein miktarları açısından;besleyici değeri yüksek bir süt ürünü oldukları söylenebilir. Araştırma sonucunda; Bitlis tulum peynirininincelenen kimyasal kalite özellikleri yönünden standart bir üretiminin olmadığı ortaya konulmuş, bu peynirinmodern şartlarda standardize bir şekilde üretilmesi durumunda öncelikle iç pazar payının artabileceği ve bunabağlı olarak da bölgenin ekonomik kalkınmasına önemli katkılar sağlayabileceği sonucuna varılmıştır.Article Gıdalarda Hareketli Aeromonas’lardan Kaynaklanan Sağlık Riskleri(2009) Sancak, Yakup Can; Isleyici, OzgurÇevrede ve özellikle taze su kaynaklarında yaygın olarak bulunan hareketli Aeromanas’lar; et ve et ürünleri, balık ve deniz ürünleri, ve süt ve süt ürünleri ile sebzelerde yaptıkları kontaminasyonlarla halk sağlığı açısından ciddi problemlere yol açmaktadırlar. Hareketli Aeromonas’lar özellikle de A. hydrophila, sitotoksik ve hemolitik ekzoenzimleri ile insanlarda başta gastroenteritis, kusma, ateş ve epigastrik ağrılar olmak üzere, septisemi, artrit, menenjit, peritonit gibi enfeksiyonlara neden olmaktadır. Yapılan araştırmalarda oldukça önemli bir gıda patojeni olduğu ortaya konulan hareketli Aeromonas’lardan kaynaklanan tehlikeleri önlemek için; gıda işletmelerinde temiz ve kaliteli su kullanılması ile üretimin tüm aşamalarında HACCP (Hazard Analysis and Critical Control Points) gibi kalite kontrol uygulamalarına ve üründeki mikrobiyolojik kalite standartlarının etkin bir şekilde sağlanmasına dikkat edilerek ortaya çıkabilecek sağlık riskleri en aza indirilmelidir.Article Presence of Escherichia Coli O157 and O157:h7 in Raw Milk and Van Herby Cheese(Natl veterinary Research inst, 2015) Sancak, Yakup Can; Sancak, Hakan; Isleyici, Ozgur; Durmaz, HisamettinThe Shiga toxin-producing Escherichia coli (STEC) strains are currently considered important emerging pathogens threatening public health. Among Shiga toxin-producing Escherichia coli, E. coli O157:H7 strains have emerged as important human pathogens. This study was conducted to determine the presence of Escherichia coli O157 and O157:H7 in raw milk samples and Van herby cheese samples. For this purpose, 100 samples of raw milk were collected and 100 samples of herby cheese sold for consumption in Van province in Turkey were obtained from grocers and markets in order to detect the presence of Escherichia coli O157 and O157:H7. The method of E. coli O157 and O157:H7 isolation proposed by the Food and Drug Administration (FDA) was used. E. coli O157 in raw milk and herby cheese samples was found in 11% and 6% of samples respectively, and E. coli O157:H7 was found in 2% of herby cheese samples. No E. coli O157:H7 was detected in raw milk samples. This study showed that raw milk was contaminated with E. coli O157 and herby cheese was contaminated with both E. coli O157 and E. coli O157:H7; therefore, herby cheese poses a serious risk to public health.Article Presence of Listeria Species in Ready-Made Meatballs Offered by Sale Under Freezing or Cooling Preservation(Ankara Univ Press, 2019) Isleyici, Ozgur; Sancak, Yakup Can; Tuncay, Rabia Mehtap; Atlan, MustafaThis study was conducted to detect contamination level of Listeria species in ready-made meatballs kinds that are stored under frozen or cooled conditions. In isolations and identifications of Listeria species from the samples, method approved and suggested by USDA/FSIS (United States Department of Agriculture/Food Safety and Inspection Service) was used. The strains that were identified to be Listeria monocytogenes with biochemical tests was verified