Browsing by Author "Kanter, Ahmet"
Now showing 1 - 4 of 4
- Results Per Page
- Sort Options
Article Acute Effects of Fenthion on Certain Oxidative Stress Biomarkers in Various Tissues of Frogs (Rana Ridibunda)(Sage Publications inc, 2012) Kanter, Ahmet; Celik, IsmailThis study was aimed mainly to assess the effects of fenthion on certain oxidative stress biomarkers in various tissues of frogs (Rana ridibunda). Biomarkers selected for stress monitoring were malondialdehyde (MDA) and antioxidant defense system (ADS) such as reduced glutathione (GSH) level, glutathione peroxidase (GSH-Px), glutathione-S-transferase (GST), and superoxide dismutase (SOD) activities in the liver, kidney, heart, and brain of frogs exposed to 10 and 20 ppm dosages of fenthion for 24, 48, 72, and 96 h. The results demonstrate an increase in MDA levels in selected tissues following exposure to both concentrations of fenthion. The ADS, GSH-Px, GST, SOD activities and GSH levels also fluctuated after 24, 48, 72, and 96 h in all the treatment groups compared with controls. From the evidence obtained here, it is concluded that the exposure of frogs to fenthion induced an increase in MDA combined with fluctuated ADS. This may reflect the potential role of these parameters as useful biomarkers for oxidative stress in amphibian species.Article Analyze of Ventilator Associated Pneumonia(derman Medical Publ, 2015) Sunnetcioglu, Aysel; Karadas, Sevdegul; Cegin, M. Bilal; Sunnetcioglu, Mahmut; Kanter, AhmetAim: Ventilator-associated pneumonia (VAP) is the infection that is an important cause of morbidity and mortality developed in patients whom the invasive mechanical ventilation (MV) were performed in intensive care units (ICU). In this study, the factors of VAP developing in patients whom the mechanical ventilation of ICU performed, antibiotic susceptibility to these factors and determining the risk factors were aimed. Material and Method: Between January 2009 and March 2013, 79 cases, followed with the mechanical ventilation for at least for 48 hours and developed VAP, were retrospectively reviewed at Anesthesiology and Intensive Care Unit of Reanimation at Faculty of Medicine at Yuzuncu Yil University, performing endotracheal intubation. The cases were evaluated in terms of microorganisms, antibiotic susceptibility and risk factors. Results: The rate of our VAP speed was calculated to be 19.68 on the day of 1000 ventilator. While a single microorganism could be isolated in 81.1% of the 74 VAP cases whose the active pathogen could be isolated, two or more than two microorganisms were isolated in 18.9% of them. While 83 of the strains (90.2%) were gram-negative bacteria, 7 of them (7.6%) were gram-positive bacteria. Acinetobacter spp. (40.2%) was most commonly isolated as a gram-negative factor, but methicillin-resistant S. aureus (4.3%) was isolated as a gram-positive factor. It was determined that the isolated factors in VAP cases were significantly resistant to the broad-spectrum antibiotics. Discussion: As a result, in patients with high-risk factors for the development of VAP, early and appropriate empirical antibiotic treatment should be started according to the results of the sensitivity of the unit and for the multi-drug-resistant microorganisms with common and high mortality.Master Thesis Effects of Agricultural Chemical Fenthion on Antioxidant Enzymes Activity and Glutathione, Lipid Peroxidation Levels of Frogs(2009) Kanter, Ahmet; Çelik, İsmailBu çalışmada, zirai mücadele ilaçlarından fenthionun yaşam ortamlarına eklenmek suretiyle 24, 48, 72 ve 96 saatlik uygulamalarına laboratuar şartlarında maruz bırakılan su kurbağalarının (Rana ridibunda) karaciğer, böbrek, kalp ve beyin dokularındaki lipid peroksidasyon (MDA) ve glutatyon (GSH) düzeyi ile antioksidan enzim aktiviteleri süperoksit dismutaz (SOD), glutatyon peroksidaz (GSH-Px), glutatyon -S- transferaz (GST), aktivitesi üzerine etkilerinin incelenmesi amaçlanmıştır. Altmış su kurbağası (Rana ridibunda) üç deney grubuna ayrıldı. Çalışmalar sırasında kurbağalar yaşam ortamlarına eklenmek suretiyle fenthionun 10 ve 20 ppm'lik dozlarına 24, 48, 72 ve 96 saatlik sürelerle maruz bırakıldılar. Bu sürelerin sonunda kurbağalar diseksiyon edilerek karaciğer, böbrek, kalp ve beyin dokuları kesilerek çıkartıldı. GST, SOD ve GSH-Px aktiviteleri ile MDA ve GSH düzeylerinin dokulardaki analizleri, spektrofotometrik yöntemle belirlendi. Kimyasalın farklı dönem ve konsantrasyon etkisine maruz bırakılan kurbağalarda MDA düzeyi