Browsing by Author "Kaya, Mustafa"
Now showing 1 - 20 of 37
- Results Per Page
- Sort Options
Doctoral Thesis A Field Study on Fresh and Frozen Embryo Transfer in Cows(2009) Mersin, Seyrani; Kaya, MustafaMersin S, İneklerde natif ve dondurulmuş embriyo nakli üzerine saha çalışması, Yüzüncü Yıl Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü, Dölerme ve Sun'i Tohumlama Anabilim Dalı, Doktora Tezi, VAN, 2009. Bu çalışmada ineklerde natif ve dondurulmuş embriyo transferinin saha şartlarında uygulanması ve sonuçlarının araştırılması amaçlandı. Çalışmanın birinci kısmında verici ineklerden süperovulasyon ile çoklu embriyo üretimi, değerlendirmesi ve nakli, ikinci kısmında ise ithal edilen dondurulmuş embriyoların alıcılara nakli gerçekleştirildi. Çalışmada, 18-21 aylık 2 adet düve ve 3?6 yaşlı 4 adet inek verici, 3-7 yaşlı 25 adet inek ise taşıyıcı olarak toplamda 31 adet hayvan kullanıldı. Hayvanlar 11 gün arayla 2 PGF2? (i.m.; 15 mg of Kloprostenol) enjeksiyonu ile senkronize edildi. Birinci PGF2? uygulamasından sonraki 8. gün sabah başlayan süperovulasyon, 17.6 mg oFSH'ın (Ovagen, 1., 2., 3. ve 4. günde azalan dozlar halinde sırasıyla 2.55, 2.55, 2.55, 2.55, 2.12, 2.12, 1.27 ve 1.27 mg günlük 2 enjeksiyon) bölünmüş dozlar halinde enjeksiyonuyla uyarıldı. İkinci PGF2? enjeksiyonundan 36 saat sonra 4 gün süreyle, her 12 saate bir kızgınlık tespiti yapıldı. Vericiler kızgınlığın gözlenmesinden sonra 10., 24. ve 36. saatte 3 kez dondurulmuş sperma ile tohumlandı. Dondurulmuş sperma payetleri 34 0C'deki suda 30 sn süreyle çözüldü. Vericilerde oluşan ovaryum yanıtları ultrason yardımıyla folikül ve korpus luteum takibi ve uterus yıkamasından sonra elde edilen embriyo sayısı ile belirlendi. Östrüs tespitinden 7 gün sonra, epidural anestezi ve hafif sedasyon altındaki vericilerin uterusları, 2 kanallı Foley kateteri kullanılarak 1000 ml hazır yıkama medyumuyla yıkandı. Embriyoların yıkanması, değerlendirilmesi ve transfer pipetinde konumlandırılarak hemen naklinde, kullanıma hazır % 0.4 bovine serum albumin (BSA) ve 25 mg/L oranında Kanamycin Sulphate içeren Emcare? Holding Solution (ICPbio) kullanıldı. Nakledilebilir olarak değerlendirilen 6 adet embriyo hemen epidural anestezi altındaki taşıyıcılara nakledildi. Embriyolar korpus luteumla ipsilateral kornuya nakledildi. Çalışmanın ikinci kısmında, 9 adet dondurulmuş embriyo kullanıldı. Dondurulmuş embriyolar alıcılara kızgınlığın başlamasından 183±3saat sonra nakledildi. Vericilerde FSH ve PGF2? ile östrüs arasında geçen ortalama süre sırasıyla düvelerde 145.00±0.70 ve 55.00±7.77 ineklerde 159.00±12.66 ve 70.42±7.19 saat olarak saptanmıştır. Taşıyıcı ineklerde PGF2? ile östrüs arasında geçen süre 77.20±7.75 idi. Vericilerde süperovulasyona cevap olarak oluşan folikül ve korpus luteum sayısı sırasıyla, 6.17±1.17 ve 4.67±1.12 olarak bulundu. Verici başına ortalama 3.75±0.75 embriyo elde edildi. Korpus luteum sayısı ile elde edilen embriyo sayısı arasındaki ilişki önemli bulundu (P<0.05). Folikül sayısı ile embriyo sayısı arasındaki koreleasyon önemsizdi (P>0,05). Düvelerde serviks geçilemediğinden uterus yıkanamadı. Verici başına ortalama nakledilebilir embriyo sayısı 1.5 olarak bulundu. Natif ve dondurulmuş embriyo transferinden sırasıyla % 50.00 ve %44.44 oranında gebelik elde edildi. Çalışma sonunda natif ve dondurulmuş embriyo transferinin saha şartlarında uygulanabilir olduğu sonucuna varıldı.Master Thesis Bilingual Students' Listening Competencies in Turkish (practicing Attitude, Anxiety and Listening Strategies) and Their Relationship With Some Variables(2021) Kardaş, Hakim; Kaya, MustafaBu çalışmanın amacı, iki dilli öğrencilerin Türkçe dinleme yeterliklerini; Türkçe dinleme tutumlarını, dinleme kaygılarını ve dinleme stratejilerini uygulama durumları bağlamında belirlemektir. Bu amaç doğrultusunda cinsiyet, sınıf düzeyi, anne ve baba eğitim düzeyi, evde konuşulan dil, akıllı telefona sahip olma, telefonu kullanma amacı, evde TV/radyo bulunma durumu, TV izleme süresi değişkenlerinin öğrencilerin Türkçe dinleme yeterlikleriyle ilişkisi incelemiştir. Çalışmada nicel araştırma yöntemi kullanılmıştır. Çalışma nicel araştırma modellerinden ilişkisel tarama modeline uygun olarak yapılmıştır. Araştırmanın çalışma grubunu bir ortaokulda öğrenim gören ve çoğu iki dil bilen 145 öğrenci oluşturmaktadır. Araştırmanın verileri; 'Dinlemeye Yönelik Tutum Ölçeği', 'Dinleme Kaygısı Ölçeği' ve 'Dinleme Stratejileri Ölçeği' ile toplanmıştır. Her ölçekte öğrencilerin demografik özelliklerinin yer aldığı bir bölüm yer almıştır. Veri analizinde, sırasıyla betimsel istatistik ölçümleri (frekans ve yüzdeleri), Normallik testleri (Komogorov-Smirnov ve Shapiro-Wilk), Mann-Whitney U testi, Kruskal Wallis H testi ve basit doğrusal