as species through Real Time PCR method by using a primary pair specific to hly A gene location. In this study, a total number of 290 different type ready-made meatball samples were analysed. As a result of examining all samples was isolated L. monocytogenes in 32 (11.04%) samples, L. ivanovii in 9 (3.10%) samples, L. innocua in 22 (7.59%) samples, L. welchimerii in 8 (2.76%) samples and also L. seeligeri in 4 (1.38%) samples. In the serotyping of the 32 L. monocytogenes strains isolated from the samples; 15 isolated are found to be Type I, where 3 strains are found to be Type 4, 11 strains to be type Poly and the rest 3 strains could not typified. The Mean pH and water activity values for the samples were found to be 6.62 +/- 0.56 and 0.985 +/- 0.007 respectively. In the result of the study, identifying Listeria species especially L. monocytogenes in cooled and frozen ready-made meatball samples studied suggest that such products whose consumption increased in the recent years pose important risk in terms of public health.Article Süt ve Süt Ürünlerinde Listeria Monocytogenes Varlığı(2004) Sagun, Emrullah; Isleyici, Ozgur; Ekici, KamilDoğada çok yaygın olarak bulunan Listeria türleri ve özellikle de Listeria monocytogenes insan ve birçok hayvan türü için patojen bir mikroorganizmadır. Bu mikroorganizma ısı, pH ve tuz gibi dış şartlara da oldukça dayanıklıdır ve çevre şartlarında yıllarca canlı kalabilir. Son yıllarda insanlarda görülen Listeria salgınlarında basta süt ve süt ürünleri olmak üzere et ve et ürünleri, balık ve kanatlı etleri gibi hayvansal kökenli gıdaların önemli bir rol oynadıgı ortaya konmustur. Listeria monocytogenes dogada yaygın bulunmasından dolayı bunun gıda kaynaklarından tamamen elimine edilmesi neredeyse imkansız gibidir. Gıda işletmelerinde HACCP'in (Hazard Analysis Critical Control Point) öngördügü kurallara uyularak, hijyenik isleme koşulları ile bu mikroorganizmayla ilgili sağlık tehlikesi minimuma indirilebilir.Article Tatvan’da Tüketime Sunulan Tavuk Dönerlerin Mikrobiyolojik Kalitesi(2020) Sancak, Yakup Can; Sancak, Hakan; Isleyici, Ozgur; Sağun, Emrullah; Ekici, Kamil; Dereli, Dilara BaşatBu araştırma, Bitlis’in Tatvan ilçesinde farklı lokanta ve işletmelerde pişirilmiş olarak tüketime sunulan tavuk dönerlerin mikrobiyolojik ve fiziko-kimyasal kalitesini tespit etmek amacıyla yapılmıştır. Bu amaçla 50 adet tavuk döner numunesi incelenmiştir. Numunelerin mikrobiyolojik analizleri sonucunda ortalama toplam aerob mezofilik mikroorganizma (TAMM), koliform grubu mikroorganizma, Escherichia coli, Staphylococcus aureus, koagulaz (+) S. aureus, laktobasiller, Enterobacteriaceae grubu mikroorganizma, Pseudomonas spp. ile maya-küf sayıları sırasıyla 4.86±0.94 log10 kob/g, 2.34±1.17 log10 kob/g, 2.84±0.85 log10 kob/g, 4.00±1.04 log10 kob/g, 3.79±1.23 log10 kob/g, 3.70±1.41 log10 kob/g, 2.64±1.04 log10 kob/g, 3.19±0.63 log10 kob/g ve 2.39±1.02 log10 kob/g olarak belirlenmiştir. İncelenen numunelerde Salmonella spp. ve sülfit indirgeyen anaerob mikroorganizmalara rastlanmamıştır. Fiziko-kimyasal analizler sonucunda da numunelerdeki ortalama pH ve su aktivitesi (aw) değerleri sırasıyla 6.12±0.20 ve 0.985±0.01 olarak tespit edilmiştir. İncelenen numunelerin sadece Salmonella spp. yönünden standartlarda belirtilen kriterlere uygun olduğu görülmüştür. Bununla birlikte, mikrobiyolojik özellikler yönünden pişirilmiş haldeki tavuk dönerlerin bazı mikroorganizmalar yönünden hijyenik kalitesinin iyi olmadığı, ayrıca incelenen numunelerin %8’inin E. coli ve %22’sinin de S. aureus yönünden standartlara