Browsing by Author "Kavut, İdris"
Now showing 1 - 4 of 4
- Results Per Page
- Sort Options
dentistry-specialization-thesis.listelement.badge The Effect of Application of Hydrofloric Acid To Cad-Cam Materials in Different Concentrations and Times on Color and Brightness(2021) Ak, Merve Öztürk; Kavut, İdrisAmaç: Günümüz diş hekimliğinde laminate veneerlerin yapımında sıklıkla CAD-CAM materyalleri tercih edilmektedir. Hidroflorik Asit laminate veneerlerin dişe simantasyonu aşamasında pürüzlendirme yöntemi olarak sıklıkla kullanılır. Bu çalışmada hidroflorik asidin, farklı konsantrasyon ve farklı sürelerde uygulanmasının laminate veneerlerin renk ve parlaklığına etkisini incelemektir. Materyal Metot: Çalışmada feldspatik seramik blok (Cerec Blok, Sirona Dental Systems GmbH, Bensheim, Almanya) lityum disilikat ile güçlendirilmiş seramik blok (IPS e.max CAD, Ivoclar Vivadent, Schaan, Lihteştayn) zirkonya ile güçlendirilmiş lityum silikat bloklar (Vita Suprinity Vita Zahnfabrik, Bad Säckingen, Almanya) 1mm kalınlığında 240 adet örnek olacak şekilde hassas kesim cihazı (Isomet-1000 Buehler, Illinois, ABD) ile hazırlandı. Örnekler rastgele 24 gruba ayrıldı. Gruplara %5 hidroflorik asit (IPS Seramik asit ajanı, Ivoclar Vivadent, Schaan, lihtenştayn), %9 hidroflorik asit (Ultradent porselen asidi, South Jordan, ABD) ve 0, 20, 30, 60 sn. sürelerde ve sonrasında primer (Monobond Plus, Ivoclar Vivadent, Schaan, lihtenştayn) uygulaması yapıldı. Spektrofotometre (Vita Easyshade Advance 4.0, Bad Säckingen, Almanya) ile renk ölçümü yapıldı. Glossmetre (GQC6, Shenzhen, Çin) ile parlaklık ölçümü yapıldı. Veriler IBM SPSS V23 ile analiz edildi. ΔE00 ve P değerlerinin seramik, asit yüzdesi ve asitlenme süresine göre değişimleri 3 yönlü varyans analizi ile incelendi. Çoklu karşılaştırmalar Bonferroni düzeltmesi ile incelendi. Analiz sonuçları ortalama ve standart sapma olarak sunuldu. Önem düzeyi p<0,05 olarak alındı. Bulgular: Seramik türüne göre ortalama ΔE00 değeri farklılık göstermektedir. Vita suprinity grubunda daha yüksek sayısal değer gözlendi. ΔE00 değeri asit konsantrasyonu ve asitleme süresine göre farklılık göstermedi (p>0.5). P değeri seramiklere göre farklılık gösterdi. Tüm seramiklerde fark gözlendi; en yüksek değer e.max 'da elde edildi. Farklı asitleme süreleri için farklı değerler bulundu. En yüksek p değeri 0 sn. grubu içindir. 20 sn., 30 sn., 60 sn.nin sonuçları benzerdir. %9'luk HF Asit gruplarında %5'lik HF Asit gruplarına göre daha yüksek parlaklık değeri elde edildi (p>0.5). En yüksek ΔE00 renk farkı zirkonya ile güçlendirilmiş lityum silikat bloklar grubunda bulundu(2,322 ± 1,550). En düşük ΔE00 renk farkı lityum disilikat ile güçlendirilmiş seramik blok grubunda bulundu(1,017 ± 0,628). En yüksek p değeri lityum disilikat ile güçlendirilmiş seramik blok grubunda bulundu(10,101 ± 2,856). En düşük p değeri feldspatik seramik blokta bulundu(6,017 ± 2,591). Sonuç: Lityum disilikat ile güçlendirilmiş seramik blok grubunda en düşük ΔE00 renk farkı ve en yüksek p değeri bulundu. Lityum disilikat ile güçlendirilmiş seramik blok grubu renk değişimi ve parlaklık açısından en başarılı gruptur. Laminate veneer restorasyonlarda kullanımı önerilir. Anahtar Kelimeler: Tam seramik, hibrit seramik, hidroflorik asit, renk, parlaklıkArticle Effect of Polishing Methods on the Surface Roughness of Different Temporary Restorative Materials(2022) Kavut, İdris; Uğur, Mehmet; Tanrıkut, Özgür OzanAim: The purpose of this study was to evaluate the effects of different polishing methods on the surface roughness of temporary prosthetic restorations. Methodology: In this study, 200 specimens were obtained from Structur 2, Imident, FSM Duo CAD, and Han Temp Crown. All specimens were sanded with 400-, 800-, and 1000-grit silicon carbide. Next, the specimens were divided into five subgroups (n = 10). The specimens in first group were sanded with 1200-, 1600-, and 2000-grit silicon carbide sandpaper. The second group was polished with an aluminum oxide-containing disc. The third group was polished with a diamond-containing pad. A glaze bond was applied to the specimens in the fourth group. The fifth group was glazed with a coat of nano-filled resin. Then, the surface roughness of all specimens was measured with a profilometer. A two-way ANOVA test was performed using SPSS 20.0. Finally, the microstructures of the surfaces were examined by a scanning electron microscope at 5000× magnification. Results: Statistically significant results were obtained between the temporary materials