korelasyon (Spearman sıra farkları) analizi kullanılmıştır. Çalışmanın sonunda iki dilli öğrencilerin Türkçe dinleme tutumları yüksek seviyede olduğu bulunmuştur. Cinsiyet, baba eğitim durumu, akıllı telefon kullanma durumu, telefonu kullanma amacı değişkenlerinin iki dilli öğrencilerin Türkçe dinleme tutumlarıyla olumlu-olumsuz bir ilişkisi olmadığı tespit edilmiştir. Buna karşın 5 ve 7. sınıf öğrencilerinin dinleme tutumlarının 6 ve 8. sınıf öğrencilerine kıyasla daha yüksek olduğu, anne eğitim durumu ilkokul olan öğrencilerin diğer öğrencilere kıyasla daha fazla dinleme güçlüğü çektiği, evde Türkçe ve Arapça konuşan öğrencilerin sadece Arapça konuşanlara göre daha iyi dinleme tutumuna sahip olduğu, TV/radyo izlemeyen/dinlemeyen öğrencilerin, dinleyen/izleyenlere kıyasla daha fazla dinleme güçlüğü yaşadığı, günde 3-4 saat TV/radyo izleyerek/dinleyerek vakit geçirenlerin diğer öğrencilere nazaran daha iyi dinleme tutumuna sahip olduğu tespit edilmiştir. Çalışmada öğrencilerin düşük düzeyde Türkçe dinleme kaygısı yaşadıkları belirlenmiştir. Cinsiyet, anne ve baba eğitim düzeyi, evde konuşulan dil, akıllı telefon kullanma durumu, telefonu kullanma amacı, TV/radyo izleme/dinleme durumu, TV/radyo izleme/dinleme süresi değişkenleriyle dinleme kaygısının bir ilişkisi bulunmamıştır. Bunun yanı sıra 5 ve 7. Sınıf öğrencilerin kaygı düzeylerinin 6.sınıftakilere göre daha yüksek olduğu belirlenmiştir. İki dilli öğrencilerin Türkçe dinleme stratejilerini uygulama düzeylerinin yüksek seviyede olduğu belirlenmiştir. Cinsiyet, anne ve baba eğitim durumu, akıllı telefona sahip olma, telefonu kullanma amacı, evde TV/radyo izleme/dinleme durumu, günlük TV/radyo izleme/dinleme süresi değişkenlerinin Türkçe dinleme stratejilerini uygulama düzeyleriyle herhangi bir ilişkisinin olduğu tespit edilmemiştir. Buna karşılık 6 ve 8. sınıf öğrencilerinin Türkçe dinleme stratejilerini uygulama düzeylerinin 7. sınıfa nazaran daha iyi olduğu, evde hem Türkçe hem Arapça konuşan öğrencilerin dinleme stratejilerini uygulama düzeylerinin, evde sadece Arapça veya hem Arapça hem de Kürtçe konuşan öğrencilere göre daha yüksek olduğu belirlenmiştir.Article Biyografi Eserlerinin Ortaokul Öğrencilerinin Öz Güven Duygusunun Gelişimine Etkisi(2022) Kaya, Mustafa; Aydın, ErkanAraştırmada, biyografi eserlerinin ortaokul öğrencilerinin öz güven duygusunun gelişimine etkisinin olup olmadığı incelenmiştir. Karma araştırma yöntemlerinden biri olan açımlayıcı sıralı desen kullanılmıştır. Bu bağlamda araştırmanın nicel sürecinde, ön-test ve son-test kontrol gruplu yarı deneysel desen kullanılmış; nitel sürecinde ise yazılı görüşmeler yapılmıştır. Araştırma, ortaokul 6. sınıfta okuyan 20’si deney, 21’i ise kontrol grubunda olmak üzere 41 öğrenci ile yürütülmüştür. 8 haftalık uygulama süreci olan bu araştırmanın nicel verileri, Piers ve Harris tarafından geliştirilen, Öner (1996) ve Çataklı (1985) tarafından Türkçeye uyarlanan Öz-Kavram Ölçeği (Öz Güven Ölçeği) ile; nitel verileri ise araştırmacılar tarafından geliştirilen yazılı görüşme formu ile toplanmıştır. Araştırmanın nicel verileri, t-testi ve karışık ölçümler için iki yönlü ANOVA; nitel verileri ise içerik analiziyle çözümlenmiştir. Araştırmanın nicel analizi sonucunda biyografi kitapları okuyan deney grubu öğrencilerinin öz güven puanlarının diğer kitapları okuyan kontrol grubu öğrencilerinin öz güven puanlarına göre son-testte daha yüksek olduğu tespit edilmiştir. Araştırmanın nitel sonucunda ise öğrenciler, biyografi eserleri okuduktan sonra başarılı olma isteklerinin arttığını; azim, gurur ve mutluluk gibi duygularının oluştuğunu belirtmiştir. Ayrıca öğrenciler, ünlü kişilerin hayatlarından etkilenerek onlar gibi olmayı, çalışkan ve tanınır olmayı, pes etmemeyi, başarıya giden yolda engelleri ortadan kaldırmayı istediklerini ve biyografi eserleri okuduktan sonra öz güvenlerinin arttığını ifade etmişlerdir.Article Çocuk Edebiyatı Eserlerinin 6. Sınıf Öğrencilerinin Okuma Motivasyonu, Okuma Tutumu ve Okur Öz Algısına Etkisi(2023) Ateş, Burak; Kaya, MustafaBu araştırmanın temel amacı çocuk edebiyatı eserlerinin 6. sınıf ortaokul öğrencilerinin okuma motivasyonu, okuma tutumu ve okur öz algısına etkisini tespit etmektir. Bu amaç doğrultusunda yapılan çalışmada nicel araştırma desenlerinden yarı deneysel desenlerden “ön test- son test eşleştirilmiş kontrol gruplu desen” kullanılmıştır. Araştırmanın çalışma grubunu Şırnak ili Silopi ilçesinde yer alan Cumhuriyet Ortaokulunda öğrenim görmekte olan 6. sınıf öğrencileri oluşturmaktadır. 