artarken, antioksidan savunma sistemi üzerine farklı etkilere neden oldukları gözlendi.Anahtar kelimeler: Antioksidan enzimler, lipid peroksidasyon, Pestisitler, Kurbağaspecialization-in-medicine.listelement.badge In Cases of Pediatric Hydrocephalus, Comparison of the Effects of Anesthesia on Cerebral Oxygenation Before and After Shunt Placement(2014) Kanter, Ahmet; Çeğin, Muhammed BilalKullanılmakta olan monitörizasyon cihaz ve tekniklerinin yetersiz olması olumsuz nörolojik sonuçların çok fazla olmasının sebebidir. Mevcut teknoloji ile bu oluşacak nörolojik hasarların çoğu daha ortaya çıkmadan alınacak bazı tedbirlerle önlenebilir. Serebral oksimetre; nörolojik sekelleri önemli derecede azaltan, hasta güvenliğini sağlayan bir monitördür. INVOS Sistemi, tescilli INVOS (InVivo Optik Spektroskopi) teknolojisine dayanır. Serebral kortekste, sunum ve tüketimden etkilenen oksijen saturasyonunun direkt ölçümünü sağlar. Bu bölgedeki oksijen saturasyonu hakkında bilgi sahibi olmak, potansiyel serebral iskemi için erken uyarı sağlar. Hidrosefalili şant cerrahisi uygulanan pediatrik olgularda inhalasyon anesteziklerinin serebral oksijen saturasyonu üzerine etkilerini araştıran bir çalışma literatürde bulunmamaktadır. Çalışmamızda şant takılacak hidrosefalili çocuk hastalarda inhalasyon anesteziklerinden olan sevofluran ve desfluranın beyin oksijenasyonuna etkilerini NIRS'la değerlendirmeyi amaçladık. Bu çalışma Amerikan Anesteziyoloji Derneği (ASA)'nin tanımladığı risk sınıflamasında, I. II ve III gruba giren, elektif hidrosefali şant operasyonu planlanan ve yaşları 0-6 ay arasında değişen, toplam 40 çocuk hasta çalışma kapsamına alındı. Hastalar rastgele 2 gruba ayrıldı. İnhalasyon anesteziği olarak desfluran verdiğimiz hastalar Grup D (n: 20), sevofluran verdiğimiz hastalar ise Grup S (n: 20), olarak isimlendirildi. Hastalar EKG, noninvaziv kan basıncı, kalp hızı, periferik oksijen saturasyonları ve serebral oksijen saturasyonları INVOS serebral oksimetre (INVOS 5100C Cerebral / Somatic Oximeter-USA) ile monitörize edildi. Tüm hastalara indüksiyon öncesi üç dakika süreyle %100 oksijen ile preoksijenizasyon ve rutin anestezi indüksiyonu uygulanarak her iki grupta anestezi indüksiyonunda tiyopental (6mg/kg), fentanil(1µg/kg) kullanıldı. İdame sevofluran (1MAC, %2-3) veya desfluran (1MAC, %5-6), oksijen (%40), kuru hava(%60) ile sağlandı. Kas gevşetici kullanılmadı. Sağ ve sol serebral oksimetre (rSO2R ve rSO2L) ölçümleri, sistolik arterial kan basıncı (SAKB), diastolik arterial kan basıncı (DAKB), ortalama arterial kan basıncı (OAKB), kalp atım hızı (KAH), oksijen saturasyon değerleri (SpO2), end-tidal karbondioksit (etCO2) değerleri anestezi indüksiyonu öncesi bazal değer olarak kaydedildi. rSO2R, rSO2L, SAKB, DAKB, OAKB, KAH, ETCO2 ve SpO2; entübasyon anı, SAKB, DAKB, OAKB, KAH, ETCO2 ve SpO2; entübasyon sonrası 3'er dakika arayla operasyon bitimine kadar, rSO2R ve rSO2L sürekli olarak cihaza kaydedildi ve bu değerlerin ortalama değerleri (veya varsa en kötü değer) intraop değer olarak ifade edildi. Aynı parametreler (rSO2R, rSO2L, SAKB, DAKB, OAKB, KAH, ETCO2 ve SpO2) postoperatif 5.dakika 1. saat ve 24. saat'te ölçülerek kaydedildi. Hastalar ekstübasyon sonrası yaklaşık 1saat kadar postoperatif derlenme odasında takip edildikten sonra servise gönderildi. Her iki grupta da şant uygulaması sonrası, serebral oksijenasyon değerlerinin postop 24. saat'te; başlangıç değerlerine göre artarak devam ettiği görülmüştür. Şant uygulamasının postop ilk 24 saat gibi kısa dönemde serebral oksijenasyonu düzelttiği anlaşılmaktadır. Desfluran verilen vakalarda 24.saatte bakılan sağ serebral oksijenasyon değerlerinin sevofluran grubuna göre anlamlı derecede yüksek olduğu görüldü. Sevofluran verilen grubun entübasyon anında bakılan kan basıncı değerleri (SAKB, OAKB, DAKB) preoperatif bakılan değerlere göre anlamlı olarak düşük bulunmasına karşın sağ ve sol rSO2 değerlerinde düşme olmadı, yükselmeye devam etti. Desfluran verilen grupta kan basıncı değerleri preoperatif değerlere göre ekstübasyon esnasında ve postoperatif 1. saatte yüksek olarak bulundu. Serebral oksijenasyonun arttırılmasında; pediatrik hidrosefali olgularında ventrikülo-peritoneal şant uygulanmasının olumlu etkilerinin yanı sıra sevofluran veya desfluranın intraoperatif inhalasyon ajanı olarak kullanılmasının olumlu katkılarının olması ile birlikte desfluran kullanımının kısmen daha iyi olduğu kanaatindeyiz. Anahtar Kelimeler: Hidrosefali, ventrikülo-peritoneal şant, serebral oksijenasyon, NIRS