Browsing by Author "Karaduman, Ruken"
Now showing 1 - 3 of 3
- Results Per Page
- Sort Options
Article Bir Kendini Bulma ve Varoluşunu Gerçekleştirme Yolculuğu: Lâmi’î Çelebi’nin Vâmık U Azrâ Mesnevisi(2023) Erzen, Mehmet Halil; Karaduman, RukenCarl Gustav Jung, bireyin yaşadığı topluma ait her şeyi hafızasına kaydettiğini söyler ve buna kolektif bilinçdışı adını verir. Kolektif bilinçdışına ait öğeler tüm insanlığın geçmiş deneyimlerinin ürünüdür ve nesilden nesile miras yoluyla aktarılmıştır. Jung’un takipçilerinden olan Joseph Campbell da kolektif bilinçdışı kavramı içerisinde yer alan kahraman arketipinden hareketle farklı milletlere ait mitsel ve efsanevi metinleri incelemiş; bunun neticesinde bahsi geçen metinlerin tamamında kahramanın benzer bir serüveni yaşadığı sonucuna varmıştır. Kahramanın yolculuğu şeklinde ifade edilen bu serüven, ana karakterin hem mecazen hem de reel olarak katettiği yolun döngüselliğini ifade etmektedir. Nitekim tekrar eden belli aşamaların ardından kahraman, başladığı yere dönmekte; olay örgüsü farklı gibi görünen hikâyelerde dahi kahramanın temel macerası benzer aşamalar içermektedir. Campbell’ın monomit olarak adlandırdığı, kahramanın döngüsel yolculuğunda katettiği aşamaların bahsi geçen anlatı türlerinde olduğu gibi mesnevi türünde de ortak olduğu görülmektedir. Bu bağlamda 16. yüzyıl aşk mesnevilerinden Lamiî Çelebi’nin Vamık u Azra Mesnevisi, monomitin çekirdek birimi olarak adlandırılan ayrılma, erginlenme ve dönüş aşamaları esas alınarak incelenmiştir.Article Fuzûlî’nin Bir Murabbasının Metindilbilimsel Açıdan İncelenmesi(2020) Karaduman, Ruken; İşimtekin, SonerMetindilbilim, metin merkezli edebiyat kuramları içerisinde ön plana çıkannispeten yeni bir metin çözümleme yöntemidir. Bu yöntem bir taraftanmetinsellik ölçütlerini sorgularken diğer taraftan da metin üreticiye dair biçemözelliklerini ortaya koyar. Özellikle, modern edebiyat metinlerinde örneklerinisıkça görmeye başladığımız metindilbilimsel analizler, eserin yapısını veiçeriğini belirleme hususunda belli bir noktaya ulaşmaya başlamıştır. Bunakarşın Klasik edebiyatımızda, metin eksenli inceleme yöntemleri, sondönemlerdeki yapısalcı ve ontolojik söylem çözümlemeleri dışında, genellikleşerh ve tahlil çalışmaları çerçevesinde devam etmektedir. Yapmış olduğumuzliteratür taramaları, Klasik edebiyat metinlerinde, metindilbilim kuramınıntüm yönleriyle ele alındığı bir çalışmanın eksikliğini göstermektedir. Bubağlamda ilk inceleme örneklerinden biri olan çalışmamızda, Klasik edebiyatmetinlerinin alternatif bir dilbilimsel inceleme yöntemi olan metindilbilimyaklaşımıyla kazandığı yeni boyutları ortaya koymayı hedefledik.Bu makalede, metnin bütününe yaklaşımı ile klasik belagat çalışmalarındanayrılan metindilbiliminin ortaya çıkışı, amaçları, metnin anlaşılmasınasunduğu katkılar üzerinde durulmuş ve Fuzûlî'nin mütekerrir bir murabbaörneği olan manzumesi metindilbilim ölçütleri esas alınarak çözümlenmiştir.Article Platon’un İdealar Âlemi Teorisi ile Divan Şiirindeki Bazı Anlatıların Benzerlikleri(2023) Karaduman, Ruken; Erzen, Mehmet HalilAntik Yunan filozoflarından Platon, düşünce tarihinde oldukça önemli bir yere sahiptir. O, kendisinden sonraki birçok düşünürü derinden etkilemiş ve düşünce hareketlerinden bazılarının temellerini atmıştır. Platon’un ahlak, estetik, metafizik gibi alanlardaki görüşleri arasında geliştirdiği en dikkat çekici teorilerinden biri olan idealar teorisinde, orijinalin yani hakikatin yansıması olarak idealardan söz edilir. İdealar kuramına göre nesneler (görüngüler) ve idealar şeklinde iki farklı dünya vardır. Bedensel varlığı nesneler dünyasında yer alan insanın sahip olduğu zannına kapıldığı bilgiler birer doksa (sanı)dan başka bir şey değildir. Gerçek bilgi ancak idealar âlemine aittir. Nitekim idea; gerçek, kalıcı, sürekli ve değişmez olandır. Nesneler ise ideanın sûretinden başka bir şey değildir. Bu teorideki özellikle zaman ve mekândan bağımsız, fiziksel dünyanın ötesinde ancak bu dünya ile sıkı biçimde bağlantılı bir dünya olarak ideaların izahı, tasavvuf düşüncesiyle ve divan şiirindeki bazı metaforlar ile çeşitli noktalarda benzerlikler göstermektedir. Bilhassa Platon’un mağara alegorisinin tasavvufi okumalara imkân sunan anlatım özellikleri çağrışımın niteliğini artırmaktadır. Bu benzerliklerdeki esas nokta tasavvuftaki tecelli anlayışına paralel biçimde ideanın doğruluk, güzellik ve iyiliğin aslı kabul edilirken dünyadaki nesnelerin ise ideaların yansımaları olduğu fikridir. Buradan hareketle çalışmamızda, idealar kuramı klasik Türk şiiri bağlamında ele alınmakta; Platon’un idealar âlemi ve ilgili görüşlerinin bilhassa tasavvufi şiirlere koşut yönleri üzerinde durulmaktadır. Bu bağlamda Divan şairlerinin nesneler dünyası üzerine söylemlerinde sıklıkla kullandıkları rüya, ayna, fânûs-ı hayâl, zıll-ı hayâl, serab gibi motiflerin idealar kuramındaki düşünüş şekilleri ile ortaklıkları dikkat çeker. Ancak bu çalışmada tasavvufî düşünüş şekillerinin eski Yunan felsefesinden ne kadar ve nasıl etkilendiğini ortaya koymaktan ziyade divan şiirindeki bazı anlatımlara farklı bir çerçeveden bakmak amaçlanmıştır.