2022-2023 eğitim-öğretim yılında Cumhuriyet Ortaokulunda öğrenim görmekte olan 6. sınıf öğrencilerinden 30’u rastgele yöntemiyle deney grubu, 30’u da kontrol grubu olarak seçilmiştir. Bu çalışmada veri toplama aracı olarak okuma motivasyonu ve okumaya adanmışlık ölçeği, ilköğretim ikinci kademe öğrencileri için okumaya yönelik tutum ölçeği, okur öz algısı ölçekleri kullanılmıştır. Araştırmanın verilerinin analizinde, deney grubu ve kontrol grubunun okuma motivasyonu ve okumaya adanmışlık ölçeği, okuma tutumu ölçeği ve okur öz algısı ölçeğinin ön test ve son testinden aldıkları puanların normallik değerlerine bakılmıştır. Yapılacak analiz teknikleri için normallik varsayımlarından olan Shapiro-Wilk değerlerine bakılmıştır. Bu analiz sürecinde, deney ve kontrol gruplarının ölçeklerden aldıkları ön test ve son test puanlarının aynı grubun kendi içinde karşılaştırılması için bağımlı örneklemler t-testi kullanılmıştır. Kontrol ve deney gruplarının ön test ve son test puanlarının karşılaştırılması için bağımsız örneklemler t testi kullanılmıştır. Araştırma sonucunda çocuk edebiyatı eserlerinin okunmasının ortaokul öğrencilerinin okuma motivasyonu ve okumaya adanmışlık, okuma tutumu ve okur öz algısı üzerinde olumlu (pozitif) bir etkisinin olduğu tespit edilmiştir.Article Çocuk Edebiyatı Eserlerinin 7. Sınıf Öğrencilerinin Empati Becerisinin Gelişimine Etkisi(2020) Kaya, Mustafa; Erdem, IlhanBu araştırmanın amacı; anadili eğitimi-öğretiminde ve okuma sürecinde önemli bir yere sahip yazınsal nitelikli çocuk edebiyatıyapıtlarının 7. sınıf öğrencilerinin empati becerisinin gelişmesine etkisini incelemektir. Bu araştırmada nicel ve nitel veri toplama tekniklerinin bir arada yer aldığı, araştırma sonuçlarını bütünleştiren karma desençeşitlerinden iç içe karma desen kullanılmıştır.Çalışmanın nicel bölümünde gerçek deneysel desenlerden “öntest-sontest kontrol gruplu seçkisiz desen” örneği, nitel bölümünde görüşme tekniği kullanılmıştır.Araştırmanın çalışma grubu, 2017-2018 eğitim-öğretim yılında Van ili Tuşba ilçesindeki iki okulda öğrenim görmekte olan 7. sınıf öğrencilerinden seçilmiştir. Çalışma grubu, basit seçkisiz örnekleme yöntemi kullanılarak belirlenen iki farklı ortaokulda öğrenim gören 60 öğrenciden oluşmaktadır. Araştırma kapsamında veri toplama aracı olarak Kaya ile Siyez (2010) tarafından geliştirilen “KA-Si Empatik Eğilim Ölçeği Ergen Formu” ile araştırmacı tarafından geliştirilen“Empati Durumlarıyla İlgili Öğrenci Görüş Formu” kullanılmıştır. Araştırma verilerinin nicel analizinde verinin yapısı göz önünde bulundurularak parametrik testlerden bağımlı ve bağımsız gruplarda t-testleri kullanılmıştır. Araştırmanın nitel analizinde içerik analizi kullanılmıştır. Bu araştırmanın sonucuna göre deney grubunun ön test ve son testinin empati eğilim puanları arasındaistatistiksel olarak anlamlı bir farklılık olduğu tespit edilmiştir. Çocuk edebiyatı eserlerinin 7. sınıf öğrencilerinin empati becerisinin gelişmesine katkı sağladığı tespit edilmiştir.Ayrıca okutulan eserlerde tespit edilen empati durumlarıyla ilgili öğrencilerin yaklaşık %79’u tespit edilen empati durumlarını doğru bulduklarını, % 4’ ü kısmen doğru bulduklarını, %17’si de doğru bulmadıklarını gerekçeleriyle birlikte ifade etmişlerdir.Article Doğal Kızgınlık Gösteren İneklerde Çift Sun'i Tohumlama(2005) Kaya, Mustafa; Gülyüz, FetihÇalışmada östrüs semptomlarıyla yapılan sun’i tohumlamalarda olası tohumlama zamanlaması hatalarına karşı tek ve çift tohumlamanın, saha şartlarında uygulanabilirliğini, gebelik üzerine etkilerini ve başarısını değerlendirmek amaçlanmıştır. Çalışmada, en az bir kez doğum yapmış, 2,5- 10 yaşlarında 121 inek kullanılmıştır. İneklerden 61 tanesi kontrol, 60 tanesi ise çalışma grubuna rastlantısal olarak ayrılmıştır. Doğal kızgınlık semptomlarına göre, sabah/akşam yöntemiyle, kontrol grubuna ayrılan ineklere tek, deney grubuna 24-30 saat arayla çift tohumlama yapılmıştır. Dönen inekler ikinci kızgınlıkta daha önceki tohumlamada esas alınan yönteme göre tekrar tohumlanmıştır. Gebelik tohumlamadan 70 gün sonra yapılan rektal muayeneyle belirlenmiştir. Deney ve kontrol grublarından ilk ve ikinci kızgınlıkta elde edilen gebelikler sırasıyla % 81,66 ve 57,37 ve 63,63 ve53,84 olarak belirlenmiştir. İlk kızgınlıkta gebelik sonuçları, deney grubunda kontrol grubuna göre istatiksel olarak daha yüksek bulunmuştur (P<0,05). Sonuç olarak, doğal kızgınlıkta, 24 saat arayla çift tohumlamanın kimi zamanlama hatalarını giderebileceği, yine bu uygulamanın en azından, repeat breder, uzun östrüs yada geç ovulasyon gibi kimi fonksiyonel infertilite sorunlarını çözmek için uygulanabileceği söylenebilir.Article Dönüşen Kimlik: Reis Bey(2021) Kaya, Mustafa; Aslan, CelalNecip Fazıl Kısakürek (1904-1983), şiir, anı, tiyatro olmak üzere birçok edebi türde eser vermiş velut yazarlarımız arasındadır. İkisi yarım kalmış on yedi piyesi bulunmaktadır. Reis Bey (1964), yayımlanan sekizincitiyatro oyunudur. Oyun, adalet-merhamet