uygun olmadığı tespit edilmiştir. Sonuç olarak; üretimde kaliteli hammadde kullanıldığında, etkin ve yeterli pişirme işlemleri uygulandığında, üretim/servis sırasında hijyenik kurallara gerekli özen gösterildiğinde ve personeller hijyen konusunda yeterli bilgiye sahip olduklarında halk sağlığı açısından risk oluşturmayacak daha kaliteli ürünlerin elde edilmesi mümkün olacaktır.Anahtar kelimeler: Tavuk döner, Isıl işlem, Mikrobiyolojik kalite, Hijyen, TatvanArticle Van İlinde Satışa Sunulan Otlu Peynirlerde Mikrofloranın ve Laktik Asit Bakterilerinin Belirlenmesi(2009) Isleyici, Ozgur; Akyüz, NurhanVan piyasasından toplanan 25 adet Otlu peynir örneği, duyusal, kimyasal ve mikrobiyolojik yönlerden analize alınmış ve bu peynirin üretiminde kullanılabilecek laktik asit bakterileri tespit edilmeye çalışılmıştır. Peynir örneklerinde yapılan analizlerde ortalama pH değeri 5.08±0.397, tuz miktarı %5.69±1.11, titrasyon asitliği %0.809±0.333 L.A.; kuru madde %47.78±5.06; aerobik mezofilik mikroorganizma sayısı 7.82±1.04 log10 kob/g; koliformlar 2.23±2.06 log10 kob/g; stafilokoklar 3.93±1.81 log10 kob/g; lipolitikler 4.54±1.14 log10 kob/g; proteolitikler 6.05±1.32 log10 kob/g; maya ve küf sayısı 5.81±1.39 log10 kob/g; Enterococcus cinsi mikroorganizmalar 2.31±1.87 log10 kob/g; Lactococcus cinsi mikroorganizmalar 5.42±2.39 log10 kob/g; Lactobacillus-Leuconostoc-Pediococcus grubu mikroorganizmalar 8.08±0.83 log10 kob/g; görünüş puanı 71.36±9.76; yapı puan 74.40±10.58; koku puanı 75.68±9.72 ve tat puanı da 75.68±9.72 şeklinde belirlenmiştir. Yapılan çalışmanın sonunda, duyusal özellikler üzerinde olumlu etkilerde bulunan ya da olumsuz etkileri olmayan türlerden Lb. del. ssp. bulgaricus ve Lb. casei’nin alt türlerinden herhangi birisi ile E. faecium ve Lactococcus lactis ssp. lactis biovar. diacetylactis’in Otlu peynir starter kültürü olarak kullanılabileceği sonucuna varılmıştır.Article Van' Da Tüketime Sunulan Kahvaltılık Tereyağlarının Mikrobiyolojik ve Kimyasal Nitelikleri(2002) Elibol, Cihangir; Alişarlı, Mustafa; Akkaya, Levent; Sancak, Yakup Can; Isleyici, OzgurBu çalışmada, Van 'da tüketime sunulan kahvaltılık tereyağlarmın mikrobiyolojik ve kimyasal kalite niteliklerinin Türk Standartlarına uygunluğunu araştırmak ve ülkemizde yapılan diğer çalışmalarla karşılaştırmak amaçlanmıştır. Bu amaçla: 50 adet kahvaltılık tereyağı örneği analiz edilmiştir. incelenen örneklerde koliform, maya/küf, lipolitik ve proteolitik bakteri sayıları yine aynı sırayla ortalama 0.28±1.09, 6.74+1.07, 6.53+0.82 ve 7.17+0.77 log/g olarak bulunmuştur. E. coli ise 0.13+JÛ.51 log/g olarak belirlenmiştir. Örnekler rutubet, yağsız kuru madde, yağ ve asillik miktarı yönünden incelenmiş, ortalama değerler sırasıyla %20.82±4.56, %2.28+1.19, %76.90+4.14 ve %0.60±0.48 L.A. olarak tespit edilmiştir. Yine örneklerin Reichert-Meissl ve peroksit sayıları ortalama 21.84+1.93 ve 0.17±0.14 mEq g/kg olarak bulunmuştur. Bu sonuçlara göre, mikrobiyolojik ve kimyasal nitelikleri yönünden Türk Standartlarına uygun olmadığı tespit edilen kahvaltılık tereyağlarmın üretim teknolojilerinin standart olmadığı ve üretimden tüketime sunulana kadar geçen sürede hijyenik kurallara yeterince uyulmadığı söylenebilir. Sonuç olarak, Van 'da tüketime sunulan kahvaltılık tereyağlarmın mikrobiyolojik ve kimyasal kalitelerinin Türk Standartları yönünden yetersiz olduğu ve halk sağlığı açısından yeterli güvenceye sahip olmadığı kanısına varılmıştır.Article Van' Da Tüketime Sunulan Kremalı Pastalarda Listeria Türlerinin Varlığının Belirlenmesi(2002) Elibol, Cihangir; Ekici, Kamil; Sancak, Yakup