Browsing by Author "Kaçar, Cemal"
Now showing 1 - 1 of 1
- Results Per Page
- Sort Options
specialization-in-medicine-thesis.listelement.badge Omparison of Erector Spina Plane Block and Intravenouspatient-Controlled Analgesia in Patients Undergoingpercutaneous Nephrolithotomy(2023) Kaçar, Cemal; Güneş, Hacı YusufPerkütan nefrolitotomi (PNL), böbrek taşı olan hastalarda sıklıkla uygulanan bir cerrahi yöntemdir. Hastaların PNL ameliyattı sonrası özellikle ilk 24 saate çok ciddi ağrıları olmaktadır. Ameliyat sonrası dönemde ağrının etkin bir şekilde kontrol altına alınması için çeşitli yollar ve yöntemler uygulanmaktadır. Erektör spina plan bloğu (ESP) ve intravenöz (İV) hasta kontrollü analjezi (HKA) postoperatif analjezi amacıyla sıklıkla kullanılan yöntemlerdir. Bu çalışmanın amacı; PNL cerrahisinde ESP ve iv HKA etkinliğini karşılaştırmaktır. Yöntem: Çalışma; Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Klinik Araştırmalar Etik Kurulu onayı ve dahil edilen olguların yazılı izinleri alındıktan sonra, 18-65 yaş arası, ASA I-III olan 60 hasta ile yapıldı. Hastalar preoperatif değerlendirme sırasında çalışma hakkında bilgilendirildi. Kapalı zarf yöntemiyle iki gruba randomize edilen çalışmaya toplam 60 hasta dahil edildi. Her iki gruptaki hastalara standart genel anestezi uygulandı. Perioperatif hemodinami, postoperatif dönemde VAS skoru, ek analjezi ihtiyacı, ilk yürüme zamanı ve hasta memnuniyeti değerlendirildi. Cerrahi işlemin bitiminden 30 dk önce her iki gruba 15mg/kg dan parasetamol yapıldı. Cerrahi işlem bittikten sonra, hasta lateral pozisyonda iken; ESP grubundaki hastalara, steril şartlarda ESP bloğu yapıldı. Lineer 10-18 MHz USG probu (Esaote MyLab 30, Geneva, İtalya) paramedian düzlemde iki transvers proces arasına yerleştirilerek T7 seviyesinde 1mg/kg %0,5 bupivakain VII (Buvasin®, Vem, İstanbul, Türkiye) + 1mg/kg %2 lidocain 20 ml hacim içerisinde uygulandı. Hacmin 20 ml'ye tamamlanması için seum fizyolojik kullanıldı. Blok yapıldıktan sonra hasta supin pozisyona çevrilerek uyandırıldı ve derlenme odasına gönderildi. HKA için 2 mg/cc konsantrasyonunda tramadol hazırlandı. HKA cihazına setlendi. Hasta ekstübe edilmeden 10 dk önce 50mg tramadol yükleme dozu yapıldı. Hasta ekstübe edildikten sonra, 20 mg bolus, 30 dk kilitli kalma süresi ve bazal infüzyon 5mg/saat olarak HKA cıhazı başlandı. Dört saat limiti 200 mg olacak şekilde ayarlandı. Hastalar HKA cihazı çalışır durumda derlenme odasına gönderildi. Aldrete skoru 9 ve üzeri olduğunda hastalar servise gönderildi. Serviste postoperatif 30. dk, 1, 3, 6 ve 12. saatlerde VAS skoru, ek analjezi ihtiyacı,ilk yürüme zamanları ve vital bulguları kaydedildi. Onikinci saate likert ölçeği ile hasta memnuniyeti bakılarak kaydedildi. Bulgular: Gruplar arasında yaş, boy, ağırlık, BMI ve ASA skoru açısından anlamlı farklılık görülmedi. ESP ve HKA grupları arasında postop ilk yürüme zamanları açısından anlamlı farklılık görülmedi. ESP grubunda hasta memnuniyeti (P >0,05) HKA grubuna göre istatistiksel olarak anlamlı derecede yüksek bulundu. ESP grubunda postop 30. dakika, 1. saat, 3. saat ve 6. saat VAS skorları HKA grubuna göre istatistiksel olarak anlamlı derecede düşük tespit edilirken, HKA grubunda ise 12. saat VAS skoru (P >0,05) ESP grubuna göre daha düşük bulundu. Ek analjezi ihtiyacı postoperatif 1. saate her iki grupta benzerdi. ESP grubunda postoperatif 3. saat ve 6. saatlerdeki ek analjezi ihtiyacı (P>0,05 ) HKA grubuna kıyasla istatistiksel olarak anlamlı derecede daha düşük bulundu. HKA grubunda ise postopertaif 12. saatteki ek analjezi ihtiyacı (P >0,02 ) ESP grubuna göre daha düşük olarak tespit edildi. VIII Sonuç: Perkütan nefrolitomi cerrahisinde ESP bloğunun, özellikle postoperatif 6. saatte kadar yeterli anljezi sağladığını tespit ettik. HKA'ya kıyasla ek analjezi ihtiyacının daha az, hasta memnuniyetinin daha yüksek olduğunu bulduk. Herhangi bir komplikasyonla karşılaşmadığımız için postoperatif analjezi için güvenle uygulanabileceği kanısındayız. HKA'nın özellikle postoperatif 6. saatten sonraki dönemde ek analjezi ihtiyacını azalttığı ve daha stabil bir analjezi kontrolüne imkan sağladığı görüldü. Her iki yöntemin de PNL cerrahisinde etkili olduğunu, özellikle ESP'nin ilk 6 saatte daha etkili olduğunu, USG rehberliğinde ve tek enjeksiyon şeklinde yapıldığı için daha avantajlı olduğunu düşünmekteyiz