kavramları odağında kurgulanmıştır. Çalışmamızda “merhamet”kavramının, sözlüksel anlamının yanı sıra “merhamet”i olumlayan Arthur Schopenhauer (1788-1860) ileolumsuzlayan Friedrich Nietzsche’nin (1844-1900) kavramla ilgili felsefi düşünceleri doğrultusunda oyunun tematik yapısı çözümlenmeye çalışılmıştır. Ayrıca bilişsel-davranışçı yaklaşım kapsamında Albert Ellis (1913-2007) tarafından ortaya konulan ABC modeli kapsamında, oyunun merkezî kişisinin kimliğindegerçekleşen dönüşüm analiz edilmiştir. Oyunun merkezî kişisi Reis Bey’e, kurgulanan olay örgüsü içerisinde adalet-merhamet kavramlarını temsil etme rolü verilmiştir. Dolayısıyla çalışmamız, merkezî kişininsöylemlerine odaklanmıştır. Reis Bey’in yaşadığı değişim ve dönüşümün, oyunun düşünsel yapısında adalet-merhamet kavramlarına yüklenmiş olan anlamsal evren dikkate alınarak çözümlenmesi amaçlanmıştır.Bu nedenle oyunda gözlemlenen değişim ve dönüşümün; süreçsel aşamaları ve oyun kişisinin kimlikseldönüşümünün evreleri kurgusal yapının düşünsel/duyuşsal dayanakları dikkate alınarak betimlenmeye veanaliz edilmeye çalışılmıştırArticle Edebî Eserlerdeki Kahramanları Rol-model Alma Ölçeğinin Geliştirilmesi(2022) Erol, Teymur; Kaya, MustafaBu çalışmanın amacı ortaokul öğrencilerinin edebî eserlerdeki kahramanları rol model alma eğilimlerini belirlemek amacıyla beşli Likert şeklinde tasarlanmış bir ölçeğin geliştirilmesi, geçerlik ve güvenirliğinin sağlanmasıdır. Çalışmada korelasyonel araştırma modeli kullanılmıştır. Çalışma verileri basit seçkisiz örnekleme yöntemiyle Van ili merkez ilçelerinde eğitim gören iki farklı ortaokul öğrenci grubundan tek seferde toplanmış, veriler iki farklı faktör analizinde kullanılmak üzere rastgele iki gruba ayrılmıştır. Elde edilen veriler kapsam ve yapı geçerliği ile madde ayırt ediciliği bakımından analiz edilmiştir. Bu doğrultuda ilk grupta yer alan 309 öğrenciden elde edilen veriler kullanılarak ölçeğin keşfedici faktör analizi yapılmıştır. Çalışmanın keşfedici faktör analizi sonrasında 13 maddeden oluşan tek faktörlü ölçek yapısı ortaya çıkmıştır. Keşfedici faktör analizi sonucunda ölçeğin Cronbach Alfa iç tutarlılık katsayısı 0,85 olarak hesaplanmıştır. İkinci gruptaki 273 öğrenciden toplanan veri seti ile doğrulayıcı faktör analizi gerçekleştirilmiştir. Elde edilen tek faktörlü model doğrulayıcı faktör analizi kullanılarak test edilmiş ve doğrulanmıştır. Bu sonuçlara göre ölçeğin geçerli ve güvenilir bir ölçme aracı olduğu belirlenmiştir.Article Edebiyat Eserlerinin Lisans Öğrencilerinin Çözüm Odaklı Bakış Açısına Etkisi(2022) Kaya, Mustafa; Tanrıverdi, SelamiBu çalışmanın temel amacı edebiyat eserlerinin lisans öğrencilerinin çözüm odaklı bakış açısına etkisini tespit etmektir. Bu amaç doğrultusunda yapılan çalışmada nicel veri toplama tekniklerinden gerçek deneysel desenlerden ön test- son test kontrol gruplu seçkisiz desen kullanılmıştır. Kolay ulaşılabilir durum örneklemesine göre seçilen çalışma grubunu Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Eğitim Fakültesinde öğrenim gören lisans öğrencileri oluşturmaktadır. Çalışmanın veri toplama aracını Grant, Cavanagh, Kleitman, Spence, Lakota ve Yu (2012) tarafından geliştirilen 12 maddeden oluşan Çözüm Odaklı Envanter (ÇOE) oluşturmaktadır. Edebiyat eserlerinin lisans öğrencilerinin çözüm odaklı bakış açısına etkisini inceleyen bu çalışmada, edebiyat eserlerinin analiz edilerek işlendiği deney grubu ile geleneksel yöntemim takip edildiği kontrol grubu öğrencileri arasında ön test ve son test arasında anlamlı bir farklılık olup olmadığını test etmek için “SPSS-PASW Statistcs 22” istatistik paket programı kullanılmıştır. Grupların kendi içinde farklılıklarına bakmak için bağımlı gruplar t testi kullanılırken gruplar arasındaki farklılığı tespit etmek için bağımsız gruplar t testi kullanılmıştır. Anlamlılık düzeyi en az 0.05 olarak kabul edilmiştir. Araştırma sonucunda Deney grubunun ön testlerinin ve son testlerinin çözüm odaklı bakış açısını değerlendirme puanları arasında istatistiksel olarak anlamlı bir farklılık olduğu tespit edilmiştir. Deney grubunun son testleri ile kontrol grubunun son testlerinin çözüm odaklı bakış açısını değerlendirme puanları arasında istatistiksel olarak anlamlı bir farklılık olduğu tespit edilmiştir. Bu sonuçtan hareketle edebiyat eserlerinin çözüm odaklı bakış açısının geliştirilmesinde bir etkiye sahip olduğunu söylemek mümkündür.Master Thesis Educational Status, Academic Activities and Problems Encountered by Teachers Working in Turkish Language Teaching Centres During Education and Training Processes(2024) Çeşit, Hazal; Kaya, MustafaBu çalışmanın amacı, Türkçe Öğretim Merkezlerinde (TÖMER) görev yapan öğretim elemanları ile ilgili bir durum analizi yapmak ve öğretim