and polishing methods in terms of surface roughness (p < 0.05). For the polishing method, the highest surface roughness values were observed in the control group (0.50 ± 0.15). The lowest surface roughness values were observed in the Equia Forte GC coat group (0.25 ± 0.10). Among the temporary crown materials, the highest roughness was observed in Imicryl specimens. (0.45 ± 0.17), while the least roughness was the polymethyl-methacrylate (PMMA) specimens (0.17 ± 0.10). Conclusion: Surface polishing and finishing procedures might positively affect the surface roughness of temporary materials. Furthermore, materials made via computer-aided design and computer-aided manufacturing (CAD-CAM) demonstrate structural advantages and may be preferable.Article Okluzal Preparasyon Dizaynının Farklı Cad/cam Materyallerinin Uyumu ve Kırılma Dayanıklılıklarında Etkisi(2020) Kurt, Murat; Külünk, Şafak; Kulunk, Tolga; Kavut, İdris; Uğur, MehmetAmaç: Anatomik ve yarı anatomik okluzal yüzey preparasyon dizaynlarının marjinal ve internal adaptasyona etkisini değerlendirmek ve üç farklı CAD/CAM bloklarından üretilen kronların kırılma dayanıklıklarını karşılaştırmaktır. Gereç ve Yöntem: İki maksiller birinci molar bir model (Standard Model ANA-4; Frasaco) üzerinde iki okluzal yüzey preparasyon dizaynına göre prepare edildi; anatomik (A) ve yarı anatomik (SA). Üç farklı CAD/CAM bloklarından her biri için 16 kron restorasyonu hazırlandı; cam seramik infiltre rezin matriks kron (Vita Enamic) (Group EN), esnek nano-seramik kron (GC Cerasmart) (Group CS) ve fiberle güçlendirilmiş kompozit kron (Trinia) (Group FRC). Daha önce belirlenmiş 5 lokasyonda marjinal ve internal uyumun ölçülmesi için replica tekniği ve ışık mikroskobu (×40) kullanıldı. Üniversal test cihazında örnekler kırılana kadar yük uygulandı. Veriler iki yönlü varyans analizi ve post-hoc Tukey HSD testleri ile istatiksel olarak analiz edildi (p=.05). Bulgular: Marjinal ve internal adaptasyonda restorasyon çeşidinin anlamlı etkisi var iken (P<.05), okluzal yüzey preparasyonunun yoktur (P>.05). Okluzal yüzey preparasyonu ve materyal çeşidinin her ikisi de kırılma dayanıklılığında anlamlı etkiye sahiptir (P<.05). Her iki preparasyon dizaynında da en yüksek kırılma dayanıklılığı FRC kronlarda, en düşük değerler EN kronlarda elde edilmiştir (P<.05). Sonuç: Kron materyalleri klinik olarak kabul edilebilir marjinal ve internal adaptasyon göstermiştir. Okluzal preparasyon dizaynı çeşidinin marjinal ve internal adaptasyona anlamlı etkisi yok iken kırılma dayanıklılığına vardır. Anatomik okluzal preparasyon daha yüksek kırılma direnci ile sonuçlanmıştır.Article Termal Yaşlandırmanın Self Adeziv Rezin Simanların Farklı Cad/cam Seramiklere Bağlantısına Etkisi(2020) Akbal, Murat Mert; Kavut, İdris; Tanrıkut, Özgür Ozan; Uğur, MehmetAmaç: Bu çalışmanın amacı kısa dönem termal yaşlandırmaişleminin self adeziv rezin simanların feldspatik ve lityumdisilikat CAD/CAM seramiklere makaslama bağlanmadayanımına etkisinin değerlendirilmesidir.Gereç ve Yöntemler: Çalışmada kullanılmak üzere Vita MarkII (VIT) ve IPS e.max CAD (MAX) bloklardan 1,5 mmkalınlığında 80 adet seramik örnek elde edildi ve MAX seramikdiskler sinterize edildi. Tüm örneklerin %5’lik hidroflorik asitile pürüzlendirildi ve yüzeylere silan uygulandı. Seramikörnekler iki gruba ayrılarak üzerlerine 3 mm çapında ve 2 mmyüksekliğinde plastik tüpler yardımıyla Panavia SA (PSA) veRelyX U200 (RXU) self adeziv rezin simanlar yapıştırıldı.Rezin siman yapıştırılan örnekler iki alt gruba ayrıldı veörneklerin yarısına 5-55°C sıcaklık değişimleri arasındabanyoda kalma zamanı 30 sn, transfer zamanı 10 sn olan 6aylık ağızda kalıma denk 5,000 devire ayarlanan termal döngücihazında termal yaşlandırma işlemi uygulandı (n=10).Yaşlandırma işleminden sonra tüm örnekler Universal bir testcihazı ile 0,5 mm/sn hızında makaslama testine tabi tutuldu.Elde edilen veriler tek yönlü ANOVA testi ile değerlendirildi(SPSS 23).Bulgular: Gruplar arasında en yüksek bağlanma değeri termalyaşlandırma yapılmayan VIT-PSA seramiklerde ölçülürken(10,50 ± 2,67 MPa), en düşük değerler termal yaşlandırmauygulanmış MAX-RXU örneklerde (6,81 ± 1,37 MPa) ölçüldü(p<0.01). Aynı gruplar içerisinde 5,000 devirde uygulanantermal yaşlandırma işleminde kayma mukavemetideğerlerindeki azalma istatistiksel olarak anlamlı bulunmadı(p>0.01).Sonuç: Termal yaşlandırma işlemi kısa dönemde self adezivrezin simanların felspatik ve lityum disilikat CAD/CAMseramiklere bağlantı dayanımı değerlerinde anlamlı bir düşüşeneden olmadı.