Can; Isleyici, OzgurVan'da tüketime sunulan kremalı pastalarda Listeria türlerinin varlığının belirlenmesi amacıyla yapılan bu araştırmada; 12'si sade, 14'ü meyveli ve 24'ü kakaolu olmak üzere toplam 50 adet kremalı pasta örneği analiz edilmiştir. Listeria türlerinin izolasyonu ve identifikasyonunda Amerika Gıda ve İlaç Dairesi (Food and Drug Administration/FDA) tarafından önerilen metottan yararlanılmıştır. Kremalı pasta örneklerinden 12'si (%24) Listeria spp. yönünden pozitif bulunurken, 8 adedi (%16) L. monocytogenes, 4 adedi de (%8) L. innocua olarak identifıye edilmiş,tir.Sonuç olarak, Van'da tüketime sunulan kremalı pastalarda Listeria türlerinin, özellikle de patojen olan L. monocytogenes'in izole edilmesi bu ürünlerin halk sağlığı açısından bir risk oluşturabileceğini göstermektedir. Bu nedenle, L. monocytogenes 'den kaynaklanabilecek potansiyel tehlikeyi en aza indirmek için üretim ve satış sırasında gerekli hijyenik tedbirler alınarak rutin kontroller yapılmalıdır.Article Van'da Tüketime Sunulan Balıklarda Hareketli Aeromonas Türlerinin Varlığı ve Yaygınlığı(2007) Sancak, Yakup Can; Isleyici, Ozgur; Hallaç, BülentBu araştırma, Van’da tüketime sunulan balıklarda hareketli Aeromonas’ların varlığını ve yaygınlığını belirlemek amacıyla yapılmıştır. Çalışmada; Van’da satışa sunulan değişik türlere ait 50 balık örneğinin kas dokuları ve bağırsak içerikleri hareketli Aeromonas’ların varlığı yönünden incelenmiştir.Çiğ balık eti örneklerinin 27 (%54.0)’si hareketli Aeromonas spp. yönünden pozitif bulunmuş, 19 (%38.0) örnekten A.hydrophila, 6 (%12.0) örnekten A. caviae, 2 (%4.0) örnekten de hem A. hydrophila hem de A. caviae birlikte izole edilmiş, hiçbir örnekte A. sobria saptanmamıştır. Çiğ balıkların bağırsak içeriklerinin 26 (%52.0)’sı hareketli Aeromonas türleri yönünden pozitif bulunmuş, 23 (%46.0) örnekten A. hydrophila, 2 (%4.0) örnekten A. caviae ve 1 (%2.0) örnekten de A. hydrophila ve A. sobria birlikte izole edilmiştir.Hareketli Aeromonas insidensi yönünden balık türleri arasında ve inci kefali (Chalcalburnus tarichi, Pallas 1811), tatlı su balıkları ve deniz balıkları arasında istatistiksel olarak önemli bir fark bulunamamıştır.Araştırma sonucunda; Van’da satılan çiğ balıkların hareketli Aeromonas spp. yönünden potansiyel bir tehlike oluşturdukları, bu tehlikenin en az düzeye indirilebilmesi için balıkların hijyenik kontrollerinin titizlikle yapılması gerektiği, tüketicilerin de yeterli ısı işlemi uygulanması ve çapraz kontaminasyonlar gibi konularda bilgilendirilmelerinin gerekli olduğu ortaya konmuştur.Article Van'da Tüketime Sunulan Bazı Et Ürünlerinde Listeria Monocytogenes Varlığı(2007) Isleyici, Ozgur; Sancak, Yakup Can; Sağun, EmrullahBu araştırma, Van’da tüketime sunulan balıklarda hareketli Aeromonas’ların varlığını ve yaygınlığını belirlemek amacıyla yapılmıştır. Çalışmada; Van’da satışa sunulan değişik türlere ait 50 balık örneğinin kas dokuları ve bağırsak içerikleri hareketli Aeromonas’ların varlığı yönünden incelenmiştir.Çiğ balık eti örneklerinin 27 (%54.0)’si hareketli Aeromonas spp. yönünden pozitif bulunmuş, 19 (%38.0) örnekten A.hydrophila, 6 (%12.0) örnekten A. caviae, 2 (%4.0) örnekten de hem A. hydrophila hem de A. caviae birlikte izole edilmiş, hiçbir örnekte A. sobria saptanmamıştır. Çiğ balıkların bağırsak içeriklerinin 26 (%52.0)’sı hareketli Aeromonas türleri yönünden pozitif bulunmuş, 23 (%46.0) örnekten A. hydrophila, 2 (%4.0) örnekten A. caviae ve 1 (%2.0) örnekten de A. hydrophila ve A. sobria birlikte izole edilmiştir.Hareketli Aeromonas