elemanlarının yaşadıkları sorunları tespit etmektir. Çalışmanın ilk boyutunda nitel araştırma desenlerinden durum çalışması yapılırken ikinci boyutunda yarı yapılandırılmış görüşme yoluyla veriler toplanmıştır. Çalışmada nitel araştırma yöntemi kullanılmış ve bu araştırma durum desenine göre yürütülmüştür. Araştırmanın çalışma evrenini Türkiye'de TÖMER'lerde görev yapmakta olan öğretim elemanları oluşturmaktadır. Araştırmanın örneklem grubunu seçkisiz örnekleme ile belirlenmiş, TÖMER'lerde görev yapan 14 eğitici oluşturmaktadır. Araştırmada veri toplama aracı olarak araştırmacı tarafından geliştirilen 'Yapılandırılmış Görüş Bildirim Formu (YGBF)' ile 'Öğretim Elemanı Kontrol Formu (ÖEKF)' kullanılmıştır. Araştırma kapsamında veriler toplanırken TÖMER'lerde görev yapan 14 eğiticiden görüş alınmıştır. TÖMER'lerde görev yapan öğretim elemanlarıyla ilgili bilgi toplanırken incelenen TÖMER'lerden 91'inin de öğretim elemanlarıyla ilgili bilgilere ulaşılmıştır. Toplanan verilerin analizi yapılırken YGBF'de nitel veri çözümleme araçlarından içerik analizi, ÖEKF'de ise nitel veri analiz tekniklerinden betimsel analiz kullanılmıştır. Araştırma sonucunda TÖMER'lerde çalışan öğretim görevlilerinin maddî imkânsızlıklar ve altyapı eksikliğinden, planlama ve yönetim sorunlarından, sınıf ve ders düzenlemesine yönelik uygulamalardan, dil ve dil bilgisi öğretiminden, materyal eksikliğinden, ölçme ve değerlendirme uygulamalarından kaynaklanan birtakım sorunlar yaşadıkları tespit edilmiştir. Türkçenin yabancı dil olarak öğretilmesine yönelik bir lisans programının olmayışının eğitim-öğretim uygulamalarına olumsuz yansıdığı görülmüş, TÖMER'lerin uluslararası ölçütlere göre akredite edilmesi gerektiği saptanmıştır. Türkçenin yabancı dil olarak öğretimine yönelik düzenlenen sertifika programlarının bu alanın işleyişini olumsuz yönde etkilediği bulgulanmıştır. TÖMER'lerde çalışan öğretim görevlilerinin bir kısmının Maarif Vakfı tarafından hazırlanan programı incelemedikleri görülmüş, inceleyen öğretim görevlilerinden büyük bir kısmının ise programın Diller için Avrupa Ortak Başvuru Metnine uygun hazırlandığını düşündüğü tespit edilmiştir. Ayrıca TÖMER'lerde görev yapan müdürlerin, müdür yardımcılarının ve öğreticilerin genel itibariyle lisans, yüksek lisans ve doktora mezuniyetlerinin Türk Dili ve Edebiyatı bölümünden olduğu tespit edilmiş ve incelenen kişilerin Türkçenin yabancı dil olarak öğretimine yönelik yayın yüzdeliğine bakıldığında yayın sıklıklarının az olduğu görülmüştür.Master Thesis The Effect of Children's Literature Works on 6th Grade Students' Reading Motivation, Reading Attitudes and Reader Self-Perception(2023) Ateş, Burak; Kaya, MustafaBu araştırmanın temel amacı çocuk edebiyatı eserlerinin 6. sınıf ortaokul öğrencilerinin okuma motivasyonu, okuma tutumu ve okur öz algısına etkisini tespit etmektir. Bu amaç doğrultusunda yapılan çalışmada nicel araştırma desenlerindenbiri olan yarı deneysel desenlerden 'öntest- sontest eşleştirilmiş kontrol grupludesen' kullanılmıştır. Araştırmanın çalışma grubunu Şırnak ili Silopi ilçesinde yer alan Cumhuriyet Ortaokulunda öğrenim görmekte olan 6. sınıf öğrencileri oluşturmaktadır. 2022-2023 eğitim-öğretim yılında Cumhuriyet Ortaokulunda öğrenim görmekte olan 6. sınıf öğrencilerinden30'u random yöntemiyle deney grubu, 30'u da kontrol grubu olarak seçilmiştir. Bu çalışmada veri toplama aracı olarak okuma motivasyon ve okumaya adanmışlık ölçeği, ilköğretim ikinci kademe öğrencileri için okumaya yönelik tutum ölçeği, okur öz algısı ölçekleri kullanılmıştır. Araştırmanın verilerinin analizinde, deney grubu ve kontrol grubunun okuma motivasyonu ve okumaya adanmışlık ölçeği, okuma tutumu ölçeği ve okur öz algısı ölçeğinin ön test ve son testinden aldıkları puanların normallik değerlerine bakılmıştır. Yapılacak analiz teknikleri için normallik varsayımlarından olan Shapiro-Wilk değerlerine bakılmıştır. Bu analiz sürecinde, deney ve kontrol gruplarının ölçeklerden aldıkları ön test ve son test puanlarının aynı grubun kendi içinde karşılaştırılması için bağımlı örneklemler t-testi; grupların birbirleriyle karşılaştırma içinse bağımsız örneklemler t-testi analizi yapılmıştır. Araştırma sonucunda çocuk edebiyatı eserlerinin okunmasının ortaokul öğrencilerinin okuma motivasyonu ve okumaya adanmışlık, okuma tutumu ve okur öz algısı üzerinde pozitif bir etkisinin olduğu tespit edilmiştir.Master Thesis Effects of Different Doses of Pregnant Mare Serum Gonadotrophine on Reproduction in Anoestrus Sheep(2010) Efe, Amil; Kaya, MustafaAmil E, Anöstrüsteki koyunlarda farklı dozdaki gebe kısrak serum gonadotropininin dölverimi üzerine etkileri, Yüzüncü Yıl Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü, Dölerme ve Sun'i Tohumlama Anabilim Dalı, Yüksek