Browsing by Author "Kaya, Şehmuz"
Now showing 1 - 2 of 2
- Results Per Page
- Sort Options
Specialist Thesis Diyabetik Ayak Wagner Evre I ve Evre II Ülserlerinde PRP Uygulamasının Yara İyileşme Üzerine Etkileri(2025) Narin, İrfan; Özkan, Sezai; Kaya, ŞehmuzDiyabetik ayak ülserleri (DAÜ), diyabetin en ciddi komplikasyonlarından biri olup, tedavi edilmediğinde ampütasyona kadar ilerleyebilen önemli bir sağlık sorunudur. Diyabetik ayak Wagner evre I ve evre II ülserlerinde trombositten zengin plazma (PRP) yara iyileşmesi üzerindeki etkiler araştırılmıştır. Çalışma, Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Ortopedi ve Travmatoloji polikliniğinde toplam 44 hasta üzerinde gerçekleştirilmiştir. Hastalar PRP uygulandı (n=23) ve PRP uygulanmadı (n=21) olmak üzere iki grup halinde ayrıldı. Çalışma grubunda PRP yara dudaklarına ve yara tabanına uygulandı, kontrol grubunda ise geleneksel pansuman yöntemleri uygulandı. Hastalar 28 gün boyunca takip edilmiş ve yaraların iyileşmesi detaylı bir şekilde değerlendirilmiştir. Çalışma sonuçlarına göre, PRP uygulanan grupta yara boyutlarında anlamlı bir küçülme, granülasyon ve epitelizasyon oranlarında ise belirgin bir artış gözlenmiştir. PRP uygulanan grupta granülasyon oluşma olasılığı, PRP uygulanmayan gruba göre yaklaşık 35.75 kat daha fazla sayıdadır. Benzer şekilde, PRP uygulanan grupta epitelizasyon oluşma olasılığı da 12.86 kat daha yüksek olarak tespit edilmiştir. Ayrıca PRP uygulanan bölgedeki yara akıntısında azalma ve CRP seviyelerinde düşüş tespit edilmiştir. Bununla birlikte ESH ve WBC değerlerinde anlamlı bir değişiklik gözlenmemiştir. PRP'nin herhangi bir yan etkisi olmadığı ve güvenli bir tedavi yöntemi belirlendi. Çalışmada, PRP'nin yara iyileşmesini hızlandırdığı görüldü. PRP uygulanan grupta yara boyutlarının küçülmesi ve akıntının azalması, PRP'nin lokal ve sistemik döngüsü etsi olabileceği düşünüldü. Sonuç olarak, PRP diyabetik ayak Wagner evre I ve evre II ülserlerinde yara iyileşmesini hızlandırdığı, granülasyon ve epitelizasyonun arttığı görüldü. PRP diyabetik ayak tedavisinde etkili bir yöntem olarak kullanılabilir, ancak daha geniş hasta grupları ve uzun süreli takiplerle desteklenmelidir. Ayrıca PRP'nin farklı konsantrasyonlarında ve diğer tedavi yöntemleriyle kombinasyonu ile yapılan çalışmalara ihtiyaç duyulmaktadır. Bu çalışma, PRP'nin diyabetik ayak Wagner evre I ve evre II tedavisinde güvenli ve etkili bir seçenek olduğunu göstermektedir.Specialist Thesis Identification of Distal Radius Fractures and Evaluation of Conservative Treatment Criteria With the Support of Deep Learning Models.(2025) Saracalıoğlu, Mehmet; Kaya, ŞehmuzGiriş ve Amaç: Günümüzde yapay zekâ (YZ) ve derin öğrenme teknolojilerinin sağlık alanındaki etkileri giderek artmaktadır. Özellikle ortopedi ve travmatoloji gibi klinik branşlarda, bu teknolojilerin tanı ve tedavi süreçlerini kolaylaştırma potansiyeli dikkat çekmektedir. Distal radius kırıkları, el bileği bölgesinde sık karşılaşılan travmatik yaralanmalar arasında yer almakta olup, doğru tanı ve uygun tedavi yöntemlerinin belirlenmesi büyük önem taşımaktadır. Bu çalışmada, distal radius kırıklarının Frykman sınıflamasına göre gruplandırılması ve kapalı redüksiyon ile alçılama yapılan hastaların radyolojik görüntülerinin konservatif tedavi kriterlerine uygunluğunun derin öğrenme modelleri ile değerlendirilmesi amaçlanmıştır. Yapay zekâ ve derin öğrenme modellerinin, kırık tanısı ve tedavi takibinde klinisyenlere yardımcı olabileceği düşünülmektedir. Çalışma, distal radius kırıklarının tanı ve tedavi süreçlerinde yapay zekâ destekli modellerin potansiyelini ortaya koymayı hedeflemiştir. Materyal ve Metod: Çalışma ortopedi ve travmatoloji polikliniğine başvuran, primer tanısı distal radius kırığı olan ve konservatif tedavi ile takip edilen 328 hastanın 1354 radyolojik görüntüsü üzerinde gerçekleştirilmiştir. Görüntüler Frykman sınıflamasına göre gruplandırılmış ve kırık tipleri ekstra-artiküler (EA), radiokarpal (RC), radio-ulnar (RU) ve her iki ekleme uzanan kırıklar (BJ) olarak sınıflandırılmıştır. Ayrıca, radial inklinasyon, volar eğim, eklem basamaklanması ve dorsal korteks parçalanması gibi konservatif tedavi kriterleri değerlendirilmiştir. Elde ettiğimiz radyografilerin sınıflandırılması ve ölçüm gerektiren parametrelerin değerlendirilmesi 3 ortopedi uzmanı tarafından yapılmıştır. Görüntüler, Roboflow platformu kullanılarak işaretlenmiş ve derin öğrenme modelleri ile analiz edilmiştir. Model performansını değerlendirmek amacıyla doğruluk, duyarlılık ve ortalama doğruluk değeri (mAP50) gibi istatistiksel ölçütler kullanılmıştır. Bulgular: Çalışmada, derin öğrenme modellerinin kırık sınıflandırma ve konservatif tedavi kriterlerini değerlendirme performansı incelenmiştir. Frykman sınıflamasına göre yapılan gruplandırmada, ekstra-artiküler kırıklar %70 oranında doğru tespit edilmiştir. Ancak, radio-karpal ve radio-ulnar kırıklar gibi daha az örneklem içeren gruplarda başarı oranı %30 seviyesinde kalmıştır. Eklem basamaklanmasının değerlendirilmesinde model %75 doğruluk oranı ile başarılı sonuçlar vermiştir. Radial inklinasyon ve volar eğim ölçümlerinde ise modelin doğruluk oranı sırasıyla %92 ve %72 olarak bulunmuştur. Sonuç: Derin öğrenme modelleri, distal radius kırıklarının tanı ve tedavi süreçlerinde klinisyenlere yardımcı olabilecek potansiyele sahiptir. Özellikle kırık sınıflandırması ve konservatif tedavi kriterlerinin değerlendirilmesinde umut verici sonuçlar elde edilmiştir. Ancak, daha büyük veri setleri ve farklı modellemelerle yapılacak çalışmalar, bu teknolojinin klinik kullanıma entegrasyonunu daha da geliştirebilir. Çalışma, yapay zekâ destekli modellerin ortopedi ve travmatoloji alanında kullanımına yönelik literatüre katkı sağlamaktadır.