insidensi yönünden balık türleri arasında ve inci kefali (Chalcalburnus tarichi, Pallas 1811), tatlı su balıkları ve deniz balıkları arasında istatistiksel olarak önemli bir fark bulunamamıştır.Araştırma sonucunda; Van’da satılan çiğ balıkların hareketli Aeromonas spp. yönünden potansiyel bir tehlike oluşturdukları, bu tehlikenin en az düzeye indirilebilmesi için balıkların hijyenik kontrollerinin titizlikle yapılması gerektiği, tüketicilerin de yeterli ısı işlemi uygulanması ve çapraz kontaminasyonlar gibi konularda bilgilendirilmelerinin gerekli olduğu ortaya konmuştur.Article Van’da Tüketime Sunulan Çiğ Sütlerde Mikrobiyolojik Kalite ve Antibiyotik Varlığı(2022) Tuncay, Rabia Mehtap; Sancak, Yakup Can; Isleyici, Ozgur; Cakmak, TuncerBu araştırma; Van ilinde bakkal, market ve süpermarketlerde satışa sunulan toplam 60 adet çiğ süt örneğinin mikrobiyolojik kalitelerinin ve antibiyotik kalıntısının belirlenmesi amacıyla yapılmıştır. Örneklerde hijyenik kalitenin ve patojen mikroorganizmaların tespit edilmesine yönelik toplam aerobik mezofilik mikroorganizma (TAM), Enterobactericeae, koliform grubu mikroorganizma, Escherichia coli, Enterokok, koagulaz pozitif stafilokok, Staphylococcus aureus, maya/küf sayıları sırasıyla ortalama; 5.88±0.15, 4.41±0.13, 3.89±0.14, 1.67±0.17, 3.43±0.16, 4.11±0.13, 3.67±0.14, 2.88±0.13 log kob/ml olarak belirlenmiştir. Örneklerde Salmonella spp. tespit edilemezken, sadece 1 (%1.70) örnekte L. monocytogenes varlığı saptanmıştır. Örneklerin 8’inde β-laktam grubu (penisilinler ve sefalosporinler) ve 6’sında ise tetrasiklin grubu (tetrasiklin, oksitetrasiklin, klortetrasiklin ve doksisilin) antibiyotik kalıntısı tespit edilmiştir. Analizi yapılan çiğ süt örneklerinin önemli bir kısmının incelenen kriterler yönünden genel hijyenik kalitelerinin düşük olduğu, gerek mikrobiyolojik kriterler gerekse de antibiyotik kalıntısı açısından halk sağlığı açısından riskler taşıdığı görülmüştür. Sonuç olarak; yasal otoriteler tarafından süt üreten işletmelerde ve aynı zamanda piyasaya arzı yapılan çiğ sütlerde var olan denetimler ile numune alma süresi ve sayısının arttırılmasının, kontrol ve izleme programları ile mikrobiyolojik kalitelerinin iyileştirilmesinin, etkili sistemlerle antibiyotik kullanımının takip edilmesinin halk sağlığı açısından önemli katkılar sağlayacağı kanısına varılmıştır.Article Van’da Tüketime Sunulan Çiğ Sütlerin Fizikokimyasal Özellikleri(2021) Tuncay, Rabia Mehtap; Sancak, Yakup Can; Isleyici, Ozgur; Cakmak, TuncerBu araştırma, Van il merkezinde tüketime sunulan çiğ inek sütlerinin fizikokimyasal kalitesini belirlemek amacıylayapılmıştır. Bu amaçla bakkal, market ve süpermarketlerden alınan toplam 60 adet çiğ inek sütü örneğinin yoğunluk, pH,titrasyon asitliği, yağ, kuru madde, yağsız kuru madde, kül ve protein miktarları ile değerleri incelenmiş ve örneklerdekibulgular sırasıyla ortalama 1.030±0.003 g/ml, %6.59±0.44, %0.23±0.23 LA, %3.73±0.74, %12.95±1.72, %9.22±1.46,%0.68±0.16 ve %3.59±0.41 olarak belirlenmiştir. Sonuç olarak; bu araştırmada incelenen çiğ inek sütü örneklerinin 14’ü(%23.33) yoğunluk, 29’u (%48.33) titrasyon asitliği, 23’ü (%38.33) yağ, 19’u (%31.67) yağsız kuru madde yönünden Türk GıdaKodeksi Çiğ Süt ve Isıl İşlem Görmüş İçme Sütleri Tebliği’nde belirtilen standarda uymadığı belirlenmiştir. Çiğ inek sütlerininfizikokimyasal kalitesinin iyileştirilmesi için denetimlerin düzenli ve sık aralıklarla yapılması, kontrol ve izleme programlarınınetkin bir şekilde uygulanması, ayrıca üretici ve tüketicilerin çiğ sütler hakkında bilinçlendirilmeleri gerekmektedir.