Lisans Tezi, VAN, 2010. Bu çalışmada anöstrüs dönemindeki koyunlarda farklı dozlardaki PMSG'nin üreme üzerine etkileri araştırıldı. Çalışmada 2-6 yaşlı Akkaraman ırkı 75 koyun ve 8 koç kullanıldı. Anöstrüs dönemindeki koyunlara 13 gün süreyle vaginal sünger yerleştirildi. Süngerler çıkarılırken rastgele, G500 (n=20), G600 (n=20), G700 (n=20) ve G0 (n=15) şeklinde gruplara ayrılan koyunlara sırasıyla, 500, 600, 700 IU PMSG ve izotonik tuzlu su enjekte edildi. Gruplarda günde iki defa kontrolle kızgın koyunların iki fertil koç ile çiftleşmeleri sağlandı. Onbeş-20 gün sonra kızgın koyunlar tekrar çiftleştirildi. Birinci kızgınlık döneminde, G500, G600, G700 ve G0 gruplarında, östrüs ve gebelik oranları, sırasıyla yüzde 80.00, 95.00, 90.00 ve 73.30 ve 7768.75, 73.68, 88.88 ve 63,63 olarak bulundu (P>0.05). Aynı dönemde gruplara göre çoklu doğum oranı yüzde 36.36, 28.57, 50.00 ve 0.00 olarak bulundu. G700 ve G0'ları arasındaki fark önemliydi (p<0.05). Gruplarda kuzu verimi farklıydı. G700 (1.62) grubundaki kuzu verimi G600 (1.28) ve G0 (1.00) gruplarından daha yüksek bulundu (G700 ile G 600 arasında p>0.05, G700 ile G0 arasında p>0.01 düzeyinde fark vardı). İkinci kızgınlık döneminde, verilen gruplara göre kızgınlık gösteren koyun sayısı sırasıyla, 7, 4, 1 ve 5 olarak bulundu. Bu dönemde, verilen gruplara göre benzer olan doğum oranları sırasıyla 71.42, 50.00, 100.00 ve 60.00 olarak bulundu. Bu döneminde çoklu doğuma rastlanmadı. Çalışma sonuçları, anöstrüs döneminde, yağlı kuyruklu Akkaraman koyunlarında kullanılan progestagen PMSG kombinasyonunun yüksek düzeyde östrüs senkronizasyonu sağladığını ortaya koydu. PMSG'nin yüksek dozları daha iyi çoklu doğum ve kuzu verimi sağladı. Yağlı kuyruklu koyunlarda yüksek doz PMSG kullanımının daha başarılı olacağı kanısına varıldı. Ayrıca, ikinci döneminde görülen kızgınlıklar bu döneminde uyarılan koyunlarda siklik aktivitenin en az birkaç siklus devam edebileceğini gösterdi.Article Effects of Melatonin on the Onset of Ovarian Activity in Turkish Van Cats(Medwell online, 2009) Gulyuz, Fetih; Tasal, Ibrahim; Kaya, Mustafa; Uslu, Baris AtalayWith the present study, we aimed to investigate the effects of melatonin on the initiation of breeding season in the female cats. For this purpose, 12 female cats and 2 tom-cats (male cats) (vasectomized) at age of 2-6 years old were used. The female cats were randomly divided into control (group 1, n = 6) and melatonin-treated groups (group 2, n = 6). Sham (placebo) and melatonin implants (containing 18 mg of melatonin) were placed subcutaneously into the females during the late anoestrous in groups 1 and 2, respectively. Sexual behaviors, vaginal smears and serum progesterone levels for the animals were recorded. The effect of the daylight (varying from 9.5-12.5 h, December through April) on the cyclic activity were also assessed during the study period. The animals were sexually silent during the anoestrus period. Upon the commencement of breeding season, while the female cats in group I showed estrus signs, none but one of the female cats in group 2 possessed the indications of the estrus. Moreover, the findings of cytology were not statistically different in both groups during the study period (p >= 0.05). Although, the progesterone levels in breeding season were higher in group 1 (p <= 0.05) than in un-breeding season, no such difference was present in group 2. The progesterone levels in breeding season were markedly elevated (p <= 0.01) in group I with comparison to group 2. In the latter group, melatonin effectively postponed cyclic activity of the females. The present results suggest that the administration of exogenous melatonin might prolong un-breeding season, presumably via the suppression of hypothalamic centers. Besides, we found that exposure to daylight of 10.5 or more hours per day were also, sufficient for the onset of cyclic activity in the female cats.Article Electroejaculation in Impotent Rams and Artificial Insemination in Ewes(indian veterinary Journal, 2006) Kaya, Mustafa; Gulyuz, Fetih; Uslu, Baris Atalay; Tasal, IbrahimThis research was carried out to evaluate the efficiency of semen collection by the electroejaculation, method from Kivircik impotent rams and Al using fresh semen in Akkaraman ewes.Article Estrus Synchronisation With Prid and Calving Rate in Cows(indian veterinary Journal, 2006) Kaya, Mustafa; Gulyuz, Fetih; Uslu, Baris AtalayThe objective, of the. study was to determine best time: for Al, the effect of. timing of Al on calving raties-and to improve of pregnancy rates after estrus synchronization with PRID in cow and heifers in natural condition.Article Evcil Kedide Dölerme ve Bioteknolojik Uygulamalar(1997) Kaya, Mustafa; Daşkın, AliTürkiye'de geçen on yıl içinde kediler ev.de yetiştirilen küçük hayvanlar arasında önemli bir yer kazanmıştır. Yine sadece Türkiye'ye özgü türler oian özellikle Van ve Ankara kedilerinin yetiştirilmesi yok olmayla karşı karşıyadır. Bunun yanısıra kedilerin üretilmesinde tesadüfi çiftleşme ve çiftleşme zorluklan gibi bir çok problemler vardır. Evcil kedilerin üretiminin artırılması felideler üzerine daha fazla bilgiyle mümkün olabilir. Evcil erkek ve dişi kedilerin peproduktif biolojisi, seksüel gelişimi, puberta, mevsim yetiştirme ilişkisi, mevsim östrus siklusu ilişkisi, çiftleşme, gebelik ve spermanın alınması, analizi, işlenmesi ve vajene bırakılması gibi konular değerli ve nadir felidelerin dölverimi yetkilerinin anlaşılması ve artırılmasında çok önemlidir.Article Fazıl Hüsnü Dağlarca’nın Yapma Destanlarındaki Rol-modelin İlköğretim Iı. Kademe Öğrencileri İçin Eğitsel Açıdan İncelenmesi(2018) Erol, Mehmet; Kaya, MustafaBu araştırma Fazıl Hüsnü Dağlarca'nın yapma destanlarındaki kahramanların ilköğretimII. kademe öğrencileri tarafından model alınıp alınmayacağının, model alınacaksa hangiölçülerde ve hangi yönlerden model alınacağının tespiti amacıyla yapılmıştır. Araştırmanınçalışma sahasını oluşturan Muş ilinin Bulanık ilçesinde 2010-2011 eğitim- öğretim yılında 8.sınıf öğrencilerine Fazıl Hüsnü Dağlarca’nın destanlarındaki kahramanları örnek alıpalmayacaklarıyla ilgili 50 sorudan oluşan ön test ve son test şeklinde bir değerlendirme formuuygulanmıştır. Araştırmada kullanılan değerlendirme formu 4 bölümden oluşmaktadır. I.Bölümde kahramanın kişilik bakımından güçlü yönleri elde edilmeye çalışılmıştır. II. Bölümdekahramanın akademik ve zihinsel bakımdan güçlü yönleri tespit edilmeye çalışılmıştır. III.Bölümde kahramanın sosyal bakımdan güçlü yönleri tespit edilmeye çalışılmıştır. IV. Bölümdekahramanın eğitsel açıdan güçlü yönleri tespit edilmeye çalışılmıştır. Araştırmada kullanılananketin önce ön testi dağıtılmış, ardından kahramanlarla ilgili yapma destanlar dersteişlenmiştir. Ders bitiminden sonra son test dağıtılmıştır. Değerlendirme sonuçları bilgisayardaSPSS istatistik programı ve Excel programı yardımıyla çözümlenmiştir. Araştırma sonucunda,ilköğretim II. kademe öğrencilerinin Fazıl Hüsnü Dağlarca’nın yapma destanlarındaki kahramanların model alınıp alınmadığı; model alınacaksa hangi yönlerden model alındığıylailgili çeşitli tespitlerde bulunulmuştur.Article Gürcistan’ın Acara Bölgesi’nde Osmanlı Dönemi ve Sonrası Çantı Camiler Hakkında Genel Değerlendirme(2024) Aytekin, Osman; Kaya, MustafaKafkasya’nın güneyinde konumlanan Acara, Gürcistan’ın tarihsel bölgelerindendir. Anadolu ile Kafkasya arasında geçişi sağlayan Acara, bu stratejik konumuna bağlı olarak gelişen zengin kültür dokusu ile ön plana çıkmaktadır. Eski çağlardan itibaren yerleşim gören yöre Kolhis (M.Ö. 9-8.yy), Yunanlar (Helenler) (M.Ö. 7-6 yy), Pontuslar (M.Ö. 4. yy), Lazika (Eğrisi)-Roma (M.Ö. 1. yy) döneminde antik çağını yaşamıştır. Orta Çağ’da en parlak dönemini yaşamış, Bizans-Sasani (M.S. 6. yy), Selçuklu-Gürcü (11.yy), Osmanlı-Safevi (17.yy) ve Osmanlı-Rus (19.yy) gibi medeniyetlerin siyasi çekişmelerine sahne olmuştur. Yöre, Kapadokyalı Azize Nino ((4th century) tarafından Hıristiyanlığı, 16.yüzyılda Osmanlıların bölgeye gelişi ile İslam dinini benimsemiştir. Buna bağlı olarak, bölgede Türk-Gürcü-İslam kimliğinde cami mimarisi şekillenmiştir. Bu makalenin konusu Gürcistan (Acara) Bölgesi’nde Osmanlı Dönemi ve Sonrası Çantı Camiler Hakkında Genel Değerlendirme başlıklı araştırmadır. Makale içeriğini oluşturan ahşap camiler, 2018-2021 yılları arasında gerçekleştirdiğimiz arazi çalışmalarında tespit edilmiştir. Geleneksel camiler, Gürcistan’ın Acara Bölgesi’ne bağlı; Kobuleti, Helvaçauri, Şuahevi, Keda ve Hulo ilçe ve köylerindedir. Osmanlı dönemi arşiv kayıtları ve üzerindeki kitabe bilgilerine göre, 18-20. yüzyıl tarih aralığına tarihlenmektedir. Birçoğu Osmanlı dönemine, çok az kısmı ise, Çarlık ve Bolşevik döneme aittir. Camiler, eğimli topoğrafyada kurulu köy yerleşmelerinde bulunmaktadır. Mahalle ölçeğinde ele alınan camiler, ilk bakışta konut mimarisini andırmaktadır. Yapılar, genellikle eğimli arazilerde, kâgir bodrum kat üzerinde, iki katlı, geniş saçaklı, dört omuz kırma çatılı ve tümüyle ahşap çantı tekniği ile inşa edilmiştir. Camiler, plan ve mekân açısından birbiri ile uyumlu olup, çoğunlukla kareye yakın ve dikdörtgen plana sahiptir. Nadiren de olsa, karma plan mevcuttur. Sonuç olarak, Türk-Gürcü-İslam sanatında özgün değere sahip Acara camilerinin; coğrafi, tarihsel ve sosyo-kültürel açıdan yakınlığı bulunan, Türkiye’nin Doğu Karadeniz, Orta Karadeniz, Ahıska ve kısmen de Erzurum ile Ardahan camileri ile etkileşim içerisinde olduğu anlaşılmaktadır. Acara camileri, Karadeniz Bölgesi cami üslubunu Gürcistan coğrafyasında sürdürdüğü ve bölgede dönem özelliklerini koruyarak günümüze ulaşabilmiş çantı camilerdendir. Çalışma kapsamında, Sanat Tarihi literatürüne kazandırılan bu makalenin; Karadeniz havzası, Güney Kafkasya ve Osmanlı dönemi ahşap cami/mimari araştırmaları ve sanat tarihi bilimine de önemli veriler sunacağı ümidini taşımaktayız.Article İki Dillilik ve Çok Dillilik Üzerine Yapılan Araştırmalara İlişkin Kaynakça Denemesi(2022) Palas, Ramazan; Kaya, Mustafa; Can, FurkanBu araştırmanın amacı iki dillilik veya çok dillilik üzerine yapılan bilimsel çalışmaları (tez, makale) belirlemek, bu eserlerin tür ve yıllara göre dağılımlarını tespit etmek, alan araştırmacılarına iki dillilik ve çok dillilik kaynakçasını sunmaktır. Araştırmada nitel araştırma yöntemlerinden doküman incelemesi kullanılmıştır. Çalışmanın amacı doğrultusunda Yüksek Öğretim Kurulu Ulusal Tez Merkezi veri tabanı, dergipark veri tabanı ve diğer indeksler taranarak elde edilen dokümanların analizinde “betimsel analiz” kullanılmıştır. Araştırma sonucunda iki dillilik üzerine 1923’ten 2022 yılına kadar (2022 yılı dahil değil) 280 adet çalışmanın yapıldığı tespit edilmiştir. Bu çalışmalardan %55’inin makale (f=159), %37’sinin yüksek lisans tezi (f=98) ve %8’inin ise doktora tezi (f=23) olduğu bulgulanmıştır. Çok dillilik üzerine 2022 yılına (2022 yılı dahil değil) kadar 79 adet çalışma yapıldığı görülmektedir. Bu çalışmalardan %54’ünün makale (f=43), %36’sının yüksek lisans tezi (f=28) ve %10’unun da doktora tezi (f=8) olarak yapıldığı tespit edilmiştir. İki dillilikle ve çok dillilikle ilgili yapılan bilimsel çalışmaların yıllara göre dağılımı incelendiğinde iki dillilikle ilgili alan yazında ulaşılan ilk çalışmanın 1988 yılında yapılan bir yüksek lisans tezi olduğu tespit edilmiştir. 1988-2000 yılları arasında iki dillilik ile ilgili alan yazında toplam 11 çalışma (f=11), 2001-2003 yılları arasında toplam 5 çalışma (f=5), 2004-2006 yılları arasında toplam 9 çalışma (f=9) yapıldığı bulgulanmıştır. 2007-2009 yılları arasında toplam 14 çalışma (f=14) yapılırken 2010-2012 yılları arasında ise toplam 23 çalışmanın (f=23) yapıldığı görülmektedir. 2013-2021 yılları arasında iki dillilikle ilgili 218 çalışmanın yapıldığı tespit edilmiştir. Çok dillilik ile ilgili yapılan çalışmalar incelendiğinde bu alandan yapılan ilk çalışmanın 1997 yılında yapılan bir yüksek lisans tezi olduğu tespit edilmiştir. 1997-2000 yılları arasında çok dillilik ile ilgili alan yazında toplam 2 çalışma (f=2), 2001-2003 yılları arasında toplam 4 çalışma (f=4), 2004-2006 yılları arasında toplam 1 çalışma (f=1) yapıldığı tespit edilmiştir. 2007-2009 yılları arasında toplam 4 çalışma (f=4) yapılırken 2010-2012 yılları arasında da toplam 2 çalışma (f=2) yapılmıştır. 2013 yılından itibaren çok dillilik üzerine yapılan akademik çalışmalarda önceki yıllara göre daha fazla artışın olduğunu söylemek mümkündür. 2013-2021 yılları arasında çok dillilik üzerine 66 çalışma yapıldığı tespit edilmiştir.Article İnek ve Düvelerde Östrus Beldekleri Tohumlama Zamanı ve Dölverimi İlişkisi(1996) Daskın, Ali; Yurdaydın, Nafiz; Tekin, Necmettin; Kaya, Mustafa; Selçuk, MuratÇalışmada 104 inek ve 20 düve östrus iç ve dış beldeklerine göre östrusun 0-9, 9-18 ve 18-30 saatlerinde dondurulmuş sperma ile bir kez tohumlanmışlardır. 0-9 saatlerde tohumlanan 44 inekte östrusun dış beldeklerinden böğürme, çara akıntısı, atlama ve sütte azalma ile iç beldeklerden vaginal hipe-remi, ödem, uterus tonositesi ve gebelik oranları sırasıyla %7727, 61.36, 65.90 ve 52.27 ile %77.27, 77.27, 75.0 ve 47.27 olarak saptanmıştır. 9-18 saatlerde tohumlanan 33 inekte bu oranlar sırasıyla %69.69, 63.63, 72.72 ve 87.87 ile %84.84, 93.93, 75.75 ve 66.66 olarak bulunurken östrusun 18-30 saatlerinde tohumlanan 27 inekte %78.77, 70.37, 70.37 ve 66.66 ile %74.07, 55.55, 81.48 ve 59.25 olarak saptanmıştır. Östrusun 0-9 saatlerinde dondurulmuş sperma ile bir kez tohumlanan 8 düvede östrus dış beldeklerinden böğürme, çara akıntısı, atlama ile östrus iç beldeklerinden vaginal hiperemi, ödem, uterus tonositesi ile gebelik oranlan sırasıyla %87.5, 62.5, 75.0 ile %50.0, 75.0, 100.0 ve 37.5 olarak saptanmıştır. 9-18 saatlerde tohumlanan 6 düvede bu oranlar sırasıyla %100.0, 100.0, 66.66 ile %3 ve 66.66 olarak gerçekleşirken 18-30 saatlerde tohumlanan 6 düvede ise sırasıyla %100.0, 66.66, 66.66 ile %83.33, 66.66, 50.0 ve 50.0 olarak bulunmuştur. Toplam 104 inekte elde edilen ortalama gebelik oranı %56.73; toplam 20 düvede ise ortalama gebelik oranı %50.0 olarak saptanmıştır. Sonuç olarak, östrusun ortasında, östrus beldeklerinin en yoğun olarak görüldüğü dönemde yapılan tohumlamaların yüksek gebelik oranı elde edilmesinde etkili olduğu görülmüştür.